KUANTUM DÜŞÜNENLER YADA....

  • Konbuyu başlatan deepquant
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Kişisel Gelişim Yazıları kategorisinde deepquant tarafından oluşturulan KUANTUM DÜŞÜNENLER YADA.... başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 13,185 kez görüntülenmiş, 49 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Kişisel Gelişim Yazıları
Konu Başlığı KUANTUM DÜŞÜNENLER YADA....
Konbuyu başlatan deepquant
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan özlem1980
G

GulsahToptas

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
gulsaht.blogcu.com
O kadar enteresan bir akım ki; düşündüğümüz şey kaybolmuyor ve zamanı gelince karşımıza tekrar çıkıyor.
Düşünce Gücü tarzı kitaplarda da bahsedilir; alt beynimiz ve üst beynimiz bağımsız çalışır ve her düşündüğüüz enerji ile evrene yayılır ve istek gücüne göre gerçekleşir.
 
longcoming

longcoming

Kullanıcı
10 May 2008
En iyi cevaplar
0
0
Adana
O kadar enteresan bir akım ki; düşündüğümüz şey kaybolmuyor ve zamanı gelince karşımıza tekrar çıkıyor.
Düşünce Gücü tarzı kitaplarda da bahsedilir; alt beynimiz ve üst beynimiz bağımsız çalışır ve her düşündüğüüz enerji ile evrene yayılır ve istek gücüne göre gerçekleşir.
Evet. Kuantum Fiziğinde de düşüncenin  maddeye, maddenin  de düşünceye dönüştüğü kabul edilir.
 
G

gencpsikolog

Kullanıcı
12 Tem 2008
En iyi cevaplar
0
0
D.Bakır
r.şahal beyin tvde programları var izleyebilirsiniz... ;)
 
P

penfigus

Kullanıcı
18 Tem 2008
En iyi cevaplar
0
0
  Neye inanırsanız onu yaşarsınız  Bilinçaltınız paranın zor kazanılacağına inanırsa  para zor kazanılır  Maddi sıkıntı yaşıyorsanız bilin ki  bilinçaltınızda paranın kolay kazanılmadığına dair düşünce hakim olduğu içindir. Böyle bir durumda karşınıza çıkan fırsatları paraya çevirmek için insan üstü çaba göstermeniz gerekecektir. Sıkıntılı geçen hayatınızla ilgili hiç kimseyi suçlamanıza gerek ve neden yoktur çünkü sizin gerçeklerinizi yine sizin bilinçaltınız yaratır. peki bu nasıl olacak. bir şirkete genel müdür olarak kendinizi sayın ve öyle kendinizi kaptırınki bu düşünçeye sanki bu şirkete yılardır müdürsünüz ve işlerin daha iyi olması icin beyninizde bir takım fikirler yaratın yani kısacası o müdür havasına kaptırın ... müdür olayı örnektir bu başka işte olabilir kendi işinizdede olabilir.. yederki düşündüğün şeyi içten inan.güngelir mutlaka kapılar tek tek acılır ..bu şahsi fikrimdir  tşkler
 
P

penfigus

Kullanıcı
18 Tem 2008
En iyi cevaplar
0
0
her ayın ilk cumartesinde yapılıyor  tv tatmin edici değil..
 
P

penfigus

Kullanıcı
18 Tem 2008
En iyi cevaplar
0
0
pardon burda ben semineri kastetim
 
G

GulsahToptas

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
gulsaht.blogcu.com
"Her şey düşüncede başlar"

Önce düşünmek,hayal etmek ve davranmak çok önemli senin de dediğin gibi Penfigus.
Aslında hayat bu işte.Kitaplar da anlatılanlar da bu.Eğer istediğimizde istikrarlı olursak zaten elde etmemek ve karşımıza çıkan fırsatları değerlendirmek.
Hepsi birer ksırdöngü.
 
Y

yaratici_idea

Kullanıcı
17 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
Kuantum düşünme hayatın her alanında uygulanabilecek
ve evrenle uyumlu olmaya oldukça yardımcı olacak bir düşünme biçimi.
Çoğu insan her ne kadar kabul etmese de aslında biz uyumlu düşünmüyoruz ve küresel ısınmadan tutun, kişisel problemlere kadar düşünce biçiminin etkili olduğu açıktır.
Kuantum düşünmeye geçişi başarırsak bunun birçok soruna çözüm olacağını söyleyebilirim
 
P

penfigus

Kullanıcı
18 Tem 2008
En iyi cevaplar
0
0
önemli olanda buya Kuantum düşünmeye geçişi başarırsak ama nasıl? net bilgisi olan arkadaşlar bizle paylaşsın...
 
P

penfigus

Kullanıcı
18 Tem 2008
En iyi cevaplar
0
0
aslında  Gülşah hanım siz daha fazla şey biliyorsunuz ..yoksa yanılıyormuyım.. :)
 
G

GulsahToptas

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
gulsaht.blogcu.com
penfigus' Alıntı:
aslında  Gülşah hanım siz daha fazla şey biliyorsunuz ..yoksa yanılıyormuyım.. :)
Öncelikle Gülşah demen yeterli :)

Bilmek konusuna gelince,bu düşünce hayat felsefemin çoğunu tamamladığı için çooook okudum ve uyguladım.Hatta inandığım bir enerji olduğu için buradan da paylaşmaya devam ediyorum. :)

Eminim aklınıza böyle bir soru geldiğine göre sizde bir şeyler biliyorsunuz ve böylece beyin fırtınası gerçekleştiriyoruz. ;)
Elbette paylaşımlarım hepimiz gibi devam edecek. :)
 
P

penfigus

Kullanıcı
18 Tem 2008
En iyi cevaplar
0
0
Kuantumu  çalışmak

1. Temelde kuantum denen şey aynı anda hem dalga hem parçacıktır.
2. Fakat ölçmeye veya gözlemlemeye kalkarsanız ya dalgayı ya da parçacığı bulursunuz. İkisi aynı anda saptanamazlar!
3. Dalga ve parçacığı aynı anda net bir şekilde saptayamama durumu, Heisenberg’in ünlü belirsizlik İlkesinin özüdür.

Bu olgu, tıpkı koca bir kazan çorba içindeki şeyler gibi, hiçbir şeyin sabit ve tam ölçülemediği, belirsiz sanki hayaletvari, kolay kolay anlaşılamayacak olma olgusunu Newtoncu determinizmdeki her şeyin sabit, belirli ve ölçülebilir olma olgusunun yerine koymuştur.

4. Bu durumda ya elektron parçacık konumundaysa onun kesin durumunu, ya da dalga konumundaysa momentumunu (hızını) ölçebiliriz. Gerçeklikle ilgili her şey bir olasılıktır ve öyle kalmaya da mahkumdur.

Örnek: Dalgınlık anlarımızda birbirine bağlı birçok his bazen görüntü oluşur, bunların ayırımına varamayız, öylesine geçerler. Gözümüz dalmıştır sanki. Bir düşünceye odaklandığımızda ise yalnızca o düşünce oluruz. Bir yandan düşünüp bir yandan dalmamız mümkün değildir. Düşünmeye başladığımız anda dalga hareketi çöküşe uğrar.


5. Elektronların çoğu ve atomaltı varlıklar ne tam anlamıyla parçacık, ne de dalgadırlar. Onlara daha muğlak bir karışımla “dalga paketi” diyebiliriz.
6. “Tamamlayıcılık Prensibi”, varlığın iki türlü tanımı da birbirini tamamlar ve “tek bir paketten” çıkmış olur. Temel varlığın şu ya da bu şekilde görülmesi koşulların tümüne bağlıdır. (Herhangi birinin o varlığa bakıyor olup olmadığı, ne zaman ve niçin baktığı gibi koşullar)

Sir W.Bragg, “Temel parçacıklar, pazartesi, çarşamba ve cumaları dalga, Salı, Perşembe ve cumartesileri parçacık gibi görünüyorlar” diyerek şaşkınlığımızı şakaya tahvil ediyor.

7. Hem dalga hem de parçacık aynı derecede varlığın temel unsurudur; yani her biri maddenin beliriş yollarından biridir ve maddeyi birlikte oluşturur.
8. Kuantum kuramı; hareketi, kesintiye uğramış bir dizi sıçrama diye tanımlar. Bu onun fizikte yapmış olduğu en belirgin kavramsal değişikliktir. Max Planck, tüm enerjinin bir spektrum içinde akımlar halinde sürekli akmayıp, “kuanta” denilen paketler içinde ışınlar yaydığını buldu. Niels Bohr ise elektronların, süreksiz kuantum sıçramaları şeklinde bir enerji durumundan diğerine atladıklarını gösterdi.

Film şeridindeki karelerin sunuluşundaki ardı ardına sıralanış, yukarıdaki ifadeyi andırmaktadır. Atomaltı parçacıklar belki daha doğal gelen bir sıralanış içindeki planı yok sayıp 2-3 sonraki kareye sıçrıyor olabilirler.

9. Bu kesintili yolda “gerçekliğin” sabit bir edimsellikten değil, bilebileceğimiz bir takım edimsellik olasılıklarından ibaret olduğu dünyada, bir parçacığın hareketini ne kadar derinden incelerseniz o denli anlaşılması zor hale gelir. “Anlaşılmazlık” kuantum hareketinin en büyük sorunudur; daha büyük sorun ise bütün o kayıp olasılıkların nereye gittiğidir!

10. Doğanın türlü olasılıklarından biri hangi aşamada ve niçin , kendini “gerçek şeyler” dünyasında sabitler?
Olasılık dalgası görünümündeki bir elektron bir yörüngeden diğerine geçmeye niyetlendiğinde, gelecekteki durağanlığına yönelik, sonunda yerleşebilme olasılığı olan tüm yörüngelerin nabzını aynı anda ölçer!
Bu yoklama mahiyetinde etrafa gönderilen dokungaçlara sanal geçişler denir. Elektronun sonunda geçtiği kalıcı evine ise "gerçek geçiş" deniyor.

11. “Sanal geçişler” enerji tutmazlar ve bu yüzden de enerjiyi daha ileri gitmeden tersine çevirirler. (Yukarıda dokuzuncu maddedeki “bütün kayıp olasılıklar” tanımı sanal geçişler için kullanılan bir ifade.)
12. “Çok dünya” kavramı, her birinde bir versiyonumuzu bulabileceğimizi ve bu farklı versiyonların farklı olaylar zincirinin gelişmesini sağladığını öne sürer. “hiçbir kayıp olasılık yoktur!” Bunun izlerini evrimin mucizevi ilerleyişinde görebiliriz. Az ömürlü iki mutasyon uzun ömürlü (asıl geçiş) bir melez oluşturabilir. Biz insanlar büyük bir olasılıkla böyle iki “sanal türün” melez birleşmesinden oluştuk.
13. Eğer tüm potansiyel şeyler tüm yönlere doğru sonsuz olarak uzanıyorsa bunlar arasında bir ayrılık olabilir mi? Bütün şeyler ve bütün anlar her noktada birbirleriyle temas halindeler; “tüm bu sistemin BİRliği onu mükemmel kılmıştır. Parça bütünde ve bütün her bir parçadadır. Zaman ve mesafeler anlam yitirirler. Kuantum şu ana kadarki en büyük kavramsal meydan okumadır.
14. Gözlemlenmemiş kuantum olayı, gözlemlenmiş olandan tamamıyla farklıdır. Schrödinger’in Kedisi; Gözlenmeden önce dar iki yarıktan aynı anda gizemli bir biçimde geçmeyi başaran görünmeyen foton ışınları, biz gözlemlediğimizde ya birinden ya ötekinden geçmeyi seçerler ve biz bakarak kediyi öldürürüz!
Kısaca, sonsuz ve çok olasılıklı kuantum dalga fonksiyonu görüldüğü (ya da kaydedildiği) anda tek ve sabit bir gerçeklik olarak çözünür. Biz baktığımızda dalga fonksiyonu neden çöker? (cevabı fizikçiler tarafından şimdilik bilinmiyor!)
15. Kuantum fiziğinde bir şeyin varlığının onun tüm çevresine bağlı olma durumuna “bağlamsallık” denir. “Durum içindeki hakikat!”
16. Gözlemci, gerçeği yaratmaz. Dalga fonksiyonu içinde zaten var olan bir olasılığa “somut bir şekil” verir. Görünür hale getirir.
17. Yeni fizikte ifade edilen temel gerçekliğin davranış biçimiyle ilgili bir şey, bizden neredeyse tüm bilinç sorunsalını gözden geçirmemizi talep eder. Ve bu yalnızca kendimizle ilgili değil evrendeki tüm şeyleri kapsamalıdır.
18. “Ya insan biricik değilse?” Bilinçli oluşumuzu evrendeki diğer şeyler ve yaratıklarla, belki de evrenin kendisiyle paylaşıyorsak?
Acaba biz insan varlıklar bildik Batı geleneğinin ileri sürdüğü gibi diğer bütün şeylerden farklı mıyız yoksa bizim bilincimiz evrendeki diğer şeylere/şeylerle süreklilik mi kazandırıyor/kazanıyor?
Oysa gerçeklik hem dalgaları (ilişki) hem de parçacıkları (bireysellik) kapsar.
19. David Bohm’a göre; bir noktaya yoğunlaşmış düşünce, elektronun parçacık yönü, ilham ise dalga yönü gibidir, ikisini aynı anda deneyimleyemeyiz.
20. “Bose-Einstein Yoğunluğu”: Belli bir çizginin üstünde enerji pompalanan moleküllerin birlik içinde titreşim yaydıklarını göstermiştir. Kendilerini olabilecek en düzenli yoğun dönem konumuna sokuncaya kadar devam ederler.
21. Bose-Einstein Yoğunluğu’nun en önemli özelliği; düzenli bir sistem oluşturan parçaların yalnızca bir bütün olarak davranmaları değil “bir bütün oluşturmalarıdır”. Her parçanın kimliği öyle bir birleşime uğrar ki kendi bireyselliklerini tamamıyla yitirirler.
22. Bilinçliyi bilinçli olmayandan ayıran şey, nöron bileşenleri arasındaki B-E Yoğunluğudur.
23. Bir iş esnasında durup dalgınlıkla geçirdiğim anlar bilincin sınır bölgelerinde “zihnin alacakaranlığı” denen bölgede bulunurum. Ve bir çok olasılığı birinin üzerinde özellikle durmaksızın seyrederim/yaşarım. Bir an gelir bedenimde meydana gelen rahatsızlık beni yoğunlaşmaya kışkırtır. Gerilimden kurtulmak için yoğunlaşır ve bir seçim yaparak “olası düşüncenin dalga fonksiyonunu çökertirim.”
24. Yani insan özgür iradeye sahiptir. Bedenimin rahatsızlık durumu, yalnızca seçim yapmamı gerektirdi; seçimin kendisi özgürdü. Rahatsızlık, seçimimin ne olacağının bağlayıcı ya da yönlendiricisi değildi.
25. Kuantum işlemlerinde, bir şeyin olabilme olasılığı, onun olabilmesi için gerekli enerjinin miktarıyla ilgilidir.
 
P

penfigus

Kullanıcı
18 Tem 2008
En iyi cevaplar
0
0
KUANTUM NASIL UYGULANIR?
Birçok teknikle; 3. göze odaklanma, imgeleme, meditasyon, çapalama, dil kalıpları, kuantum drama, evrensel yasalara uyumlanma, yüksek benliğimizle bağlantıya geçme, sezgilerimizi güçlendirme, hastalıkların kişiye özgü psikolojik nedenlerini bulma vs.
Biraz daha ayrıntıya girersek Kuantum Düşünce Tekniği, daha iyiye ulaşmanın önündeki en büyük engelin zihinlerdeki sınırlar, geçmişten gelen karmaşalar ve evrene gönderdiğimiz yanlış mesajlar olduğu noktasından hareketle, iç dünyamızı düzenleyerek dışarıyı değiştirmek amacıyla hareket ediyor. Özü, Kuantum fiziğinin temellerine dayanıyor ve bu alanda geçerli yasaları zihinsel dünyaya uygulamak olarak tanımlanıyor. Kuantum düşünce tekniği eğitimi interaktif ve uygulamalı içeriğiyle insanın düşüncelerindeki farkındalığın yaşam kalitesini değiştirebileceğini ispatlıyor.

Bu tekniği uyguladığınızda sağlıklı bir bedene kavuşabilir,kendi yaratıcılığınızı ve yeteneklerinizi kullanarak başarılı olacağınız işinize kavuşabilir,mutlu ve sevgi dolu bir beraberlik yaşayacağınız özel insana ulaşabilir, hayatınıza daha çok bolluk, bereket ve neşe katabilirsiniz. KDT(Kuantum Düşünce Tekniği) kendi yaratıcılığımızı, iç potansiyelimizi ve evrenin kaynaklarını harekete geçirme eylemidir.
KDT bilmekten çok yapmaya, yapmaktan öte olmaya, değişmekten çok öze ulaşmaya yönelik bir çalışmadır. Ego temizlenip dengelendiğinde, öz benliğiniz aktive edilip harekete geçirildiğinde, çevreniz sizin mutluluğunuz ve gelişmeniz için uygun araçları sunmaya başlar.Siz değişince her şey ve herkes değişir.
KDT herkes tarafından uygulanabilir. Bir kez kavrandığında kaybedilmez bir yeterlilik sağlar. Hakkınız olan mutluluğu, dengeyi, bolluğu, sevgiyi ve iyiliği almanızı sağlar. Bütün bunların insanın doğal bir pozisyonu olduğunu kabul eder. KDT sözcüklerin, imgelerin ve kodlanmış davranışların olağanüstü gücünü kullanarak insanlara ihtiyaçları olan şeyleri elde etme tekniği sunar.
                                                                                                                                                    KUANTUM DÜŞÜNCE TEKNİĞİ EĞİTİMİ
Kuantum Düşünce Tekniği, daha iyiye ulaşmanın önündeki en büyük engelin zihinlerdeki sınırlar, geçmişten gelen karmaşalar ve evrene gönderdiğimiz yanlış mesajlar olduğu noktasından hareketle, iç dünyamızı düzenleyerek dışarıyı değiştirmek amacıyla hareket ediyor. Özü, Kuantum Fiziğinin temellerine dayanıyor ve bu alanda geçerli yasaları zihinsel dünyaya uygulamak olarak tanımlanıyor."Kuantum Düşünce Tekniği kısaca insanın düşüncelerinde, yaratıcılık noktasında, hayatını değiştirebileceği düşünsel bir alanda hareket etmek demektir. Kendi yaratıcılığımızı, iç potansiyelimizi ve evrenin kaynaklarını harekete geçirme ve bir hatırlama eylemidir :) :) :)
 
P

penfigus

Kullanıcı
18 Tem 2008
En iyi cevaplar
0
0
ŞİMDİLİK BU KADAR YETER ARKADAŞLAR BİLGİ PAYLAŞIMDIR :) :)
 
F

funtem

Kullanıcı
26 Tem 2008
En iyi cevaplar
0
0
BURSA
İster ihtiyaçlarımızı evren karşılıyor diyelim ister yaradan.. Söz konusu istemeyi bilmek..
ben bunu bilirim ki ; iyi düşün iyi olsun
 
F

funtem

Kullanıcı
26 Tem 2008
En iyi cevaplar
0
0
BURSA
size yaşadığım ilginç bir olayımı  anlatmak isterım tabiyki dinlemek isteyen olursa ...SECRET i okuduysanız orda anlatılmak istenileni aldıysanız ve uygulayabıldıysenız ...Ben istedim ve oldu  ...
 
P

penfigus

Kullanıcı
18 Tem 2008
En iyi cevaplar
0
0
buyrun anlatın....
 
Üst