BM Kalkınma Programı'nın Cinsiyete Dayalı Gelişme Endeksi şaşırttı. Türkiye, kadınların toplumsal hayata aktif katılımını ölçen endekste 109 ülke içinde 101'inci
BEHZAT MİSER / UMAY AKTAŞ SALMAN

ANKARA - BM Kalkınma Programı’nın (UNDP) yıllık ‘İnsani Gelişme Endeksi’ raporunda bu yıl üç sıra birden gerileyerek 79’uncu sıraya inen Türkiye, kadınlara fırsat eşitliği sunulması konusunda da alarm verdi. Rapordaki ‘Cinsiyete Dayalı Gelişme Endeksi’ (GEM) verilerine göre, Türkiye, bu alanda Pakistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin de gerisinde kalarak 109 ülke arasında 101. oldu.
Son 27 yılda ortalama yaşam beklentisi, okuma-yazma oranı ve gayrı safi milli hasılası giderek yükselen Türkiye’nin bu endeksteki yeri şaşırttı. Cinsiyete Dayalı Gelişme Endeksi (GEM) kadınların ekonomik ve politik hayata aktif katılımı ve bunun gücüne dair göstergeler ortaya dökülerek hesaplanıyor. GEM’e ilk kez 1995 raporunda yer verilmişti. Bu yılki raporda Türkiye; Pakistan ve Ermenistan’ın altında 101. sırada. Türkiye’yi Azerbaycan ve İran izliyor.
UNDP yetkilileri, Radikal’in soruları üzerine, cinsiyete dayalı gelişme endeksi verilerinde birçok kriterin yer aldığını hatırlattı: “Cinsiyeti güçlendirme ölçüsü kadınların siyasal ve ekonomik hayatta etkin bir rol üstlenip üstlenemediklerini gösterir. Bu ölçü, kadınların parlamentodaki sandalye sayısının; kadın yasama üyelerinin, üst düzey yetkili ve yöneticilerin; kadın profesyonel ve teknik çalışanların oranını ve ekonomik bağımsızlığın bir göstergesi olarak kazanılan gelirdeki cinsiyete bağlı eşitsizliği ölçümler.”
Sonuç, kadın örgütlerine göre de hiç şaşırtıcı değil. Kadının İnsan Hakları Vakfı Koordinatörü Pınar İlkkaracan, Türkiye’nin büyük bir ‘duraklama’ halinde olduğunu düşünüyor:
“2000’li yıllarda kadın haretinin çabalarıyla çok önemli yasal reformlar oldu. Medeni Kanun’da kadın-erkek eşitlendi, TCK’da çok önemli reformlar oldu. Ancak uygulamada hiçbir ilerleme göremiyoruz. İstihdam Yasası’nda değişiklikler olması gerekiyor. Türkiye aile içi şiddet nedeniyle hayatını kaybeden Nahide Opuz davasında AİHM’de yalnızca kadına karşı şiddeti önlememekten değil, kadınlar ve erkekler arasında eşitliği fiili olarak sağlayamamaktan da suçlu bulundu.”
Yazının devamı için:
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=957830&Date=06.10.2009&CategoryID=81
BEHZAT MİSER / UMAY AKTAŞ SALMAN

ANKARA - BM Kalkınma Programı’nın (UNDP) yıllık ‘İnsani Gelişme Endeksi’ raporunda bu yıl üç sıra birden gerileyerek 79’uncu sıraya inen Türkiye, kadınlara fırsat eşitliği sunulması konusunda da alarm verdi. Rapordaki ‘Cinsiyete Dayalı Gelişme Endeksi’ (GEM) verilerine göre, Türkiye, bu alanda Pakistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin de gerisinde kalarak 109 ülke arasında 101. oldu.
Son 27 yılda ortalama yaşam beklentisi, okuma-yazma oranı ve gayrı safi milli hasılası giderek yükselen Türkiye’nin bu endeksteki yeri şaşırttı. Cinsiyete Dayalı Gelişme Endeksi (GEM) kadınların ekonomik ve politik hayata aktif katılımı ve bunun gücüne dair göstergeler ortaya dökülerek hesaplanıyor. GEM’e ilk kez 1995 raporunda yer verilmişti. Bu yılki raporda Türkiye; Pakistan ve Ermenistan’ın altında 101. sırada. Türkiye’yi Azerbaycan ve İran izliyor.
UNDP yetkilileri, Radikal’in soruları üzerine, cinsiyete dayalı gelişme endeksi verilerinde birçok kriterin yer aldığını hatırlattı: “Cinsiyeti güçlendirme ölçüsü kadınların siyasal ve ekonomik hayatta etkin bir rol üstlenip üstlenemediklerini gösterir. Bu ölçü, kadınların parlamentodaki sandalye sayısının; kadın yasama üyelerinin, üst düzey yetkili ve yöneticilerin; kadın profesyonel ve teknik çalışanların oranını ve ekonomik bağımsızlığın bir göstergesi olarak kazanılan gelirdeki cinsiyete bağlı eşitsizliği ölçümler.”
Sonuç, kadın örgütlerine göre de hiç şaşırtıcı değil. Kadının İnsan Hakları Vakfı Koordinatörü Pınar İlkkaracan, Türkiye’nin büyük bir ‘duraklama’ halinde olduğunu düşünüyor:
“2000’li yıllarda kadın haretinin çabalarıyla çok önemli yasal reformlar oldu. Medeni Kanun’da kadın-erkek eşitlendi, TCK’da çok önemli reformlar oldu. Ancak uygulamada hiçbir ilerleme göremiyoruz. İstihdam Yasası’nda değişiklikler olması gerekiyor. Türkiye aile içi şiddet nedeniyle hayatını kaybeden Nahide Opuz davasında AİHM’de yalnızca kadına karşı şiddeti önlememekten değil, kadınlar ve erkekler arasında eşitliği fiili olarak sağlayamamaktan da suçlu bulundu.”
Yazının devamı için:
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=957830&Date=06.10.2009&CategoryID=81