Çocuk ticareti suçtur..!

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan crt
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

crt

Kullanıcı
Katılım
11 Eyl 2009
Puanları
38
Konum
İstanbul
makaleler0134_clip_image002.jpg

Çocuk ticareti suçtur


Çocuk çalıştırmak, sömürmek, taciz etmek en ağır insanlık suçlarındandır. Çocukları kullanarak, onlar üzerinden para kazanmak, eziyet etmek, menfaat elde etmek ayıptır, günahtır, kötüdür. En kötüdür!!! İnsanlık ayıbıdır!!!

Peki bunlar eğitim adına yapılırsa durum değişir mi? Suçumuz hafiler mi?

Hayır!

Üstelik eğitim gibi çok kutsal bir alan kullanılarak çocukların, gençlerin hayatları sömürülür, tüketilirse, belki bunlar yukarıdakilerden daha da ağır suçtur. Resmen geleceğin katlidir, çünkü tüm yukarıda sayılan melanetler eğitimsizlikle artar, eğitimle azalır!..

O zaman çoğumuz suçluyuz galiba!
Farkında olmadan ya da bu konulara yeteri kadar kafa patlatmadığımız için böyle nesiller yetiştirilmesine alet olduğumuz için suça otomatikman iştirak ediyoruz diye düşünüyorum

Eğitimle ilgili konulara gösterdiğimiz duyarsızlık, tepkisizlik ve ilgisizlikle, eğitim=okul diye işin içinden sıvıştığımız için kendi çocuklarımızın, hepimizin geleceğini fena halde tehlikeye atıyoruz.

‘Eğitim veriyoruz diyenlere gözü kapalı inanıyor, çocuklarımıza eğitim parası yetiştiriyoruz’ diye görevimizi yapmış sayıyor ve resmen çocuklar üzerinden yapılan ticarete alet oluyoruz. Çocuğumuzun okuluna, üstüne başına para yetiştirmeye çalışmaktan daha fazla, anlamlı ve akıllı çaba harcamıyor, kendi gelişimimize ve çocuğumuzun geleceğine gereken önemi vermiyor, özen göstermiyoruz. ‘E daha ne yapayımmmm???’ diyor ve aslında sömürü çemberinin, çocuklar üzerinden yapılan ticaretin kıymetli neferleri, yarar değil, zarar üreten sistemin suç ortağı oluyoruz. ‘Oxford vardı da gitmedik mi?’ sözüne benzer cümlelere müthiş sempati duyuyor, ‘e ne yapalım bizde imkanlar bu kadar!’ mazeretini alıp, tepe tepe kullanıyoruz.

Eğitim adına ulvi işler yaptığını söyleyen, çok önemli iddialarla ‘ver şu kadar parayı, ben senin çocuğuna bilmemne diplomasını, okulunu garanti edeyim’ diyenlere inanıyor, sorgulamıyoruz. Diploma, sertifika ticaretinin, aptallaştırılma ve uyuşturulma sürecinin parçası oluyoruz.


Ezbere ve sadece okuldan bilgi almayı, depolamayı, diploma, sertifika koleksiyonculuğunu, gösterişini değil, onu nasıl, ne için kullanacağını öğreten, aileden, okul öncesinden başlayan hakiki ve ömür boyu süren eğitime, bu anlayışa ihtiyacımız var! Hepimizi sorgulayıcı bir bakış açısını aramaya, yaymaya davet ediyorum… Böyle gelmiş böyle gider zihniyetini rahatsız etmek istiyorum!

Durumumuz ortada.
Eğitimle ilgili karnemiz, rakamlarımız acımasız, feci! Lütfen aşağıya göz atın.

Lütfen eğitimle ilgili karar ve harcamalarınızda, eylemlerinizde daha sorgulayıcı, daha zorlayıcı olun! Her yıl OECD* nin yayınladığı ve bu alanlardaki fonları arsızca ve fütürsuzca daha çok silah alınması için, yolsuzluk yapılması için ciğeri peş para etmez insan müsvettelerine peşkeş geçenlerin yüzüne çarpmak gerek. Romantik ve nostaljik protesto yürüyüşlerinde havanda su döveceğimize, boş sloganlar atarak, zaman geçirip, eğleneceğimize bunları soralım pankartlarda, satırlarda, sohbetlerde!

Ey ülkemizin aydın ve paralı kesimi! Hepimizin katkılarıyla, emeklerimizle oluşan, OECD ülkeleri arasındaki halimiz şöyle;

Üniversite mezunu işsizi en çok olan ülkeyiz.
Genelde de gerçek işsizlik, aylak aylak gezen oranı en yüksek milletiz.
Yıllardır, eğitime ayırdığı bütçe bakımından kronik olarak en son sıraları kimseye kaptırmıyoruz.
Yıllardır sivil savunmaya, silah satın almasına (yani mühimmata) ayırdığı bütçede hep en ön sıralarda koşarız.
Silah tacirlerinin, teröristlerin en sevdiği ülkelerden biri, yağlı müşterileriyiz. Onlar için çok kıymetli bir pazarız.
Anlama ve anlatma, matematik, fen, bilim konularında eğitimimiz yıllardır en kötüler, hatta kırmızı alarm verenler arasında.
IMF kapılarında kamp kuran, dışarıdan katkıya bağımlı, daima çok borçlu bir ülkeyiz.
Onca alternatif enerji kaynağımıza rağmen, petrol ve doğal gaz vbg satanlar için hedef tüketicileriz.
Vergi ödemede de yolsuzlukta da dizi dizi inci ve birinciyiz.
Bu işler göstermelik sosyal sorumluluk projeleriyle,
‘şirketimizin vizyonunda eğitim çok önemlidir diyen içi boş’ göstermelik söylemlerle
olmuyor, olamaz!

Sevgili anneler, veliler;

Aldığınız markalar ‘bütçelerinden saçma sapan reklamlara ne kadar para ayrılmış da eğitime, okullara, bilime, teknolojiye ne kadar bağış, yatırım yapmış?’artık bunlara bakın!
Kaç okul müdürü, yöneticisi ile oturup, ne ihtiyaçları var, daha iyi olanaklar için ne lazım toplantısı yaptınız? Onlara zaman ayırın. Gayretli, dürüst eğitmenlere destek olun.
Eğitmenlerin, en düşük seviyede para alan ve geleceğimizi teslim ettiğimiz insanların sorunlarına, gelişimine ne kadar ilgi gösterilmiş, fon ayrılmış?’ karar verirken bunu sorgulayın.
Herkes çocuk eğitmeye çalışıyor, öğretmenler, hocalar, anneler, babalar alim sanılıyor! Asıl ve öncelikle onların eğitime hem de ömür boyu, öğrenmeye ihtiyacı var!


Hepimiz eğitim neferi olmalıyız!
Silah satıcılarına harcanacak paraları yaratan eğitimsiz, akılsız kalabalıklar değil .!
 
“Patik yap kunduracı, bol bol patik;
Bebeler için, ilk adımı atacak,
Çocuklar için, koşacak, oynayacak...
Terzi abla, minimini elbiseler dik,
Yazlık, kışlık, mevsimlik...
Saçlarına kurdela,
Bileklerine bilezik...
Ama şu dünya hali, bin türlü kaza, bela
Ama bunca hastalık, gıdasızlık, verem;
Tabutçu, ölçünü büyük tut, büyük!
Çocukların öldüğünü istemem...”

Osman Saba
 
Paylaşımın için yürekten teşekkür ederim.
Bu Coğrafya üzerinde bulunan bunca kalabalık insanın tesadüfi topluluk olmadığı,ulus olduğu inancımı yerle bir eden son günlerdeki gelişmelerin mayası eğtime vermediğimiz değer sanırım.
Tekrar teşekkür ederim.
 
Aslında bu çok önemli konuya  dikkat çekmeye çalıştım ama
Gençlik durumdan memnunki fazla tepki vermemiş..
  Belkide abartmış olabilirim bilemiyorum?
Yorumunuz için bende teşekkür ederim..
Çocukları perişan ve elinde silahlarla görmek insanı gerçekten kayrediyor..
Yarınlarımız  umudumuz çocuklarımıza kıymayın efendiler..!

fft15_mf447936.Jpeg

cocuklarsk7.jpg


Değerli şair Nazım Hikmetin dizelerinde olduğu gibi...
"Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne
allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar
oynasınlar türküler söyliyerek yıldızların arasında
dünyayı çocuklara verelim
kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi
hiç değilse bir günlüğüne doysunlar
bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı
çocuklar dünyayı alacak elimizden
ölümsüz ağaçlar dikecekler.."


 
Çocukları çalıştıran,dilendiren,kullanan insanlarda nasıl bir vicdan vardır anlamam.Ahlaksız bir topluma sebep oluyorlar farkında değiller.
Çocuk çocukluğunu yaşamalı,herşey zamanında güzel
Yine sinir uçlarım titredi:))Teşekkürler
 
Ebru: ) çok hoşsun.
Güzel yorumun  için teşekkür ediyorum..
 
Emre Y' Alıntı:
benim çocukluğumda 'da elime böyle iğrenç şeyler vermişlerdi. :'( Köyde büyüdük neyin ne olduğunu bilmezdik :-\

Önemli olan bugün bilinçlenmiş olmak ve silayların adını  dahi telefuz etmeye  gerek duymadan iğrenç olduğunu söyleyebilmektir.
Emre : )  Doğru yoldasın kendi adıma sana teşekkür ediyor silahlardan nefret ettiğimi özellikle belirtmek istiyorum..
Çocuklarımızı kin-nefret duygusundan arındıralım ve silahlardan uzak tutalım istiyorum..

cartoon26.jpg
 
Geri
Üst