Maximus
Kullanıcı
Dora Albert - Your Life –
”Esim askerligini yaparken basladıgım ise devam edecek miyim?”, ”simdi çocuk sahibi olayım mı, yoksa maddi durumumuz düzelinceye dek bekleyeyim mi?”, ”Bosanma oranlarındaki artısın tüm evlenmelerin bir kumar oldugunu gösterdigi bir zamanda evlenmem dogru olur mu?”
İste bunlar günümüzde kadınların karsılastıgı temel sorunların kimileridir.
Bir kadın verecegi kararların onun yasamı üzerinde olaganüstü etkiler yapacagı kesindir. O, eger seçtigi kisiyle evlenirse yasamın, bir baskasın esi olarak yasayacagı yasamdan farklı olacagı bilmelidir. Ve böylece bu iki erkekten birini seçmesi gerektigi zaman, verecegi kararın yasamı için çok önemli oldugu herkes tarafından kabul edilir.
Bugünün kadınların karsılastıgı bir sorun daha vardır ki, belki bunlardan daha önemlidir. O da karar vermede tatmin edici bir sistem gelistirme sorunudur. Önemli kararlar vermeyi ögrendiginiz zaman, basarın yarısı elde edilmis demektir.
Ben deneyimlerime dayanarak bir seye niçin karar verilemedigini ögrendim. Yıllar önce karar verilmesi güç bir sorunum oldugu zaman bunu ertesi güne bırakır, ertesi gün olunca da yine ertesi güne bırakır, böylece son kararımı olabildigince geciktirirdim. Bu süre içinde de vermis oldugum her kararın sonuçlarına iliskin kaygılanırdım. Bazen bana öyle geliyordu ki ben neye karar verirsem vereyim kesinlikle yanlıs yapmıs olacaktım. Sonuçta, ancak verilmis kararları degistirmek için karar veriyordum.
Bu durumun herhangi bir insanı deli edecegi tahmin edilebilir. Nedenini tümüyle bilmeyerek sürekli bir sinirlilik içinde yasadım. Bu üzüntümü bir arkadasıma anlattım. Bana ”Bir psikoloji kitabında bir sey okumustum, benim için çok yararlı oldu” dedi. Kitapta ”Kararsızlık içinde oldugunuz zaman üzülüp sinirlenmektense olumlu bir is yapmak, yapılacak en iyi seydir. Hatta yanlıs bir karar vermek, sinirlenmek, telaslanmak ve kararsızlık içinde kalmaktan daha iyidir. Çünkü is olumlu, üzüntü olumsuzdur” deniliyordu.
Bu sözlerin bana çok büyük yardımı oldu ve sonuçta bundan, bir kadın karsılasabilecegi tüm sorunları, çok güzel çözümleyen bir sistemi bulup gelistirdim.
Düsünsel enerjinizi dikkatli harcayın.
Yani günlük ve önemsiz seyler için her gün yeni kararlar vererek enerjinizi harcamayın. Örnegin, ”Saat yedide mi kalkayım yoksa yedi otuzda mı?” diye karar vermek için yatakta saga sola dönerek çırpınmayın. Günlük isleriniz için bir program yapın; isinizi bitirebilmek için saat kaçta kalkmanız gerektigine karar verin, sonra kalkma zamanızı otomatik duruma getirin. Günlük programızdaki öteki tüm önemsiz hareketler için aynı seyi yapın.
Basit isler için çok zaman harcamayın.
Sözgelimi biz kadınlar ”Ne giyeyim?” diye saatlerce gardrobun karsısında durur, düsünür tasır, giyer ve çıkartırız.
Bu düsünme biçimi kendimiz için bir haksızlıktır. Önemsiz kararlar vermek için fazla zaman harcamak alıskanlıgındaysanız yeteneklerinizi gelistiremezsiniz.
Gerçekten önemli bir sorunu düsünürken kararıza temel olacak tüm ögeleri toplayıp, dikkate alın. Bunu yapmadıkları için birçok insanın yanlıs kararlara saplandıkları gözlemleriz.
Örnegin, bir meslek seçmek için karar vermeye çalıstıgızı varsayın. Yapacagız isin iyi para getirmesini istiyorsunuz. Bu isin çok para getirmesi sizce asıl unsur olduguna göre bu isi yapan baskaların kazancı iyice inceleyip ögrenmeden o ise kalkısmak herhalde akılsızlık olur. Öteki yönden karar, hizmet olabilir. Bu durumda ilk buldugunuz isin size en büyük fırsatı verecegine çok çabuk hüküm vermeyin. Kendinize daha uygun ve daha çok hizmet edebileceginiz öteki bir is bulunabilir.
Eger isinizin teknik yanları varsa mutlaka bir uzmanın önerisini alın. Hukuki durumlarda bir avukata danısın, eger sorununuz tıbbi ise bir doktora basvurun. Eger psikolojik bir sorunla karsılasmıssanız bir psikologa gidin. Önemli sorunlarızı çözümlerken ”Bir astrologdan ya da bir falcıdan kolay bir çare ögrenebilirim” diyerek kendinizi aldatmayın, ancak bir uzman size dogru bilgiyi verebilir. Tüm bunlara karsın son karar yalnız ve yalnız sizin kararız olmalıdır.
Karardan önce seçenekleri saptayın.
Sonra her birinin yararları ve sakıncaları olası sonuçlarıyla birlikte yazın. Kararızı vermede duygularızın ve sezgilerinizin yardımına güvenebilirsiniz.
Her hareket biçiminin yarar ve sakıncaları yazarken öteki insanlara yönelik sorumluluklarızı çok önemsemeyin. Bu nokta kadınların erkeklerden çok daha fazla yapmaya egilimli oldugu bir yanlıstır. ”Kadın rolü tümüyle özveriye dayalıdır” görüsü yüzyıllarca söylenmistir. Belirli ölçüde dogru olabilen bu yaklasım binlerce kadın yasamı yanlıs yollara yöneltmistir.
Kuskusuz, çagdas kadın artık bu tür bos inançlardan kendini kurtarmıs durumdadır. İnsanın ailesine karsı kendini bir biçimde borçlu duyumsaması dogal olabilir ama bu, onlara, biz yetiskinler için, birtakım kararlar alma hakkı vermez.
Kararlarızı verirken su önemli noktayı unutmamak gerekir ki, bugün vereceginiz bir karar on yıl sonra gerçeklesecek bir olayı belirleyebilir. Bir sorunu çözmeye çalısırken, iç sesiniz denli mantıgızın da size yardımcı olması gerekir. Öte yandan, mantıgızı kullanmadan yalnızca iç sesinizi dinleyerek verdiginiz yanlıs bir kararın sonuçları, yasamız boyunca sonuçlarına katlanacagız bir mutsuzluk nedeni olabilir.
Kararızı yazın, sonra da yürüyüse çıkın.
Kararıza etken olan durum ve kosullar, temelinden degismedikçe, daha önce kararızı verirken farkında olmadıgız bir ögeyi sonradan kesfetmedikçe bir kez karar verdikten sonra kararızdan dönmeyin.•
”Esim askerligini yaparken basladıgım ise devam edecek miyim?”, ”simdi çocuk sahibi olayım mı, yoksa maddi durumumuz düzelinceye dek bekleyeyim mi?”, ”Bosanma oranlarındaki artısın tüm evlenmelerin bir kumar oldugunu gösterdigi bir zamanda evlenmem dogru olur mu?”
İste bunlar günümüzde kadınların karsılastıgı temel sorunların kimileridir.
Bir kadın verecegi kararların onun yasamı üzerinde olaganüstü etkiler yapacagı kesindir. O, eger seçtigi kisiyle evlenirse yasamın, bir baskasın esi olarak yasayacagı yasamdan farklı olacagı bilmelidir. Ve böylece bu iki erkekten birini seçmesi gerektigi zaman, verecegi kararın yasamı için çok önemli oldugu herkes tarafından kabul edilir.
Bugünün kadınların karsılastıgı bir sorun daha vardır ki, belki bunlardan daha önemlidir. O da karar vermede tatmin edici bir sistem gelistirme sorunudur. Önemli kararlar vermeyi ögrendiginiz zaman, basarın yarısı elde edilmis demektir.
Ben deneyimlerime dayanarak bir seye niçin karar verilemedigini ögrendim. Yıllar önce karar verilmesi güç bir sorunum oldugu zaman bunu ertesi güne bırakır, ertesi gün olunca da yine ertesi güne bırakır, böylece son kararımı olabildigince geciktirirdim. Bu süre içinde de vermis oldugum her kararın sonuçlarına iliskin kaygılanırdım. Bazen bana öyle geliyordu ki ben neye karar verirsem vereyim kesinlikle yanlıs yapmıs olacaktım. Sonuçta, ancak verilmis kararları degistirmek için karar veriyordum.
Bu durumun herhangi bir insanı deli edecegi tahmin edilebilir. Nedenini tümüyle bilmeyerek sürekli bir sinirlilik içinde yasadım. Bu üzüntümü bir arkadasıma anlattım. Bana ”Bir psikoloji kitabında bir sey okumustum, benim için çok yararlı oldu” dedi. Kitapta ”Kararsızlık içinde oldugunuz zaman üzülüp sinirlenmektense olumlu bir is yapmak, yapılacak en iyi seydir. Hatta yanlıs bir karar vermek, sinirlenmek, telaslanmak ve kararsızlık içinde kalmaktan daha iyidir. Çünkü is olumlu, üzüntü olumsuzdur” deniliyordu.
Bu sözlerin bana çok büyük yardımı oldu ve sonuçta bundan, bir kadın karsılasabilecegi tüm sorunları, çok güzel çözümleyen bir sistemi bulup gelistirdim.
Düsünsel enerjinizi dikkatli harcayın.
Yani günlük ve önemsiz seyler için her gün yeni kararlar vererek enerjinizi harcamayın. Örnegin, ”Saat yedide mi kalkayım yoksa yedi otuzda mı?” diye karar vermek için yatakta saga sola dönerek çırpınmayın. Günlük isleriniz için bir program yapın; isinizi bitirebilmek için saat kaçta kalkmanız gerektigine karar verin, sonra kalkma zamanızı otomatik duruma getirin. Günlük programızdaki öteki tüm önemsiz hareketler için aynı seyi yapın.
Basit isler için çok zaman harcamayın.
Sözgelimi biz kadınlar ”Ne giyeyim?” diye saatlerce gardrobun karsısında durur, düsünür tasır, giyer ve çıkartırız.
Bu düsünme biçimi kendimiz için bir haksızlıktır. Önemsiz kararlar vermek için fazla zaman harcamak alıskanlıgındaysanız yeteneklerinizi gelistiremezsiniz.
Gerçekten önemli bir sorunu düsünürken kararıza temel olacak tüm ögeleri toplayıp, dikkate alın. Bunu yapmadıkları için birçok insanın yanlıs kararlara saplandıkları gözlemleriz.
Örnegin, bir meslek seçmek için karar vermeye çalıstıgızı varsayın. Yapacagız isin iyi para getirmesini istiyorsunuz. Bu isin çok para getirmesi sizce asıl unsur olduguna göre bu isi yapan baskaların kazancı iyice inceleyip ögrenmeden o ise kalkısmak herhalde akılsızlık olur. Öteki yönden karar, hizmet olabilir. Bu durumda ilk buldugunuz isin size en büyük fırsatı verecegine çok çabuk hüküm vermeyin. Kendinize daha uygun ve daha çok hizmet edebileceginiz öteki bir is bulunabilir.
Eger isinizin teknik yanları varsa mutlaka bir uzmanın önerisini alın. Hukuki durumlarda bir avukata danısın, eger sorununuz tıbbi ise bir doktora basvurun. Eger psikolojik bir sorunla karsılasmıssanız bir psikologa gidin. Önemli sorunlarızı çözümlerken ”Bir astrologdan ya da bir falcıdan kolay bir çare ögrenebilirim” diyerek kendinizi aldatmayın, ancak bir uzman size dogru bilgiyi verebilir. Tüm bunlara karsın son karar yalnız ve yalnız sizin kararız olmalıdır.
Karardan önce seçenekleri saptayın.
Sonra her birinin yararları ve sakıncaları olası sonuçlarıyla birlikte yazın. Kararızı vermede duygularızın ve sezgilerinizin yardımına güvenebilirsiniz.
Her hareket biçiminin yarar ve sakıncaları yazarken öteki insanlara yönelik sorumluluklarızı çok önemsemeyin. Bu nokta kadınların erkeklerden çok daha fazla yapmaya egilimli oldugu bir yanlıstır. ”Kadın rolü tümüyle özveriye dayalıdır” görüsü yüzyıllarca söylenmistir. Belirli ölçüde dogru olabilen bu yaklasım binlerce kadın yasamı yanlıs yollara yöneltmistir.
Kuskusuz, çagdas kadın artık bu tür bos inançlardan kendini kurtarmıs durumdadır. İnsanın ailesine karsı kendini bir biçimde borçlu duyumsaması dogal olabilir ama bu, onlara, biz yetiskinler için, birtakım kararlar alma hakkı vermez.
Kararlarızı verirken su önemli noktayı unutmamak gerekir ki, bugün vereceginiz bir karar on yıl sonra gerçeklesecek bir olayı belirleyebilir. Bir sorunu çözmeye çalısırken, iç sesiniz denli mantıgızın da size yardımcı olması gerekir. Öte yandan, mantıgızı kullanmadan yalnızca iç sesinizi dinleyerek verdiginiz yanlıs bir kararın sonuçları, yasamız boyunca sonuçlarına katlanacagız bir mutsuzluk nedeni olabilir.
Kararızı yazın, sonra da yürüyüse çıkın.
Kararıza etken olan durum ve kosullar, temelinden degismedikçe, daha önce kararızı verirken farkında olmadıgız bir ögeyi sonradan kesfetmedikçe bir kez karar verdikten sonra kararızdan dönmeyin.•