AŞKTA başarı için de KENDİNİ GELİŞTİRMEK gerekiyor!

[manas]

Başlığı okuyup da yorum yapan arkadaşların yorumları yoğurdun kaymağı gibi kalıyor ne yazik ki... Ne kadar AŞK denilse de "ilişkiler" ve "ilişki yönetimi" üzerine yazılmış bir yazı...

Herkesi bu alışkanlığa davet ediyorum.
Daha sağlıklı şeyler karalamak adına...

Arkadaşlar ben başlığın ne olduğunu görüyorum ve de yazının içeriği okuyarak yorumumu yazdım, güzel şeyler var iletişime dair kabul.Ama benim itiraz noktam aşkta başarı için .....diye başlayan bu başlık. Aşkta mutluluk olabilir aşkta doyum huzur olabilir ama aşk farklı birşey başarılı yada başarısız diye sınıflanıdırılamaz bence.

Teşekkürler.

 

[manas]

Burada paylaşılan yazılara genellikle kendimden ve çok yakın çevremden örnekler vererek yanıt veririm ve bunu şöyle açıklarım; Ne kadar iyi bir gözlemci olsamda, en iyi gözlemlediğim kendim ve yakın çevremdir!

Aşık olduğumda henüz ortaokuldaydım ve üniversite son sınıfa kadar süren artık adına aşk, sevgi, alışkanlık, korunma içgüdüsü... ne derseniz deyin işte, bir beraberlik yaşadım, her genç arkadaşım gibi.
Özgür'ün 10'da 10 olarak kendinde gördüğü vasıfları sanırım 10 olarak uygulayamasada en az 7'sini uygulamak gençler arasında yaygın.
Sizlerle herşeyimi çekinmeden paylaştığımı bilirsiniz ya...
İşte o ilk gençlik heyecanından yıllar sonra farklı bir "aşk"la tanıştım.
10da10 "kara mizahı" ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bir aşk!
Ve tüm samimiyetimle yazıyorum, sizinde samimiyetinize güvenerek, yaşamımın artık en anlamlı günlerini yaşıyorum.
Kaygısız, bir şeyleri ille "onun istediği" gibi değil, "kendimi ispatlamış" ve "kendisini ispatlamış" bir kişi ile beraber.
Gençlikte, olumsuz görülen her duygudan uzak, daha yalın, daha sade ve daha özenli.

Aşk bence bu yaşta güzel...
Ve ömrü 3 yılla sınırlı değil artık...
Bu kadarda samimi ve netim!

Dün cevap yazmama rağmen gönderirken son anda internetin azizliğine uğradım Zynep.
Aşkın tek tarifi yoktur herkesin aşkı kendine göredir, ama kendimi yanlış tanıttığımı düşündüm, ne yaşamış olursam olayım aşkı inkar etmem, beni zayıf düşürmesini sevmiyorum belki ama ne olursa olsun çok yoğun ve güçlü yaşadığım için bu nefretim isyanım.
Tüm yaşanmışlıklara rağmen hayata dair umudumu yitirmedim. Yaşadığım her duygu ki ben onların aşk olduğundan da emin değilim beni güçlü kıldılar daha sağlam daha dayanıklı ve ilişkilerde daha esnek kıldılar.

 

[GulsahToptas]

Aslında  yazıyı ilk okuduğumda hemen yorum yazmak istedim ama iş yoğunluğu nedeni ile yazamadım.

Hayatımda bir kez aşık oldum ve aşık olduğum kişi ile birlikteyim. Bundan önce yaşadıklarımda oldu,üzüldüklerimde, hatta gece ağlayıp gündüz kimseye belli etmedim gözyaşlarımı.
Sonra bir şeyi keşfettim; ben de varım bu hayatta...
Ve biten bir ilişki Dünya'nın sonu değil.Ki şuan artık hayatımda bunu prensip edindim.
Arkadaşlarım ilişkime hayret ediyor,çünkü izin günümde eğer yalnız kalmak istiyorsam yalnız geçiriyorum günümü,yada arkadaşlarıma vakit ayırıyorum.
Oysaki onların bana söyledikleri ;
----- Gülşah varya ben desem erkek arkadaşıma bu hafta buluşmayalım diye ,amanın kıyamet kopar ,hemen sitem eder kezaa bende öyleyim.

Bende derim ki hayat ve hatta Sevgi AŞK bu değil.Sevmek/aşk karşındakini özgür bırakmaktır.
Örneğin en büyük zevkim Tiyatro'ya yalnız gitmek.Olamaz mı ama çevremdeki bir çok kişiye göre benim ki aşk değilmiş.
Neden ? Çünkü ben bazı izin günlerimi kendime ve arkadaşlarıma da ayırıyorum.

Belki konuyla ne alaka diyecekseniz ama AŞK da olsun ,sevgimizde olsun Saygı çok önemli.
Bizim bir kişiliğimiz,kendimize has hayatımız, davranışlarımız var.Sevgilimizden önce edindiğimiz arkadaşlıklar,hobilerimiz var.

Hiç kusuruma bakmayın ama belkide bana denk geldi,iş yerinde ki bir çok aşk üzerine konuşmlara,ilişkilere bakıyorum hep bir kısıtlama,yapamazsın,edemezsin,giyemezsin...Noluyor ya demezler mi adama.

Aşk bu değil dedim ya hatta ben değil Nazım Hikmet demiş;

Sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı!!!!!

Teşekkürler paylaşım için Özgür.

 

[Codex]

Konu aslında ne kadar derin-miş...  :

"Aşkta başarı" derken yazar "mutlu ilişkiyi" kastetmiş olmalı.
Unutulmamalı ki yazılar başlıklarıyla bir bütündür. Yazar okuyucuyu bir yerden de olsa yakalamak istemiş. Üstünden tekrar tekrar geçmeye gerek yok sanırım. Ancak yine de fikrinin beyanı için teşekkür ediyorum @Manas.

 

[Zynep]

Bende derim ki hayat ve hatta Sevgi AŞK bu değil.Sevmek/aşk karşındakini özgür bırakmaktır.
Örneğin en büyük zevkim Tiyatro'ya yalnız gitmek.Olamaz mı ama çevremdeki bir çok kişiye göre benim ki aşk değilmiş.
Neden ? Çünkü ben bazı izin günlerimi kendime ve arkadaşlarıma da ayırıyorum.

Belki konuyla ne alaka diyecekseniz ama AŞK da olsun ,sevgimizde olsun Saygı çok önemli.
Bizim bir kişiliğimiz,kendimize has hayatımız, davranışlarımız var.Sevgilimizden önce edindiğimiz arkadaşlıklar,hobilerimiz var.

Bir kez daha "budur" diyorum.
Aslında yorumun tamamı tam benim yorumum olmuş, ama hepsini almadım, en vurgulu yerini aldım.
Ne mutlu sana Gülşahcım, çok çok mutlu olacağını ben zaten biliyorum, ama adettendir ya... çok çoktan çok daha mutlu ol.

Konuyu saptırmadım, konuyla ilgili en güzel mesaja yanıt verdim sadece...