H
hacer
Kullanıcı
24 OĞUZ BOYU TÜRKLERİ
Oğuz adı, Oğuzların Türklerinin atası Oğuz Han’dan gelmektedir. Oğuz ve oğullarını anlatan Oğuz Destanı (Oğuz Kağan Destanı) milattan önceki tarihlerde ortaya çıkmış; sonradan yazıya geçirilmiştir. Tarihçi Zeki Velidi Togan’a göre, çok eski tarihlerde Oğuzlar, Ön Asya’dan Çin’e kadar uzanan geniş bir coğrafyada cihanşümul bir devlet kurmuşlardır.
Tarih sahnesine XI. yüzyıldan itibaren çıkan ve kendilerine Türkmen de denilen Oğuzlar’ın Türkiye Türkleri ile İran, Azerbaycan, Irak ve Türkmenistan Türklerinin ataları olduklarını biliyoruz. Selçuklu ve Osmanlı hânedanlarının da Oğuzlar’dan çıktığı düşünüldüğü zaman, Oğuzların dünya tarihindeki rolünün ne derece önemli olduğu anlaşılabilir.
OĞUZLAR VE BOY TEŞKİLATI
Kâşgarlı Mahmut, oba kelimesinin de Oğuzca olduğunu söylüyor. Obalardan sonra her halde aileler geliyordu ki, Oğuzlar'ın bunu hangi kelime ile ifade ettikleri bilinemiyor. Böylece aileden obalar, obalardan boylar ve boylardan da Oğuz eli meydana gelmiştir. Oğuz eli’nde asıl oymak birliği, boy'dur.
Oğuz eli'ni meydana getiren teşekküllerden her birine boy denir ki, Kâşgarlı Mahmut bu sözün de Oğuzca olduğunu bildirmektedir. Orhun âbidelerinde geçen "bod" sözü, muhtemelen bu kelimenin en eski şeklidir. Boy, Türkiye'de bu anlamda gerek resmî dilde, gerek halk arasında son zamanlara kadar kullanılmıştır.
Türkiye'de boyların başında bulunanlara da boy beği deniliyordu. Kavim gibi Arapça’dan alarak resmi dilde kullandığımız kabîle kelimesi Türkçe’de hususiyetle boy manâsını ifade eder. Boyları babadan oğula geçen şekilde idare eden reisler de beğ unvanını taşırlar. Oğuz ve Türkmen soylularını bu beğler meydana getirirler. Yabgular ve sultanlar da beğler arasından çıkmıştır.
El’in zamanla ülke anlamına gelmiş olduğu malûmdur. “İl gider, töre kalır” ifadesi buna örnektir. Yurd; boyun, obanın ve ailenin oturduğu yerdir.
Boylar da oymak, aşiret, cemaat ve oba adı verilen sosyal birimlere ayrılmaktadır.
Oğuz adı, Oğuzların Türklerinin atası Oğuz Han’dan gelmektedir. Oğuz ve oğullarını anlatan Oğuz Destanı (Oğuz Kağan Destanı) milattan önceki tarihlerde ortaya çıkmış; sonradan yazıya geçirilmiştir. Tarihçi Zeki Velidi Togan’a göre, çok eski tarihlerde Oğuzlar, Ön Asya’dan Çin’e kadar uzanan geniş bir coğrafyada cihanşümul bir devlet kurmuşlardır.
Tarih sahnesine XI. yüzyıldan itibaren çıkan ve kendilerine Türkmen de denilen Oğuzlar’ın Türkiye Türkleri ile İran, Azerbaycan, Irak ve Türkmenistan Türklerinin ataları olduklarını biliyoruz. Selçuklu ve Osmanlı hânedanlarının da Oğuzlar’dan çıktığı düşünüldüğü zaman, Oğuzların dünya tarihindeki rolünün ne derece önemli olduğu anlaşılabilir.
OĞUZLAR VE BOY TEŞKİLATI
Kâşgarlı Mahmut, oba kelimesinin de Oğuzca olduğunu söylüyor. Obalardan sonra her halde aileler geliyordu ki, Oğuzlar'ın bunu hangi kelime ile ifade ettikleri bilinemiyor. Böylece aileden obalar, obalardan boylar ve boylardan da Oğuz eli meydana gelmiştir. Oğuz eli’nde asıl oymak birliği, boy'dur.
Oğuz eli'ni meydana getiren teşekküllerden her birine boy denir ki, Kâşgarlı Mahmut bu sözün de Oğuzca olduğunu bildirmektedir. Orhun âbidelerinde geçen "bod" sözü, muhtemelen bu kelimenin en eski şeklidir. Boy, Türkiye'de bu anlamda gerek resmî dilde, gerek halk arasında son zamanlara kadar kullanılmıştır.
Türkiye'de boyların başında bulunanlara da boy beği deniliyordu. Kavim gibi Arapça’dan alarak resmi dilde kullandığımız kabîle kelimesi Türkçe’de hususiyetle boy manâsını ifade eder. Boyları babadan oğula geçen şekilde idare eden reisler de beğ unvanını taşırlar. Oğuz ve Türkmen soylularını bu beğler meydana getirirler. Yabgular ve sultanlar da beğler arasından çıkmıştır.
El’in zamanla ülke anlamına gelmiş olduğu malûmdur. “İl gider, töre kalır” ifadesi buna örnektir. Yurd; boyun, obanın ve ailenin oturduğu yerdir.
Boylar da oymak, aşiret, cemaat ve oba adı verilen sosyal birimlere ayrılmaktadır.