hayal_12'nin Kaleminden

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan hayal_12
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
YÜREĞİNE SAĞLIK HAYAL ÇOK GÜZEL HEPSİ ALLAH YÜREĞİNE ZEVAL VERMESİN.PAYLAŞIMLARINI DEVAMINI SABIRSIZLIKLA BEKLİYORUM
 
Seviyor mu
Sevmiyor mu diye
Bir ömür geçirdim
Papatya kanadında
Bir seviyor
Bir sevmiyor
Kanatları kanarken papatyanın
Ruhum hayır'lar ve evet'ler arasında
Gelgitlerle boğuşuyor
Böylesinden sağ çıkmak zordur bilirim
Güneşin diline saklanmış
Bir karartı misali
Papatyanın gözleri
Bakıyor bakıyor
Gülümsüyor
Ve bir son olsun
Zamanın dişine dokunan
Diye haykırıyor yüzüme
Ya seviyor, ya sevmiyor
Hangisi çıksa bahtına
Kilitlere vur dilini
ve sus
Sus
Beyaz güvercinlerin kanadına
Şiir yazan çocuk, sus artık
Sevmiyor
Sus
.
.
Sustum
Ve ölüme bir adım daha yaklaştım
Merhaba ölüm!



 
Seviyor mu
Sevmiyor mu diye
Bir ömür geçirdim
Papatya kanadında
Bir seviyor
Bir sevmiyor





muhteşemlerden birtanesi daha gönlüne sağlık emeğine sağlık diycek kelime yok içimdeki her duyguyu ifade ediyo böyle güzel paylaşım için tşkler hayal :) rabbe emanet kalın....
 
...
Asya'nın günlüğünü okumaya devam ediyorum. Herbir kelimesi ayrı ayrı sarıyor beni. Günlük hayatta çoğu zaman yaşadığım, karşılaştığım, tanıdığı olduğum basit şeyler bile o kadar güzel anlatılmış ki, hayran kalıyorum dizelere ve dizelerin sahibesine. Okuyup bitiriyorum günlüğü 2.5 günde! Çok şey öğrendim. Çok şeyi farklı anladım. Çok şeyle ilgilendim. Çok şeyi "vay be!" diyerek okudum. Ve çok şeyi, "ah keşke ben yazsaydım" deyip iç geçirerek okudum. Şimdi isterseniz sevgili 'meraklı' okuyucularım, Asya'nın Yürek Dilekçesi olarak tanımladığı günlüğünden bazı bölümleri kısa kısa özet olarak yazalım. Haydi hep beraber okuyalım:

AŞK
"Aşk. Koca deniz. Görülmemiş dünyalara açılan seçkin kapı. Ilık yaz yağmuru misali ruha dokunan sıcak öpücük. Aşk. Merhamet, sevgi, sadakat, duygulara boyun eğmek, ters yüz edilmiş hayatların sadece besini. Aşk. Peri masallarındaki hayali ışık. Aşk. Korkmamak, aşksız kalmaktan korkmak. Sevgisizliğe, sıradanlığa meydan okumak. Yalnız geçirilen bir ömürde tadılması gereken en nesif duygu yoğunlu. Yalnızların ekmeği. Unutulmuşların umut kaynağı. Aşk. Akla değil, yüreğe sorulması gereken şey. Aklın iflası, kalbin zaferi. Korkusuzluk. Meydan okumak. Aşk. Ruhumdaki yangının adı. Kimsenin bilmediği, bilmeyeceği yanmışlıklarımın adı. Hayallere sardığım zamanlarda yürek mektuplarımın adı. Aşk. Yalnız olmak. Bir olmak. Tek olmak. Bir'e ulaşmak. Ahh, AŞK ÇOK GÜZEL ŞEY..."

EVLİLİK
"Evlilik güzel şey bence. Yalnız olmamak demek. İki iken bir olmaktır. Birbirini tamamlamaktır. Sabah uyandığınızda koynunuzda kocaman bir ruhsuz boşluk değil de, sıcacık gülümsemesiyle 'sevdiğinizin' oluşu. Evlilik, günahlara bulaşmamanın en güzel yolu. Gözlerinizi açıyorsunuz, ve o tam karşınızda, sevdiğiniz. Onun için ölmek istersiniz gerektiğinde. Ve gerektiğinde sizin için ölmek isteyecek birinin varlığının verdiği o tatlı huzur. Güven duygusudur evliliği besleyen. 'O benim sevdiğim, kocam, karım, eşim, her şeyim' diyebilmek. Kendibaşınalığın verdiği o anlamsız huzursuzluğun yerini, kocaman yürekli bir sevgi alır; adı da evlilik. Mutluluğa açılan kapı evlilik. Çift iken, tek olmak, kendini tamamlamak. Kaybedilmiş diğer yarını bulup ona sahip çıkmak. Sadakat şefkat huzur ahlak..."

ANNE
"Ah anneleri anlatmak çok zor. ONLAR BİZİM HER ŞEYİMİZ. Sıcacık koynu dünyanın en huzurlu odası gibidir. Şefkati sonsuzudr. Anne olmak, yüce bir duygu. Bir tavuğun yavrusu için köpeğe saldırması, anneliğin ulviliğini anlatmakta az bile kalır. Hele ki insan için! Annesiz bir hayat düşünülemez. O yoksa hiçbir şey yok. Onun şefkat dolu kucağına kendinizi bırakırsınız ve 'annecim' dersiniz, oh ya Rabb ne güzel bir duygu. Dert ortağımız, sevgilimiz, ruhumun esin kaynağı. Tek idolümüz. Ya annesi olmayanlar? Annesi bir hastalıkta vefat etmiş olanlar. Ah Tanrım onların hissetiklerini hissedemem ben. ANNESİZLİĞİ ANCAK ANNESİZ OLANLAR BİLİR. Bana sadece susmak düşer. Ey ölmüş ve kalmış tüm anneler, hepinizi çok seviyorum ben..."

ARADIĞIM ERKEK
"Yazarken utanıyorum biliyor musun günlüğüm. Bir erkeği özlemek. Onun kokusunu, onun sevgisini, onun şefkatini, onun korumacılığını düşünmek, yazmak. Çok zor ya! Benim hiç erkek arkadaşım ya da sevgilim olmadı. Olmasını ben istemedim aslında. Zira sevmek istedim hep. Sevmek, evet! Gözlerine vurulmak, tatlı sözlerini hayran hayran dinlemek. Çok isterim elbet ama ben İNANCIM gereği, zamane çoğu kızın yaptığı gibi yapamam. BANA ANCAK MEŞRU OLAN LAZIM. O nasıl biri olmalı diye sorulsa şöyle derdim sanırım: O çok yakışıklı olmayabilir. O çok zengin de olmayabilir. Ama o çok efendi olmalı. Terbiyeli olmalı. bana saygı duymalı, benim çoğu zmaan şımarıkça isteklerimi hoş karşıyabilmeli. Özür dilemesini, teşekkür etmesini ve gönül almasını iyi bilmeli. Beni kıskanmalı aynı zamanda. Eğer olsaydı onun kalbine en ufak bir şey gelmesin diye, erkeklerle asla konuşmazdım. YETER Kİ O ALINMASIN. Beni kıskanmasını severdim ben. Kıskanması sevdiğinin belirtisidir. Beni çok sevmesini, sarıp sarmalamasını, korumasını, bazen şımartmasını, bazen de kırmasını isterdim. O kırdıkça beni ne kadar çok sevdiğini anlardı belki de. Ve ben onu daha çok sevecektim. Beni anlamalı, beni hatalarımla değil, sevgimle yargılamalı. Var mı öyle biri bilmiyorum ama ÇOK UMUTLUYUM!O, birgün mutlaka karşıma çıkacak ve aklımı başımdan alacak, biliyorum..."

CHAT
"Hiç chatleşmedim ben. Yapmayacağım da inşallah. Bazı kız arkadaşlarım anlatıyor; işte İzmir'den, Samsun'dan, Trabzon'dan, Kars'tan, Malatya'dan, Antalya'dan erkeklerle konuşuyorlarmış da, o erkekler kendilerini çok şımartıyorlarmış da, hep övüyorlarmış da, yok bilmem neler neler.. Ve bunları diyenler de genelde inancı gereği bedel ödemeye mahkum olanlar. Dışarda bir erkekle çok sıkı fıkı olunmaması gerektiğini söyleyenler, internette o inançlarının gereğini bile yapamıyor, saatler o ekrana takılıp kalıyorlar. Bazen kendilerini kamerda onlara gösteriyorlar, onların o aptalca övgülerine için için sevinerek karşılık veriyorlar. Dışarda onlara göre 'uygun' olmayan, internette her nedense 'uygun' oluveriyor. Erkeklerinde çok farklı olduğunu sanmıyorum. Saatlerce chat ve arkadaşlık sitelerinde kız avına çıkıyorlar, sınıf arkadaşlarımdan anladığım kadarıyla. Çok yazık! Allah'Im sen beni, o chat denen illetten koru. Ve bir gün eğer karşıma sevecek birini çıkaracaksan bu, lütfen cahatten anlamayan biri olsun..."

MUSALLA TAŞI
"Oldum olası musalla taşından korkarım. Düşünmesi bile insanın korkması için yeterli. Oraya konuluyorsunuz ve biraz sonra karanlık, soğuk, dar bir kabre; toprak altına gireceksiniz. Sevdikleriniz geride kalacak, yani o musalla taşının gerisinde. Dualar okunur ve siz orda öylece uzanmışsınız. Hayat bitmiştir yani sizin için. Çok acı ve çok kederli bir şey olsa gerek. belki d eöyle dğeildir bilemiyorum. Belki de o sonzsuz rahmete kavuşmak için son duraktır musalla. AMA BEN YİNE DE MUSALLA TAŞINDAN VE ÖLÜMDEN KORKUYORUM..."


Hayal'in Notu: Dördüncü ve hikayenin son parçası da birkaç gün içinde gelecektir inşallah. Bence Asya kısaca özetlediğim bu başlıklar altında 'çok şey' anlatıyor. Hayırlı okumalar. Sevgiyle kalın dostlar...







 
çoook güzel, bizimle paylaştığın için kendimizi şanslı insanlar olarak adledebiliriz ne dersin?:)tşk ederim...
 
O şansa ben sahibim desem nasıl olur..  :) Bu sitedeki diğer tüm dostlar da dahil, herkese hitap edecek yazılar yazabildiğim için ben de kendimi şanslı sayıyorum.. İlginiz için teşekkürler.. Saygılarımla...
 
Öyle çok kir bulaştı ki bugün kalemime
Tek kelime yazamıyorum sana mezopotamyam
Kir geçene kadar
Bekle!
 
sizi tebrik etmek istiyorum bunlar çok güsel paylaşımlar ve içnizden geçenleri gözlemlediklerinizi çok iyi analiz edip bize yansıttığınız için çok teşekkürler bende bazen içimden gelenleri güsel bir şekilde yazmak istiyorum ama sizin kadar başarılı olamam galiba  :)
 
Öyle çok kir bulaştı ki bugün kalemime
Tek kelime yazamıyorum sana mezopotamyam
Kir geçene kadar
Bekle!

bencede bekle mezopotamya.yüreğine sağlık hayal arkadaşım.
 
Seviyor mu
Sevmiyor mu diye
Bir ömür geçirdim
Papatya kanadında
Bir seviyor
Bir sevmiyor :)

Çok güzelmiş Teşekkür ederim. 
 
çok güzel gerçekten yazıların hayal,,,emeğine sağlık,büyük bir zevkle okudum,  :)
 
Eyvallah arkadaşlar, beğendiyseniz ne mutlu bana.. Hepinizi saygı ile selamlıyorum...
 
Ey gözlerine şiirler yazdığım
Güzel gözlü güzel kız
Bilirim ki
Sen benim için
Ancak bir 'hayal'sin
Ne beyhude çırpınışlarım senin için kar
Ne de yazdığım şiirlerin dilindeki ağıt
Kabuk bağlamış bir yaranın
Tam gözlerinin ortasına yazılasıca şiirlerimi
Yakıyorum işte!
Sevin de
yaktığım şiirlerin feryatlarını unutayım
 
Ruhuna şarkılar dizdiğim
Güvercin yürekli kız
Acılarım gözlerimden tel tel dökülürken
Ve hayat da tüm acımasızlığıyla beni kovalarken
Yıllardır o anlam veremediğin sözlerimin ışığında
Sana sığınıyorum şimdi
Tut elimi!
Hazan kuşlarının gözleridir
Bana sensizlik değer biçen
Bırak o gözleri güvercin yürekli kız
Bırak!
Tut elimi ki
Gözyaşlarımla beslediğim kumrular
Seni de nefeslendirsinler
Tut elimi güvercin yürekli kız
Sensiz ellerim çok yaşlı
Ve ben bu yaşlılıkla
Her gün yeniden ölüyorum
Tut elimi ve bırakma!
Sonsuz denilen şey
Sen kadar hayalde gerçek olduğu zamana dek
Tut elimi ve bırakma!
Bırakma!
 
ayben' Alıntı:
sizi tebrik etmek istiyorum bunlar çok güsel paylaşımlar ve içnizden geçenleri gözlemlediklerinizi çok iyi analiz edip bize yansıttığınız için çok teşekkürler bende bazen içimden gelenleri güsel bir şekilde yazmak istiyorum ama sizin kadar başarılı olamam galiba  :)

Yanlış düşünüyorsunuz bence.. Ben o kadar da başarılı değilim.. Başarılı görünmemin sebebi benden daha iyi yazan birilerinin, sitede çok fazla yazmaması ya da yazmaktan kaçınması olabilir.. eminim çok daha iyilerini yazabilecek arkadaşlar vardır sitede.. Siz de iyisini yazabilirsiniz.. Yeter ki, "ben yazmak istiyorum ve ben iyiyim" deyiverin.. Kalemi asla boş bırakmamanız dileğiyle.. Dua ile kalın...
 
Geri
Üst