OPTİMİS
Kullanıcı
Bir bakkal düşün!
Sürekli veresiye veriyor birgün geri döner diye.Hatta çoğunlukla akraba tarukata bedelsiz sunuyor .
Sermaye yapacağı neyi varsa,nakit,gayrimenkul tümünü bakkalı ayakta tutmak adına kurban ediyor ;
Tüm müşteriler,özellikle akrabalar-yakınlar alış verişlerini bedelsiz yapmayı öyle kanıksamışlarki minnet duymak bir yana yüzün biraz eğri olsa,bağzı mal çeşitleri azalsa yavuz hırsız misali,zeytinyağı gibi üste çıkıp birde azarlıyorlar.
Yaşamında mesut bahtiyarken tüketilenlerin yerine yenisini koymak için,senin olanları kaybedip onurunuda ayaklar altına aldığını görmemezlikten gelirler.
İçinin sızlamasını,başının ağrımasını bedeninin ihaneti olarak yormlarlar,sanada o şekilde yorumlatırlar.
Ticaret olmuyor.
Alış veriş olmuyor.
Mal sürkilasyonu olmuyor.
Ya ne oluyor?
Farkına varmadığın sömürü düzeninin kurbanı oluyorsun!
Kapanman dan,bir daha alış verişi sendeki gibi veresiye alamayacak olmaktan korkmayanlar,günün birinde aldıklarının bedelini ödemeleri gerektiğini akıllarına dahi getirmeyenler,hep minnetsiz,kabadayı,kırıcı-horlayıcı olanlar,yani KIYMET BİLMEYENLER;
Alış verişe son verildiğinde,ticaret hane kapandığında veya başka yere taşınmaya kalkıldığında çıldırırlar.
Malının iyi olmadığını,suratsız olduğunu,herşeyin bulunmadığını,tüccarlığı bilmediğini,aciz olduğunu hatta sapıkça eğlimlerin olduğunu yayarlar.Sen hiç var olmamışsın gibi davranırlarki borçlu olmadıklarını kendilerini de seni de ikna edip,seni alacağından vaz geçirsinler.
Onların sonumu ne olur?
Çoğunlukla sen dert sahibi olup,kendine şifa aramaktan onların ne olduğunu fark edemezsin.
Oburlukla,iştahla senden sonra başka ENAYİLER bulurlarki,tükettikleri sağdece kendi yaşam gerekleri olmasın.
Tükettikleri SEVGİ OLSUN,İNSANLIK OLSUN,İNSAN OLSUN!!!
'' Aç gözünü seyret,tekrarı yok bunun''diye başlayan Tv eğlence proğramının jeneriğini düzeltirsek;
Aç gözünü FARK et tekrarı yok bunun!
Tüketilmiş olarak bir kenara atıldıktan sonra yeniden bakkal olabilmek FIRSATI sana tanınmayacak.
Sen istenmeden sana verilmeyecek. alacağın ihtiyacının bedelini ödemeden vermeyecekler,senet-sepet yapmadan,gururunu incitmeden,seni yalvartmadan VERMEYECEKLER,ALAMAYACAKSIN.
Yeryüzü üzerinde barındırdığı her şeyde dengeyi esas almıştır.
Sen almayı hicap unsuru,hakketmeyene karşılıksız vermeyi ululuk olarak görürsen neylesin MABUT!!!
Özdenetim bu AŞAĞILIK KOMPLEKSİNE dur demekle sağlanır.
Başkalarının cebren şerrine uğramaktansa gönüllü varını yoğunu/sevgini-ilgini vermek,Sana itibar kazandırmaz.
Seni şerden-zulümden de uzak tutmaz aksine zulmü katmerlemektedir!!!
Böyle yaşamak kolayınamı geliyor?
Alışkanlıklarını değiştirip kendini tanımak eğitmek,yeniden proğramlamak,balans ayarı yapmak çokmu zor?
Bir yerden başlamalısın yoksa bin parça olacaksın!!!...
Özdemir NAYMAN
(OPTİMİS)
Sürekli veresiye veriyor birgün geri döner diye.Hatta çoğunlukla akraba tarukata bedelsiz sunuyor .
Sermaye yapacağı neyi varsa,nakit,gayrimenkul tümünü bakkalı ayakta tutmak adına kurban ediyor ;
Tüm müşteriler,özellikle akrabalar-yakınlar alış verişlerini bedelsiz yapmayı öyle kanıksamışlarki minnet duymak bir yana yüzün biraz eğri olsa,bağzı mal çeşitleri azalsa yavuz hırsız misali,zeytinyağı gibi üste çıkıp birde azarlıyorlar.
Yaşamında mesut bahtiyarken tüketilenlerin yerine yenisini koymak için,senin olanları kaybedip onurunuda ayaklar altına aldığını görmemezlikten gelirler.
İçinin sızlamasını,başının ağrımasını bedeninin ihaneti olarak yormlarlar,sanada o şekilde yorumlatırlar.
Ticaret olmuyor.
Alış veriş olmuyor.
Mal sürkilasyonu olmuyor.
Ya ne oluyor?
Farkına varmadığın sömürü düzeninin kurbanı oluyorsun!
Kapanman dan,bir daha alış verişi sendeki gibi veresiye alamayacak olmaktan korkmayanlar,günün birinde aldıklarının bedelini ödemeleri gerektiğini akıllarına dahi getirmeyenler,hep minnetsiz,kabadayı,kırıcı-horlayıcı olanlar,yani KIYMET BİLMEYENLER;
Alış verişe son verildiğinde,ticaret hane kapandığında veya başka yere taşınmaya kalkıldığında çıldırırlar.
Malının iyi olmadığını,suratsız olduğunu,herşeyin bulunmadığını,tüccarlığı bilmediğini,aciz olduğunu hatta sapıkça eğlimlerin olduğunu yayarlar.Sen hiç var olmamışsın gibi davranırlarki borçlu olmadıklarını kendilerini de seni de ikna edip,seni alacağından vaz geçirsinler.
Onların sonumu ne olur?
Çoğunlukla sen dert sahibi olup,kendine şifa aramaktan onların ne olduğunu fark edemezsin.
Oburlukla,iştahla senden sonra başka ENAYİLER bulurlarki,tükettikleri sağdece kendi yaşam gerekleri olmasın.
Tükettikleri SEVGİ OLSUN,İNSANLIK OLSUN,İNSAN OLSUN!!!
'' Aç gözünü seyret,tekrarı yok bunun''diye başlayan Tv eğlence proğramının jeneriğini düzeltirsek;
Aç gözünü FARK et tekrarı yok bunun!
Tüketilmiş olarak bir kenara atıldıktan sonra yeniden bakkal olabilmek FIRSATI sana tanınmayacak.
Sen istenmeden sana verilmeyecek. alacağın ihtiyacının bedelini ödemeden vermeyecekler,senet-sepet yapmadan,gururunu incitmeden,seni yalvartmadan VERMEYECEKLER,ALAMAYACAKSIN.
Yeryüzü üzerinde barındırdığı her şeyde dengeyi esas almıştır.
Sen almayı hicap unsuru,hakketmeyene karşılıksız vermeyi ululuk olarak görürsen neylesin MABUT!!!
Özdenetim bu AŞAĞILIK KOMPLEKSİNE dur demekle sağlanır.
Başkalarının cebren şerrine uğramaktansa gönüllü varını yoğunu/sevgini-ilgini vermek,Sana itibar kazandırmaz.
Seni şerden-zulümden de uzak tutmaz aksine zulmü katmerlemektedir!!!
Böyle yaşamak kolayınamı geliyor?
Alışkanlıklarını değiştirip kendini tanımak eğitmek,yeniden proğramlamak,balans ayarı yapmak çokmu zor?
Bir yerden başlamalısın yoksa bin parça olacaksın!!!...
Özdemir NAYMAN
(OPTİMİS)
