Hem de yalvar yakar
Bazen yalnızlık insana kendisi hakkında insanların içinde kaybolduğundakinden daha fazla şey anlatır bence.
Düşün; 45'liklerin çaldığı bir cafe-bardasın, bir masada birkaç arkadaşınla oturuyorsun ve gözün dans pistinde (birkaç kız arkadaşıyla birlikte) dans etmekte olan bir kıza takılıyor. Hoşuna gidiyor, dalıyorsun, arasıra kızla gözgöze geliyorsun. Biraz olsun gözünün onun üzerinde olduğunu anlıyor, hatta arkadaşlarına seni gösteriyor gizliden. Sarhoş değilsin, tek bir damla dahi içki içmedin. İçindeki ses o kızla kesinlikle tanışmalısın diyor. (Not: İçinde bulunulan durumda herhangi kötü bir niyet yoktur.) Bu kızla nasıl tanışırdın?
1- Ufak bir kağıda ondan hoşlandığını ve onu daha yakından tanımak istediğini kısaca yazar, belki bir de telefon numaranı iliştirir, dans ederken eline tutuşturur ve masana geri dönersin.
2- Dansa sen de kalkar ve biraz biraz yanaşmaya çalışırsın ve de bir bakmışsın onunla dans ediyorsun!?
3- Oturdukları masaya gider, belki kız arkadaşlarından birine onun hakkında bir şeyler sorar ve ona kendin hakkında bir şeyler anlatıp, beklersin.
4- Erkek arkadaşı var mı diye için içini yerken her ne kadar tanışmayı istesen de doğru anın gelmesi için bir şeyler olması gerektiğini, bir işaretin gelmesi gerektiğini düşünür, beklersin.
5- Kız bardan arkadaşlarıyla ayrılır, peşinden gidersin.
6- Sen zaten umutsuz bir vakasın ve bırak öyle kalsın