ÖZGÜRlük konu olunca...

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan Codex
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Codex

Özgür Şahin
Site Kurucusu
Katılım
14 May 2006
Puanları
48
Konum
Çanakkale
Web
www.kendinigelistir.com
Adamın biri, bilge bir kral olmakla ün salmış kralın yanına gider. Krala şunu sorar 'Efendim söyleyin bana hayatta özgürlük var mıdır? 'Kral 'Elbette' der. 'Kaç bacağın var senin?' Adam soruya şaşırarak 'İki efendim' der. Kral 'Pekala, tek bacağının üstünde durabilir misin?' 'Elbette' diye cevap verir adam.

Kral 'O halde hangi bacağın üstünde duracağına karar ver'. Adam biraz düşünür ve sol bacağı üstünde durmaya karar verir. 'Tamam' der kral 'Şimdi de öteki bacağını kaldır.' Adam şaşırır 'Bu imkansız kralım' der. 'Gördün mü?' der kral 'Özgürlük budur. Sadece ilk kararı almakta özgürsün. Ondan sonrasında değil. 'Tiziano Terzani'nin Atlı karıncada Bir Tur Daha adlı kitabında okuduğum bu küçük öykü yıllardır tartışılan özgürlük kavramı üzerinde bir kez daha düşünmeme yol açtı. Hayat gerçekten böyleydi. İlk kararı alıyordun ve gerisi o ilk karara bağlı olarak gerçekleşiyordu. Hayat hata kabul etmiyordu. İlk kararın doğruysa işler yolunda gidiyordu ama eğer yanlış bir karar aldiysan, herşey zincirleme yanlış gidiyordu. Mesela mesleğini seçerken... Hasbelkader, iyi düşünmeden, yeteneklerinin farkında olmaksızın bir meslek seçtiğinde ömür boyu işini zorla yapmaya mahkum oluyordun. İşinin başındayken başka bir iş yapmazdım diyordun. Ama biliyordun ki; özgürlüğünü kullanmış ilk kararı vermiştin ve yeniden başlama cesaretin yoktu.

22.jpg

Bazı insanlar vardı hayatta... Onlar ise herşeyi ardlarında bırakıp yeniden başlayacak kadar cesurlardı. Ama sen onlardan biri olamıyordun. Bunca emek bunca çalışmayı sanki çöpmüş gibi bir çırpıda atıveremiyordun. Oysa göz ardı ettiğin birşey vardı. Hayat çok kısaydı ve mutsuz olduğun işlerle zamanöldürmek aynı zamanda ruhunu öldürmekle eş anlamlıydı. Evlilik konusunda da iyi karar vermek gerekiyordu. Yanlış bir karar aynı evde yaşayan iki düşman yaratabilirdi.Aşk zorunluluğa dönüşebilir ve hayatını cehenneme çevirebilirdi. İlk kararı alıyordun, bu konuda özgürdün ama devamında senin kararına bağlı olmayan pek çok şey gerçekleşiyordu.Hayat kararlardan ibaretti ve kararlar birer kibritti. Doğru yerde ateşlediğinde seni ısıtacak, çorbanı kaynatacak ateş oluyordu,yanlış yerde ateşlediğin vakit ise içinde bulunduğun evle birlikte senide yakıyordu.Hayat öyle basite alınacak bir oyun değildi. Oyunun kurallarını bilmen ve ona göre oynaman gerekiyordu. Ama çoğu zaman oyunun kurallarını bilmek yetmiyordu. Çok daha önemli olan başka bir şey vardı.

Kendini bilmek... Ne istediğini, neyin seni mutlu edeceğini ve kim olduğunu, neler yapabileceğini bilmek zorundaydın. Ancak o zaman doğru kararlar veriyor ve mutlu bir hayata sahip oluyordun.Ve kararlar birer kibritti...Ya kendini yakıyordun ya da ısıtıyordun...

 
Onlar ise herşeyi ardlarında bırakıp yeniden başlayacak kadar cesurlardı. Ama sen onlardan biri olamıyordun. Bunca emek bunca çalışmayı sanki çöpmüş gibi bir çırpıda atıveremiyordun. Oysa göz ardı ettiğin birşey vardı. Hayat çok kısaydı ve mutsuz olduğun işlerle zamanöldürmek aynı zamanda ruhunu öldürmekle eş anlamlıydı.

Kendini bilmek... Ne istediğini, neyin seni mutlu edeceğini ve kim olduğunu, neler yapabileceğini bilmek zorundaydın. Ancak o zaman doğru kararlar veriyor ve mutlu bir hayata sahip oluyordun.Ve kararlar birer kibritti...Ya kendini yakıyordun ya da ısıtıyordun...
Bu aralar en çok kafa yorduğum konular üzerine tam da denk geldi:))
Evet, insan aynen çöpe atmış gibi düşünüyor bunca birikimi, emeği.. Ve üstelik en kötüsü de hangi konuda başarılı olacağını, sevdiğini bilmemek.. Zaten buna karar verirsen işin kolaylaşıyor.
 
Evet bir noktada karar verip kibriti yakmak lazım ama zamanı iyi tutturmak gerekir
Zamanı neye göre ayarlayacaksın? Ayrıca bu zaman neye ait? Kendi yaşamımdaki zamanı mı yani düşüncelerimin olgunlaşması,..vs yoksa iş hayatındaki zamanı mı tutturmak gerekir? İş hayatındaki zamansa bununla kasıt nedir?
 
Karar vermeden önce çok iyi düşünmek gerekiyor. Doğru vesselam. Keza sonrasında özgür olamadığımız aşikar.
Genelde çok düşünmeme rağmen aldığım kararlar saçma sapan oluyor.
Tuhaf ama öyle. Napalım. Az daha düşünmem gerekiyormuş diyeyim olumlu yönden yaklaşyım bir kez olsun.

Teşekkürler konu için abi.
 
dideM' Alıntı:
Belki çok düşündüğün içindir:)
E zaten çok düşünmek gerekiyor. Onca bu gibi durumlara atıf yapan yazılar okudum. Acele karar vermemek gerektiğini felan okudum.
Çok düşünüyorum olmuyor acele karar veriyorum olmuyor. E bir de en kötü karar kararsızlıktan iyidir diye bir şey vardı. De söyleyin ben napayım. Ayağıma beton blok bağlayıp denize atam kendimi diom antepte deniz yok :d
 
Karar vermeyle ilgili çok yazı hatta kitap var.

Ancak konu "kişisel gelişim" olunca ; ne okursan oku sonuçta kendini geliştireceksin. En önce kendini tanımakla başlamak lazım.

Verilen rakamlar sadece istatistik olarak tutulan veriler.
Mutlaka faydalanmalı ama bi'şeylere dayanarak olmalı. VE dayandığın o şey "sensin".

Kendinle gelişmek(!)

Bunun üzerine bi'şeyler yazacağım. İyi fikir verdi bana...
 
evet herşey öncelikle kendini tanımakla geçiyo en zor kısmıda bu olsa gerek kendini tanımak ve eksiklerini görüp o konuda kendini geliştirmektir.bunu yaptığımız takdirde verdiğimiz kararlarda doğru olur diye düşünüyorum.herkese hayatta pişman olmayacağı kararlar vermesi dileğiyle arkadaşlar :)
 
Zamanı neye göre ayarlayacaksın? Ayrıca bu zaman neye ait? Kendi yaşamımdaki zamanı mı yani düşüncelerimin olgunlaşması,..vs yoksa iş hayatındaki zamanı mı tutturmak gerekir? İş hayatındaki zamansa bununla kasıt nedir?

Zamanı neye göremi ayarlacağım.

Bu karar herkese göre değişir. Her insanın hayatında bazı öncelikler var. Ne bileyim. Kimisi için aile önce gelir, kimisi için sevgilisi, kimisi için maddi kazanç kariyer vs. Benim de çoğu insanın olduğu gibi bazı hedeflerim var elbet. Bu hedeflere ulaşmam içinde belli güç gerekiyor. Bu gücün bir kısmı maddi bir kısmı ise manevi ve çevresel olaylar.

Şu an ofiste mesai yapıyorum. Herkes gezip eğlenirken ben çalışmak zorundayım. Çok paramı alıyorum ? hayır, çok mu süper neşeli bir ortam ? hayır. İstesem çok daha iyi bir iş bulamazmıyım ? ertesi gün.Ee o zaman beni burada tutan nedir.

Hemen cevaplayayım, bazı hayallerim var ve bunların gerçekleşeceği yer olarak burayı görüyorum. Olur olmaz orası ayrı mesele, ama şu an böyle olmak zorunda.

Hem hayatta yalnız başıma yaşamıyorum. Ailem var, bana güvenen ,bir şeyler bekleyen insanlar var. Ben işten ayrıldım, dünyayı gezmeye karar verdim, diyemem. Hem yeterli gücüm yok, hem de herkesi öyle bir kalemde silip atamam. Gerçek anlamda bağımsızlığımı kazandığımda ancak olabilir böyle şeyler. Bahsettiğim zaman bu işte.

Babam tutmuş evlen diyor, torun diyor bilmem ne. Ben başka hayaller kuruyorum o başka. Her ne kadar hayatta insan istediğini yaptığında daha mutlu olsa da, üzerinde hakkı olan insanların fikirlerine de değer vermeli.

Şu an hayatımdan hiç mi hiç memnun değil. Mutluyum,neşeliyim orası ayrı ama bu mutluluğu elde etmek için çok çabalıyorum. Gülünce kendimizi çok mutlu sanar olduk, avutmaya başladık.

Ya bugün ne güldük, ne eğlendik vb. gibisinden. Gerçek mutluluğun bu olduğuna da inanmıyorum.

Hayatta insan çok şeyler yapmak istiyor ama bir çoğunu gerçekleştiremiyor. Bahsettiğim sebeplerden ötürü. Bazı seçimleri birileri bizim yerimize yapmış oluyor zaten. Biraz da yaşadığımız nesil ile alakalı.

Örneğin eskiden kızların evleneceği kişiyi seçme gibi bir hakları yoktu ki hala bir çok bölgemizde yok zaten.

Benim de ne olmam gerektiğinde babam karar verdi denebilir.

Çok mu istedim sanki bilişim alanında çalışmayı. Bilgisayarı falan severim evet ama sadece eğlence için. (:

Babam dedi seni meslek lisesi elektronik bölümüne yazdıralım oku. Üniversiteye gidemezsen de bir yerde çalışırsın.

Ben de he dedim. Başka diyecek sözüm yoktu çünkü. Ufkum öyle açık değildi zaten. O yaşta memleketi ve yaşadığı yer olan 2 il görmüş, mahallenin sınırları dışına sadece izinle çıkmış olan bir çocuktan ne seçmesini bekleyebilirsinki zaten.

İlerde mutlaka bu tarz işlerden sıyrılıp kendi istediğim işleri yapacağım. Ama zamanı var. Zaman bana gerekli gücü ve özgürlüğü getirecek,işte o zaman karşıma çıkmasın kimse (:

Hoş yazıda senin soruna cevap verdim ama kendimi anlattım, anlarsın zaten hehe (:

Kaldı ki bu konuda yazacak söyleyecek çok şey var, bitmez şimdi. İşim var patron bekliyor  :)

 
Cσ∂єx' Alıntı:
Kendini bilmek...
Ne istediğini, neyin seni mutlu edeceğini ve kim olduğunu, neler yapabileceğini bilmek zorundaydın. Ancak o zaman doğru kararlar veriyor ve mutlu bir hayata sahip oluyordun.Ve kararlar birer kibritti...Ya kendini yakıyordun ya da ısıtıyordun...

Özgürlük
Yaşarken birtürlü farkında olunamayan kaybedince değeri anlaşılan bir kavramdır .
Evet bunun için mücadele vermek
ne istediğini bilmek  gerekiyorsa da bedel ödemekten bile kaçınmamak kesinlikle gerekir .
Özetle yaşantımın anlamı  duyguların en güzelidir  vazgeçilmezim özgürlüğüm...
Bireyi birey yapan üzerinde önemle durulması gereken önemli  bir konudur.
teşekkürler .
 
Flamingo' Alıntı:
ÖZGÜRlüğüm, benim her şeyim...
Aynen katılıyorum: )
"Özgür değilsen yaşamın ne anlamı var? " diyeceğim ama ehh işte anlamlı kılmaya çalışıyor
kendimizi özgür varsayıyor yaşamaya çaılıyoruz.. 
 
Kendini bilmek... Ne istediğini, neyin seni mutlu edeceğini ve kim olduğunu, neler yapabileceğini bilmek zorundaydın. Ancak o zaman doğru kararlar veriyor ve mutlu bir hayata sahip oluyordun.Ve kararlar birer kibritti...Ya kendini yakıyordun ya da ısıtıyordun...
Kimim,ne istiyorum?
Bu paragrafı çok beğendim,teşekkürler paylaşım için...
 
Geri
Üst