BİR TÜRK GENCİNİN ATA'YA HİTABESİ

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Mustafa Kemal Atatürk kategorisinde orel tarafından oluşturulan BİR TÜRK GENCİNİN ATA'YA HİTABESİ başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 5,528 kez görüntülenmiş, 18 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Mustafa Kemal Atatürk
Konu Başlığı BİR TÜRK GENCİNİN ATA'YA HİTABESİ
Konbuyu başlatan orel
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan narsist
O

orel

Kullanıcı
14 Eyl 2006
En iyi cevaplar
0
0
  Bir TÜRK gencinin ATA'ya hitabesi..(Atatürkçü geçinen sahtekarlar  zahmet etmesin bile!)

          Gerçek Atatürkçülerin okuyacağını biliyorum ve size yolluyorum.

          Okuyun  ibret alın ve okutun bunu bulan yada  yazan kişiyede ayrıca  teşşekkür ediyorum. Saygılar...

          BİR TÜRK GENCİNİN ATA'YA HİTABESİ

          Sevgili Atam !
          Sana bu hitabeyi 33 yaşına girmiş, gelecek güzel günlerden çoktan umut kesmiş, temel eğitimini  tamamlamış, ve ancak şimdilerde seni tanıyabilmeye başlayan, Türk istikbalinin evlatlarından biri olarak yazıyorum. Seni ilk gördüğüm günü dün gibi hatırlarım.

          İlkokul bir'dim.
          Miniciktim.
          Elimde beslenme çantam, önlüğümün cebinde annemin sevgisi, sınıfımda bilim öğrenecektim.
          Karatahtanın dört parmak üzerine ortalanmış çerçevenin içinden bana  bakıyordun.
          Bakışların keskindi. ABC'den sonra ilk öğrendiğimdin ; Gazi Mustafa  Kemal'din.
          Çocuktum...

          Bana, bize, tüm dünya çocuklarına bayram armağan etmiştin.
          Armağanını, uygun adım sol-sağ-sol  Kutladık...
          Kaçımızın  ayağı su toplamıştı, kaçımız bayılmıştık...
          Biz bayramlarda ağlayan çocuklardık. (Ne zaman salıncakta sallanan  fotografını görsem, geçen 23 Nisan'lara yanarım.)
          Ortaokul ve lisede hep seni anlattılar bana...

            Dünyaya ancak yüz yılda bir gelen dahiydin...


            Şahin bakışların vardı, hürriyete aşıktın...
            En azılı düşmanlarına  karşı bile merhametliydin, ama savaş meydanlarında karşında kimse duramazdı.
            Aslandın, kaplandın, kartaldın, panterdin...
            Özgür geleceklere açılan pencereydin. Sözün özü benim sevgili atam;
            Kodumu oturtan milli eğiticiler böyle anlatmışlardı.

            Beni milli bir  şekilde eğitenler,  failatün, failatün, failatün, failün ölçü sistemini, Niagara Şelalesi'nin yükseklik ve debisini, Yes, it is a pencil  demesini,  Deli İbrahim'in küpesini, Bir bir kafama yerleştirdiler de; Bana senin insan yönünü anlatmadılar.


            Sigara tiryakisi olduğunu, Raki içtiğini, Aşık olduğunu,
            Evlendiğini, Boşandığını, Kim bilir kaç geceler Savaş meydanlarında cesetlere bakıp, Için için ağladığını,
            Özlemlerini, hasretlerini,
            Geleceği kazanmaya dair fikirlerini, Anlatmadılar.
 
            Bana, bize, tüm dünya gençlerine Bayram armağan etmiştin.
            Armağanını, uygun adım sol-sağ-sol sol-sağ-sol Kutladık...
            Kaçımızın ayağı su toplamıştı.Kaçımız kıçına yediği sopa yüzünden altına işemişti.
            Biz bayramlarda  bunalan gençlerdik. ( Ne zaman baloda smokinli  fotoğrafını görsem,  geçen 19 Mayıs'lara yanarım.)
            Bir yandan; Heykellerini diktik, Dağa-taşa silüetlerini çizdik, Her  kitaba, her  yazıya mutlaka senden alıntılar yerleştirdik.
            Bir yandan ; Her işin kolayına kaçtık,
            Ticarette  kazık attık, Üretim yerine kopyaladık, Bilimadamlarını  sindirdik,
            Aydınları yargıladık, Yoktan yere nice vatan hainleri ürettik, çoktan yere nice amaçsız gençler yetiştirdik.
            Zeki, çevik ve aynı zamanda düzenciydik. eğitimi, siyasete kurban verdik, ekonomiyi siyasete kurban verdik,
            Aydınlık olması gereken gelecekleri siyasete kurban verdik.

            Varlığımız siyasi emellere armağan oldu...
            Benim biricik Atam ; Biz Demokles'in kılıcını sapından değil, Keskin  yanından tutmayı marifet bildik.
            Sözün özü sevgili Atam ; Senin ruhunu gıdım gıdım içtik, Tükettik...
            Tükettik...
            Dedemden babama, babamdan bana politikacı tabiriyle "enkaz devralmış"  bulunmaktayız.
            Bu gidişle biz, çocuklarımıza devredecek enkaz bile bulamayacağız...
            Türk'tük, doğruyduk, çalışkanlığımız şüpheli ;
            Birinci vazifemiz ; Türk istiklalini ve Türk Cumhuriyeti'ni Ilelebet  muhafaza ve müdafaa etmek, ülkümüz ; yükselmek, ileri gitmekti...
            Uzun bir yoldu...
            Yorucu ve yıpratıcıydı...
            Adidas'larımız eskidi, McDonalds'ta mola verdik. Belki de "Bir Türk dünyaya bedeldir" deyişini Biz "Her Türk dünyaya  bedeldir" anladığımız için emanetini, 1 milyon beş yüz  seksen bin  kat küçültmeyi becerdik...

            Verdiğin en önemli görev : Bu ahval ve şeriat içinde dahi vazifem ,
            "Türk İstiklalini ve Cumhuriyetini İlelebet muhafaza ve müdafaa  etmektir," bilirim.
            Muhtaç olduğum kudretin, Sana güvenimde mevcut olduğunu belirtir,
            Ellerinden hasretle öperim...
            Baştan sonuna kadar okuyanlara teşekkürler, sizler gerçek bir Atatürkçüsünüz

            LÜTFEN AŞAĞIDAKİ YAZIYIDA OKUYUN ;
            YER : TÜRKİYE  YIL: 1938  SAAT: 09.05  ATATÜRK ÖLÜYOR
            ARADAN ONLARCA YIL GEÇİYOR - ATATÜRK TEKRAR DÜNYAYA GELİYOR.
            YIL: 2006 - ATATÜRK TEKRAR DÜNYAYA GELİYOR... DOĞRU  MECLİSE GİDİYOR, MEMLEKET NASIL YÖNETİLİYOR GÖRMEK İÇİN, MECLİS  KAPISINDA CUMHURBAŞKANI, BAŞBAKAN, DEVLET BAKANLARI KARŞILIYORLAR. SALONDA EN ÖNE OTURTUYORLAR VE O GÜNKÜ ÜLKE SORUNLARI TARTIŞILIYOR...

            OTURUM BİTİYOR, ATATÜRK 'Ü MECLİS LOKANTASINA GÖTÜRÜYORLAR,  YEMEKTEN SONRA OTELE GÖÜRÜP , YATIRIYORLAR....  ERTESİ SABAH OTELDEN ALMAYA GİDİYORLAR, ATATÜRK'  ÜN ODASI BOMBOŞ..!!  VE MASANIN ÜZERİNDE BİR KAĞIDA YAZILMIŞ ,

              ŞU SÖZLER VAR : "EFENDİLER... BEN İSTANBULA GİDİYORUM,
              ORDAN BİR VAPURA  BİNİP , TEKRAR SAMSUNA ÇIKACAĞIM........
              ÇÜNKÜ, BU ÜLKENİN BİR KURTULUŞ SAVAŞINA DAHA İHTİYACI VAR...
              " BU KADAR ANLAMLI BİRŞEY DAHA YOKTUR SANIRIM, ÜLKEMİZİN  İÇİN"...

              Şimdi, diğer saçma salak mailler yerine , bu tür yazı ve mailleri  forwardlamak , daha önemli değil mi ?
              Bu yazıyı birilerine forwardlamazsan ,kimse sana kızmayacak, kimse  seni arayıp küfretmeyecek, bir dileğin gerçekleşmeyecek yada msn iconu maviye dönüşmeyecek, sadece gerçekleri,  içinde bulunduğumuz durumu öğreneceksin... Ve Ülkemizin ne tür bir durum içinde olduğunu... Bu yazıyı kimin yazdığını bilmiyorum ama söylediği şeyler çok doğru her saçma postayı ileteceğinize bunu iletin de kendimize gelelim,  artık...

            Yazarı Bilinmiyor
 
O

okyanusya

Kullanıcı
3 Ağu 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
teşekkürler...
konu ATATÜRK olunca akan sular durur....
 
P

prenses_o6

Kullanıcı
5 Ağu 2007
En iyi cevaplar
0
0
Ankara
evet kesinlikle...çok güzel bir yazıydı teşekkürler
 
A

admuska

Kullanıcı
14 Ağu 2007
En iyi cevaplar
0
0
Ankara
:) :)gerçekten çok güzel bir yazı.. bizim tembel olduğumuz hele, aydınların susturulması ya.. Ne diyeyim herşeyi anlatmış..TEŞEKKÜRLER..
 
F

filiz_80

Kullanıcı
29 Ağu 2007
En iyi cevaplar
0
0
denizli
söylenecek çoğu şeyi dile getirmiş yazar sizinde yazanında yüreğine ellerine sağlık.çok beğendim..
 
K

KIRŞEHİRLİ1

Kullanıcı
25 Eyl 2007
En iyi cevaplar
0
0
ANKARA
bir  savas olacak ama nasıl bir savas bunu zaman gösterecek.....tsk arkadasım

 
Y

ya.ser01

Kullanıcı
7 Eki 2007
En iyi cevaplar
0
0
adana
eveT son cümLe harikaydı ßu üLkenin Tekrar kurTuLuş savaşına ihtiyacı var.
 
S

syn

Kullanıcı
12 Ara 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
:'( ... paylaşım için çok teşekkür ederim o üç noktadan sonra söylenecek çok şey var ama belki yaşadığım bunca yılın toplamı bile yetmez
 
Codex

Codex

Özgür Şahin
Site Kurucusu
14 May 2006
En iyi cevaplar
0
48
Çanakkale
www.kendinigelistir.com
            LÜTFEN AŞAĞIDAKİ YAZIYIDA OKUYUN ;
            YER : TÜRKİYE  YIL: 1938  SAAT: 09.05  ATATÜRK ÖLÜYOR
            ARADAN ONLARCA YIL GEÇİYOR - ATATÜRK TEKRAR DÜNYAYA GELİYOR.
            YIL: 2006 - ATATÜRK TEKRAR DÜNYAYA GELİYOR... DOĞRU  MECLİSE GİDİYOR, MEMLEKET NASIL YÖNETİLİYOR GÖRMEK İÇİN, MECLİS  KAPISINDA CUMHURBAŞKANI, BAŞBAKAN, DEVLET BAKANLARI KARŞILIYORLAR. SALONDA EN ÖNE OTURTUYORLAR VE O GÜNKÜ ÜLKE SORUNLARI TARTIŞILIYOR...

            OTURUM BİTİYOR, ATATÜRK 'Ü MECLİS LOKANTASINA GÖTÜRÜYORLAR,  YEMEKTEN SONRA OTELE GÖÜRÜP , YATIRIYORLAR....  ERTESİ SABAH OTELDEN ALMAYA GİDİYORLAR, ATATÜRK'  ÜN ODASI BOMBOŞ..!!  VE MASANIN ÜZERİNDE BİR KAĞIDA YAZILMIŞ ,

              ŞU SÖZLER VAR : "EFENDİLER... BEN İSTANBULA GİDİYORUM,
              ORDAN BİR VAPURA  BİNİP , TEKRAR SAMSUNA ÇIKACAĞIM........
              ÇÜNKÜ, BU ÜLKENİN BİR KURTULUŞ SAVAŞINA DAHA İHTİYACI VAR...
              " BU KADAR ANLAMLI BİRŞEY DAHA YOKTUR SANIRIM, ÜLKEMİZİN  İÇİN"...

              Şimdi, diğer saçma salak mailler yerine , bu tür yazı ve mailleri  forwardlamak , daha önemli değil mi ?
              Bu yazıyı birilerine forwardlamazsan ,kimse sana kızmayacak, kimse  seni arayıp küfretmeyecek, bir dileğin gerçekleşmeyecek yada msn iconu maviye dönüşmeyecek, sadece gerçekleri,  içinde bulunduğumuz durumu öğreneceksin... Ve Ülkemizin ne tür bir durum içinde olduğunu... Bu yazıyı kimin yazdığını bilmiyorum ama söylediği şeyler çok doğru her saçma postayı ileteceğinize bunu iletin de kendimize gelelim,  artık...

            Yazarı Bilinmiyor 
Bu biraz daha değişik (daha güzel) anlatılır ama öz olarak budur.
Teşekkürler. Harika bir paylaşım olmuş.
 
N

narsist

Kullanıcı
11 Ara 2007
En iyi cevaplar
0
0
çok güzeldi..
paylaşım için teşekkürler..
 
Üst