Mahalle maçlarındaki ilginç kurallarımız ;)

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan Codex
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Codex

Özgür Şahin
Site Kurucusu
Katılım
14 May 2006
Puanları
48
Konum
Çanakkale
Web
www.kendinigelistir.com
Bayan arkadaşlar (muhtemelen) anlamayacaktır ama olsun, şansımı zorlayayım :)

mahalle-maci3.jpg

> Üç korner Bir penaltıydı

> En iyi oynayan iki kişi aynı takımda yer alamazdı

> Maçlar minyatür kalede oynanıyorsa, penaltı boş kaleye ters şekilde topukla vurulurdu.

> Abanma ve burun vurmak yoktu, vurulursa eleştirilip küfür edilirdi.

>  Maçların hayali kale direkleri arası adım ile sayılır, olmaları gereken yerler iki taş ile işaretlenirdi.

> Anne-baba çağırınca maç biterdi.

> Topu patlatan parasını öderdi

> Takımlar kurulurken ilk oyuncuyu seçme hakkı, adam almayı iyi bilenindi.

> Kaleci topu 3 kere sektirirse rakibe Açılsana 3 kere sektirdim derdi rakip açılırdı.

> Top insanın pek münasip olmayan bir tarafına gelirse işetilirdi

> Penaltılarda kaleci değiştirilirse 2 penaltı atılırdı. Eğer ilk penaltı gol olursa ikincisi atılmazdı.

> Frikiklerde baraj mesafesi, frikiği kullanacak olan kişinin kocaman 3 adım atmasıyla belirlenirdi.

> Top, oyun alanı içerisindeki herhangi bir arabanın altına kaçarsa büyük bir şevkle arabanın altına yatılıp top alınırdı. Topu ilk kim kaparsa o takımda başlardı.

> Gol olduktan sonra eğer tartışmalar olursa ve golü yiyen takımın bir oyucusu golü kabullenirse gol yiyen takım 360 derece dönerek durumu kabullenirdi.

> Eğer bir oyuncu faule maruz kalmışsa ama devam etmek istiyorsa, rakip futbolculardan birinin yürümesini dahi bahane ederek: “Adamın devam ediyor.” derdi.

> Atan alır mevzusu vardı. Eğer top kime çarpıp abuk zubuk biyere kaçmışsa topun gittiği yer neresi olursa olsun koşa koşa gidip alırdı.

> Eğer kaleci dahil herkes çalımlanmışsa kale çizgisinde yere yatılarak topa kafa vurulurdu.

Hey gidi günler  8)
 
Bizim burda hala oynuyor çocuklar :)


Cσ∂єx' Alıntı:
> En iyi oynayan iki kişi aynı takımda yer alamazdı


>  Maçların hayali kale direkleri arası adım ile sayılır, olmaları gereken yerler iki taş ile işaretlenirdi.

> Anne-baba çağırınca maç biterdi.

> Topu patlatan parasını öderdi

> Takımlar kurulurken ilk oyuncuyu seçme hakkı, adam almayı iyi bilenindi.



> Top, oyun alanı içerisindeki herhangi bir arabanın altına kaçarsa büyük bir şevkle arabanın altına yatılıp top alınırdı. Topu ilk kim kaparsa o takımda başlardı.

> Gol olduktan sonra eğer tartışmalar olursa ve golü yiyen takımın bir oyucusu golü kabullenirse gol yiyen takım 360 derece dönerek durumu kabullenirdi.


> Atan alır mevzusu vardı. Eğer top kime çarpıp abuk zubuk biyere kaçmışsa topun gittiği yer neresi olursa olsun koşa koşa gidip alırdı.


En azından bunları biliyorum  :D
 
Çok hoş bir paylaşımdı.
Kızlarında, kendi adıma söyleyebilirim ki, evcilik anıları vardır...
Topraktan yemek, çimenden salata, tuğladan tabak filan yaptığımız günler vardı...  ;D
(Tabi ki onları yemezdik...  ;D )

Dert yok, tasa yok... Evcilik oynamak vardı yalnızca...  :D
Teşekkürler.  ;)
 
Bunları biliyorum :) erkekler oynuyor bizde oynıycaz diye takım kurardık tabi kabul ederlerdi karma bi takim olurdu

Uyanıklık edipilk seçen olmuştum  :) kimin en iyi oynadıgını bilmek eh fazla zorda degildi. o maçı yenen tarafolmakta ayrı bi zevkti ;D
 
Bu kuralları bir nebze anlarım da her mahallede niye aynı kural geçerlidir onu anlamam. Sanki FIFA ya bağlıyız. Kuralları kim koyuyor, nasıl oluyorda izmirdeki adamla benim mahallemdeki adam aynı kuralı biliyor. TV de de yayınlanmıyoki bu  ;D
 
;D ;D ;D
hahha "bizde böyle, işine gelirse" diyor öteki mahalleden gelen, çok iyi oynayan bir çocuk.  ;D
Öyle öyle Erzurum'dan İzmir'e açılıyor kurallar hahah hee belki taşınan oluyordur bir de.. Erzurum'dan bi arkadaşım İzmir'e taşınmıştı. Öğretmiştir o  ;D ;D ;D
 
dideM' Alıntı:
;D ;D ;D
hahha "bizde böyle, işine gelirse" diyor öteki mahalleden gelen, çok iyi oynayan bir çocuk.  ;D
Öyle öyle Erzurum'dan İzmir'e açılıyor kurallar hahah hee belki taşınan oluyordur bir de.. Erzurum'dan bi arkadaşım İzmir'e taşınmıştı. Öğretmiştir o  ;D ;D ;D
;D
Bir bağlantı kuramadım ama kavimler göçüne kadar gitmemiz gerekebilir.

Ne bileyim yani mesela, topu atan alıyo sürekli, sonra abanmak yok, adamın goll diyoooo . ;D
 
dideM' Alıntı:
Bir bağlantı kuramadım ama kavimler göçüne kadar gitmemiz gerekebilir.
hahahaha tamam yaa taşınma mevzuyu geç, öteki mahalle çocuğuna dön.  ;D ;D
Öteki mahalle çocuklarını da hiç sevemedim. Hepsi ayrı bir cinslik yapardı maçta.  ;D ;D En iyi futbolcular onlardaydı ama olsun. Biz de iyiydik.

Bir defasında apartman olarak futbol kulübü kurmaya karar verdik. 4 kişi vardı bizim apartmandan. Sonra mahalledeki öteki çocukları da takıma alıp, diğer mahalleyi eze eze yenecektik. Sıkı çalışacaktık yani.

Neyse ben ve kardeşim vardı işte bir de en üst katta iki abi kardeş vardı. Onlardan biri başkan ve teknik direktör , biri başkan yardımcısı, ben takım menejeri, kardeşimde boş gezenin boş kalfası oldu.  ;D

Ee kulüp kurduğumuza göre para lazımdı. Bütün daireleri gezerek maruzatımızı izah ettik, para istedik.
- Merhaba tahsin amcaa. Biz apartman olarak futbol kulübü kurduk ta paramız yok. Biraz para versen
+ su versem olmazmı
- yok sen para ver. suyu buluruz.
+ iyi tamam alın .

Kimisi kovdu bizi, kimisi güzel para verdi.

Bizim evede gittik para istemeye annem çok pis girişti ama vazgeçmedik hahaha.

Neyse paralar toplandı toplamda 2 tl falan oldu. O zamanlar 2 tl bugünün 20 tl si gibi bişey sanırım.

En altta kalorifer dairesi vardı, orayaa iki masa sandalye falan attık. Bir tane de tahta. Orda çalışıyoz taktikler falan. Allahım hahhaa. Neyse daha ilk toplantıda başkanla başkan yardımcısı birbirine girdi. Zar zor barıştırdık falan bunlar bana bir kart verdiler. Ben kartı okula gidince öteki mahallenin kaptanına verecektim, maç teklifi için. Takım menejeriyim ya maçları ben ayarlıyom. Götürdüm okula kartı verdim, çocuk çok pis güldü ama ben de çok pis gaza geldim.

Etesi gün maç vardı.Bizim mahallenin en iyi topçularını falan aldık. Çıktık maça bi havalı falan böyle. Santra vuruşu bile yaptık yani düşün hahaha..Neyse 8. golden sonra maçı iptal ettikti galiba öyle hatırlıyom. 1 gol ya attık ya atamadık, çok fena ezildik yani.


Neyse akşam yine kulüp binasında toplandık. Bizim gerizekalı başkan gitmiş bütün parayla cips, kola falan almış. Biz krampon alcaz diye para topladık adam abur cubur almış gelmiş. Madem aldı yiyelim dedik hepsini yedik. Sonra da bunlar yine kapıştı kulüp binasında ne varsa yıktık.  Apartmana da basın toplantısıyla kulübü dağıttığımız söyledik. Herkes üzüldü ama olsun ne yapalım.

Sonra da bir daha mahalle maçı yapmadık hep aramızda oynadık hahahhaa  ;D ;D ;D
 
;D ;D ne var ya ne alay ediyosun.  ;D ;D ;DKızlar anlamaz bu işten işte, codex doğru söylemiş. Siz fincanlara çimen doldurup çay diye içerken biz futbol kulübü kuruyoduk. Takımın adı da huzurspor idi söylemeyi unuttum  ;D ;D ;D ;D ;D
 
hahahahahahhahaha ya harun allahım yaa koptum sabah sabah  ;D ;D ;D ;D ;D Renklerinizde yeşil var mıydı?  ;D ;D ;D
 
Anaam renksiz takım mı olur yav, ilk önce renkleri belirlemeniz lazımdı. Ne idüğü belirsiz olduğu için kaybetmişsiniz.:))
 
Pehh ne günlerdi. Birde maç nasıl biterdi du bakayım. Mesela 3 te devre 6 da biter birde şeref  golü derdik :d Sankim ş...sizmişiz gibi hehe :d Hiç sarı yada kırmızı kart olmazdı.. Yedek klübesi yoktu..
Sabah sabah.. Ne oynardım bende ama :d
 
İstemeden Harun'un yumuşak karnına değinmişiz  ;D

Yalnız Harun şu Türkiye'nin her yerinde hemen hemen aynı kurallar tespitin mükemmel.
Cidden öyle... Sanırım yıllar sonra kavradığım "en iyi reklam müşteridir" mantığını ; taa mahalle maçlarına bile dayanabilir-miş.

;D
 
Cσ∂єx' Alıntı:
İstemeden Harun'un yumuşak karnına değinmişiz  ;D

Yalnız Harun şu Türkiye'nin her yerinde hemen hemen aynı kurallar tespitin mükemmel.
Cidden öyle... Sanırım yıllar sonra kavradığım "en iyi reklam müşteridir" mantığını ; taa mahalle maçlarına bile dayanabilir-miş.

;D
;D Sağol.

Mikasa topları da aynı sebepten bir zamanlar çok sattı. Mahalle aralarında fena reklam yapmıştı.  ;D
 
Hey gidi esnaf spor. Avaraj takımıydık valla. Herkes kazanmak için oynar biz az gol yemek için oynardık. Pekte başarılı olduğumuz söylenemez vesselam..  Nolur kalecin kasap,geri dörtlün kalıpçı forvetin marangoz olursa pekte ilginç olmasa gerek :d

Yav sabah sabah ne kadar güldüm ben bilmiyorumki :d
 
12 yıl öncesine döndüm birden  :D
Ben nedense hep kaleci olurdum  :)
Bir kere oğlanlara meydan okuduk yaşlar aynı idi ama kızlar daha
çabuk büyüdüğü için bizim boylarımız onlardan uzundu.Oğlanlar
takımında gurbetçi bir ailenin oğlu vardı.Çocuk deyim yerinde ise
sumo güreşçisi gibi idi. Koşamaz nasılsa deyip önemsememiştik.
Fakat daha maçın 5. dakikasında forvette oynayan En iyi oyuncumuzun
ayağından topu alacağım diye bir tekme geçirdi kıza varya ömrü hayatım
boyunca o sahneyi gördükten sonra futbol oynamadım  :o Kızın ayağı
diz kapağından kırıldı....Çığlık çığlığa hastaneye kaldırdılar kızı...
Tam 8 ay alçıda kaldı.Platin taktılar kızın ayağına. Tam iki yıl topallayarak
yürüdü zamanla ayağı düzeldi ama bir daha eskisi gibi koşamadı.
Tabi o sumocu yüzünden hepimizin futbol hayatı bitti  >:(
Voleybol'a geçtik  :D
 
Geri
Üst