H
hayatın kalemi
Kullanıcı
Televizyon, uydu alıcısı, müzik seti gibi elekronik ürünler üreten Sunny markasın mimarı. Geçtiğimiz yıl, İhlas’tan Kristal Kola’yı, fabrikaları bile görmeden 13 milyon YTL’ye satın alan Atmaca’nın ilginç başarı öyküsü..
Televizyon, uydu alıcısı, müzik seti gibi elekronik ürünler üreten Sunny markasın mimarı. Geçtiğimiz yıl, İhlas Holding’in markası Kristal Kola’yı, fabrikaları bile görmeden 13 milyon YTL’ye satın aldı. İhlas GYO’ya ait 700 villalık Güzelşehir projesinin müteahhitliğini ve pazarlaması yapan Konak İnşaat’ın da sahibi. ”İstek ve azim olduktan sonra her şey başarılır” diyen Atmaca Elektronik Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Atmaca, birkaç ay önce tamamlanan İstanbul Ambarlı’daki son teknolojiyle donatılmış 70 bin metrekarelik fabrikasında Çinlilerle ortak olarak Avrupa’ya, Çin’e televizyon ve uydu alıcısı ihrac etmeye hazırlanıyor. Atmaca ile, Ağrı’dan İstanbul’a uzanan öyküsünü konuştuk.
’AÄRI’NIN VERGİ REKORTMENİ OLDUM’
Ağrı’da yaptırdığız lisenin açılışında ”13 yaşında iken 16 kilometre yürüyerek okula gidiyordum” demişsiniz. Zorlu bir eğitim dönemi geçirmiş olmalısız
Doğuluyuz. Doğu’da hayat erken başlar. 1957 doğumluyum. Köyümüzde ilkokul olmadığı için komşu köye 1.5 metre kar olduğu zamanlarda da, karları yara yara gittik. Bizim köyle Ağrı’nın arası 16 kilometre. Şehirde ev kiraladık, çocuk yaşta kendi işimizi kendimiz yapardık. Okuldan gelip tezek sobası yakıp, yemek yapardık. Altı yıl boyunca her hafta sonu köye gidip geldik. Eksi 40 derecelerde. Bu okuma mücadelesi, liseyi bitirinciye kadar böyle sürdü. Liseyi bitirmeden son sıfta evlendim. Kamyonumuz vardı. Bir yıl Cizre’den kömür, İran’a çimento taşıdık. Askerlikten sonra, 1979 yılında babamdan belli bir sermaye alarak, dayanıklı tüketim malların ticaretine başladım. Beyaz eşya, televizyon, halı, mobilya satışı. Bayilikler almaya başladık. İlk beş yıl sonunda Türkiye’de ne kadar bayilik varsa hepsini aldım. Grundig, Simens, Sony, AEG, Profilo, Simtel vs... İşler her yıl katlanarak büyüdü. İkinci mağaza açtık. Ağrı’da en iyi iş yapan firma oldum. 1986, 1987 ve 1988 yıllarında Ağrı’da vergi rekortmeni olduk.
İSTANBUL’A GELİNCE SIKINTI ÇEKTİK
İstanbul’da Ağrı’daki iş yoğunluğunu bulamadız mı?
Tabii İstanbul’daki ticaretle Ağrı tamamıyla farklı. Biz kendimizi bir denizin içinde bulduk. Sıkıntı çektik. Eminönü’nde kağıt ticareti yaptık. Okul defteri yaptırdım. Asıl işimiz elektronik olduğu için, bu iş için 1989 yılında Çin’e gittim. Eminönü’nden bir arkadaşım, değişik ülkelerden ithalat yapıyordu. Birlikte hesap makinası ithal edip sattık. Audio grubu dediğimiz radio, teyp, müzik seti gibi ürünler. Okmeydanı’nda küçük bir atölyede başladığımız işi, 1992’de Bayrampaşa’ya 800 metrekarelik bir yere taşıdık. O zaman 100 kişi çalışıyordu. 3 yıl sonra yine Bayrampaşa’da 6 bin metrekarelik kendi yerimizi yaptık.
Ekonomik krizlere rağmen, kesintisiz büyüme nasıl gerçekleşti?
Bankalardan kredi kullanmadığımız için krizlerde kaybedilen miktar, şirketin büyümesini engellemeyecek miktarlar oluyordu. Son 4-5 yıla kadar şirket özkaynaklarıyla çalıştı.
ÇOK PARA ÇOK DERT
Şartlar mı zorladı? Neden ticaretten sanayiye geçiş yaptız?
Belli bir yere geldikten sonra bu ülke için çalışmanız lazım. İşsizliğin çok yükseldiği bu dönemde bir sorumluluk almamız lazım. Mutlaka yatırım yapmamız, sanayici olmamız gerekiyor. Kazandıklarımızın hesabı mutlaka birgün bize sorulacak. Bu hesabı vermemiz gerekiyor. Bütün işadamlarımız bunun bilincinde olursa, ülke daha çok kalkır, işsizlik azalır. Herşey para değil. Nereye kadar? Zaten çok para, çok çalışmak, yorulmak, çok dert demek. Parası çok olan insan yatırım yapsın. Evinizde bilgisayar başında oturup Borsa’da oynayarak hisse alım satımıyla çok para kazanırsız belki ama bu ülkede fakir insan çok olursa, sizin huzurunuz da, güveniniz de olmaz. Birgün sokağın başında biri yolunuzu keser. Gelir dağılımın adil olması lazım. Maalesef Türkiye’de gelir dağılımındaki uçurum artıyor.
Tüm sanayiciler bu fikirde mi?
Para kazanmak için sanayici olan insan çok az. Sanayicilik gerçekten çok zor bir iş. Üstelik şimdi Avrupa’ya mal satıyorsanız, gelip sizden maliyetinizin altında mal istiyorlar. Öyle kolay değil. Ama önemli olan zoru başarmak. Herkes gelsin elini taşın altına koysun. Başka türlü bu ülke kalkınamaz.
İNGİLİZCE’Yİ KENDİ KENDİME ÖÄRENDİM
İngilizce’yi nasıl öğrendiniz?
Kasetle kitap aldım, evde çalıştım. 6 ayda öğrendim. İkinci seyahatimde Çin’e tek başıma gittim. Yazışmalarımı da kendim yaptım. Başarılı olabilmeniz için mutlaka inanmanız lazım.
Kristal Kola’nın yüzde 38’ini 13 milyon YTL’ye Borsa dışında satın aldız. Meşrubata geçiş neden?
Gıda son yılların çok ilgi çekici işi olduğu için. Biz hep gıda sektörüne girmek istiyorduk. Karşımıza Kristal çıktı. Üretim kapasitesi çok yüksek ama üretiminin yüzde 20’sini ancak satabiliyor. 4 tane fabrikası var. Satış ağımızı da güçlendirmek için kendi dağıtım ekibimizi kuruyoruz. 2 bölgeyi pilot bölge seçtik. 2 hafta içinde başlayacak. Yeni araçlar alıyor, kendi dağıtımı kendi yapacak.
’TV’lerin dizaynı bize ait olacak’
Yeni fabrikanız ihracat ağırlıklı mı çalışacak?
Birkaç ay önce buraya taşın- dık. Dünyanın en hızlı board dizen makinaları var. Uydu alıcıları, televizyon üretimi için saatte 90 bin adet parça diziyor. Üretimimizin yüzde 80-85’ini ihraç etme hedefindeyiz. Şu an üretimimizin yüzde 30’unu Avrupa ve Ortadoğu ülkelerine ihraç ediyoruz. Aynı zamanda Çin’in en büyük firması TCL ile, Türkiye’de ortak televizyon üreteceğiz. TV ve uydu alıcılarında artık kendi dizaylarımızı yapacağız. Sunny (güneşli) kulağa daha hoş gelen, çabuk unutulmayacak bir marka. Piyasada bir aşinalığı da var.
Kaynak:Yeni Şafak
Televizyon, uydu alıcısı, müzik seti gibi elekronik ürünler üreten Sunny markasın mimarı. Geçtiğimiz yıl, İhlas Holding’in markası Kristal Kola’yı, fabrikaları bile görmeden 13 milyon YTL’ye satın aldı. İhlas GYO’ya ait 700 villalık Güzelşehir projesinin müteahhitliğini ve pazarlaması yapan Konak İnşaat’ın da sahibi. ”İstek ve azim olduktan sonra her şey başarılır” diyen Atmaca Elektronik Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Atmaca, birkaç ay önce tamamlanan İstanbul Ambarlı’daki son teknolojiyle donatılmış 70 bin metrekarelik fabrikasında Çinlilerle ortak olarak Avrupa’ya, Çin’e televizyon ve uydu alıcısı ihrac etmeye hazırlanıyor. Atmaca ile, Ağrı’dan İstanbul’a uzanan öyküsünü konuştuk.
’AÄRI’NIN VERGİ REKORTMENİ OLDUM’
Ağrı’da yaptırdığız lisenin açılışında ”13 yaşında iken 16 kilometre yürüyerek okula gidiyordum” demişsiniz. Zorlu bir eğitim dönemi geçirmiş olmalısız
Doğuluyuz. Doğu’da hayat erken başlar. 1957 doğumluyum. Köyümüzde ilkokul olmadığı için komşu köye 1.5 metre kar olduğu zamanlarda da, karları yara yara gittik. Bizim köyle Ağrı’nın arası 16 kilometre. Şehirde ev kiraladık, çocuk yaşta kendi işimizi kendimiz yapardık. Okuldan gelip tezek sobası yakıp, yemek yapardık. Altı yıl boyunca her hafta sonu köye gidip geldik. Eksi 40 derecelerde. Bu okuma mücadelesi, liseyi bitirinciye kadar böyle sürdü. Liseyi bitirmeden son sıfta evlendim. Kamyonumuz vardı. Bir yıl Cizre’den kömür, İran’a çimento taşıdık. Askerlikten sonra, 1979 yılında babamdan belli bir sermaye alarak, dayanıklı tüketim malların ticaretine başladım. Beyaz eşya, televizyon, halı, mobilya satışı. Bayilikler almaya başladık. İlk beş yıl sonunda Türkiye’de ne kadar bayilik varsa hepsini aldım. Grundig, Simens, Sony, AEG, Profilo, Simtel vs... İşler her yıl katlanarak büyüdü. İkinci mağaza açtık. Ağrı’da en iyi iş yapan firma oldum. 1986, 1987 ve 1988 yıllarında Ağrı’da vergi rekortmeni olduk.
İSTANBUL’A GELİNCE SIKINTI ÇEKTİK
İstanbul’da Ağrı’daki iş yoğunluğunu bulamadız mı?
Tabii İstanbul’daki ticaretle Ağrı tamamıyla farklı. Biz kendimizi bir denizin içinde bulduk. Sıkıntı çektik. Eminönü’nde kağıt ticareti yaptık. Okul defteri yaptırdım. Asıl işimiz elektronik olduğu için, bu iş için 1989 yılında Çin’e gittim. Eminönü’nden bir arkadaşım, değişik ülkelerden ithalat yapıyordu. Birlikte hesap makinası ithal edip sattık. Audio grubu dediğimiz radio, teyp, müzik seti gibi ürünler. Okmeydanı’nda küçük bir atölyede başladığımız işi, 1992’de Bayrampaşa’ya 800 metrekarelik bir yere taşıdık. O zaman 100 kişi çalışıyordu. 3 yıl sonra yine Bayrampaşa’da 6 bin metrekarelik kendi yerimizi yaptık.
Ekonomik krizlere rağmen, kesintisiz büyüme nasıl gerçekleşti?
Bankalardan kredi kullanmadığımız için krizlerde kaybedilen miktar, şirketin büyümesini engellemeyecek miktarlar oluyordu. Son 4-5 yıla kadar şirket özkaynaklarıyla çalıştı.
ÇOK PARA ÇOK DERT
Şartlar mı zorladı? Neden ticaretten sanayiye geçiş yaptız?
Belli bir yere geldikten sonra bu ülke için çalışmanız lazım. İşsizliğin çok yükseldiği bu dönemde bir sorumluluk almamız lazım. Mutlaka yatırım yapmamız, sanayici olmamız gerekiyor. Kazandıklarımızın hesabı mutlaka birgün bize sorulacak. Bu hesabı vermemiz gerekiyor. Bütün işadamlarımız bunun bilincinde olursa, ülke daha çok kalkır, işsizlik azalır. Herşey para değil. Nereye kadar? Zaten çok para, çok çalışmak, yorulmak, çok dert demek. Parası çok olan insan yatırım yapsın. Evinizde bilgisayar başında oturup Borsa’da oynayarak hisse alım satımıyla çok para kazanırsız belki ama bu ülkede fakir insan çok olursa, sizin huzurunuz da, güveniniz de olmaz. Birgün sokağın başında biri yolunuzu keser. Gelir dağılımın adil olması lazım. Maalesef Türkiye’de gelir dağılımındaki uçurum artıyor.
Tüm sanayiciler bu fikirde mi?
Para kazanmak için sanayici olan insan çok az. Sanayicilik gerçekten çok zor bir iş. Üstelik şimdi Avrupa’ya mal satıyorsanız, gelip sizden maliyetinizin altında mal istiyorlar. Öyle kolay değil. Ama önemli olan zoru başarmak. Herkes gelsin elini taşın altına koysun. Başka türlü bu ülke kalkınamaz.
İNGİLİZCE’Yİ KENDİ KENDİME ÖÄRENDİM
İngilizce’yi nasıl öğrendiniz?
Kasetle kitap aldım, evde çalıştım. 6 ayda öğrendim. İkinci seyahatimde Çin’e tek başıma gittim. Yazışmalarımı da kendim yaptım. Başarılı olabilmeniz için mutlaka inanmanız lazım.
Kristal Kola’nın yüzde 38’ini 13 milyon YTL’ye Borsa dışında satın aldız. Meşrubata geçiş neden?
Gıda son yılların çok ilgi çekici işi olduğu için. Biz hep gıda sektörüne girmek istiyorduk. Karşımıza Kristal çıktı. Üretim kapasitesi çok yüksek ama üretiminin yüzde 20’sini ancak satabiliyor. 4 tane fabrikası var. Satış ağımızı da güçlendirmek için kendi dağıtım ekibimizi kuruyoruz. 2 bölgeyi pilot bölge seçtik. 2 hafta içinde başlayacak. Yeni araçlar alıyor, kendi dağıtımı kendi yapacak.
’TV’lerin dizaynı bize ait olacak’
Yeni fabrikanız ihracat ağırlıklı mı çalışacak?
Birkaç ay önce buraya taşın- dık. Dünyanın en hızlı board dizen makinaları var. Uydu alıcıları, televizyon üretimi için saatte 90 bin adet parça diziyor. Üretimimizin yüzde 80-85’ini ihraç etme hedefindeyiz. Şu an üretimimizin yüzde 30’unu Avrupa ve Ortadoğu ülkelerine ihraç ediyoruz. Aynı zamanda Çin’in en büyük firması TCL ile, Türkiye’de ortak televizyon üreteceğiz. TV ve uydu alıcılarında artık kendi dizaylarımızı yapacağız. Sunny (güneşli) kulağa daha hoş gelen, çabuk unutulmayacak bir marka. Piyasada bir aşinalığı da var.
Kaynak:Yeni Şafak