Yemin ederim kanım dondu...
- Konuyu Başlatan Codex
- Başlangıç tarihi
M
mankavi
:-[ :-[ :-[ :-[ :-[ :-[
yeni katılan üye olarak henüz okuma şansı buldum gerçekten çok güzel yazmışsın ellerine sağlık ama bu kadar da karamsar olmak istemiyorum hala senin gibiler oldukça da niyetim yok bize eğitim verirken '' Ne mutlu TÜRKÜM diyene. '' sözünü tam manasıyla öğretmiyorlar bence. Şu an Amerika'ya baktığımızda 72 milletten oluşuyor ve herhangi bir Amerikalı ben İtalyan kökenli Amerikan vatandaşıyım veya Fransız kökenli Amerikan vatandaşıyım diyebiliyor ve bu iki ülke arasında seçim yapacak olsalar Amerika'nın yanında yer alabiliyorlar.Bence okullarda ilk önce ''Ben LAZ kökenli TÜRK vatandaşıyım veya ben Kürt kökenli TÜRK vatandaşıyım'' demesi öğretilmeli sonuçta bu vatan hepimizin Kurtuluş Savaşı'nda omuz omuza savaştık ancak devletler arası çıkar çatışması da işin içine girince sorunun çözümü biraz daha karmaşıklaşıyor sonuçta dönen dolap ortada ki Nicholas Cage'in başrolünde olduğu Savaş Tanrısı adlı film de bu görüşü destekliyor dilerim ki gelecekte eğitim oranı ülkemizde artar ve ülkemin herbir vatandaşı bu durumun farkına varır
C
cnslmst
yazın çok güzel olmuş codex çok etkilendim, çok teşekkür ederim...
T
tera_1032
tesekkürler codex bilgilenmek güzel olaylar acı .....
codex gerçekden teşekkürler öyle bir konuya geldinki bir eğitimci olarak, türkiyenin gerçekleri bunlar hani değiştirmeye kalkalım dediğimizde herkez bişiler söylüyo yorum yapıyo ama iş icraata gelince arkanı bir dönüyosun kimsecikler yok ne konuşanlar ne yorum yapanlar neeede bu halimize üzülenler yok nerde ddiğin gibi eğlencedeler 
Bu konuyu yeni okudum...
yorum getirmek istedim bu sayede güncellemiş de oluruz.
Şimdi öncelikle konuyu açan arkadaşımıza teşekkür ederim.Ve derim ki ;
Orda bahsedilen olayların hepsi tamamen basının dayatmasıdır.Bunun halkla
alakalı bir durum olduğu fikrinde değilim.Misal;Hayrünnisa hanım ne giydi ? hangi
modacıya gitti ? vs..vs... bunu konu edinen gündeme taşıyan halk değil medya...
İnsanları uyutan medya...Türban dayatmasını yapan medya ve arkasındakiler...Bütün
bu olayların sorumlusu medya...Şehit törenlerini üstüste gösterdiklerini gördünüz mü tv de
1. gün haber olur 2.gün haber olur 3.gün döner haber magazin olur hülya avşar kimle nerde.
Bu gibi saçma şeyler haber konusu olur.Bunun sorumlusu medya ve arkasındakiler.Halkı
uyutuyorlar bunlarla.
Hiç unutmuyorum sene 1998 liseye gidiyorum.Biyoloji öğretmenim assubay olarak doğuda
görev yapmış yeni dönmüş Karadenizli hocam kulakları çınlasın.Adam bir anısını anlatıyor.
Diyor ki bir bölüğüm var 15 kişilik dağa çıktık soğuk ayaz diyor yiyeckler tükendi benim çantamda
sadece 1 paket bisküvi var diyor onu çıkarıp askerlerime dağıtıyorum diyor.Askerlerimden biri de
çok toy ağlamaya başlıyo ve o sıralar da tv de hülya avşar'ın hamileliği moda.Hep o konuşuluyo.Çocuk
diyor ki biz dağda anamız bacımız vatanımız için aç-susuz bekliyoruz insanların bundan haberi bile yok sıcacık evlerinde hülya avşar'ın doğumunu bekliyorrr.
(((( Bunu böyle yapan kim...Bize şaşalı şeyleri
gösteren kim...Gençliği genç beyinleri zehirleyen kim....Halkımız ninni dinler gidi uyutuluyor.Arada
uyanacak gibi olsa ninninin notaları değiştirilip tekrar uyutulmaya çalışılıyor..Olan bu....
yorum getirmek istedim bu sayede güncellemiş de oluruz.
Şimdi öncelikle konuyu açan arkadaşımıza teşekkür ederim.Ve derim ki ;
Orda bahsedilen olayların hepsi tamamen basının dayatmasıdır.Bunun halkla
alakalı bir durum olduğu fikrinde değilim.Misal;Hayrünnisa hanım ne giydi ? hangi
modacıya gitti ? vs..vs... bunu konu edinen gündeme taşıyan halk değil medya...
İnsanları uyutan medya...Türban dayatmasını yapan medya ve arkasındakiler...Bütün
bu olayların sorumlusu medya...Şehit törenlerini üstüste gösterdiklerini gördünüz mü tv de
1. gün haber olur 2.gün haber olur 3.gün döner haber magazin olur hülya avşar kimle nerde.
Bu gibi saçma şeyler haber konusu olur.Bunun sorumlusu medya ve arkasındakiler.Halkı
uyutuyorlar bunlarla.
Hiç unutmuyorum sene 1998 liseye gidiyorum.Biyoloji öğretmenim assubay olarak doğuda
görev yapmış yeni dönmüş Karadenizli hocam kulakları çınlasın.Adam bir anısını anlatıyor.
Diyor ki bir bölüğüm var 15 kişilik dağa çıktık soğuk ayaz diyor yiyeckler tükendi benim çantamda
sadece 1 paket bisküvi var diyor onu çıkarıp askerlerime dağıtıyorum diyor.Askerlerimden biri de
çok toy ağlamaya başlıyo ve o sıralar da tv de hülya avşar'ın hamileliği moda.Hep o konuşuluyo.Çocuk
diyor ki biz dağda anamız bacımız vatanımız için aç-susuz bekliyoruz insanların bundan haberi bile yok sıcacık evlerinde hülya avşar'ın doğumunu bekliyorrr.
(((( Bunu böyle yapan kim...Bize şaşalı şeylerigösteren kim...Gençliği genç beyinleri zehirleyen kim....Halkımız ninni dinler gidi uyutuluyor.Arada
uyanacak gibi olsa ninninin notaları değiştirilip tekrar uyutulmaya çalışılıyor..Olan bu....
C
cnslmst
haklısın uğur... teşekkürler...
MELEKDİLEK
Kullanıcı
MERHABA ARKADAŞLAR SELAMLAR EDER HERKESE HAYIRLI MUTLU GÜVEN DOLU GÜNLER DİLERİM VALLA YENİ ÜYEYİM BİLEMİYORUM İNSAN BENCE KENDİNE GÜVENİ OLMALI AMA BU TABİ İNSANIN RUH HALİNE BAHLI BİRŞEY HERKESE SAYGILAR
A
ayben
Hoşgeldiniz sitemize
Öncelikle bu yazının sahibi Süleyman Bey'e ve bizlerle paylaşmak adına Site'mize taşıyan Codex'e duyarlığından ötürü teşekkürler.
Biraz medyadan söz etmek isterim, konu buraya dayandığı için.
Medya ticari kuruluşların ortak adıdır ve amaçları kar etmektir. Arz ve talebe göre çalışırlar. Yani işlerini yaparlar kısaca. Ve çok doğal olarak kendi çıkarlarını gözetirler. Talep ne yöndeyse buna uygun çalışmak zorundalar bir anlamda.
Bunun dışında kalan yazılı basının tirajı düşük, görsel basının reklam alamama gibi riskleri vardır.
Ben "aman ne güzel, bizlere hep boyalı şeylerden söz etsinler" falan filan demiyorum asla.
Sadece çalışma şekillerini tarafsız bir gözle aktarmak amacım.
Bu dün de böyleydi, bundan sonra da böyle olacaktır, değişmeyecektir.
Bir zamanlar ülkemizde zamlar, derbi maçlarının olduğu akşamlara denk getirilirdi. Halkın futbol fanatikliğini düşünecek olursak, bu akıllıca bir yöntemdi ve medya, halkın ne istediğini bildiği için öncelikle talebe göre hareket eder.
Yani "suçlu medyadır" diye direk suçlama yapmak işin biraz da kolayına kaçmak. Suçu yok mu? Tabi ki çok büyük. Hatta savaşlar çıkaracak kadar güçlüdür medya ve tarihimizde örnekleri bile vardır.
Peki biz ne yapıyoruz? Tepkimizi ne kadar koyabiliyoruz? Gösterdiğimiz tepki yeterli mi?
Sadece konu açılınca kinimizi nefretimizi kusmak değil tepki.
Ya da şehitlerimizin ardından, ki her birinin önünde saygıyla eğilirim, Vatan Sağolsun, bu vatan parçalanmaz, bölünmez... dedikten sonra, kaçımız bu konuda yapılması gerekenleri organize olabilme yollarını bularak, gerçek bir örgütleşme çabası içine giriyoruz?
Bırakalım hep bir suçlu aramayı...
Gerçek suçluyu ise çoğumuz biliyoruz!
Biraz medyadan söz etmek isterim, konu buraya dayandığı için.
Medya ticari kuruluşların ortak adıdır ve amaçları kar etmektir. Arz ve talebe göre çalışırlar. Yani işlerini yaparlar kısaca. Ve çok doğal olarak kendi çıkarlarını gözetirler. Talep ne yöndeyse buna uygun çalışmak zorundalar bir anlamda.
Bunun dışında kalan yazılı basının tirajı düşük, görsel basının reklam alamama gibi riskleri vardır.
Ben "aman ne güzel, bizlere hep boyalı şeylerden söz etsinler" falan filan demiyorum asla.
Sadece çalışma şekillerini tarafsız bir gözle aktarmak amacım.
Bu dün de böyleydi, bundan sonra da böyle olacaktır, değişmeyecektir.
Bir zamanlar ülkemizde zamlar, derbi maçlarının olduğu akşamlara denk getirilirdi. Halkın futbol fanatikliğini düşünecek olursak, bu akıllıca bir yöntemdi ve medya, halkın ne istediğini bildiği için öncelikle talebe göre hareket eder.
Yani "suçlu medyadır" diye direk suçlama yapmak işin biraz da kolayına kaçmak. Suçu yok mu? Tabi ki çok büyük. Hatta savaşlar çıkaracak kadar güçlüdür medya ve tarihimizde örnekleri bile vardır.
Peki biz ne yapıyoruz? Tepkimizi ne kadar koyabiliyoruz? Gösterdiğimiz tepki yeterli mi?
Sadece konu açılınca kinimizi nefretimizi kusmak değil tepki.
Ya da şehitlerimizin ardından, ki her birinin önünde saygıyla eğilirim, Vatan Sağolsun, bu vatan parçalanmaz, bölünmez... dedikten sonra, kaçımız bu konuda yapılması gerekenleri organize olabilme yollarını bularak, gerçek bir örgütleşme çabası içine giriyoruz?
Bırakalım hep bir suçlu aramayı...
Gerçek suçluyu ise çoğumuz biliyoruz!
humyra' Alıntı:
Bu sorunun yanıtını verebilmem için siyasete girmem gerektiği için susma hakkımı kullanıyorum sevgili hmyra
Ben yazdıklarımın arkasındayım ve Şehit mertebesine ulaşmış tüm Mehmet'lerimiz için hepimizden yüreğinden kopan bu feryatların duyulmasını istiyorum ama...
Aziz hatıraları önünde bir kez daha saygıyla eğilirim.
Zynep' Alıntı:humyra' Alıntı:
Bu sorunun yanıtını verebilmem için siyasete girmem gerektiği için susma hakkımı kullanıyorum sevgili hmyra
Ben yazdıklarımın arkasındayım ve Şehit mertebesine ulaşmış tüm Mehmet'lerimiz için hepimizden yüreğinden kopan bu feryatların duyulmasını istiyorum ama...
Aziz hatıraları önünde bir kez daha saygıyla eğilirim.
yazdıklarınıza kesinlikle bir itirazım yok sevgili zeynp, ki itiraz sunma hakkımda yok.. fakat işimiz sizce gercekten siyasetçileremi kaldı? onca parti arasından en iyisini dahi bulamayıp bari kötünün iyisi olsun diyerek oy veren bizler, şimdi sadece oy verdiğimizlemi kalmalıyız? hiç bir şekilde amacım muhalefet değil ben gerçekten toplum olarak varolup süre gelen yasaklara yanlışlara olumsuzluklara vs.. ne yapmalıyız bilmek istyrum, bilmek ve yapmak!!
onlarca şehidimizin haberini ben hep bir sofra başında aldım ( belkide bu hep bi tevafuktu..) ve her seferınde o sofradan (ağlamayı kendime yakıstrmayan ben) boğazım düğüm düğüm kalktım bır lokma yıyemedım yemeye ar ettım! bilmem eğlence merkezlerınde hıc tutarsız umarsız hoplayıp zıplayanlar! neyse bu cümleye devam etmek istemıyrum .. ve ben hala her sofraya oturdugumda terhisine 2 hafta kalmıs evınde iki cocugu bekleyen askerciği hatrlıyrum! eğer bir şeyleri düzeltmenın yolu meclisden gecıyrsa malesef o meclıs benım oraya gırmemı yasaklıyr! bu yuzden çözüm sadece orası olmamalı..
