H
Harun
Kullanıcı
Bihari ( dünyanın en resmi ölüsü )
Lal Bihari (1961), Hindistan'ın Utar Pradeş şehrinden bir çiftçi. Bihari, 1976'dan 1994'e kadar resmen ölü idi. Hindistan'da (Mritak Sangh) Ölüler Derneğini kurdu. Ölü olmadığını kanıtlamak için Hint hükümet bürokrasisine karşı 18 yıl savaş verdi. 1976'da bankadan kredi çekmek için başvurduğunda, resmen ölü olduğunu fark etti. Bihari'nin amcası, Bihari'nin topraklarına konmak için bir hükümet görevlisine rüşvet verdi ve Bihari'nin ölü olarak gösterilmesini sağladı. Bihari kendisi gibi resmen ölü fakat fiziksel olarak canlı olan en az 100 kişi daha keşfetti. Azamgarh bölgesinde (Mritak Sangh) Ölüler Derneğini kurdu. O ve onun gibiler, topraklarını kaptırdıkları insanlar tarafından öldürülme tehlikesi ile karşı karşıya idiler. Şu anda derneğin tüm Hindistan'dan 20,000'i aşkın üyesi var. 2004 yılında derneğe mensup 4 kişinin hayatta olduğunu ispatladılar. Yine 2004'de Bihari Lal Ganj parlamentosunda aday oldu.
Icke ( Reptilian Humanoid'lerden (İnsansı Kertenkele) kurtuluşumuz. )
David Icke, eski bir profesyonel futbolcu, BBC televizyonunda spor yorumcusu ve İngiliz Yeşil Parti ulusal sözcüsü. 1990'dan beri hayatını Reptillians (Kertenkelemsiler) olarak tanımladığı ve dünyayı gerçekte kontrol eden insanları araştırmaya adadı. Sadece turkuaz renk elbiseler giyiyor ve tarih öncesi Babil Kardeşliğinden kalma olduğu varsayılan, "Elitler" olarak adlandırılan ve insansı kertenkeleler olduklarına inanılan gruba karşı savaş veriyor. Icke, George W. Bush, Kraliçe 2. Elizabeth ve Kris Kristofferson'un Reptillian olduğunu iddia ediyor. Reptillianların takipçilerlinin satanist ve çocuk tacizcisi olduğuna inanıyor. Görüşlerini açıklayan 15 kitap yazdı. 1999'da Toronto Üniversitesindeki 5 saatlik konuşmasından sonra dakikalarca ayakta alkışlandı ve beğeni topladı.
Bawden ( Kansaslı ve kendini Papa seçen 1. Michael )
David Allen Bawden (1959), 6 Konklavist'in "Papa 1. Michael" olarak seçtiği bir Amerikan vatandaşı. Ayrıca bu 6 kişilik grup, seçilen diğer 6 papanın modernist oldukları için geçersiz olduğunu savunuyor. Sedevakantistler eşitlik prensibine göre, eğer Kardinal okulu geçerli bir papa seçemezse diğer Katoliklerin kendileri papa seçebileceğine inanıyor. Bu prensibe göre 1990 yılında David Bawden anne ve babasınında içinde bulunduğu 6 kişi tarafından Papa seçildi ve halen görevini sürdürüyor.
Nakamatsu ( 34 yıl boyunca yediği bütün yemekleri fotoğrafladı ve analiz etti )
Yoshiro Nakamatsu (26 Haziran 1928), Dr. NakaMats diye de bilinir, 3,000'den fazla keşfi ile dünya rekorunu elinde tuttuğunu idda eden bir mucit. İcatları arasında disket, "PyonPyon" ayakkabıları var. Nakamatsu, 34 yıl boyunca yediği bütün yemekleri fotoğrafladı ve analiz etti ve saydı. Nakamatsu'nun hayattaki hedefi ise 140 yıl yaşamak.
Lotito ( bay herşeyi yiyen )
Michel Lotito (15 Haziran 1950) Fransız bir şovmendir. Grenoble' da doğan Lotito, hazmedilemeyecek şeyleri yemesi ile ünlendi ve ayrıca Monsieur Mangetout ( bay herşeyi yiyen ) olarak da tanınır. Lotito gösterilerinde, metal, cam, lastik, bisiklet, televizyon, bir Cessna 150 gibi şeyleri mideye indiriyor. Lotito'nun bu uçağı tamamen yiyip bitirmesi onun 2 yılını aldı ki bu 1978^den 1980 e kadar olan bir süre. Böyle garip şeyleri yemeye çocukken başlamış ve 1966 dan beri de gösteriler yapıyor.
Lotito genellikle yediği şeylerden etkilenmiyor, hatta genellikle zehirli kabul edilen şeyleri yese bile. Gösterilerinden önce mineral yağı, gösteri sırasında da bol bol su içiyor. Görünüşe göre Lotito'nun mide ve barsak duvarları normalden 2 kat daha kalın ve sindirici asitleri metali bile sindirecek şekilde güçlü.
Yokoi (2. Dünya Savaşı'ndan sonra 28 yıl saklandı)
Shoichi Yokoi Japon imparatorluk ordusuna alındıktan sonra 1941'de Guam'a gönderilen bir askerdi. 1944'de Amerikan kuvvetlerinin adayı yeniden ele geçirmesiyle Yokoi saklanmaya başladı.
24 Ocak 1972'de, 2 ada yerlisi tarafından adanın ücra bir köşesinde Yokoi'nin yeri tespit edildi. Yokoi 28 yıldır bir yeraltı orman mağarasında saklanıyordu. 2. Dünya Savaşı'nın bittiği yazılı olan kağıt parçaları bulmasına rağmen dışarı çıkmaya korkmuştu. Japonya'ya geri döndüğünde paslanmış tüfeği de yanındaydı ve şöyle dedi; "Eve canlı dönmem daha utanç verici.".
Mehran (1988'den beri havaalanında yaşıyor)
Mehran Kerimi Nasıri, Sir, Alfred Mehran olarak da bilinir, 8 Ağustos 1988'den beri Charles de Gaulle Havalimanı'nın 1. terminalinin kalkış bölümünde yaşayan İranlı bir mülteci. İran'da hapsedilip, işkence görüp, sürüldükten sonra birçok avrupa ülkesine iltica başvuruları yaptı.
Charles de Gaulle Havalimanından İngiltereye uçmak üzereyken sırt çantasının kapkaççılar tarafından çalındığını iddia etti. Nasıri uçağa binmeyi başardı, fakat Heathrow'a vardığında, gerekli belgelerin yanında olmadığını fark etti ve Charles de Gaulle havalimanına geri gönderildi. Nasıri, Fransız yetkililere kimliğini ve mülteci olduğunu ispatlayamadı ve Zone d'attente'ye (bekleme bölgesi) gitmek zorunda kaldı. Bu bölge belgesi olmayan yolcuları toplama yeriydi.
Nasıri, 2004'de çekilen The Terminal filminin ilham kaynağıdır. Filmde Tom Hanks'in canlandırdığı karakterden farklı olarak Nasıri, 1994'den beri Duty-Free bölgesinde değil, kalkış bölgesinde yaşıyor. İsterse terminalden hemen kaçma şansı var fakat artık herkes onu tanıdığı için, firar girişimi hemen fark edilecek. Normalde insanlarla pek konuşmaz Nasıri. Çanta ve bavullarıyla onun da diğer yolculardan bir farkı yok ve çoğu zaman onu kimse fark etmiyor.
Lal Bihari (1961), Hindistan'ın Utar Pradeş şehrinden bir çiftçi. Bihari, 1976'dan 1994'e kadar resmen ölü idi. Hindistan'da (Mritak Sangh) Ölüler Derneğini kurdu. Ölü olmadığını kanıtlamak için Hint hükümet bürokrasisine karşı 18 yıl savaş verdi. 1976'da bankadan kredi çekmek için başvurduğunda, resmen ölü olduğunu fark etti. Bihari'nin amcası, Bihari'nin topraklarına konmak için bir hükümet görevlisine rüşvet verdi ve Bihari'nin ölü olarak gösterilmesini sağladı. Bihari kendisi gibi resmen ölü fakat fiziksel olarak canlı olan en az 100 kişi daha keşfetti. Azamgarh bölgesinde (Mritak Sangh) Ölüler Derneğini kurdu. O ve onun gibiler, topraklarını kaptırdıkları insanlar tarafından öldürülme tehlikesi ile karşı karşıya idiler. Şu anda derneğin tüm Hindistan'dan 20,000'i aşkın üyesi var. 2004 yılında derneğe mensup 4 kişinin hayatta olduğunu ispatladılar. Yine 2004'de Bihari Lal Ganj parlamentosunda aday oldu.
Icke ( Reptilian Humanoid'lerden (İnsansı Kertenkele) kurtuluşumuz. )
David Icke, eski bir profesyonel futbolcu, BBC televizyonunda spor yorumcusu ve İngiliz Yeşil Parti ulusal sözcüsü. 1990'dan beri hayatını Reptillians (Kertenkelemsiler) olarak tanımladığı ve dünyayı gerçekte kontrol eden insanları araştırmaya adadı. Sadece turkuaz renk elbiseler giyiyor ve tarih öncesi Babil Kardeşliğinden kalma olduğu varsayılan, "Elitler" olarak adlandırılan ve insansı kertenkeleler olduklarına inanılan gruba karşı savaş veriyor. Icke, George W. Bush, Kraliçe 2. Elizabeth ve Kris Kristofferson'un Reptillian olduğunu iddia ediyor. Reptillianların takipçilerlinin satanist ve çocuk tacizcisi olduğuna inanıyor. Görüşlerini açıklayan 15 kitap yazdı. 1999'da Toronto Üniversitesindeki 5 saatlik konuşmasından sonra dakikalarca ayakta alkışlandı ve beğeni topladı.
Bawden ( Kansaslı ve kendini Papa seçen 1. Michael )
David Allen Bawden (1959), 6 Konklavist'in "Papa 1. Michael" olarak seçtiği bir Amerikan vatandaşı. Ayrıca bu 6 kişilik grup, seçilen diğer 6 papanın modernist oldukları için geçersiz olduğunu savunuyor. Sedevakantistler eşitlik prensibine göre, eğer Kardinal okulu geçerli bir papa seçemezse diğer Katoliklerin kendileri papa seçebileceğine inanıyor. Bu prensibe göre 1990 yılında David Bawden anne ve babasınında içinde bulunduğu 6 kişi tarafından Papa seçildi ve halen görevini sürdürüyor.
Nakamatsu ( 34 yıl boyunca yediği bütün yemekleri fotoğrafladı ve analiz etti )
Yoshiro Nakamatsu (26 Haziran 1928), Dr. NakaMats diye de bilinir, 3,000'den fazla keşfi ile dünya rekorunu elinde tuttuğunu idda eden bir mucit. İcatları arasında disket, "PyonPyon" ayakkabıları var. Nakamatsu, 34 yıl boyunca yediği bütün yemekleri fotoğrafladı ve analiz etti ve saydı. Nakamatsu'nun hayattaki hedefi ise 140 yıl yaşamak.
Lotito ( bay herşeyi yiyen )
Michel Lotito (15 Haziran 1950) Fransız bir şovmendir. Grenoble' da doğan Lotito, hazmedilemeyecek şeyleri yemesi ile ünlendi ve ayrıca Monsieur Mangetout ( bay herşeyi yiyen ) olarak da tanınır. Lotito gösterilerinde, metal, cam, lastik, bisiklet, televizyon, bir Cessna 150 gibi şeyleri mideye indiriyor. Lotito'nun bu uçağı tamamen yiyip bitirmesi onun 2 yılını aldı ki bu 1978^den 1980 e kadar olan bir süre. Böyle garip şeyleri yemeye çocukken başlamış ve 1966 dan beri de gösteriler yapıyor.
Lotito genellikle yediği şeylerden etkilenmiyor, hatta genellikle zehirli kabul edilen şeyleri yese bile. Gösterilerinden önce mineral yağı, gösteri sırasında da bol bol su içiyor. Görünüşe göre Lotito'nun mide ve barsak duvarları normalden 2 kat daha kalın ve sindirici asitleri metali bile sindirecek şekilde güçlü.
Yokoi (2. Dünya Savaşı'ndan sonra 28 yıl saklandı)
Shoichi Yokoi Japon imparatorluk ordusuna alındıktan sonra 1941'de Guam'a gönderilen bir askerdi. 1944'de Amerikan kuvvetlerinin adayı yeniden ele geçirmesiyle Yokoi saklanmaya başladı.
24 Ocak 1972'de, 2 ada yerlisi tarafından adanın ücra bir köşesinde Yokoi'nin yeri tespit edildi. Yokoi 28 yıldır bir yeraltı orman mağarasında saklanıyordu. 2. Dünya Savaşı'nın bittiği yazılı olan kağıt parçaları bulmasına rağmen dışarı çıkmaya korkmuştu. Japonya'ya geri döndüğünde paslanmış tüfeği de yanındaydı ve şöyle dedi; "Eve canlı dönmem daha utanç verici.".
Mehran (1988'den beri havaalanında yaşıyor)
Mehran Kerimi Nasıri, Sir, Alfred Mehran olarak da bilinir, 8 Ağustos 1988'den beri Charles de Gaulle Havalimanı'nın 1. terminalinin kalkış bölümünde yaşayan İranlı bir mülteci. İran'da hapsedilip, işkence görüp, sürüldükten sonra birçok avrupa ülkesine iltica başvuruları yaptı.
Charles de Gaulle Havalimanından İngiltereye uçmak üzereyken sırt çantasının kapkaççılar tarafından çalındığını iddia etti. Nasıri uçağa binmeyi başardı, fakat Heathrow'a vardığında, gerekli belgelerin yanında olmadığını fark etti ve Charles de Gaulle havalimanına geri gönderildi. Nasıri, Fransız yetkililere kimliğini ve mülteci olduğunu ispatlayamadı ve Zone d'attente'ye (bekleme bölgesi) gitmek zorunda kaldı. Bu bölge belgesi olmayan yolcuları toplama yeriydi.
Nasıri, 2004'de çekilen The Terminal filminin ilham kaynağıdır. Filmde Tom Hanks'in canlandırdığı karakterden farklı olarak Nasıri, 1994'den beri Duty-Free bölgesinde değil, kalkış bölgesinde yaşıyor. İsterse terminalden hemen kaçma şansı var fakat artık herkes onu tanıdığı için, firar girişimi hemen fark edilecek. Normalde insanlarla pek konuşmaz Nasıri. Çanta ve bavullarıyla onun da diğer yolculardan bir farkı yok ve çoğu zaman onu kimse fark etmiyor.