HER TERCİH BİR VAZGEÇİŞTİR. ÇÜNKÜ.....

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan gülden
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
dideM' Alıntı:
Çok büyük düşünüyorsun. Önce günlük yaşamımıza indirgeyelim; mesela yukarıda buna istinaden güzel bir örnek var..

Soğuk bir güne başlıyorsun ve çok uykusuzsun, sabah yatağa gömülüp keyifli keyifli uyumak mı yoksa işe gitmek mi? İşe gtmek tabiiki mantıklı olan aa işte o zaman da o güzelim uykuyu kaçıracaksın:)

Kelime dağarcıgım biraz kıt Ondan anlatmak istediklerim çogu zaman havada kalıyor.
Aslında büyük konuştugum yok yada düşündüğüm (bu konu için geçerli.
Ben diyorumki insanı orta yol bulma konusunda inanılmaz derecede zorluyorlar.
Ya o ya bu ya o sun ya bu her tercih vazgeçiştir gibi.
Kesin yargılardan nefret ederim.
Helede insana dair.
Uykudan örnek verdinde Ben konuya daha geniş bir açıdan baktım uzun vadede degerlendirdim günlük olarak değil.
Mesela kırmızıyımı tercih ettin elinde  yeşil varken yeşilden vazgeçtin demektir.
Neden belki ben mor yapıcam o renklerle.
Gibi bir şey.
Ama anlatamamak gibi bir durumum var sizden kaynaklı değil.
Sİzleri tenzih ederim.
Teşekkürler.
 
Hayatta sadece siyah beyaz yoktur arada başka renkler de vardır. Belki de korsanın isyanı buna, insanlarn tercihe zorlanması.
Her zaman bir tercih bir vazgeçiş değildir elbet ama çoğunlukla öyledir de. Ödenen bedel kadar değerlidir seçilen.
 
manas' Alıntı:
Hayatta sadece siyah beyaz yoktur arada başka renkler de vardır. Belki de korsanın isyanı buna, insanlarn tercihe zorlanması.
Her zaman bir tercih bir vazgeçiş değildir elbet ama çoğunlukla öyledir de. Ödenen bedel kadar değerlidir seçilen.

Teşekkür ederim isyan değilde kendimce gördüüm bir yanlış sadece.
Anladıgına sevindim manas tekrar teşekkürler.
 
Her seçim bir diğerinden vazgeçişdir.
Ve tercihler vardır istesek de istemesek de ve kabul etsekte etmesekte...
Sonuçta aynı anda her şeye sahip olmamız,örnekte olduğu gibi " hem sabah uykusunu seçmek,hem işe gitmek" denge sarsılır bana göre.
 
Hayatın keskin virajları vardır kabul ama her zaman değil arkadaşlar.
 
ya da ya da ya da ;
bu tamamen zamanın değişik türevlerini yaşayabileceğimizi gösterir bişey olmuş ;
tüm arkadaşlarımızın dediğinin üzerine .
belki daha kötüsü yaşanacak yerine daha iyisi gerçekleşmiş ,
ya da tam tersi ...

işte bu arada ki ayrımı yapmakta sadece kadercilikle olmaz .
belki de ince bi nüans burdan sesleniyor bize .
evet kaliteli bir yaşam içinse herşey , kötüden vazgeçmekte hayatın bir parçasıdır .
 
Az önce Sanat sayfalarında gezinirken rastladım bu yoruma;
Kaynak e-kolay ancak yazarı belirtilmemiş.:(

su perisi' Alıntı:
Filmde Sezen Aksu olursa...





Hayatımızdaki seçimler...



Hayatımızın virajlarında önümüze çıkan, bir karara varmamız gerektiğini sancılarla hatırlatan seçimler... Dönem dönem yaşadığımız, gecelerce uykusuz bırakan, ruhu daraltan, iyi ya da kötü bir karar verme dönemlerimizdeki bu yaşananlar ne kadar tanıdık değil mi?

Bir aşkla ya da bir olayla karşılaşıldığında yapılan seçimlerin doğurduğu sonuçlar işleniyor filmde. Seçimler… Seçeneklerden yalnızca bir tanesini seçme aşaması çok kez zor durumda bırakabiliyor insanı, ‘Yaşamalı mıyım, yaşamamalı mıyım’ karmaşasını da beraberinde getirerek!

Şöyle bir düşünürsek... Tamamen seçimler üzerine yaşamıyor muyuz hayatımızı aslında? Bir şeyi seçerken diğerinden vageçerek... Bazen aklımız diğer seçenekte kalsa da...

Yapılan seçimler, aşılan zorluklar, yapılması gerekenler, verilen mücadelelerden sonra durup bir baktığımızda gördüğümüz şudur. Hayatımız, kariyerimiz, ilişkimiz ve her şey yerli yerine oturmuştur. (Ya da öyle sanırız.) Ama aslında çocukluğumuzdan beri ya da yaşamımızın bazı dönemlerinde karşılaştığımız ve o karşılaşmadan bugünlere kadar bizimle gelen problemlerimiz vardır. Bunları hep bilinçaltımızda bastırırız. Çoğu zaman dışarıya karşı hep maskeler takarız.

Ama bir gün öyle bir durumla karşılaşırız ki...

O an ne maske kalır yüzümüzde ne de…

Ne akıl kalır bizde ne başka bir şey…

Ne o ana kadar yaşadığımız düzen umrumuzdadır artık, ne de dönen dünya…

Varsa yoksa tek bir şey vardır. O da…













Akıl mı yoksa duygular mı?

Nokta koyamadığımız bazı olaylar bizi başka bir kadere sürüklediğinde aklımıza takılan şu dört soru olmuyor mu? Aklımıza takılmasının yanı sıra kulağımızda da uğultular halinde çınlayan...

Aklımızı mı yoksa kalbimizi mi dinlemeli?

Mantığın sesine mi kulak vermeli?

Yoksa koşarcasına duygularının peşinden mi gitmeli?

Seçimlerimiz sonrasında tercih etmediğimiz diğeri için pişmanlık duyar mıyız peki?



 
Herşeyin sıradanlaştığı bir dünyada ba¬zen kaybetmek en doğru seçimdir.
...ve o dünyada en yerinde tercih; vazgeçiştir.

çok güzel bir paylaşım yeşekkürler ;D
 
Geri
Üst