Bilgelerle Diyaloglar

  • Konbuyu başlatan korsan
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Kim Ne Söylemiş? kategorisinde korsan tarafından oluşturulan Bilgelerle Diyaloglar başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 4,397 kez görüntülenmiş, 6 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Kim Ne Söylemiş?
Konu Başlığı Bilgelerle Diyaloglar
Konbuyu başlatan korsan
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan hanedeyim
K

korsan

Kullanıcı
18 Kas 2007
En iyi cevaplar
0
36
Gaziantep
Eski Yunan filozoflarının dünya ve insan yorumlarının yanında, yine “insan”ı anlatan onlarca hikâyesi de yüzlerce yıldır anlatıla anlatıla günümüze kadar ulaşmıştır. Bunların en ünlüleri Büyük İskender”e “Gölge etme başka ihsan istemem” diyen Diogenes”e (Diyojen) aittir. Bu kadar ünlü olmasa da hâlâ yazılan, aktarılan birçok kısa hikâyede yine insanın durumları aynıdır.

***

Kral Dionysios, Aristippos”a sorar:

“Nedendir acaba, her gün filozoflar hükümdarları ziyaret ederler de, hiçbir hükümdar kalkıp bir filozofu ziyarete gitmez?”

Aristippos, “Bunda şaşacak bir şey yok hükümdarım” der, “Hekimler, yatağından kalkamayacak durumdaki hastalara giderler, çünkü o hastaların hekimlere gitmeleri mümkün değildir..”

***

Kıbrıs Kralı Nikokreon”un sofrasında Isokrates hiç konuşmadan oturur dururmuş. Neden böyle sessizce oturduğunu soracak olmuşlar. Şöyle demiş filozof:

“Burası benim söyleyeceklerimin yeri değil; burada söylenmesi gerekenleri de ben bilmiyorum, o yüzden susuyorum..”

***

Aisopos (Esop) evinde çalışırken, bir asil kapıyı vurmadan içeri girer ve kitaplarına eğilmiş filozofa, “Böyle yapayalnız nasıl oturabiliyorsun” der.

Aisopos başını kaldırır, “Ben yalnız falan değildim” der, “ama sen içeriye girdiğin andan itibaren ne kadar yalnız olduğumu anladım.”

***

Xenocrates (Zenon) bir öğrencisiyle konuşuyor, o ne derse öğrencisi sürekli onaylıyormuş. Filozofun sabrı tükenmiş ve bağırmış:

“Hiç olmazsa bir kere itiraz et, başka bir fikir söyle de iki kişi olduğumuzu arılayayım..”

***

Atina”da önemli bir tartışma yapılırken kürsüye Demostenes çıkar, ancak dinleyiciler sürekli kendi aralarında konuşmakta, filozofu dinlememektedir. Demostenes, “Bir hikâye anlatıp ineceğim” der ve anlatmaya başlar: “Uzun zaman önceydi, bir delikanlı Atina”dan Megara”ya gitmek için bir eşek kiralamıştı. Eşeğini kiraya veren adamın da Megara”da işi vardı, beraber yola düştüler. Konuşa konuşa giderlerken öğle sıcağı bastırdı, biraz dinlenmek ve öğle yemeği yemek için bir su başına çöktüler. Ama ortalıkta hiç gölgelik yoktu ve eşeğin sahibi yemeğini alıp eşeğinin gölgesine sığındı. Eşeği kiralayan genç buna içerledi, ”Sen çekil gölgede ben oturacağım” dedi. Beriki itiraz etti: ”Ben oturacağım, çünkü eşek benim.” Delikanlı Ama ben eşeği kiraladım” deyince, eşeğin sahibinden ”Ben sana eşeği kiraladım gölgesini değil” cevabını aldı ve aralarında kavga çıktı.”

Hikâyenin tam burasında Demostenes kürsüden iner yürümeye başlar. Dinleyiciler, “Sonunda ne oldu, sonunu anlat” diye bağrışmaya başlayınca Demostenes kürsüye döner:

“Sizin için çok önemli bir konuda bir şeyler anlatmaya çalıştım, dinlemediniz. Şimdi ise eşeğin gölgesini merak ediyorsunuz. Ne fikrimi söyleyeceğim ne de eşeğin gölgesine ne olduğunu…”

Kürsüden iner, yürür gider.

***

Atina halkı, yöneticilerinden fena halde şikâyetçiydi, ama onları nasıl göndereceklerini bir türlü bilemiyorlardı. Tartışmaların sonunda somut bir fikir çıkmıyordu. Bir gün Antisthenes kürsüye çıktı:

“Atinalılar size bir teklifim var: Hemen bir kararname çıkarıp bütün eşeklerin at olduğunu ilan edin. Bundan sonra da eşeklere eşek demeyin, hep at deyin.”

Biri sorar: “Peki bunun bize ne faydası var?”

Antisthenes cevap verir: “Ne demek ne faydası var? Yeni yönetici konusunda anlaşamadığınıza göre, çözüm bulunana kadar eşekler tarafından yönetilmek utancından kurtulmuş oluruz.”

Alıntıdır..
 
D

dideM

Kullanıcı
5 Eyl 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Kral Dionysios, Aristippos”a sorar:

“Nedendir acaba, her gün filozoflar hükümdarları ziyaret ederler de, hiçbir hükümdar kalkıp bir filozofu ziyarete gitmez?”

Aristippos, “Bunda şaşacak bir şey yok hükümdarım” der, “Hekimler, yatağından kalkamayacak durumdaki hastalara giderler, çünkü o hastaların hekimlere gitmeleri mümkün değildir..”
;D ;D ;D
 
H

Harun

Kullanıcı
29 Şub 2008
En iyi cevaplar
0
36
İstanbul
leftinthedark.wordpress.com
Xenocrates (Zenon) bir öğrencisiyle konuşuyor, o ne derse öğrencisi sürekli onaylıyormuş. Filozofun sabrı tükenmiş ve bağırmış:

“Hiç olmazsa bir kere itiraz et, başka bir fikir söyle de iki kişi olduğumuzu arılayayım..”
Hahha ya bana da rahatsızlık veriyor bazen. Ne desem he diyolar, bence de öyle diyolar. ya diyorum senin hiç mi fikrin yok :)
 
Y

yaratici_idea

Kullanıcı
17 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
Aisopos (Esop) evinde çalışırken, bir asil kapıyı vurmadan içeri girer ve kitaplarına eğilmiş filozofa, “Böyle yapayalnız nasıl oturabiliyorsun” der.

Aisopos başını kaldırır, “Ben yalnız falan değildim” der, “ama sen içeriye girdiğin andan itibaren ne kadar yalnız olduğumu anladım.”


Her biri birbirinden güzel ve anlam dolu. Bayıldım.
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
Bir tanede ben ekleyim,konu kirliligi olmasın başka yerde...



Büyük İskender, büyük filozof Aristo’ya bir mektup yazıp sorar:

- Zaptettiğim topraklardaki insanları tahakkümüm altında tutabilmek için neler yapmalıyım?

1- Ülkenin ileri gelen insanlarını sürgüne mi göndereyim?

2- Ülkenin ileri gelenlerini hapse mi atayım?

3- Ülkenin ileri gelenlerini kılıçtan mı geçireyim?

Aristo’dan cevap gelir:


1- Sürgünde toplanıp sana karşı başkaldırırlar.

2- Hapishaneler militan yuvası olur, kontrolden çıkar.

3- Onlardan sonraki kuşak intikam hırsıyla büyür, tahtını sallar.

Aristo, çözüm olarak şu tavsiyede bulunur:

- İnsanların arasına nifak tohumları ekeceksin. Birbirleriyle savaşınca, hakem olarak kendini kabul ettireceksin. Ama anlaşmaya giden bütün yolları tıkayacaksın!
 
H

hanedeyim

Su Perisi' Alıntı:
Bir tanede ben ekleyim,konu kirliligi olmasın başka yerde...



Büyük İskender, büyük filozof Aristo’ya bir mektup yazıp sorar:

- Zaptettiğim topraklardaki insanları tahakkümüm altında tutabilmek için neler yapmalıyım?

1- Ülkenin ileri gelen insanlarını sürgüne mi göndereyim?

2- Ülkenin ileri gelenlerini hapse mi atayım?

3- Ülkenin ileri gelenlerini kılıçtan mı geçireyim?

Aristo’dan cevap gelir:


1- Sürgünde toplanıp sana karşı başkaldırırlar.

2- Hapishaneler militan yuvası olur, kontrolden çıkar.

3- Onlardan sonraki kuşak intikam hırsıyla büyür, tahtını sallar.

Aristo, çözüm olarak şu tavsiyede bulunur:

- İnsanların arasına nifak tohumları ekeceksin. Birbirleriyle savaşınca, hakem olarak kendini kabul ettireceksin. Ama anlaşmaya giden bütün yolları tıkayacaksın!
bütün liderlerin yaptığı bu diğilmi zaten
atatürk hariç
 
Üst