Zihninizdeki düşmanları iyi tanıyın

  • Konbuyu başlatan senarist081
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Kişisel Gelişim Yazıları kategorisinde senarist081 tarafından oluşturulan Zihninizdeki düşmanları iyi tanıyın başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 4,804 kez görüntülenmiş, 10 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Kişisel Gelişim Yazıları
Konu Başlığı Zihninizdeki düşmanları iyi tanıyın
Konbuyu başlatan senarist081
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan senarist081
S

senarist081

Zihninizdeki düşmanları iyi tanıyın
Zihnimizdeki düşmanları alt etmeden, gerçek sorunlarla mücadele etmek imkansızdır. Aşağıda sıralanan rahatsızlıkların bilincinde olursanız başarıyı daha kolay yakalarsınız.

Bireyler ve özellikle gençler hep başarıyı sağlayacak önerilerin ve reçetelerin peşindedir. Oysa ilk atılacak adım bireysel ve toplumsal başarının önündeki engelleri kaldırmaktır. Bu engellerin çoğu da kendi içimizde ve zihnimizdedir. Kendimizin ürettiği bu “sözde” engellerle, hareket alanımızı daraltır, beyin tembelliğine ve atalete teslim oluruz. Ruhsal sorunların aslan gibi delikanlıların ve dinamik genç kızların enerjilerini yiyip bitirmesine seyirci kalırız. Bu sorunların çoğunluğu gerçeklikten kaçmak veya gerçekliğin yanlış algılanması ile ortaya çıkar.

Zihnimizdeki düşmanları alt etmeden, gerçek sorunlarla mücadele etmek imkansızdır. Gerçekliği ne kadar acı olsa da tam olarak algıladığımız takdirde; çözüm yollarını da daha berrak olarak görebiliriz. Aşağıdaki rahatsızlıkların bilincinde olduğumuz ve bunlarla mücadele ettiğimiz takdirde kişisel ve toplumsal alanda başarıya ulaşmak kolaylaşabilir:



Kimlik sorunları: Otobüsle seyahat eden bir kişi, mola verilen bir otogarda indikten sonra bindiği aracı bulamamış. Paniğe düşen yolcu diğer otobüslere çıkıp hep şu soruyu sorarmış “ Ben bu otobüsün yolcusu muyum? Kendi konumunu başkalarına doğrulatmaya çabalayan bu yolcu gibi bizler de kimliğimize sahip çıkamıyoruz. Özgüvenimiz eksik olduğu için hep başkalarının referanslarına ihtiyaç duyuyoruz.

Naiflik: Acı gerçekliği kabullenemeyen bazı kişiler ya bir gerçekleştirilmesi zor bir ütopyaya sığınır ya da abartılmış tepkiler gösterir ancak olumsuzluklara karşı mücadeleleri havada kalır. Çünkü hareket noktaları gerçeklik değildir.

“Adam etme” tutkusu: Kendisini çok mükemmel gördüğü için hayatını çevresindekileri "adam etmeye" adayanlar, diğer insanların kişiliklerini, özlem ve istemlerini yok sayar. Kendi kişisel gelişimini ihmal eden bu kişiler topluma ve ekonomiye olumlu bir katkıda bulunamaz.

Travma sonrası stres: Kişisel ve toplumsal hayatta yaşanan felaketlerin, şokların ve örselenmelerin ardından gelen bu gerilim hali, insanların endişeli ve titrek olmasına yol açar. 1994-2001 döneminde yaşanan üç krizin yol açtığı traumanın etkileri halâ canlı insanların sağlıklı ve soğukkanlı düşünmelerini zorlaştırır.

Atalet: William Glasser´ın tanımladığı “aşırı rasyonalizasyon” rahatsızlığına yakınanlar toplumdaki aksaklıklar üzerine sürekli konuşur, fikir yürütür, fırsat bulduğunda tartışır. Ancak iş eyleme, bir şeyler yapmaya geldiğinde frene basar. Bu tip, hayattan korkusunu konuşarak gizlemeye gayret eder.

Bağımlılık sendromu: Bu kişilik bozukluğunda kişi, kendi kişisel gelişim ve başarısı için hep başkalarının desteğini arar. Kendi potansiyelini geliştirmekten ve var gücüyle çalışmaktan kaçan bu kişi, işler kötü gittiğinde ve başarısız olduğunda başkalarını suçlar.

Komplo teorileri: Kişiliğindeki yanlışlıkları, başka yerlere ve kimselere yansıtanlar, neredeyse her olayı bir komplo, entrika ve kumpas çerçevesinde açıklar. Karşı tarafı olduğundan daha güçlü gören bu kişiler gerçeklikten koptuğu için , yalnız teşhis ile yetinir, olumsuzluğu tedavi için bir şey yapmaz.

Kuralsızlık (Anomi) : Yaşadığı ortamı değiştirenlerde, örneğin köyden kente veya Türkiye´den diğer bir ülkeye göçenlerde görülür. . Göç eden kişi, ardında bıraktığı kırsal kesimin yüzyıllar boyu oluşmuş zengin kültürü ile köprüleri atmıştır ama kent kültürünü de henüz özümseyecek zamanı bulamamıştır. Kuralsız kişilere otosunu emniyet şeridinde sürerken, kuyruklara yandan kaynamaya çalışırken rastlarsınız.

Sınır kişilik rahatsızlığı: İngilizcede “borderline” denen bu rahatsızlık son zamanlarda moda oldu. Özellikle hayata atılmak üzere olan gençleri etkisi altına alır. Bu rahatsızlık, aktif istikrarsızlık, dengesizlik, çevredeki olay ve insanlara aşırı duyarlılık, kendine güvensizlik, kronik bir "boşluk duygusu" ve bir uçtan diğer uca savrulma gibi belirtilerle kendini gösterir.


 
D

dideM

Kullanıcı
5 Eyl 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Senarist bir kez daha teşekkürler verdiğin bilgiler için..
senarist081' Alıntı:
Kuralsız kişilere otosunu emniyet şeridinde sürerken, kuyruklara yandan kaynamaya çalışırken rastlarsınız.
Demek bu insanlar Anomi hastalığına yakalanmış. Ben de kendilerini zeki zannediyorlar sanıyorum. O zaman kızmayalım adamlar hasta!!!  :mad:
 
G

Gozde

Kullanıcı
9 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
Lüleburgaz
benim resmen doktora gitmem lazım borderline oldum galiba  :( gerçi o kadar ileri değil daha ama iş hayatına atılmayı düşündüğüm anda bile ürperiyorum önceden böle değildim
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Travma sonrası stres: Kişisel ve toplumsal hayatta yaşanan felaketlerin, şokların ve örselenmelerin ardından gelen bu gerilim hali, insanların endişeli ve titrek olmasına yol açar. 1994-2001 döneminde yaşanan üç krizin yol açtığı traumanın etkileri halâ canlı insanların sağlıklı ve soğukkanlı düşünmelerini zorlaştırır.

Ne yazık ki bizim ülkemiz için verilen bu tarihler eksik.
1960/1980 tarihleri unutulmuş.
 
D

dileklerperisi

Kullanıcı
8 Ağu 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Zihnimizdeki düşmanları alt etmeden, gerçek sorunlarla mücadele etmek imkansızdır.

Kesinlikle önce zihnimizi temizlemeliyiz.
Teşekkürler
 
K

kamuran

Teşekkürler! :)
Evet önce kendimizde bunları tesbit etmek ve olumsuz etkisi olan düşüncelere çekil oradan diyerek, düşüncelerimizi değiştirerek, zihnimizi yenilemek gerek.
 
C

campenella

Kullanıcı
5 Şub 2008
En iyi cevaplar
0
0
bu sorunlarla mücadele yerine,bu sorunlara neden olan şeylerle mücadele daha mantıklı sanırım...mesela borderline=Sınır kişilik rahatsızlığı=öss olabilir mi??
 
R

re-Member

Kullanıcı
16 Ağu 2007
En iyi cevaplar
0
0
Ankara
bir çoğu psikolojik sorunlar...bunları zihinden atmak o kadar da kolay olmasa gerek...  :-\
 
H

hosap65

Kullanıcı
28 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
VAN
her insanda az veya çok bulunan özellikler. Önemli olan bu şikayetlerden dolayı suçlanma duygusuna kapılmadan bu tür sorunları en aza indirmek gerekmektedir. Sorunsuz bir hayatın mümkün olmadığına inanıyorum. bu dünya hayatının gerçeği! ama yinede bu olumsuzlukları en aza indirmek yaşama sevincini arttırır.
kendimize şu suşlamaları layık görebiliriz "Sen Başarısız, İşe Yaramayan vs. Bunun yerine "Tamam sorunlarının Olduğunu Kabul Ediyorum ama bunu ortadan kaldırabiliriz. Şeklinde bir konuşmanın daha mantıklı olduğunu düşünüyorum.
PAYLAŞIM İÇİN ŞKLER
 
S

senarist081

hosap65' Alıntı:
her insanda az veya çok bulunan özellikler. Önemli olan bu şikayetlerden dolayı suçlanma duygusuna kapılmadan bu tür sorunları en aza indirmek gerekmektedir. Sorunsuz bir hayatın mümkün olmadığına inanıyorum. bu dünya hayatının gerçeği! ama yinede bu olumsuzlukları en aza indirmek yaşama sevincini arttırır.
kendimize şu suşlamaları layık görebiliriz "Sen Başarısız, İşe Yaramayan vs. Bunun yerine "Tamam sorunlarının Olduğunu Kabul Ediyorum ama bunu ortadan kaldırabiliriz. Şeklinde bir konuşmanın daha mantıklı olduğunu düşünüyorum.
PAYLAŞIM İÇİN ŞKLER
Bu yorumunuza tamamıyla katılıyorum..Bazılarımız insanların kusurunu arayıp başka ortamlarda hiç çekinmeden de açıklıyabiliyor.Bu ne büyük pişkinlik ve de tutarsızlıktır,dediğiniz gibi bir insanın yanlışını yüzüne veya onu aşağılamak yerine kendini bulmasını ve topluma kazandırmayı amaç haline getirmeliyiz..Bu zor mu hayır değil ama kolay da değil...Toplumumuzda maalesef üzülerek belirtmek istiyorum insanları en ufak hata ve davranışlarıyla yerin dibine kadar sokuyoruz,tahammül sınırlarımızı zorlamıyor,sabır gösterip,erdemlikle hareket edemiyoruz..
 
Üst