ya geriye sarsaydı hayatımız....

  • Konbuyu başlatan eftelya
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Kişisel Gelişim Yazıları kategorisinde eftelya tarafından oluşturulan ya geriye sarsaydı hayatımız.... başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,418 kez görüntülenmiş, 9 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Kişisel Gelişim Yazıları
Konu Başlığı ya geriye sarsaydı hayatımız....
Konbuyu başlatan eftelya
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan nazarelif
E

eftelya

Kullanıcı
20 Nis 2007
En iyi cevaplar
0
0
istanbul
Hayatımızın filmini tersine çevirme seçeneğimiz olsaydı, neler olurdu acaba? Bu fikri, hemen kendime uyguladım. Şu anda 40’ını aşmış bir ağabeyiniz olarak, geri sarılması eğlenceli olacak uzunca bir hayat filmim var.

Evliyim; bir hanımefendinin eşi, iki delikanlının ve bir küçük hanımefendinin babasıyım. Amcayım ve dayıyım da! Hayli kabarık sayıda yeğenim de var. Tanıyanım da çok. Memleketin hemen her yerine konferans ve söyleşiye çağrılıyorum. Sokakta gezerken beni birbirlerine parmakla gösteren hayranlarım var. Bir meslek sahibiyim. İşsiz değilim; birkaç işi birden yapabiliyorum. Aşırı yoğunluktan bile yakınıyorum. Zaten bildiğinizi tahmin ettiğim bütün bu detayları, geriye doğru çevrilecek filmin en baş kısmını işaretlemek için kaydettim.

Şöyle bir beş yıl geriye gittiğimde, mesela, 2002 yılına geldiğimde, ilk olarak kızım Zeynep’i kaybediyorum. Zeynep’i kaybettiğim için üzüleceğimi sanmayın. Zeynep ortalıktan kaybolurken, benim de Zeynep’in etrafında ördüğüm hasretlerim, sevinçlerim el etek çekiyor kalbimden. Zeynep kayboluyor ama Zeynep’in kayboluşuna dair hüznüm de kayboluyor. Zeynep’siz yaşadığım yıllar, Zeynep’sizliği dert edineceğim yıllar değil ki! Az daha geriye gittiğimde, ikinci oğlum Mustafa Ahmed pılını pırtısını toplayıp gidiyor. Öyle bir gitme ki, ardından bakmıyorum bile. Mustafa Ahmed’sizlik benim 10 yıl öncem için zaten normal bir şey. Ne ben onu özlüyorum ne de o beni özlüyor. Tanışmıyoruz bile.

Filmin yarıya yakınını geriye doğru sardığımda, büyük oğlum Furkan da gözden uzaklaşıyor. Gözden uzaklaştığı yetmiyor Furkan’ın, gönülden de epey ırağa düşüyor. Furkan yok; yokluğunu dert edinen bir annesi ve babası da yok. Şimdilerde 15 yaşında olan delikanlının yokluğunu öylesine umursamaz haldeyiz ki, Furkan bir bilse, bize darılırdı. Hadi biraz daha saralım filmi, birden ben ve eşim birbirimizi kaybediyoruz. Hayattayız hayatta olmasına ama tanışmıyoruz. Kalplerimizi birbirine bağlayan bağ çoktan çözülmüş. Bizi birbirimiz için vazgeçilmez eyleyen o muhabbet hepten buharlaşmış. Belki aynı otobüste yan yanayız ama sıradan birileriyiz. Belki aynı koridorda karşılıklı yürüyoruz ama hiç bakışmıyoruz. Birbirimizi aramıyoruz. Birimiz farz-ı muhal o dönemde ölecek olsa, diğeri onun ardı sıra ağlamayacaktı bile.

Bu arada yeğenlerimin çoğu da bir gölge gibi çekilmişler hayatımdan. Tanıyanlarım yanımdan yöremden uzaklaşmışlar. Hayranlarımın hiçbiri yok ortada. Eyvah; tanınmıyorum. Şehirde gideceğim bir yer yok. Evimin adresi kayboldu. Nerede oturduğumu bilmiyorum. Özleyeceğim çocuklarım da yok; çocuk özlemim de yok. Özleyemediğim için üzüldüğüm bir yuvam yok. Şimdilerde en çok özlediğim, ayrı kalmaya tahammül edemeyeceğim kişileri ve şeyleri özlemiyorum; onları özlemeyi bile özlemiyorum. Filmi biraz daha geriye sardığımda, mesleğimi de kaybediyorum. Zorlu bir üniversite sınavının ortasında, terli elleriyle kurşunkalemini tutmaya çalışan bir yeniyetmeyim. Daha da geriye gittiğimde, yüzümü yitiriyorum, hayatımı kaybediyorum. Düşecek olsa, çöpe atılacak birkaç yüz hücrelik biçimsiz bir su damlasıyım.

Filmin tam bittiği yerde, bir insan bile değilim. Hayatım yok; varlığım yok. Benim annem ve babam da beni özlüyor değiller. Yokluğuma razılar; bensiz pekâlâ yaşayabiliyorlar. Yokum; öyle yokum ki, yokluğum kimsenin umurunda değil. Eksiğim hayattan; öylesine eksiğim ki eksikliğimi kimse çekmiyor. Hiçbir işe lazım değilim; bir lüzumsuzum. Bir işin ucundan tutmamı beklemiyorlar. Ne bir baltaya sapım, ne bir dış kapının mandalıyım. Olsam da bir olmasam da bir. Yokluğum bir yerde bir boşluk oluşturmuyor. Kapladığım bir alan yok.

Ama şimdi! Ama burada! Adımın bile hatırlanmamasına bozuluyorum. Cep telefonunda ismimin silinmesine içerliyorum. Kendimce, eksikliğim ne çok şeyi eksiltir diye düşünüyorum. Kızımın gözündeki o kocaman baba hacmini ben dolduruyorum. Sevdiklerimin gönlünde yokluğuna asla razı olunmaz bir yer kapladığımı düşünüyorum. Eve geç kalırsam üzülecekler var sanıyorum. Bu hafta yazı yazmasam, mahzun olacaklar var diye ümit ediyorum.

Kıl kadar varlığım bile yokken, kılına zarar gelmesini istemediğim sevdiklerimle birlikte, kılına bile dokunulmaz bir insan olarak var kılındığıma, üstelik bunları fark edecek bir mümin olarak yaşatıldığıma şaşıyorum, şükrediyorum. Üzerine de kaymaklısından bir sonsuz hayat bekliyorum.

Ne kadar çok oluyorum değil mi?

Senai demirci
 
R

roze

İnsanın hayatta sevdikleri ve sevenleri oldukça önemli bir kişidir yaşaması bir anlam ifade etmektedir. Filme
geriye doğru sardığımızda o kişiler olmuyor yaşamımız da anlamsızlaşıyor...
Çook etkileyici ve güzel bir yazıydı. Paylaşımın için tşkler.
 
K

korsan

Kullanıcı
18 Kas 2007
En iyi cevaplar
0
36
Gaziantep
Geriye sarsada aynı durumda olurdum heralde :d
Malum yolun yarısı.

Şaka bir yana, sanırım saçma olurdu.

Ne bilim. Varsayımlar üzerine pek düşünmem ya, az düşünim dedim.
 
G

GewezeTosba

Kullanıcı
26 Mar 2009
En iyi cevaplar
0
0
Benjamin Button'un tuaf hikayesi,geriye sarma kelimesi bu filmi aklıma getirdi.Zamanın ve yaşamın değerlerini vurgulayan güzel bir film.Tuaf oldum yine.Zaman,ben,yaşam ...
 
S

spiritualsigns

Senai Demircinin bu karamsar halini hiç beğenmedim... Daha önce bir kaç yazısına denk gelip depresif bir hal almıştım... Yine aynı  durumda olmak istemiyorum...
 
H

harariye

Kullanıcı
22 Eki 2008
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
benjamin button...
ona benzerdi herhalde..
güzel filmdi..
 
B

bir dost

Kullanıcı
19 Eki 2008
En iyi cevaplar
0
0
Konya
teşekkürler,tek kelimeyle mükemmel O0
 
Ç

ÇAĞRI1

Kullanıcı
1 Mar 2009
En iyi cevaplar
0
0
artvin
BİRAZDA İLERİ ALSAN DA AYNI ŞEY OLACAK BAK DENE 100 YIL SONRA BİZ VE SEVENLERİMİZ OLMAYACAK TORUNLARIM VAR DİYECEKSİN UNUTMA Kİ ONLAR SENSİZ DE YAPABİLİRLER AAA BAAK O KIZ SENİN TORUNUN DEĞİLMİ NE KADAR DA TATLI BAK SEN YOKSUN DİE NERDE KALDI MERAKI YOK

BU HAYAT ÇOK SIR DOLU YA AAA İPİN UÇUNU BULDUM NE SÜREMİ BİTTİ OK O ZAMAN YA IŞIKLARI KİM KAPATTI  :mad:
 
bluebell

bluebell

Kullanıcı
20 Ara 2008
En iyi cevaplar
0
0
Bursa
İyiki geriye sarmıyor hayatımız her ne kadar böyle bir şey mümkün olmasa da
Yaşam güzel geleceği bilmiyoruz neyi ne zaman nerede yaşayacağımzdan haberimiz yok
 
N

nazarelif

Kullanıcı
22 Nis 2008
En iyi cevaplar
0
0
Kastamonu
çok değişik yaa hiç böyle düşünmemiştim ben
 
Üst