Codex
Özgür Şahin
Site Kurucusu
Başarılı olmak isteyip de, henüz istediği başarıya ulaşamayanlar işte bu hikaye tam size göre;
“Zamanın içinde “BAŞARISIZLIK” türküsüyle yürüyen adamın , “BAŞARI” için her yumrukta düşen boksörün, sanki hiç yumruk yememiş gibi tekrar rakibinin karşısına çıkması gibi....
Hayatın karşısına çıkmak....
Aileden ve doğuştan getirdiklerimiz ve size sunulan yaşantılar ve de kıyaslar ...... çevrenizdeki arkadaşlarınızın imkanları ile...
Sarı beş yüz lira ile ikinci günün ikinci teneffüssünde fruko gazoz ve simit için beklemek ikinci günün ikinci teneffüsünü .....
Akşamların ayazında eve gitmek için çamur ve soğukla beraber yürümek ve inatla binmemek otobüse, dolmuşa..
Bir bisiklet için yıllarca beklemek, istemek Almancı dededen ama hiç kimseyi kırmadan evet deyip yapmadığı gibi sadece bir dahaki yılda beklemek ümitle ve isterken bile yüzünden çıkan ateşleri hissetmekle beraber.
Ve isyan okula derslere, yumruğun gücünü hissetmek ve güçlü arkadaşlarla dolaşmak, aykırı olmak, lacivert yerine yeşil kareli ceket giymek, kısa saça inat, uzatmak saçları....
Okul diye Sarıgül ya da Bağdatlı’yı ocakçıyla beraber açmak darabalara yardım etmek, Retkit’e (tabela öyle idi) bilardoya gitmek..
Disiplin kurulu başkanının dersinde korkuyu yenip kopya çekmek ve her dersten çekmeyi alışkanlık haline getirip bir törenle hazırlamak kopya kağıtlarını....Matematik yazılısından ilk beş dakikada çıkmak beş kişi.
Rahibe koridorlarında elimize vurulan ve suratımıza çakılan tokadın tınısı ile dolaşmak okaliptüs ağaçlarının altında, sanki sen yaptırmışsın gibi okulu...
Ve 93 mayısı ve bir kitapçık, amaçsız ruhumuza sunulan bir kitapçık.
- Nedir bu?
- ÖSS kitapçığı
- Sınava gireceksiniz
- Ne çıkar bilmeden bu sınavdan..
Bildiğimiz okulun odunluğunun yanındaki sınıfta, diğer arkadaşlar soğuktan titrerken bizim üşümediğimiz. Bi de odunluğa “SİBOBUN YERİ” yazıp ;
- Öğrenci 500 lira
- Öğretmen beleş yazmak
Zamanı geldi tercihler yaptık, bilmeden girdik sınava bilmeden kazandık ÖSS ‘ yi ve ÖYS’ ye girmeye hak kazandık girdik bilmeden ÖYS’ ye ve çıktık.
Ve babam, çalışkanlığı ile dillere destan herkes tarafından bilinen tutumlu az paraya çok iş yapan ve peşin paraya pazarlık ustası.
Bir gün dedi ki: “ bak evlat, ben çok zorluk çektim. Okutmadı deden beni. Ben senin okumanı istiyorum.”
İskenderun sokaklarına çıktığımda tanımadığım genç yoktu o zamanlar, lise bitmiş ve ben ÖYS’ den taban puan almıştım.
94 yılı başarının tarihi oldu benim için Başak Dershanesinin en iyi sosyal sınıfının öğrencilerindendim T- 12.
Ders çalışmaya, sanki hiçbir şey bilmiyormuşum gibi başladım. Evet hiçbir şey bilmiyordum.
O zamanın tüm bölümünde sokaktan aldım kendimi, televizyondan aldım, futboldan aldım.En sevdiğim oyun futboldan, elimin parçalanırcasına diktiğim kramponlardan ve uğruna haftanın dört günü peşinden koştuğum toptan ve okul diye gittiğim yan sahadan.
Bilinç sadece “KAZANMAK” diyordu ve yapmam gerekenler....
Evet iyi bir dershanenin iyi öğrencileri arasındaydım. Hava erken yakaladı bizi. Mart – nisan ayları geldiğinde ders anlatmaya başladım diğer öğrencilere. O zaman etüt yok öğretmenlerden öğrencilere. Etüt iyi öğrencilerden diğer öğrencilere.
Ve hüsran. Karambol sekiz tercih ve iyi bir puanla açıkta kalış. Tüm bedenim sancıdı ve iki hafta tam iki hafta hiç çıkmadım evden dışarı. Beynimde arı kovanına üşüşen arılar gibi düşünceler.
Ve annem, yüreği sevgi dolu tüm anneler gibi, tesellisi ve kokusu...” YENİDEN DENE “ sesiyle irkildim. Evet yeniden denemek, yeniden deneyecektim.
Ağustos 1 de derslere başladım. Ekim 1 de konuların çoğu bitmişti.
O kendini okulun sahibi sanan kişi gitmiş, yerine sadece gözlerinde ÖYS yanan kişi gelmişti.
Erhan kazanmıştı . ODTÜ, PDR’ yi. Mektuplarda yazmıştık, Ankara’ da buluşacaktık. Zonguldak ve İskenderun’ da evlerimize haftada bir uğrardı postacı. Kesin Ankara ‘da buluşacaktık. Hani Kezo da oradaydı ya.
Ama Erhan gitti ben kaldım. Kayda beraber gittik. İçim burkuldu. Yalnızlığa kaldım. Sokak lambasının yalnız ıslığı gibi oldu nefes alış verişlerim. Mektuplarda yoktu artık.
Bayram tatillerinde “ANKARA’ dan HABERLER “ dinliyordum.Erhan’dan ve Kezo’dan..
Hırs giderek daha da artıyor amaç;” KAZANMAKTAN BAŞKA ÇARE OLMUYORDU” benim için hem de Ankara.
Kitaplar, testler, önüme gelen denemeler çözüyordum. Diğerleri içeri de televizyon izlerken ben, coğrafya testi, iklim bilgisi çözüyordum. Orada öğrendim; ” odaklanarak okumayı, gürültüye rağmen anlamayı”
Sıcak odada televizyon izlemek ve günlük laflarla zaman geçirmenin özlemini orada tattım. Soğuk odanın 4’lü sehpasının 3.sünün emeği çok bende. Hazırlık bittiğinde çivi ile çakmak zorunda kaldım. Zor duruyordu ayakta çünkü.
Ali; teknik lise bilgisayar bölümü öğrencisi, Dörtyol da olmadığı için o lise, bizde kalan ve okuyan matematik hocam. Takvim ve Posta gazeteleri, ilk çıktığı zamanlar ve 25 lira. Ali Posta, ben Takvim her gün aynı yerden itina ile alıyoruz. Çünkü her gün deneme veriyorlar, çünkü ÖYS yaklaşıyor, tabi ki önce ÖSS..
Haziran, ÖSS ‘ den iyiye yakın bir puan almış, ÖYS’ye gireceğim, Zaman geçmiyor ve ÖYS.
Heyecanlıyım, kalemlerim,silgim ve aday kartım, bir zamanlar kale olarak kullandığım vitrinde.
Sınav günü kimsesiz gidiyorum. Salona giriş, sanki kutsal bir ayin. Adımlar ve sessiz yürüyüş.18 tercihi fullemiş, abartmış 6 tane de iki yıllık yazmışım kesin gideceğim. Sınav salonu 1. sınıf ve en arka sıra. Sıra küçük, dizlerimin üzerine koyuyorum sırayı ve başlıyorum çözmeye .
O da ne? Burnum kanıyor. Elimi cebime atıyorum, annemin özenle ütüleyip koyduğu babamın mendillerinden biri. Burnumu tıkıyorum ve 15 dakika geçiyor, kan durmuyor. Ben “ dur be “ dedikçe. Mendilin her yeri kan ama ben soru çözmeye devam ediyorum. Bitiyor sorular, bitiyor sınav, aday zarfına tüm şıkları yazıyorum. Dizlerim sızlamış, yere basamıyorum, farkına ayağa kalkınca varıyorum. Ertesi gün ortalamanın üstünde netler, kesin kazandım diyorum. Ankara hukuk, Hacettepe Psikolojik danışmanlık ya da Hacettepe Türk Dili Edebiyatı öğretmenliği en az.
Sınav sonuç gazetesinin çıkacağı gün uyuyamıyorum. Ve sabah ilk araba ile köyden iniyorum gazeteciye, gazete gelmemiş, bekliyorum ,bekliyorum. Benim gibi herkes bekliyor. İlk sıra benim, benden sonra kuyruk oluyor arkamda heyecanlı bir bekleyiş.
Gazete geliyor.ÖYSM numaram adım gibi aklımda bakıyorum. ÖYS ‘ye hazırlanan gedikli bir öğrenci olarak. İşte ÖYSM numaram ve karşısında 11... kodlu yer tamam diyorum, kazandım . Ankara hukuk.
Dolaşıyorum, bir zamanlar sahip olduğum sokaklarda, göçmen kuşlar gibi. Arkadaşlar ve Ali.
Ali Boğaziçi Üniversitesi, Bilgisayar bölümünü kazanıyor. 2 yıllık fakülteyi. Ben Ankara Hukuk.
Aileme haber vermiyorum, beklesinler beni diyorum. Eve geldiğimde karşımdakilerin gözünde acaba soruları ile yanan gözler ve sessiz bekleyiş. Gazete artık elimde erimek üzere.
Tekrar bakıyorum gazeteye hiç bakmamış gibi o da ne..
Ankara hukuk yerine, Ankara Psikolojik Danışmanlık ve Rehber Öğretmenliğini kazanmışım. Ve sevinçle... hazırlıklar başlıyor.”
Herkesin başarı öykülerinin yazılması dileğiyle...
Adil Maviş