endişe ve üzüntü aşkı yitirdiğin zaman peydah olur... aşkı anlatmak için yaşamak gerekmiyor illa ki yada yaşarken anlatabilmek... içimden gelenleri değiştirmeden döküyorum ben... aynı kutuya konsalarda su perisi bir çıkmazın içinde kalıyorlar ve karanlıkta...
Bugün sondan bir önceki dün, dün yaşanmaz tekrar ve yarında yaşanır mı bilinmez günü, yaşayıp dünü anıp, yarına merhaba hazırlıkları içinde geçer ya hayat.. ama bugün sondan bir önceki dün… görünüşte hep birbirinin aynı gün.. uzayan geceler kısalan günler değişen mevsimler olsa da güneşin doğuşu aynı hep ,sıcaklığı her zaman yakmasa da… içinde bir koşturmaca ile kendi gibi durur gün.. gün içinde değişen yaşam olur heyecanlar umutlar taşır, acılar bağırır sadece bağıranın duyduğu.. insanlar değişir günler hep aynı dün kadar bilindik.. gün hep güzeldir! onu karartan koyu yağmur bulutları değil yürektir… gün ironidir… aynı gün büyük bir sevinç getirirken kimi yaşantılara bir başkasının karanlığıdır ama değişen değildir… bugün karanlık bir gün dünden daha koyu yarından bi’haber
Gözlerim gözlerine değecek diye ödüm patlıyor gözümden aşk damlayacak yüzüne, o umursamaz tavrımın yalanı ortaya çıkacak diye, suskunluğumun ardında gizlenmiş hiç susmayan yanım sana ağzından bir şey kaçıracak diye!!! Dökülecek ağzımdan Nazım’ın dizeleri ben sarhoş, sen yüzüme bakarken şaşkın! ellerim ellerini tutuverecek diye, birden kesilip tüm gürültüler kalbimin sesi geceye ortak olacak diye, kaçırıyorum bütün gülüşlerimi senden yanımda değilken kurduğum hayaller dudak kenarlarımda belirmesin diye….
Bugün sondan bir önceki dün, dün yaşanmaz tekrar ve yarında yaşanır mı bilinmez günü, yaşayıp dünü anıp, yarına merhaba hazırlıkları içinde geçer ya hayat.. ama bugün sondan bir önceki dün… görünüşte hep birbirinin aynı gün.. uzayan geceler kısalan günler değişen mevsimler olsa da güneşin doğuşu aynı hep ,sıcaklığı her zaman yakmasa da… içinde bir koşturmaca ile kendi gibi durur gün.. gün içinde değişen yaşam olur heyecanlar umutlar taşır, acılar bağırır sadece bağıranın duyduğu.. insanlar değişir günler hep aynı dün kadar bilindik.. gün hep güzeldir! onu karartan koyu yağmur bulutları değil yürektir… gün ironidir… aynı gün büyük bir sevinç getirirken kimi yaşantılara bir başkasının karanlığıdır ama değişen değildir… bugün karanlık bir gün dünden daha koyu yarından bi’haber
Akşamın saati gelmiş ve geceye yola çıkmış elinde bir şişe şarap iki kadehle, tüm ayrılık gözyaşlarına kadeh kaldırmışlar denizin tuzlu zamanında.. gönlümde taşıyorum tüm acıların birikmişini kelimeleri cümleleri şarkıları ve geceleri… Geceleri hasret kokuyor saçlarım saçlarımı annemin örmesini özlüyorum Özlemlerim geliyor aklıma çocukluk zamanları kanayan dizlerim Düşme korkusunu yaşamadan anneme ağlayan gözlerle bakışım ve o huzurlu dokunuş Annem geliyor aklıma susuşlarımda sormadan ağlayan annem Büyüdüğümü görüyorum yolculukta, aşklarım dostlarım ilk aşk acım İlk dost kazığım Büyüyorum ellerimde büyüyor, yüreğimde İçine neler sığdırdığıma bakıyorum Ölümler sevdalar gülüşler günler ve geceler… Akşamın saati geliyor her gün ve akşam geceye yola çıkıyor içi söylenmemiş çığlıklar dolu Elinde bir şişe şarap iki kadeh …..
Ve şimdi itiraf edebilirim, yazım hatası yapmış olsanda o hatalı şekliyle daha bir hoş gelmişti bana. Bazen çok fazla anlam yüklemesi yapmasakta oluyor galiba Ceren, bunu keşfettim bu hatada.
Şöyle bir örnek versem;
NOKTASIZ
Biri gelir sorarsa Sana beni sorarsa Gitti der misin Gittiğimi söyler misin Gidiyorum ben sana Benimle gider misin.
Merhaba Ziyaretçi hoşgeldin ! Forumdan daha fazla yararlanmak için buradan kayıt olunuz Hello Welcome to Guest! Register here to benefit more from the forum
Bu site, içeriği kişiselleştirmenize, deneyiminizi uyarlamanıza ve kaydolduğunuzda oturumunuzu açık tutmanıza yardımcı olacak çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek, çerezleri kullanmamıza izin veriyorsunuz.
