Mutluluk nerde saklı?

bende sevdimm peki mutluluk  bize bu kadar yakında neden mutlu olamıyoruz...
 
çok güzel düşünmüşler....insan kendini biliyorsa bulunduğu konumu seviyorsa,bardağa dolu tarafından bakabiliyorsa mutludur....zaten kişinin bunları yapabilmesi içinde içinden gelmesi gerekir...kısacası mutluluk gerçekten içimizde yeterki bizler onu dışarı çıkartıp paylaşabilelim:)gülümsemeyi unutmayın
 
Yani mutluluk insana çok yakın,ama arayıp bulmak istemeyenlere veya  ona ulaşmaya çalışmayanlara çok uzak.
Ve de ona ulaşma yollarını bilmeyenlere....

Hem çok yakın hemde çok uzak. :)

Çok güzel,teşekkürler :)
 
kendimize o kadar uzağızki aslında dolayısıyla mutluluğumuza da... kendimiz olmak yerine birilerinin kabul ettiği, taktir ettiği, ödüllendirilen insan olmayı seçiyoruz o yüzden
            biz aslında biz değiliz
                      bu bahar kendimizle tanışalım belki bir çiçekle konuşurken ya da bir ağaç altında otururken ama mutlaka
          tanışalım.. sonra da mutlu olalım:)
 
Her şey zıttı ile bilinirmiş ya ordan aklıma geldi..mutsuzluğumuza neden olan şeyleri bilirsek...belki mutluluğu daha iyi anlayabiliriz..Mutluluğu dışarda değilde içerde aramaya çalışsak..büyük işler yapmış insanlar öyle yapmışlar..

"Asil eksiklik, eksik oldugumuzu dusunmekti.Asil eksiklik, careyi baskasinda aramakti.Hayatin matematigi farkli; iki yarimi toplayinca bir etmiyor.
insan tek basina mutsuzsa baska biriyle de mutlu olamiyor.once yalnizdik. 9 ay boyunca karanlik bir yerde disari cikmayi
bekledik ve dunyaya aglayarak geldik. Pisman gibiydik.Ya da mecburen gelmis gibi.Biraz buyudukten sonra, kendimizi bildigimiz anda,
icimizi kemiren, kalbimizi kurcalayan o tuhaf duyguyu hissettik:Bir yerde bir eksik var.Korktuk. "Bunun sebebi ne?" diye sorduk
kendimize.Cevabi yapistirdik:Demek ki sahip olmadigimiz bir seyler var.O yuzden eksiklik hissediyoruz." Peki, neye sahip olmamiz gerekiyor?
cocukken,"yasimiz kucuk" diye dusunduk.Her istedigimizi yapamiyoruz.Kurallar, yasaklar var. Buyuyunce her sey yoluna girecek.
Buyudukce Bir sey degismedi Yine huzursuzduk. icimizden bir ses ayni sozcukleri fisildiyordu:
"Bir eksik var." Kafamiz karisti. Nasil kurtulacagiz bu igrenc duygudan? Nasil gececek bu?
Aklimiza yeni cevaplar geldi: Okulu bitirince gececek. Ise girince gececek.Para kazaninca gececek.Tatile gidince gececek.
Okulu bitirdik. Diploma aldik. ise girdik. Kartvizit aldik.Calistik. Para kazandik. Tasindik. Araba aldik.
Calistik. Eve yeni esyalar aldik.Tatile gittik. Dans ettik. Terfi ettik. Kartviziti degistirdik.Daha cok calistik. Daha cok para
kazandik.Calistik.Calistik .Gecmedi. "Bir yerde bir eksik var" hissi, hala orada duruyordu. Bu sefer de "Sevgilimiz olunca gececek" dedik.
"Yalnizligimiz sona erince bu illetten kurtulacagiz." Beklemeye basladik.Derken, biri cikti karsimiza. asik olduk. Ve aninda
baska biri olduk.Daha guclu, daha guzel, daha akilli biri. Hesap cuzdanlari, kartvizitler,hatta ilaclar bile boyle hissetmemizi
saglamamisti.Sevgilimizin gozlerinde, daha once bize verilmemis kadar buyuk sevgi ve hayranlik gorduk.
Sevgilimizin gozlerinde Tanri' yi gorduk.Isigi gorduk. "Tunelin ucundaki isik bu olmali" diye dusunduk "kurtulduk."Sonra bir gun, daha dun bize deli gibi asik olan
insan cekip gidiverdi.Ya da artik eskisi gibi sevmedigini soyledi.Ya da baska birine asik oldugunu soyledi.Ya da daha kotusu, baska birine asik oldu ama
soylemedi.Telefonu acmamasindan, elimizi tutmamasindan, bahane bulmak zorunda kalmamak icin biz uyuduktan
sonra yataga gelmesinden anladik, bir terslik oldugunu..... Belki de sevmekten vazgecen veya terk eden sevgilimiz degildi, bizdik.
Fark etmez. Sonucta ask bitti. Simdi her yer bombos. Simdi tekrar yalniziz. Basladigimiz yere donduk. Yillarca ugrastik, eksigin ne oldugunu bulamadik.
Halbuki her seyi denedik, her yere baktik.oyle mi? Bakmadigimiz bir yer kaldi. Icimize bakmadik.Eksik parcayi disarda aradik ama
icimizde sakli olabilecegini akil etmedik. Birilerini sevdik, birileri bizi sevsin diye ugrastik ama kendimizi sevmedik.Sasiracak bir sey yok, tabi ki sevmedik.
Kendimizi sevsek bu kadar kosturur muyduk? Canimiz yanmasin diye duvarlarin ardina saklanir miydik? Kendimizi bos sanip doldurmaya ugrasir miydik?
Terk edilmekten korkar miydik? Asil eksiklik, eksik oldugumuzu dusunmekti.Asil eksiklik, careyi baskasinda aramakti.
Hayatin matematigi farkli; iki yarimi toplayinca bir etmiyor. Insan tek basina mutsuzsa baska biriyle de mutlu olamiyor.
Herkes beni sevsin" diye ugrasinca kimse gercekten sevmiyor,herkes sevgisine sart koyuyor, sinir koyuyor.
Oysa "kendime duydugum sevgi bana yeter" diye dusununce, kendimizi oldugumuz gibi kabullenince yarim tamamlaniyor.
Her sey bir oluyor. iste o zaman perde aralaniyor. Aci diniyor. iste o zaman baska 'bir' iyle bir araya gelerek, hesabin kitabin,
korkunun kayginin hukum surdugu sahte bir sevgi yerine, gercek bir sevgi yaratilabiliyor....
CAN DUNDAR" 
 
FADİME TASTAN' Alıntı:
emekte ve insanın içinde saklı mutluluk...
ne başkasın ekmeğinde, ne başkasın evinde, ne de başka bir şeyde...

Evetya ,başka yerde aramaya gerek yok ürettiğin ve hissetiğin kadar mutlu olursun..
Tabii emeğine göz koyan olmadığı ve  karşılığını alabildiğin sürece..
 
 
  Mutluluğun içimizde olduğunu savunan kişilere
" madem öyle neden psikolojik tedavi gören insan sayısı günden güne artıyor ve tedaviye başlam süreci ilkokul çağlarına kadar indi? " diye sormadan edemiyorum.Tek başımıza yaşamıyoruz ki mutluluk sadece bizle orantılı olsun.Varoluş kaynağı yüreğimizde beynimizde olsa da bir çok faktörü çevremiz besliyor ya da engelliyor.Önemli olan karşınıza çıkan sorunlarla nasıl başedebildiğiniz ve kendi gücünüzün farkında olup olmadığınız !
 
aynı şey yani kendimizde (içimizde )saklı
bulana aşk olsun tabi bu şartlarda :)
 
Gamzemi göstermekten mutlu olan biri olarak söylüyorum. Mutluluk gerçekten içinizde. Etrafınıza gülücükler saçın gibi sizin mutluluğunuzdan güler yüzlülüğünüzden de etkilensinler...

Güzel paylaşım olmuş eline sağlık :)
 
Geri
Üst