Ne çok ”Seni seviyorum”larız var

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan nehir
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

nehir

Kullanıcı
Katılım
18 Şub 2007
Puanları
0
Konum
İstanbul
Ne çok ”Seni seviyorum”larız var. Her yere yazıyorsunuz. Herkese söylüyorsunuz. Her zaman kullanıyorsunuz. Sevginizden çok ”Seni seviyorum”larız. ”Sen” diye hitap edebildiklerinizden bile çok.
O kadar kısa ki sevgilerinizin ömrü, ard arda ekleseniz dahi, kelebek ömründen kısa kalıyor.
Sevginizi saklamıyorsunuz güya. Ama sevgi ile olan mesafenizin uzaklığı ”Seni seviyorum”larız ele veriyor.
Ortaya ”çok” ekliyorsunuz, ”gerçekten” ekliyorsunuz. Başına ve sonuna mahzunluk ekliyorsunuz. Ekliyorsunuz ki, milyonlarca ”Seni seviyorum”dan farklı olsun sizin söylediğiniz. Ama olmuyor.
Herkesi ”Seni seviyorum” demeye davet ediyorsunuz. Suç ortağı arıyorsunuz. Güya, herkesin maske takmasıyla hayatı maskeli baloya çevirip vicdanızı rahatlatacaksız.
Sadece sizin ve sahte sevgilinizin değerini düşürmüyorsunuz. ”Sevme”nin değerini de yerle yeksan ediyorsunuz.
Öyle bir cümle kuruyorsunuz ki, ”sen” gerçekten ”sen” değil; başkaları kastediyorsunuz. ”Sevmek,” gerçek ”sevmek” değil; başka duyguları anlatıyorsunuz. Birinci tekil şahıs eki de sizi anlatmıyor; belki başka yüreklere tercüman oluyorsunuz.
Kalp şekilleri arasında olması neyi değiştirir ki? Taş gibi soğuk.
Gülümseyerek söylemeniz ne farkeder ki? Takım elbiseden daha resmi. Buğulu gözlerle telaffuz etseniz ne yazar? ıçten olmadığı besbelli.
Tamam, yüreğinizde bir yerlerde sevmeye karşı bir iştah, bir açlık var. Ama, bu açlığyn reçetesi bol bol ”Seni seviyorum” demek mi? Kalp resimleri mi? Hüzünlü şarkılar mı? Ayrılık ağıtları mı?
Dağlara, taşlara yazdız, ama yine de sevmiyorsunuz, değil mi? Sevginiz tükeniveriyor, kalmıyor. ”Sevgim bitti, hâkim bey” diyorsunuz bükük bir boyun ve kısık bir sesle.
Tutunamıyor kalbiniz, böyle kaygan zeminlerde, böyle küçücük maskelere, böyle acemice...
”Seni seviyorum”larız bol, herkese yetip de artacak kadar bol. Ama, ”Seni seviyorum”larız bol, çok bol geliyor sevginize.
Belki dil ile değil, kalp ile söyleme vakti gelmiştir.
Sözüm, gerçekten sevenlerin meclisinden dışarı...
 
Nehir ne güsel yazıymışş cok hoş teşekkürler:) gercek anlamda sevilen ve sevebilenlerden olalım inş ;)
 
Gerçekten sevenler var mı ki yüzdeye vursan belki binde bir..
İnsanlarımız aşk sevgi din ahlak örf adet gibi konuları artık sakız niyetine kullanıyor.

Kesinlikle böyle olmamalı.
 
nehir gerçekten sevenleri ayırmasaydın çok üzülcektim çocuklarıma defalarca onları çok sevdiğimi söylüyorum eşime kardeşlerime babama ve yüreğimden söylüyorum onları çok seviyorum çokta bol kullanıyorum sevgiler
 
bence sevgı once hal dılıyle anlatılmalı eger yetmıyorsa gereklı cumleler kullanılmalı ama bu cumleyı okadar gereksız ve cok kere soyluyorlarkı ozellıgını yıtırıyorlar
 
sadece insanlar bunu ağızdaki sakız gibi çiğniyorlar. ama gerçek sevgi hala yaşıyor belki milyonda bi tane ama benim hala bir umudum var.
 
Ne çok "Seni seviyorum"lariniz var. Her yere yaziyorsunuz. Herkese söylüyorsunuz. Her zaman kullaniyorsunuz. Sevginizden çok "Seni seviyorum"lariniz. "Sen" diye hitap edebildiklerinizden bile çok.
O kadar kisa ki sevgilerinizin ömrü, ard arda ekleseniz dahi, kelebek ömründen kisa kaliyor.
Sevginizi saklamiyorsunuz güya. Ama sevgi ile olan mesafenizin uzakligini "Seni seviyorum"lariniz ele veriyor.
Ortaya "çok" ekliyorsunuz, "gerçekten" ekliyorsunuz. Basina ve sonuna mahzunluk ekliyorsunuz. Ekliyorsunuz ki, milyonlarca "Seni seviyorum"dan farkli olsun sizin söylediginiz. Ama olmuyor.
Herkesi "Seni seviyorum" demeye davet ediyorsunuz. Suç ortagi ariyorsunuz. Güya, herkesin maske takmasiyla hayati maskeli baloya çevirip vicdaninizi rahatlatacaksiniz.
Sadece sizin ve sahte sevgilinizin degerini düsürmüyorsunuz. "Sevme"nin degerini de yerle yeksan ediyorsunuz.
Öyle bir cümle kuruyorsunuz ki, "sen" gerçekten "sen" degil; baskalarini kastediyorsunuz. "Sevmek," gerçek "sevmek" degil; baska duygulari anlatiyorsunuz. Birinci tekil sahis eki de sizi anlatmiyor; belki baska yüreklere tercüman oluyorsunuz.
Kalp sekilleri arasinda olmasi neyi degistirir ki? Tas gibi soguk.
Gülümseyerek söylemeniz ne farkeder ki? Takim elbiseden daha resmî. Bugulu gözlerle telaffuz etseniz ne yazar? içten olmadigi besbelli.
Tamam, yüreginizde bir yerlerde sevmeye karsi bir istah, bir açlik var. Ama, bu açligyn reçetesi bol bol "Seni seviyorum" demek mi? Kalp resimleri mi? Hüzünlü sarkilar mi? Ayrilik agitlari mi?
Daglara, taslara yazdiniz, ama yine de sevmiyorsunuz, degil mi? Sevginiz tükeniveriyor, kalmiyor. "Sevgim bitti, hâkim bey" diyorsunuz bükük bir boyun ve kisik bir sesle.
Tutunamiyor kalbiniz, böyle kaygan zeminlerde, böyle küçücük maskelere, böyle acemice...
"Seni seviyorum"lariniz bol, herkese yetip de artacak kadar bol. Ama, "Seni seviyorum"lariniz bol, çok bol geliyor sevginize.
Belki dil ile degil, kalp ile söyleme vakti gelmistir.
Sözüm, gerçekten sevenlerin meclisinden disari...
 
'Belki dil ile degil, kalp ile söyleme vakti gelmistir....' önceden bahsettiğimiz gibi seni seviyorum demek cok kolay ama herkes gercek aşka sahip değil,tabi bunun kimse farkında değil...
 
aynen esranurcum heleki bu zaman da 2 kelime herkesin ağzında 1 saatdir tanıştığınız bi insandan bile bu cümleleri duymak mümkün olabiliyor bu gerçek sevgimi hayır gerçek sevgi çok farklı bence tanımı varmı onu bile bilmiyorum ama bence sevgi basit değil herkese sölenecek kadarda ucuz değil herkes sevilmeyi hak eder ama layık olanlar ve olmayanlar vardır bu yüzden hak edene seni seviyorum denilmelidir ama yürekten :)
 
Geri
Üst