Vahşi Kurtların Arasında 18 Ay Yaşadı

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan sehla
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

sehla

Kullanıcı
Katılım
5 Kas 2007
Puanları
0
Konum
Ankara
National Geographic kanalında ABD’de 16 Nisanda gösterime girecek belgeselde, Shaun Ellis adlı İngiliz araştırmacının kendisini bir vahşi kurt gibi hissettiği, onlar gibi hareket ettiği ve beslendiği yaşamı konu edilecek

Kurtlar Arasında Bir Adam” isimli belgeselde, Ellis’in yemeğinin bir plastik torba içinde, kurtların yediği bir hayvan leşinin içine konduğu gösteriliyor.

Ellis, sürünün içindeyken duygularını bir kenara koyduğunu, çünkü kurtların duyguları olmadığını söyledi. Sürüden ayrıldığında diğer insanlarla ilişki kurmakta sıkıntı çeken Ellis için “Gerçek bir kurt adam” diyen belgeselin yapımcısı Bernard Walton, “Kimse kurtlara onun kadar yakınlaşamaz” diye konuştu.

Kurt adam Ellis, belgeselin yayınlanmasından önce insanları uyararak, bu konuda eğitimi olmayan ve bir kurt sürüsünün içine girip kabul göreceğini düşünen kişiler için
böyle bir maceranın tehlikesine dikkati çekiyor.


264364.jpg


264365.jpg

264366.jpg
 
1gh0iw1qs5wr5db2.jpg



Sfenks Kedisi'nin, 1966'da Kanada'da ortaya çıkarılan modern bir kedi türü olduğu öğrenildi. Kedinin 1971'de yarışmalara katılma hakkını kazanarak şampiyonluk statüsü elde ettiği ve kedi türünün devamının tehlikeye girdiği aktarıldı. Sfenks Kedisi'nin en enteresan özelliğinin tüysüzlük durumuna sebep olan dominant genin, aynı zamanda, hayvanın vücut yapısının da değişmesine yol açması olduğu ifade edilirken, ilk tüysüz kediyi doğuran ana kedinin ortalama büyüklükte ve tüm kedilerin yumuşak hatlarına sahip olmasına karşın, bugünkü Sfenks Kedisi'nin, istisnai uzunlukta ve gövde yapısının da sert köşeli hatlara sahip olduğu, bu açıdan, Sfenks Kedisi'nin Rex Kedi türlerini hatırlatmakta olduğu kaydedildi.
 
Vezuv yanardağı patladı. Akıllara 2 bin yıl önceki Pompei'nin ibretlik sonu geldi.
Kuran'da geçmiş kavimlerin haberleri ile ilgili pek çok ayet vardır.

Kuşkusuz bu haberler, üzerinde düşünülmesi gereken konulardır. Bu kavimlerin büyük bölümü, kendilerine gönderilen peygamberleri yalanlamış, hatta onlara düşmanlık göstermişlerdir.

Bu taşkınlıklarından dolayı da Allah'ın azabıyla karşılaşmışlar ve yeryüzünden silinmişlerdir. Allah Kuran'da, bu helak olaylarının sonraki insanlara da birer ibret olması gerektiğini bildirir.

ibret_5.jpg


Vezüv Yanardağı'nın patlaması ile tarihten silinen Pompei kentinin durumu da bu konuya örnektir. Vezüv Yanardağı, İtalya'nın, özellikle de Napoli kentinin sembolüdür. Vezüv'ün batı yamacında Napoli, doğu yamacında ise Pompei kenti yer alır. Yaklaşık 2000 yıldır sessizliğini sürdüren Vezüv Yanardağı'nda geçmişte yaşanan bir lav ve kül felaketi, bu kentin insanlarını ani bir biçimde yakalamıştı. Felaket öylesine ani olmuştu ki, herşey 2000 yıl öncesinde olduğu gibi kaldı. Sanki zaman dondurulmuştu.

"İbret Dağı" olarak adlandırılan Vezüv'ün bu şekilde tanımlanması boşuna değildir. Ünlü Sodom ve Gomorra kentlerinin başına gelen felaketle, Pompei'de yaşananlar birbirine çok benzemektedir.

ibret_6.jpg


Kuran'da, Allah'ın kanunlarında hiçbir değişiklik olmadığı haber verilir. Allah'ın kurallarına aykırı giden, O'na başkaldıran herkes, aynı ilahi kanunla karşılık görür. Roma İmparatorluğu'nun dejenerasyonunun sembolü olan Pompei kavmi de, aynı Lut kavmi gibi, cinsel sapkınlıklara batmıştı. Sonu da Lut kavmiyle benzer oldu. Allah bu konuyla ilgili olarak Kuran'da şöyle buyurmuştur:

"... Onlara uyarıcı-korkutucu geldiğinde, nefretlerinden başkasını arttırmadı. (Hem de) Yeryüzünde büyüklük taslayarak ve kötülüğü tasarlayıp düzenleyerek. Oysa hileli düzen, kendi sahibinden başkasını sarıp-kuşatmaz. Artık onlar öncekilerin sünnetinden başkasını mı gözlemektedirler? Sen, Allah'ın sünnetinde kesinlikle bir değişiklik bulamazsın ve sen, Allah'ın sünnetinde kesinlikle bir dönüşüm de bulamazsın." (Fatır Suresi, 42-43)

ibret_7.jpg

Pompei'nin böyle bir felaketle yeryüzünden silinmesinde elbette ders çıkarılabilecek bir yön vardı. Tarihi kayıtlar, şehrin yok olmadan önce tam bir sefahat ve sapkınlık merkezi olduğunu gösteriyor. Şehrin en belirgin özelliği ise, fuhuşun çok yaygın olmasıydı.

Pompei faciası öyle ani olmuştu ki, Vezüv'ün lavları bir anda tüm kenti haritadan sildi. Olayın en ilginç yanı ise, kentin günlük yaşantısı içinde, Vezüv'ün korkunç patlamasına rağmen, kimsenin kaçamaması ve adeta büyülenerek felaketin farkına bile varamamış olmasıydı. Yemek yiyen bir aile, sofradaki halleriyle aynen taşlaşmıştı. Pompei kalıntılarından çıkarılan taşlaşmış insan cesetlerinin, bazılarının yüzleri hiç bozulmadan kalmıştı. Cesetlerin yüzlerinde ise şaşkınlık ifadelerini görmek mümkündür.

İşte facianın en dikkat çekici yönü buradadır. Nasıl olmuş da binlerce insan hiçbir şey görmeden ve duymadan, adeta ölümün gelip kendilerini yakalamasını beklemişlerdir?

Olayın bu yönü, Pompei kavminin yokoluşunun Kuran'da anlatılan helak olaylarına benzediğini gösteriyor. Çünkü Kuran'da, helak olayları anlatılırken "birden yok olma" üzerinde durulur. Örneğin Yasin Suresi'nde anlatılan "şehir halkı", tek bir anda topluca ölmüşlerdir. Surenin 29. ayetinde bu durum şöyle anlatılır:

"(Onlara) Yalnızca bir tek çığlık (yetti); anında sönüverdiler." (Yasin Suresi, 29)

Pompei halkının ölümü de ayetlerde anlatıldığı şekilde, "anında yok olma" tarzında gerçekleşmiştir.

İşte bazıları Kuran'da bildirilen bu gibi helak olaylarının önemli bir bölümü, modern çağda yapılan arkeolojik araştırmalar sonucunda ortaya çıkarılmıştır. Kuran'da sözü edilen olayların delilleri olan bu bulgular, Kuran kıssalarının "ibret olma" özelliğini daha da açık bir biçimde göstermektedir.

İŞTE O RESİMLER:.
ibret_1.jpg




ibret_2.jpg



ibret_3.jpg



ibret_4.jpg
 
Bu kalıntılar tarihe ölümsüz kucaklaşma olarak geçti

lovehbr356456.jpg


Bu kalıntıların tarihte bir ilk olduğunu belirtiyor ;

Ölümsüz sevginin kanıtı, İtalya'da bir arkeoloji kazısı sırasında bulundu.

Yaklaşık 6 bin yıl önce yaşadığı tahmin edilen bir çiftin, sarılmış halde bulunan kalıntıları, arkeologları şaşırttı.

İtalya'nın kuzeyinde bir kazı çalışması sırasında bulunan bu kalıntılar tarihe ölümsüz kucaklaşma olarak geçti.

Arkeologlar biri kadın biri erkek olarak bulunan bu kalıntıların tarihte bir ilk olduğunu belirtiyor.

Kazı çalışmasının sorumlusu Maria Meloti kalıntıların kendileri için büyük sürpriz olduğunu belirtti.

Meloti, "daha önce birçok ilginç kalıntı bulduk. Kurban edilmiş kadın kalıntısı bile bulduk ama bu bizim için bir ilk. Bu kalıntılar bize anlamını çözemediğimiz bir duyguyu tarif ediyor" dedi.

Birbirine sarılmış çiftin kalıntıları eski bir mezarlık alanında bulundu.

6 bin yıl önce yaşadıkları tahmin edilen çiftin nasıl öldüğü ve birbirleriyle olan yakınlık dereceleri araştırılıyor..

fotohbrlove5647.jpg
 
sehla paylaşımlarını çok beğeniyorum :) bunlarda ilgimi çok çekti..çok teşekkürler ;)
 
rica ederim arkadaşlar. bende çok etkilendim okurken , paylaşmak istedim.
 
sehla çok teşekkürler bilgilendirme güzeldi.kedi resmini görünce tuhaf oldum...  ???
 
Geri
Üst