1948 Yılında Adapazarı'nda doğdu. İlk ve orta öğrenimini bu şehirde tamamladı. Daha sonra, günümüzde Mimar Sinan Üniversitesi olarak bilinen Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ni yüksek mimar ünvanıyla bitirip Sakarya Üniversitesi'nde asistanlığa başladı. İleriki yıllarda profesörlüğe kadar yükselen Cüneyd Suavi, evli ve üç çocuk babasıdır.
Zafer Dergisi'nde 1982 yılından beri hikayeleri yayınlanan yazarın en tanınmış eseri, Hayatın İçinden adlı hikaye kitabıdır. Türk insanı tarafından büyük bir rağbet gören bu eserin tamamı Korece'ye; bir bölümü de İngilizce, Almanca, Rusça, Arapça, Arnavutça, Tatarca, Özbekçe ve Makedonca'ya çevrilerek dünyanın dört bir yanına ulaşmıştır. Bu eserin devamı olan Hayatın İçinden-2 adlı kitap da, 2003 yılında basılmıştır.
Eserleri
Cüneyd Suavi'nin Kırk Gram Tebessüm, Mucizeler, Bilmeceler ve Çocuklar İçin Peygamberler Tarihi adlı eserleri dışında, .ocuklar için yazdığı İki Çuval Altın, Huzur Ormanı, Gökten İnen Balık, Cennete Davet ve Sevgi Marketi adlarını verdiği beş hikaye kitabı daha bulunmaktadır.
Yazarın , Selim Gündüzalp ve Ali Suad ile birlikte hazırladığı Hazır Cevaplar-1 ve 2 adlı iki kitabı daha vardır.
KALP
Delikanlı alaca karanlıkta yürürken, yumuşak bir şeye çarptığını fark etti. Eğildi baktı... Aman ALLAH'ım.!.. Ayaklarının arasında, yuvasından ustalıkla sökülmüş bil kalp duruyordu. Tıpkı resimlerdeki gibi diri ve anlıydı. Onu büyülenmişçesine avuçlarına aldığında, dehşetinden çıldıracak gibi oldu. Kalp tıp tıp atıyordu ve sıcacıktı. Delikanlı, sanki ellerine yapışıp bir başka uzvu haline geliveren kalpten kurtulmak
istiyor, fakat ne olduğunu kestiremediği duygular tarafından engellendiğini hissediyordu. Bir müddet sonra sakinleştiğinde, onun sahibini bulmak için en yakındaki evin kapısını çaldı ve zincir aralığından bakan genç kıza:
- Bu kalp sizin mi? diye sordu. Biraz önce buldum onu. Kız, mahçup bir ifadeyle:
- Ben kalbimi, üç ay önce rastladığım bir vefasıza kaptırdım, dedi. Yandaki eve sorun, onların olabilir. Kızın gösterdiği ev, göz kamaştırıcı bir villaydı. Kapıyı açan hizmetkarlar, onu üst kata çıkartarak evin
beyine götürdüler. Delikanlı, yumuşacık halıların üzerine damlayan kanları ayağıyla örtmeye çalışırken:
- Bu kalp sizin mi acaba? diye sordu. Hala atıyor da...
Beyefendi, ışıl ışıl parıldayan kristal kadehinden höpürtülü bir yudum çekerek:
- Ben kalbimi dünyaya sattım canikom, diye sırıttı. Komşu evde bir
meczup var,o bilir sahibini.
Delikanlı, hızla soğumaya başlayan ve atışları gittikçe yavaşlayan kalbi bitişik kulübedeki ihtiyara koşturarak:
- Bu sizin mi? diye sordu. Çabuk olun. Neredeyse duracak. Yaşlı adam, okumakta olduğu Kur'anı yavaşça kapatırken:
- Ben kalbimi, her şeyimle birlikte ALLAH'a verdim evlad, diye gülümsedi. Elindekinin sahibini neden gidip anne ve babana sormuyorsun? Her ikisi de yaşlanıp bunadı, diye üfüldendi genç. Bir bebek gibi alaka görmek istediklerinden, üç gün önce kavga edip onları terketmiştim. İhtiyar adam, büyük bir üzüntüyle:
- Terkettin ha!... diye mırıldandı. Terkettin demek. Delikanlı, söylenenlere karşı kayıtsız görünüyordu. Oysa ki yaşlı adam, beklediği cevabı çoktan almıştı. Delikanlıya doğru emin adımlarla ilerledi ve iki eliyle
kavradığı gömleğini bir hamlede yırtarak açıverdi. Delikanlının sol göğsünde, avuçlarında tuttuğu kalp büyüklüğünde kanlı bir boşluk vardı.
Zafer Dergisi'nde 1982 yılından beri hikayeleri yayınlanan yazarın en tanınmış eseri, Hayatın İçinden adlı hikaye kitabıdır. Türk insanı tarafından büyük bir rağbet gören bu eserin tamamı Korece'ye; bir bölümü de İngilizce, Almanca, Rusça, Arapça, Arnavutça, Tatarca, Özbekçe ve Makedonca'ya çevrilerek dünyanın dört bir yanına ulaşmıştır. Bu eserin devamı olan Hayatın İçinden-2 adlı kitap da, 2003 yılında basılmıştır.
Eserleri
Cüneyd Suavi'nin Kırk Gram Tebessüm, Mucizeler, Bilmeceler ve Çocuklar İçin Peygamberler Tarihi adlı eserleri dışında, .ocuklar için yazdığı İki Çuval Altın, Huzur Ormanı, Gökten İnen Balık, Cennete Davet ve Sevgi Marketi adlarını verdiği beş hikaye kitabı daha bulunmaktadır.
Yazarın , Selim Gündüzalp ve Ali Suad ile birlikte hazırladığı Hazır Cevaplar-1 ve 2 adlı iki kitabı daha vardır.
KALP
Delikanlı alaca karanlıkta yürürken, yumuşak bir şeye çarptığını fark etti. Eğildi baktı... Aman ALLAH'ım.!.. Ayaklarının arasında, yuvasından ustalıkla sökülmüş bil kalp duruyordu. Tıpkı resimlerdeki gibi diri ve anlıydı. Onu büyülenmişçesine avuçlarına aldığında, dehşetinden çıldıracak gibi oldu. Kalp tıp tıp atıyordu ve sıcacıktı. Delikanlı, sanki ellerine yapışıp bir başka uzvu haline geliveren kalpten kurtulmak
istiyor, fakat ne olduğunu kestiremediği duygular tarafından engellendiğini hissediyordu. Bir müddet sonra sakinleştiğinde, onun sahibini bulmak için en yakındaki evin kapısını çaldı ve zincir aralığından bakan genç kıza:
- Bu kalp sizin mi? diye sordu. Biraz önce buldum onu. Kız, mahçup bir ifadeyle:
- Ben kalbimi, üç ay önce rastladığım bir vefasıza kaptırdım, dedi. Yandaki eve sorun, onların olabilir. Kızın gösterdiği ev, göz kamaştırıcı bir villaydı. Kapıyı açan hizmetkarlar, onu üst kata çıkartarak evin
beyine götürdüler. Delikanlı, yumuşacık halıların üzerine damlayan kanları ayağıyla örtmeye çalışırken:
- Bu kalp sizin mi acaba? diye sordu. Hala atıyor da...
Beyefendi, ışıl ışıl parıldayan kristal kadehinden höpürtülü bir yudum çekerek:
- Ben kalbimi dünyaya sattım canikom, diye sırıttı. Komşu evde bir
meczup var,o bilir sahibini.
Delikanlı, hızla soğumaya başlayan ve atışları gittikçe yavaşlayan kalbi bitişik kulübedeki ihtiyara koşturarak:
- Bu sizin mi? diye sordu. Çabuk olun. Neredeyse duracak. Yaşlı adam, okumakta olduğu Kur'anı yavaşça kapatırken:
- Ben kalbimi, her şeyimle birlikte ALLAH'a verdim evlad, diye gülümsedi. Elindekinin sahibini neden gidip anne ve babana sormuyorsun? Her ikisi de yaşlanıp bunadı, diye üfüldendi genç. Bir bebek gibi alaka görmek istediklerinden, üç gün önce kavga edip onları terketmiştim. İhtiyar adam, büyük bir üzüntüyle:
- Terkettin ha!... diye mırıldandı. Terkettin demek. Delikanlı, söylenenlere karşı kayıtsız görünüyordu. Oysa ki yaşlı adam, beklediği cevabı çoktan almıştı. Delikanlıya doğru emin adımlarla ilerledi ve iki eliyle
kavradığı gömleğini bir hamlede yırtarak açıverdi. Delikanlının sol göğsünde, avuçlarında tuttuğu kalp büyüklüğünde kanlı bir boşluk vardı.