AF VE BAĞIŞLAMA

  • Konbuyu başlatan GulsahToptas
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Kişisel Gelişim Yazıları kategorisinde GulsahToptas tarafından oluşturulan AF VE BAĞIŞLAMA başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 14,742 kez görüntülenmiş, 49 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Kişisel Gelişim Yazıları
Konu Başlığı AF VE BAĞIŞLAMA
Konbuyu başlatan GulsahToptas
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan ebruliyn
D

dideM

Kullanıcı
5 Eyl 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Bu arada Didem ve Nihat kavrama açıklık getirmek konusunda sizlerede teşekkürler.
Benim anladığımı Nihat'ta dile getirmiş zaten;

Alıntı sahibi: ölüdeniz üzerinde Bugün  11:19:00
AF; Hayatı geçmek, takılıp kalmamak anlamındaki bir kök kelimedir. Hataya karşılık ceza vermemek, yapılan hatayı görmezden gelmek demektir ki, bağışlama ve bağışlanma sürecinin ilk basamağıdır.
Ben de bunu söylüyorum zaten. Eğer bu şekilde basamak halindeyse, doğru olan buysa diyecek bir şeyim yok tabiiki. Ama ben bu şekilde bilmiyorum. Ben ikisinin de aynı şeyler olduğunu biliyorum.
 
K

korsan

Kullanıcı
18 Kas 2007
En iyi cevaplar
0
36
Gaziantep
dideM' Alıntı:
Bu arada Didem ve Nihat kavrama açıklık getirmek konusunda sizlerede teşekkürler.
Benim anladığımı Nihat'ta dile getirmiş zaten;

Alıntı sahibi: ölüdeniz üzerinde Bugün  11:19:00
AF; Hayatı geçmek, takılıp kalmamak anlamındaki bir kök kelimedir. Hataya karşılık ceza vermemek, yapılan hatayı görmezden gelmek demektir ki, bağışlama ve bağışlanma sürecinin ilk basamağıdır.
Ben de bunu söylüyorum zaten. Eğer bu şekilde basamak halindeyse, doğru olan buysa diyecek bir şeyim yok tabiiki. Ama ben bu şekilde bilmiyorum. Ben ikisinin de aynı şeyler olduğunu biliyorum.
Aynen dediğin gibi didem ayrıntılara girmeye gerek yok af ile bağışlama aynı içeriktedir.
Farklı harflerden oluşabilir ölü_ve ceset gibi farklı kelimelerden olusur ama aynı anlamdadır yüzlercede örneği vardır.

Biri hata yaptıgında takılıp kalmıyorsan  ceza vermiyorsan affetmişte olursun bagışlamışta olursun.
Neyse uzatmayayım kelime oyunlarına gerek yok anlamlarına bakın siz ne ifade ettiklerine.
Ve ikiside aynı anlamı ifade ediyor.
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Ve sonuçta herkesin bir şekilde anlaştığını görmek keyif verici!  :)
 
K

korsan

Kullanıcı
18 Kas 2007
En iyi cevaplar
0
36
Gaziantep
dideM' Alıntı:
Ve ikiside aynı anlamı ifade ediyor.
Teşekkür ederim Mustafa.  ;) :)
Önemi yok çünkü bende aynı şekil düşünüyorum hatta sadece bende değil 100 kişiden 90 küsürü aynı düşünüyor ama farklılıklar yidir.
Bırakın kavramlar kelimeler anlamları tartışılsın bellimi olur belki dahada dogru anlamlar kazanır.
 
Ö

ölüdeniz

Aynı manaya geliyormuş gibi görünen kelimeler arasında aslında ince farklar olabilir ki bunları bilmek bir dili doğru şekilde tasarruf etmenin şartlarıdır. aynı zamanda aynı manaya geliyormuş gibi görünüp ince farklarla birbirinden ayrılan kelimeler bir dilin ifade zenginliğini meydana getiren unsurlardandır.ölü,ceset naaş anlam olarak aynıdır.kullanıldığı zamanlar farklıdır.aralarındada ince ayrıntılar vardır.
 
C

catzilla

Gülşah' Alıntı:
Aslında burda çok ince bir nüans var Catzilla,unutmayacaksın ki aynı hataları bir daha yapmamak için. Yani affetmek başka bir şey unutmamak başka bir şey. Sen yapılan davranışı affedeceksin,içinde öfke patlamasına izin vermeyeceksin ama bunları yaparken de olanalrı hiç yaşanmamaış gibi saymayacaksın.İŞte bu nokta da unutmayacaksın. :)
o noktayı kolay kolay kimse unutmuyordur zannımca...  :)

Sen affet ama unutma diyorsun ya, o noktada gerçek anlamda affedemiyoruz aslında... ::)

bende, " affetmek iyi, unutmak fevkaladedir " sözünü eklemek istiyorum.... ;)

 
E

ebruliyn

Kullanıcı
29 Nis 2008
En iyi cevaplar
0
0
AFFETMENİN DAYANILMAZ AĞIRLIĞI

Bir lise öğretmeni günün birinde derste öğrencilerine bir teklifte bulunur: “Bir hayat deneyimine katılmak ister misiniz?”
Öğrenciler çok sevdikleri hocalarının bu teklifini tereddütsüz kabul ederler. “O zaman” der öğretmen. “Bundan sonra ne dersem yapacağınıza da söz verin.” Öğrenciler bunu da yaparlar. “Şimdi yarınki ödevinize hazır olun. Yarın hepiniz birer plastik torba ve beşer kilo patates getireceksiniz!”
Öğrenciler, bu işten pek birşey anlamamışlardır. Ama, ertesi sabah hepsinin sıralarının üzerinde patatesler ve torbalar hazırdır. Kendisine meraklı gözlerle bakan öğrencilerine şöyle der öğretmen:
“Şimdi, bugüne dek affetmeyi istemediğiniz her kişi için bir patates alın, o kişinin adını o patatesin üzerine yazıp torbanın içine koyun.”
Bazı öğrenciler torbalarına üçer–beşer tane patates koyarken, bazılarının torbası neredeyse ağzına kadar dolmuştur.
Öğretmen, kendisine “Peki şimdi ne olacak?” der gibi bakan öğrencilerine ikinci açıklamasını yapar:
“Bir hafta boyunca nereye giderseniz gidin, bu torbaları yanınızda taşıyacaksınız. Yattığınız yatakta, bindiğiniz otobüste, okuldayken sıranızın üstünde.. hep yanınızda olacaklar.”
Aradan bir hafta geçmiştir. Hocaları sınıfa girer girmez, denileni yapmış olan öğrenciler şikayete başlarlar:
– “Hocam, bu kadar ağır torbayı her yere taşımak çok zor.”
– “Hocam, patatesler kokmaya başladı. Vallahi, insanlar tuhaf gözlerle bakıyorlar bana artık.”
– “Hem sıkıldık, hem yorulduk...”
Öğretmen gülümseyerek öğrencilerine şu dersi verir:
“Görüyorsunuz ki, affetmeyerek asıl kendimizi cezalandırıyoruz. Kendimizi ruhumuzda ağır yükler taşımaya mahkûm ediyoruz. Affetmeyi karşımızdaki kişiye bir ihsan olarak düşünüyoruz, halbuki affetmek en başta kendimize yaptığımız bir iyiliktir
 
Üst