D
dideM
Kullanıcı
Kendinizi sürekli yorgun hissedi-yor musunuz?
Enerjinizin hızla tükendiğini, ancak yerine aynı hızla koyamadığınızı mı fark ettiniz?
Önünüzü göremeyecek kadar yoğun mu çalışıyorsunuz?
Belli bir nedeni olmaksızın kendinizi huzursuz mu hissediyorsunuz?
Üzerinizdeki baskılar nedeniyle duygularınızda hızlı değişmeler oluyor mu?
Hiçbir şey yapamayacak kadar isteksiz ve halsiz misiniz?
İş yerinizde etrafınıza bir bakın. Bazıları daha coşkuyla çalışırken diğerlerinin pili bitmiş gibi mi?
Ya siz? Stres ve yoğun çalışma temposunun etkilerini eskiye oranla daha fazla hissediyor musunuz?
Yatağa yapıştığınızı, işe gitmemek için bahane-ler bulmaya çalıştığınızı fark ediyor musunuz?
İş yaşamıyla ilgili eski coşkunuzu yitirdiğinizi, işe giderken yol boyunca geri geri gittiğini hissediyor musunuz? Yoğun baş ağrıları çekiyor musunuz?
Bu soruların hepsine ya da çoğuna evet diyorsanız Psikonot'tan Özlem Mestçioğlu, şu öneride bulunuyor: 'İş temponuzu düşürmeyi deneyin, iş saatleri içinde kısa ancak sık aralıklı molalar vermeye çalışın, yemek ve uyku saatlerinizi düzene koyun, tatile gitme-ye gayret edin.' Ama eğer bütün bunlara rağmen sıkıntılarınız geçmiyorsa 'tükenmişlik sendromu' yaşıyorsunuz demektir.
Psikololog Mestçioğlu, tükenmişlik sendromunun oldukça yaygın görülen bir durum olduğunu belirtiyor: 'Çalışan kişilerin %80'i iş yaşamlarının bir noktasında tükenmişlik sendromuna yakalanabilmekte. Ancak bu durum birdenbire gelişen bir durum değil, yavaş yavaş gelişiyor, bazı faktörlerle besleniyor. Ortaya çıktıktan sonra da kişinin ruhsal dengesini bozuyor, iş- aile- sosyal yaşantıda önemli gedikler açılmasına neden olabiliyor. Tükenmişlik sendromu basit bir yorgunlukla açıklanamaz. Yorgunluk iyi bir uyku ve dinlenme ile düzelebilir. Ancak tükenmişlik sendromunu yaşayan kişiler kendilerini uyuyamayacak kadar yorgun- huzursuz hissedebilirler.'
- Hayatın bittiğini sanırlar
- Duygusal açıdan tükendiklerini, hiç kimseye verecekleri bir şey kalmadığını hissederler
- Kendilerini ve yaptıkları işi hep olumsuz kelimelerle tanımlarlar
- Hiç kimsenin onları takdir etmediğini, beğenmediğini düşünür, ancak kendilerini de beğenmezler
- Aşırı heyecanlı, huzursuz, gergindirler
- Kendilerini mutsuz - umutsuz hissederler
- Aşırı öfkelidirler, tepkileri abartılıdır
- Her şeyin daha da kötüye gideceğini zannederler
- Dikkatlerini toplamakta güçlük çekerler, düşünme hızları yavaşlamıştır
- Karar vermekte - inisyatif kullanmakta zorluk çekerler
- Nesnelliklerini kaybetmişlerdir
- Değişimlere karşı tepki duyarlar, engel olmaya çalışırlar
- Fiziksel olarak da enerji kaybı yaşarlar
- Mide - bağırsak şikayetleri, baş ağrıları sık olarak gözlenir
- İştahsızlıktan yakınırlar. Bazen de kendilerini yemeğe verirler
- Çok yorgun olmalarına rağmen geç saatlere kadar uyuyamazlar, sabah çok zorlukla uyanırlar ve uyandıklarında halen yorgundurlar
- Hem iş, hem sosyal hem de aile yaşantılarında ilişkileri bozulmuştur. Özellikle yakın ilişkilerde ciddi sorunlar yaşarlar
- İş ortamındaki müşterilerle çatışmalara girmeye başlarlar
- Giderek değersizleştiklerini, artık işe yaramaz hal geldiklerini düşünürler
- Cinsel ilgilerinde belirgin bir azalma olmuştur
Kimlerde daha sık görülür?
Tükenmişlik sendromu sıklıkla hizmet sektöründe çalışanlarda gözlenir.
- Yönetici kademesindekilerde,
- Kurtarıcı pozisyonundaki kişilerde,
- Yaşamsal önemi olan kararlar vermek durumunda kalacak kişilerde,
- Takım liderlerinde
görülme olasılığı daha fazladır. Zaman baskısıyla iş yetiştirmek durumunda kalanlar, dikkatin keskin olmasını gerektiren işlerde çalışanlar, ufak detaylara fazlasıyla önem verilmenin gerekli olduğu işleri yapanlar tükenmişlik sendromuna daha yatkın olabiliyorlar. Hangi işte çalışırsa çalışsın hangi pozisyonda olursa olsun herkes tükenmişlik sendromu için bir adaydır.
Hangi faktörler artırır?
İşe ait faktörler arasında; fazla iş yükü, daha uzun çalışma saatleri, riskli işler sayılabilir.
- Sorumluluk ve yetki arasında dengesizlik
- Profesyonel olmayan bir yönetim anlayışı
- Etkin bir denetimin olmaması, geri bildirim verilmemesi
- İş ortamında arkadaşça olmayan, rekabete dayalı ilişkiler
- Mola vermeye uygun ortamların olmaması
- Yönetici kadronun gerçekçi olmayan beklentileri
- İş ortamının güvenilir olmaması
- İş ortamında çalışanlara karşı eşitsiz davranılması
- İş arkadaşları arasında paylaşımın az olması
- Çalışanların karar verme- insiyatif kullanma yetkilerinin olmaması
Çözüm önerileri
Öncelikle bu durumun herkesin başına gelebileceğini unutmayın.Unutmayın ki; 'Zayıf değilsiniz, yaşlanmıyorsunuz, paslanmıyorsunuz' 'Sizin hatanız değil'.
Motivasyonun azalması her zaman bir alarm durumunu işaret etmez. Halen yakıtınız varsa motoru ateşleyebilirsiniz.
İşinizi yaparken katılımcı, iyimser, yardımcı olun; ancak işinizle bağlantılı olarak çok büyük değişiklikler yapmanın sadece sizinle bağlantılı olmadığını fark edin.
İş yerinizde her türlü fikre açık olun, kendinize esneme payı bırakın, zaman zaman risk alın, ancak kendinizi tehlikeye atmayın
İş ortamınızı dengeli hale getirin. Unutmayın ki; hiç kimse her gün her dakika çalışamaz. Bir makinenin bile düzgün çalışabilmesi için düzenli bakımının yapılması gerekir. Mola vermeyi asla unutmayın.
Yaptığınız işe farklı boyutlar, kendi kişiliğinizden bir şeyler katın.
İşin sahibi iseniz, çalışanlarınızın kararlara katılımını sağlayın. Çalışanın inisyatif kullanması, karar mekanizmalarının içinde yer alması işin verimini, üretkenliği arttırır.
www.aksam.com.tr
Enerjinizin hızla tükendiğini, ancak yerine aynı hızla koyamadığınızı mı fark ettiniz?
Önünüzü göremeyecek kadar yoğun mu çalışıyorsunuz?
Belli bir nedeni olmaksızın kendinizi huzursuz mu hissediyorsunuz?
Üzerinizdeki baskılar nedeniyle duygularınızda hızlı değişmeler oluyor mu?
Hiçbir şey yapamayacak kadar isteksiz ve halsiz misiniz?
İş yerinizde etrafınıza bir bakın. Bazıları daha coşkuyla çalışırken diğerlerinin pili bitmiş gibi mi?
Ya siz? Stres ve yoğun çalışma temposunun etkilerini eskiye oranla daha fazla hissediyor musunuz?
Yatağa yapıştığınızı, işe gitmemek için bahane-ler bulmaya çalıştığınızı fark ediyor musunuz?
İş yaşamıyla ilgili eski coşkunuzu yitirdiğinizi, işe giderken yol boyunca geri geri gittiğini hissediyor musunuz? Yoğun baş ağrıları çekiyor musunuz?
Bu soruların hepsine ya da çoğuna evet diyorsanız Psikonot'tan Özlem Mestçioğlu, şu öneride bulunuyor: 'İş temponuzu düşürmeyi deneyin, iş saatleri içinde kısa ancak sık aralıklı molalar vermeye çalışın, yemek ve uyku saatlerinizi düzene koyun, tatile gitme-ye gayret edin.' Ama eğer bütün bunlara rağmen sıkıntılarınız geçmiyorsa 'tükenmişlik sendromu' yaşıyorsunuz demektir.
Psikololog Mestçioğlu, tükenmişlik sendromunun oldukça yaygın görülen bir durum olduğunu belirtiyor: 'Çalışan kişilerin %80'i iş yaşamlarının bir noktasında tükenmişlik sendromuna yakalanabilmekte. Ancak bu durum birdenbire gelişen bir durum değil, yavaş yavaş gelişiyor, bazı faktörlerle besleniyor. Ortaya çıktıktan sonra da kişinin ruhsal dengesini bozuyor, iş- aile- sosyal yaşantıda önemli gedikler açılmasına neden olabiliyor. Tükenmişlik sendromu basit bir yorgunlukla açıklanamaz. Yorgunluk iyi bir uyku ve dinlenme ile düzelebilir. Ancak tükenmişlik sendromunu yaşayan kişiler kendilerini uyuyamayacak kadar yorgun- huzursuz hissedebilirler.'
- Hayatın bittiğini sanırlar
- Duygusal açıdan tükendiklerini, hiç kimseye verecekleri bir şey kalmadığını hissederler
- Kendilerini ve yaptıkları işi hep olumsuz kelimelerle tanımlarlar
- Hiç kimsenin onları takdir etmediğini, beğenmediğini düşünür, ancak kendilerini de beğenmezler
- Aşırı heyecanlı, huzursuz, gergindirler
- Kendilerini mutsuz - umutsuz hissederler
- Aşırı öfkelidirler, tepkileri abartılıdır
- Her şeyin daha da kötüye gideceğini zannederler
- Dikkatlerini toplamakta güçlük çekerler, düşünme hızları yavaşlamıştır
- Karar vermekte - inisyatif kullanmakta zorluk çekerler
- Nesnelliklerini kaybetmişlerdir
- Değişimlere karşı tepki duyarlar, engel olmaya çalışırlar
- Fiziksel olarak da enerji kaybı yaşarlar
- Mide - bağırsak şikayetleri, baş ağrıları sık olarak gözlenir
- İştahsızlıktan yakınırlar. Bazen de kendilerini yemeğe verirler
- Çok yorgun olmalarına rağmen geç saatlere kadar uyuyamazlar, sabah çok zorlukla uyanırlar ve uyandıklarında halen yorgundurlar
- Hem iş, hem sosyal hem de aile yaşantılarında ilişkileri bozulmuştur. Özellikle yakın ilişkilerde ciddi sorunlar yaşarlar
- İş ortamındaki müşterilerle çatışmalara girmeye başlarlar
- Giderek değersizleştiklerini, artık işe yaramaz hal geldiklerini düşünürler
- Cinsel ilgilerinde belirgin bir azalma olmuştur
Kimlerde daha sık görülür?
Tükenmişlik sendromu sıklıkla hizmet sektöründe çalışanlarda gözlenir.
- Yönetici kademesindekilerde,
- Kurtarıcı pozisyonundaki kişilerde,
- Yaşamsal önemi olan kararlar vermek durumunda kalacak kişilerde,
- Takım liderlerinde
görülme olasılığı daha fazladır. Zaman baskısıyla iş yetiştirmek durumunda kalanlar, dikkatin keskin olmasını gerektiren işlerde çalışanlar, ufak detaylara fazlasıyla önem verilmenin gerekli olduğu işleri yapanlar tükenmişlik sendromuna daha yatkın olabiliyorlar. Hangi işte çalışırsa çalışsın hangi pozisyonda olursa olsun herkes tükenmişlik sendromu için bir adaydır.
Hangi faktörler artırır?
İşe ait faktörler arasında; fazla iş yükü, daha uzun çalışma saatleri, riskli işler sayılabilir.
- Sorumluluk ve yetki arasında dengesizlik
- Profesyonel olmayan bir yönetim anlayışı
- Etkin bir denetimin olmaması, geri bildirim verilmemesi
- İş ortamında arkadaşça olmayan, rekabete dayalı ilişkiler
- Mola vermeye uygun ortamların olmaması
- Yönetici kadronun gerçekçi olmayan beklentileri
- İş ortamının güvenilir olmaması
- İş ortamında çalışanlara karşı eşitsiz davranılması
- İş arkadaşları arasında paylaşımın az olması
- Çalışanların karar verme- insiyatif kullanma yetkilerinin olmaması
Çözüm önerileri
Öncelikle bu durumun herkesin başına gelebileceğini unutmayın.Unutmayın ki; 'Zayıf değilsiniz, yaşlanmıyorsunuz, paslanmıyorsunuz' 'Sizin hatanız değil'.
Motivasyonun azalması her zaman bir alarm durumunu işaret etmez. Halen yakıtınız varsa motoru ateşleyebilirsiniz.
İşinizi yaparken katılımcı, iyimser, yardımcı olun; ancak işinizle bağlantılı olarak çok büyük değişiklikler yapmanın sadece sizinle bağlantılı olmadığını fark edin.
İş yerinizde her türlü fikre açık olun, kendinize esneme payı bırakın, zaman zaman risk alın, ancak kendinizi tehlikeye atmayın
İş ortamınızı dengeli hale getirin. Unutmayın ki; hiç kimse her gün her dakika çalışamaz. Bir makinenin bile düzgün çalışabilmesi için düzenli bakımının yapılması gerekir. Mola vermeyi asla unutmayın.
Yaptığınız işe farklı boyutlar, kendi kişiliğinizden bir şeyler katın.
İşin sahibi iseniz, çalışanlarınızın kararlara katılımını sağlayın. Çalışanın inisyatif kullanması, karar mekanizmalarının içinde yer alması işin verimini, üretkenliği arttırır.
www.aksam.com.tr