Türkiye de ve Dünyada Kitap Üzerine İstatistik Bilgiler

  • Konbuyu başlatan su perisi
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Araştırma Sonuçları kategorisinde su perisi tarafından oluşturulan Türkiye de ve Dünyada Kitap Üzerine İstatistik Bilgiler başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 13,456 kez görüntülenmiş, 31 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Araştırma Sonuçları
Konu Başlığı Türkiye de ve Dünyada Kitap Üzerine İstatistik Bilgiler
Konbuyu başlatan su perisi
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan yaratici_idea
G

GulsahToptas

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
gulsaht.blogcu.com
Kitapçılık ve Kütüphaneler    
 
Türkiye’de matbaacılığın, Avrupa’da bulunuşundan kısa bir süre sonra başladığı ve Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde yaşayan azınlıkların matbaalar kurduğu bilinmektedir. İlk matbaa 1494 yılında Yahudiler tarafından kurulmuş ve Tevrat tefsiri olduğu sanılan ilk kitap da aynı tarihte basılmıştır.
 
İlk basılan eser “Lugat-i Vankuli” denilen Türkçe-Arapça bir sözlük olmuş ve bunu diğer eserler izlemiştir. Kurulan ilk özel basımevi 1840’ta çıkan “Ceride-i Havadis” gazetesinin basımevidir.
  hizmet veren “Kütüphane-i Osmaniye” ise Osmanlı döne-minde devlet eliyle kurulmuş ilk kütüphanedir.
 
1920 yılında TBMM hükümetinin kurulmasından sonra Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde bir “Kültür Dairesi” oluşturulmuş ve kütüphaneler bu daireye bağlanmıştır. 3 Mart 1924 tarihinde Tevhid-i Tedrisat (Öğretimin Birleştirilmesi) Kanunu ile bütün vakıf kütüphaneleri MEB bünyesinde toplanmıştır. 1946 yılında, halen Ankara’da hizmet vermekte olan “Milli Kütüphane” kurulmuştur. 1954’ten itibaren üç üniversitede kütüphanecilik bölümleri açılmış ve kütüphanecilik konusun-da lisans ve yüksek lisans düzeyinde eğitim verilmeye başlanmıştır.
 
Halen Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğüne bağlı olarak hizmet veren halk, çocuk ve yazma eser kütüphanesi sayısı 2005 yılı sonu itibarıyla 1.286’dır. Bu kütüphanelerde bulunan 12 milyon 984 bin 801 kitaptan, 2005 yılı içerisinde 20 milyon 706 bin 526 okuyucu yararlanmıştır. Çeşitli nedenlerle yerleşik halk kütüphanelerinden faydalanamayan, merkezden uzak semtlerde, kasaba  ve  köylerde  yaşayan  vatandaşlara  62
   
gezici kütüphane ile hizmet götürülmektedir. Ülkede ayrıca çeşitli kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler, gerçek ve tüzel kişi niteliğindeki kurumlar, her düzeydeki okullar ve üniversitelerde de kütüphaneler bulunmaktadır.   
 
Çağın teknolojik gelişmelerine uygun olarak kültür birikimlerinin halk kütüphaneleri aracılığıyla kullanıcılara en kısa zamanda ve en etkin biçimde ulaştırılması amacıyla 1997 yılında “Kütüphane Otomasyon Projesi” hazırlıkları başlamış ve e-KGM adıyla çalışmalar devam ettirilmiştir. Bu kapsamda İnternet tabanlı bir otomasyon sistemine geçiş çalışmaları sürdürülmektedir.
 
Bu proje ile birlikte başlatılan “Halk Kütüphaneleri İnternet Erişim Merkezleri Projesi” kapsamında 81 İl Halk Kütüp-hanesi ve İstanbul Beyazıt Devlet Kütüphanesi ve 18 büyük İlçe Halk Kütüphanesi olmak üzere toplam 100 kütüp-hanede üye kullanıcılara ücretsiz İnternet hizmeti sunul-maya başlanmıştır.
 

Türkiye’de ilk Türk matbaasının kuruluşuna kadar olan dönemde kitaplar elle yazılmış ve çoğaltılmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselme döneminde (15.-17. yüzyıllar) bilim adamlarının özellikle başkent İstanbul ve önemli ilim merkezleri olan Bursa, Amasya ve Manisa gibi illerde toplanması, bu merkezlerde yazma eser üretimini artırmıştır. Türkiye geçmişten devraldığı bu eserlerle, dünyanın yazma eser bakımından en zengin ülkesidir. Halen 300.000 cilt yazma eser varlığına sahiptir. Dünyanın birçok ülkesindeki araştırmacılar bilimsel çalışmaları için bu eserlerden yararlanmaktadır.
 
1729’da ilk Türk basımevinin kuruluşundan, 1928 yılında Latin harflerinin kabulüne kadar geçen sürede yalnızca 20.000 eser basılmış, buna karşılık bu tarihten sonraki 50 yılda basılı eser sayısı 200.000’i aşmıştır. Özellikle son yıllarda bu rakamın daha da arttığı gözönüne alınırsa, Cumhuriyet’in ve Atatürk Devrimleri’nin ülkenin kültür hayatında oynadığı büyük rol açıkça ortaya çıkmaktadır.
 
Ülkede 2005 yılı sonu itibarıyla ISBN (Uluslararası Standart Kitap Numarası) sistemine kayıtlı yayıncı sayısı  12 bin  655’e ISBN tahsis edilen kitap sayısı 173 bin 802’ye ISSN (Uluslararası Standart Süreli Yayın Numarası)  tahsis   edilen süreli yayın sayısı 5 bin  838’e yükselmiştir. 2005 yılında derlenen kitap sayısı 17 bin 215 ve derlenen süreli yayın sayısı ise 3 bin 29’dur.
  Kütüphaneler. Türkiye’de 900 yıllık bir kütüphane geleneği vardır. Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk dönem-lerinde kütüphaneler; cami, türbe, medrese ve imarethane gibi kurumlar içinde yer almıştır. Daha sonraları yönetim olarak her ne kadar vakıflar bünyesinde yer alıyor olsalar da ayrı birer kuruluş olarak kütüphaneler ortaya çıkmaya baş-lamıştır. Bu nitelikteki ilk kütüphane, 1678 yılında Köprülü Fazıl Ahmet Paşa tarafından İstanbul’da kurulan “Köprülü Kütüphanesi”dir. İmparatorluğun büyümesi ile birlikte Anadolu’nun bir çok yerinde de kütüphaneler kurulmuştur. Dönemin devlet ve din büyükleri tarafından kurulan vakıflar yoluyla yaşatılan bu kütüphanelerden bazıları, koleksiyonları ile günümüzde de varlığını sürdürmektedir. 1884 yılında kurulan  ve  bugün  de  “Beyazıt  Devlet Kütüphanesi” adıyla
 
 

 
 
superisi23

superisi23

Kullanıcı
30 May 2008
En iyi cevaplar
0
0
Gerçektende arkadaşlar okumak gibisi yok.Okumadığım tek gün bile yok. Arkadaşlarım bana kitap kurdu diyorlar.Okadar çok okurum ki kızım 3.5 yaşında ve oyuncaklardan çok kitapları tercih ediyor.Ama maalesef Türkiye çok geride ve gerçektende vahim bir durum. Ben şunada inanıyorum kitap okuma alışkanlığı kesinlikle ailede başlar bazı istisnalar hariç.
 
G

GulsahToptas

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
gulsaht.blogcu.com
superisi23' Alıntı:
Gerçektende arkadaşlar okumak gibisi yok.Okumadığım tek gün bile yok. Arkadaşlarım bana kitap kurdu diyorlar.Okadar çok okurum ki kızım 3.5 yaşında ve oyuncaklardan çok kitapları tercih ediyor.Ama maalesef Türkiye çok geride ve gerçektende vahim bir durum. Ben şunada inanıyorum kitap okuma alışkanlığı kesinlikle ailede başlar bazı istisnalar hariç.

Kitap okuma alışkanlığının ailede başladığına bende senin gibi kesinlikle katılıyorum. Ama şöyle de bir şey var bizim evde ben okumayı ne annemden ne babamdan gördüm ama ben deli gibi okurum ve çantamdan hiç kitabım eksilmez...
Muhakkak hergün okurum.
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Giderek düşen bir grafik!
Ne yazık!
Bizim gençliğimizde, doğumgünlerinde kitap armağan edilirdi, okunan kitaplar mutlaka değiş tokuş yapılırdı, ve kitaplar üzerine konuşulurdu, tartışılırdı.
Ben gençleri hiç kınamayan bir yapıya sahibim aslında. Çünkü gelişen teknolojinin başlarını nasıl döndürdüğünün, ilgi alanlarının farklılaşmasının nedenlerini derine inerek arayan ve anlamaya çalışan bir kişiliğim var.
Teknolojiye esir ediliyor çocuklarımız, gençlerimiz. Bu onlara şırıngayla zerkediliyor aslında. Farkında olmadan.:(
Küçük kızım vaktinin çoğunu nette geçirir.
Yaz tatili süresince, deniz kenarında kitap okur.
Çünkü, henüz teknoloji o kadar ilerlemedi neyse, wireless bağlantı plajlara inemedi. Umarım bu senede inmemiştir.
İnsanlar uçak, otobüs, tren beklerken birşeyler okurlardı, şimdilerde havaalanında gördüğüm tek manzara dizlerin üstünde açık bilgisayarlar. Keza trenlerde yolculuk sırasında gördüklerimde farksız değil.
Ve yine kendi gençliğime dönecek olursam;
Televizyon bizleri esir alacak kadar gelişmemişti henüz, bu kadar çok dizi izleme şansımız yoktu.
Yine kızlarıma bakıyorum, şu meşhur diziler; Lost, Nip Tuck, vs... Bunların TV'da yayınlanacağı saatleri bile beklemiyorlar ki, gidip DVD'lerini alıyorlar ve saatlerini bu dizilere bakarak geçiriyorlar.
Sadece kitap okumayı değil, diğer bütün kültürel faaliyetleri erteleyerek!
Annemle çarşıya çıkmayı severdim. Çünkü bana mutlaka kitap alırdı.
Şimdi kızımla bir kitapçıya girdiğimizde, ben kitap alıyorum, o DVD!
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
Ne kadar güzel sözler sarfetmişsin zynep...Üzerine diyecek söz bulamıyorum...Teknolojiden uzak durmak mümkün olmasada kendi çapımda uzak tutmaya çalışıyorum...Akşamları ailecek bir arada isek elektirikli aletler kapatılır pc,tv,vs..
mümkün olduğunda hergün desem yalan olur eskiye oranla düşmüş olsada haftanın en az 3 günü o an evde kim mevcut ise kitap okuma saati yaparız...Kitap okuma sonrası kısa bir analiz eder okuduğumuz kitaplar ve yazarlarınıda tanımak adına tatlı tartışma yaparız...En son ki tartışmamız 9 yaşındakı küçük kızımın okuduğu çoçuk klasiklerinden okudugu Tolstoy un bir kitabıydı.. kızım büyük bir gururla benim klasiklerin arasında bulunan begenerekde okuduğum yazarın kitabını okuyorum fiye çok mutlu idi...
Büyük kızımında şu başladığı kitabı bitirebilme alışkanlığını bir kazandırabilsem  :( Canan TAN olursa sonuna kadar okuyor  :)
Şimdilik bu istatislikleri düşürmemek için aile içinde elimden geleni yapıyorum, gerisi onlara kalmış,temeli sağlam atarsak bina da sağlam olur diye düşünüyorum... :)
 
M

MAYKIL2041

Kullanıcı
23 Şub 2008
En iyi cevaplar
0
0
Ankara
Bir Japon bir yılda ortalama 25 kitap okuyor
Bir İsviçreli bir yılda ortalama 10 kitap okuyor.
Bir Fransız bir yılda ortalama 7 kitap okuyor

ve BEN bir TÜRK olarak ayda en az 3 kitap okuyorum  ;)
 
A

ArcShotTR

Kullanıcı
25 Ağu 2008
En iyi cevaplar
0
0
Samsun
kitap okumak yerine wikipedi'yi okumayı tercih ederim hem daha çok bilgi var hemde bulması kolay
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
ArcShotTR' Alıntı:
kitap okumak yerine wikipedi'yi okumayı tercih ederim hem daha çok bilgi var hemde bulması kolay
Çok farklı değil mi?
Vikipedi'de kitaplarda ki ruh var mı? :)
 
Y

yaratici_idea

Kullanıcı
17 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
Zynep' Alıntı:
ArcShotTR' Alıntı:
kitap okumak yerine wikipedi'yi okumayı tercih ederim hem daha çok bilgi var hemde bulması kolay
Çok farklı değil mi?
Vikipedi'de kitaplarda ki ruh var mı? :)
Wikipedi'de güncellenmemiş konulara rastladım.
Çok güvenilir değil.
Kitabın kokusu gibi yok...
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
yaratici_idea' Alıntı:
Zynep' Alıntı:
ArcShotTR' Alıntı:
kitap okumak yerine wikipedi'yi okumayı tercih ederim hem daha çok bilgi var hemde bulması kolay
Çok farklı değil mi?
Vikipedi'de kitaplarda ki ruh var mı? :)
Wikipedi'de güncellenmemiş konulara rastladım.
Çok güvenilir değil.
Kitabın kokusu gibi yok...
Yani... :)
Bencede! Teşekkürler yaratıcı_idea.
 
Y

yaratici_idea

Kullanıcı
17 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
Zynep' Alıntı:
yaratici_idea' Alıntı:
Zynep' Alıntı:
ArcShotTR' Alıntı:
kitap okumak yerine wikipedi'yi okumayı tercih ederim hem daha çok bilgi var hemde bulması kolay
Çok farklı değil mi?
Vikipedi'de kitaplarda ki ruh var mı? :)
Wikipedi'de güncellenmemiş konulara rastladım.
Çok güvenilir değil.
Kitabın kokusu gibi yok...
Yani... :)
Bencede! Teşekkürler yaratıcı_idea.
Rica ederim ;)
 
Üst