Amelelikle iş hayatına başladı şimdi Simge otel yapacak

  • Konbuyu başlatan hayatın kalemi
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Kim, Neyi, Nasıl Başardı? kategorisinde hayatın kalemi tarafından oluşturulan Amelelikle iş hayatına başladı şimdi Simge otel yapacak başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 6,671 kez görüntülenmiş, 0 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Kim, Neyi, Nasıl Başardı?
Konu Başlığı Amelelikle iş hayatına başladı şimdi Simge otel yapacak
Konbuyu başlatan hayatın kalemi
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan hayatın kalemi
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
H

hayatın kalemi

Kullanıcı
17 Haz 2006
En iyi cevaplar
0
0
Türkiye
20 yılda 1 milyon metrekarenin üzerinde konut ve işyeri yapan Taş Yapı İnşaat’ın sahibi Emrullah Türbanlı iş hayatına, 14 yaşında amelelikle başladı. Bugün Mashattan ve Almondhill projeleriyle gündemde.


Mashattan ve Almondhill projeleriyle gündemde olan Taş Yapı İnşaat’ın kurucusu ve sahibi 42 yaşındaki Emrullah Turhanh bugüne kadar bu sayfaya konuk olan patronlardan farklı. Tahtakale’de al-satçılıktan ve inşaat işçiliğinden başlayan bir öyküsü var Rizeli Emrullah Turhanlı’nın. 14 yaşında Rize’den bir otobüse atlamış, düşmüş istanbul yollarına.

İstanbul’a geldiğinde inşaat işçiliğiyle işe başlayan, aylarca barakalarda yaşayan Emrullah Turhanlı 1985’te Taş Yapı Inşaatı kurmuş. O İstanbul’a en çok konut yapan adamlardan biri. Bugüne kadar toplam l milyon metrekarelik konut ve iş yeri yapmış istanbul’da. Şimdi hem yeni lüks konut projeleriyle hem de proje aşamasında olan otelleriyle gündemde.

”Kendime göre iyi işler yaptım” diyen Emrullah Turhanlı sözünü sakınmayan biri. Hayatini işine vermiş, tam 20 yıldır tatile gittiği görülmemiş. Yüzmeyi bilmiyor, ortaokuldan terk. istanbul’un en lüks konutları yapan adamlardan biri olan Turhanlı’yla Mashattan projesinin yapılacağı alandaki şantiyede sohbet ettik. Maslak’taki yeni lüks konut inşaat alanı olan Mashattan 33 katil 10 gökdelenden oluşuyor. Turhanlı’nın Altunizade’deki projesi Almondhill de 750 daireden oluşan bir site.

Yaptığımız işlere göre büyük para kazanmadık

* Şu anda İstanbul’un şehir içindeki en lüks sitelerini yapıyorsunuz. Almondhill ve Mashattan. Nasıl gidiyor satışlar?

Her ikisinin de yüzde 80’i satıldı. İyi gidiyor. Almondhili’de 750 daire var, Mashattan’da da 33 katlı 10 kule var. Her iki projede de yeşil alan yüzde 90 oranında.

* Daire fiyattan kaçtan başlıyor?

1 metrekaresi 2 bin 400 dolardan 4 bin dolara kadar değişiyor. Çok az sayıda metrekaresi 4 bin dolardan fazla olanlar var. Her iki taraftada da aşağı yukarı fiyatlar aynı. (Buraya Ur not eklemek gerekirse, Emrullah Turhanh, yeni projelerinde metrekare satış fiyatların 2 bin 400 ile 4 bin dolar arasında değiştiğini söylüyor. Tabii bu rakamlar son dönemde yükselen gayrimenkul piyasasın getirdiği bir sonuç. Turhanh son 20 yılda l milyon metrekare gayrimenkul üretip satmış. Ortalama fiyatı Un dolardan alırsak, şu ana kadar l milyar dolara yakın ciro yaptığı söyleyebiliriz.)

* Siz kaç yıldır konut yapıyorsunuz?

20 yılı geçti.

* 1985 yılında mı kurmuştunuz Taş Yapı İnşaatı?

Evet. Tam 20 yıl oldu.

* Babadan kalma sermayeniz yok, mimar değilsiniz, inşaat mühendisi değilsiniz...

Hiçbiriyim.

* Kapalıçarşı, Perşembe Pazarı, Tahtakale’de al-satçılıktan geliyorsunuz değil mi?

Evet. Çocuk yaşta oralarda çalıştım. Ticareti orada öğrendim. Çok küçük yaşlarda iyi bir çevrem oldu.

* Kaç yaşındaydız?

14 yaşında çalışmaya başladım.

* Okumadız...

Okuyamadım, içimde bir yaradır bu. 14 yaşında ortaokulda okurken çıkıp İstanbul’a geldim. Rize’de babam ve halamın kocası inşaat işiyle uğraşıyordu ama öyle büyük işler değil. Ailemin tüm ısrarlarına rağmen okumadım, çalışmak istedim. 3 erkek, bir kız kardeşiz. Babam 20 yıl Almanya’da çalışmış ama ben orada gurbetçi olmadım.

* İlk işiniz neydi İstanbul’da?

1977 yılıydı. İlk zamanlarda inşaat işçiliği yaptım. Barakalarda, inşaatlarda yatıp kalktım. 5-6 ay kadar sonra babamın Almanya’dan arkadaşı Veysel Bey’le çalışmaya başladım. O ticaret yapıyordu Tahtakale’de, o bana çok şey öğretti. Hayatimin dönüm noktasıdır o iş.

* Ne satıyordunuz?

Anadolu’ya beyaz eşya, radyo, siyah beyaz televizyon filan satıyorduk. Tahtakale, Mahmutpaşa, Perşembe Pazarı’nı o yıllarda çok iyi tanıdım. O dönemlerde Türkiye’nin ekonomisi oradan yönleniyordu. Yaşım küçüktü ama kısa zamanda Tahtakale’de güvenilir işler yapan adamlardan biri oldum.

* İnşaat işine nasıl başladız?

Ticaret yaparken çok insan tanıma şansım oldu. Birlikte çalıştığım bir arkadaşım müteahhitlik yapıyordu. Onun vesilesiyle inşaat işlerine girdik, o işi biliyordu, biz sermaye aktardık. 1982-1983 yularından bahsediyorum. Neticede ev satmaya başladık.

Şu anda elimde 1.5 milyon metrekarelik proje var

* ”Nereden nereye geldim?” diyor musunuz şöyle bir baktığızda?

Türkiye’ye göre büyük işler olmayabilir ama benim için gerçekten de büyük işler başardım. Ben sanki bu işleri biliyordum, hep öyle hissettim. Hiç heyecan yapmadım. Sanki bu işlerin profesyoneliydim.

* İlk ne zaman işler yoluna girdi, büyük işler yapmaya başladım dediniz, yani ne zaman ”yırttığızı” düşündünüz?

Rahmetli Özal’ın döneminde inşaat sektöründe inanılmaz bir hareketlilik oldu. O dönemi biz de iyi değerlendirdik. 1987 yılına kadar inanılmaz bir gelişme oldu. Çok güzel işler başardık. 1987’den sonra piyasa durdu. 100 daire satıyorsak, 60 satmaya başladık. Kazanç düştü. Çok uzun süre düşüş devam etti. 1990’da Körfez Krizi oldu. Elimizdeki işler kaldı, 1992’de piyasa hareketlendi. Piyasanın içinde olduğumuz için biz kolay hareketlendik. 1994 krizi, sonra 28 Şubat, sonra deprem... Hep kriz. Üç kuruş kazandık sonra kriz geldi kaybettik. Hep tokat yedik Bugüne kadar krizlerle geldik. 2004’ün başından itibaren düzelmeye başladı ortam. Biz bu döneme kadar batmadık, yaptığımız işlere göre çok büyük para da kazanmadık.

* Taş Yapı İnşaatı 1985’te kurdunuz, tam 20 yıl. Kaç konut yaptız toplam?

İstanbul’da 1 milyon metrekare konut ve işyeri yaptık. Şu anda elimizde 1.5 milyon metrekarelik proje var.

1997’den önceki binalar 2. derece depreme göre

* 1999 depremlerinde sizin yaptığız konutlarda hasar oldu mu?

Asla, ne hasarı, çatlak bile olmadı. Biz ülke olarak yıllarca deprem konusunda çok ihmalkar davrandık. 1999’da çok acı yaşadık ve bize çok büyük bir tokat vuruldu. Depremde denetim hatası, yapım hatası, yüklenici hatası hepsi vardı. Zemin hesaplamalarındaki yanlışlık bence bunlardan da büyük yanlışlıktır. İkinci derecede deprem bölgesi denilen yerler vardı İstanbul’da 1997’den önce, ona göre inşaat mühendisleri projeler yapmıştı, sonra yeni yönetmeliğe göre o bölgeler birinci derecede deprem bölgesi oldu. Düşünsenize yıllarca bambaşka hesaplarla yapıldı binlerce bina.

* Depreme dayanıklılık açısından nasıl bir fark ortaya çıkıyor?

1997’den önce yapılan binalarda bir metrekarelik alana 30-35 kilo demir kullanılıyordu, ikinci yönetmeliğe göre 70-100 kilo kullanılmaya başlandı. Bir metrekare alana 30 cm’lik beton kullanılırdı, şimdi 70 cm’lik beton kullanılıyor. Bunlar çok önemli farklar dayanıklılık açısından.

* 1997’den önce yapılan binaların çoğu güvensiz mi?

Bunların incelemelerinin yapılması lazım. Bu da belediyenin görevi. İstanbul’da tehlikeli binaları yıkıp yemlerini yapmak lazım. Bunun için belediyenin atak olması, proje üretmesi gerekir.

* İnşaat dışında yeni işleriniz de var diye duyduk... Turizm sektörüne ve enerji yatırımlarına giriyorsunuz...

Doğru. Anadolu yakasında hep iyi bir otel yapmak istemişimdir, bugüne kadar kısmet olmamıştı. Şimdi iki yer aldık. Biri Moda’da, biri de E-5 üzerinde Haydarpaşa’da. Haydarpaşa’daki oteli Dubai’deki Burj el Arab Oteli’nin İngiliz mimarlık şirketi Atkins hazırlıyor. Bir ay içinde bana projeyi getirecekler.

* Neden böyle bir tercih yaptız?

Anadolu yakasında adından söz ettirecek, farklı bir otel yapmak istiyorum, bu yüzden. Enerji yatırımımızda Adana, Mersin ve Tokat’ta hidroelektrik santraller kuruyoruz.

* ”Eviniz var mı?” diye sorsam size herhalde çok komik olur...

Sor sor. Yok benim evim.

* Nasıl yani?

Ben kendi yaptığım konutlarda otururum, 5-6 ay içinde birileri gelip eve bakar ve beğenir, ben de onlara evimi satarım. Bu yüzden de çok ev değiştiririm. Yani benim evim olmuyor aslında hiçbir zaman.

En zor günüm

Bürokrasiden çok çektim

Benim kolay günüm yok. Çünkü ben her günü önemsiyorum, yıllardır bu işlerin içindeyim, bürokrasiden çok çektim. İş yapıyorsunuz, bir nüshada 150 imza isteniyor. Maalesef ülkede bunu değiştiremedik. Ben projelerden çok, nasıl bürokrasiyi aşacağız da işe başlayacağız diye düşünüyorum. Bu çok zor. 30 senedir mücadele ediyorum, günümü tek kolaylaştıran şey insanların ”Sen dürüstsün, gel seninle iş yapalım” demeleridir.

Başbakan ile daha yeni tanıştık

* Başbakan Erdoğan’la hemşehrisiniz, var mı tanışıklığız?

Yeni tanıştık. Rizeli işadamların istanbul’daki etkinliği şırasında tanıştık. Orda tüm işadamlarından okul yapmaları istedi. Ben de yaptım. Başbakan ”Rize’deki okulu 6 ayda bitirir misin? diye sordu, ”3 ayda biter” dedim, 2 ayda bitirdim. Bir yetim yurdu, 4 tane de okul yapardım bugüne kadar.

Kaynak:Elif Ergu/Vatan
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst