Toplum Mühendisi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde X-omur tarafından oluşturulan Toplum Mühendisi başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 8,751 kez görüntülenmiş, 2 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Toplum Mühendisi
Konbuyu başlatan X-omur
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Zynep
X

X-omur

Kullanıcı
28 Şub 2008
En iyi cevaplar
0
0
mersin
Toplum mühendisi nedir arkadaşlar ?

nasıl olur nasıl doğar nasıl gelişir ne tür kaynaklardan yola cıkar ?
cevaplarınızı bekliyorum
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Bu konuda ufak bir araştırma yaptım, artık gündelik yaşamımıza giren Ekşi Sözlük'te çok ilginç tanımlamalara rastladım. Daha önce Engin Ardıç'ın bu konuda kaleme aldığı bir yazıyı da okumuştum:) Vikipedi;

"Toplum Mühendisliği, hükümetler veya özel gruplar tarafından toplumun geniş bir kesiminin tavır ve sosyal davranışları üzerinde etkide bulunacak çabalara atıfla siyaset biliminde kullanılan bir kavramdır. Toplum mühendisliğinin politika alanındaki karşı kutbu politik mühendisliktir."

şeklinde açıklamış.

Ekşi Sözlük'te konuya yanıt veren üyelerden bazı alıntılara göre ise;

Kendisi ile ilgili gizli bilgileri vermeye ikna etmek, bilgi dolandırıcılığı
özellikle hackerların kullandığı bir yöntemdir.

Amerikan sosyal bilimleri doğmadan (1930'lar ve 2. dünya savaşı) çok önce, aydınlanmadan doğmuş fikir. Akıl yoluyla tüm gerçekliğin kavranabileceği ve iyileştirmenin tasarlanabileceği fikrine dayanır. İnsan gibi abuk bir varlığın bir çoğunun biraraya gelmesiyle oluşmuş karmakarışık birşey olan toplumu parça parça inceleyebileceğiniz, eksikleri yanlışları tespit edip bunları düzeltebileceğiniz inancıdır.

Kısaca belirtmek gerekirse internet üzerinde "rol" yapmaktır toplum mühendisliği, ancak buna ilaveten bir de senaryoyu yazmanız gerekir. sahte bir kimliğe bürünüp insanların size inanmasını sağlayabilirseniz iyi bir aktör, iyi bir senarist olmuşsunuz demektir.

Dilimizde toplumsal mühendislik olarak da kullanılan kavram, toplumsal hayat üzerinde bir takım projeler kapsamında değişik yapılar kurmayı ifade etmektedir, günümüzde globalleşme de toplumsal mühendisliğin bir görünümü olarak ortaya çıkmaktadır, televizyon programlarının kitleleri etkileyerek toplumun ahlaki yapısını hedeflemesi de bir örnek olarak verilebilir.

Somut örneklerle açıklanacak olursa;
Abd'nin Irak'ta iktidarı ele geçirdikten sonra giriştiği toplumu dönüştürme çabaları toplumsal mühendisliğin ilgi alanıdır. yani ne diyor; "size özgürlük getiriyoruz" sözünden de anlaşılacağı üzere ırak'ta özgürlüğün eksik olduğuna inanıp kendine vazife çıkarıp toplumu yeni baştan yeni kurallara düzenlemeye çalışıyor. birden bire olması doğal olarak tepkiye yol açmıştır. ancak şu an sistematik bir biçimde dönüştürme uygulanmaktadır.


Görüldüğü üzere yorumlar epey farklı:)

ODTÜ Bilgisayar Topluluğu Elektronik Dergi'sinde şöyle açıklanmış;

Şu anda bilgisayarınızda neler oluyor? Ya MSN hesabınız başkalarının elindeyse? Ya da daha da kötüsü kredi kartı şifreleriniz, özel bilgileriniz, kullanıcı hesaplarınız... İsterseniz onlarca anti-virüs, anti-spyware yazılım kurmuş olun bilgisayarınıza, isterseniz internete bile bağlı olmayın. Hatta çekin bilgisayarınızın fişini, kaldırın dolaba. Sonra geçin bir aynanın karşısına, işte en büyük açıkla karşı karşıyasınız. Evet, insan faktörü kendi kendine (farkında olmadan) zarar veren ve hiç bir önlemi olmayan en büyük açıktır. Büyük şirketlerin çoğu bu açıktan muzdariptir, çünkü hangi çalışanın ne konuda açık vereceğini bilemezler. Bu durumda devreye hackerlar girer. Evet yanlış duymadınız. Bazen hackerlar klavyenin tek bir tuşuna dahi dokunmadan çok büyük sistemlere erişim sağlayabilirler. Kullandıkları bu yönteme de “Toplum Mühendisliği (Social Engineering)” denir.Telefonda kiminle konuştuğunuzdan emin olmalısınız.

Ve şöyle sürüyor makale;

Şimdi de toplum mühendisliğinde en çok uygulanan yöntemlere bir göz atalım:

Zararsız gibi görünen bilgileri istemek: Toplum mühendisliğinin başka birinin yerine geçmek demek olduğunu yukarıda belirtmiştik. Bu noktada yerine geçilecek olan kişi hakkında bilgi toplamak önemlidir. Böylece roller daha kolay ve inandırıcı oynanır, karşınızdakinin sizin gerçekten bahsettiğiniz kişi olduğunuzu düşünmesini ve istediklerinizi söylemesini hızlandırır.

Güven duygusu uyandırmak: Bir toplum mühendisi karşısındaki direnişi ve kuşkuyu güvene dönüştürme konusunda çok yeteneklidir. Bunu, yapılan şeyin sıradan ve basit bir şey olduğu izlenimi vererek yapar.
Yardımcı olduğuna inandırmak: Yardım görmek insanların en açık noktalarından birisidir. Eğer birinin kendisine yardım ettiğini düşünürse bütün savunmasını indirir ona karşı ki bu da toplum mühendislerinin sömürmeyi en çok sevdikleri özelliklerin başında gelir. Bu aldatmacayı kullanmak için gerçekten olan problemler kullanılabildiği gibi, toplum mühendisi problemi kendi yaratabilir ya da varmış gibi gösterebilir.
Yardım istemek: İnsanların bir diğer zaafı da acıma duygusudur. Zor durumda olan bir insana yardım edebilecek imkanları varsa, hatta bu imkan bir telefon konuşması kadar kolaysa hiç çekinmeden ellerini uzatırlar ateşin içine. Toplum mühendisleri için bu bulunmaz bir fırsattır, çünkü kendilerini acındırmak ve gerçekte olmayan problemler yaratmak onların işidir. Genelde bu dalavere empati kurulması sağlanarak kullanılır. Çoğu zaman tuzağa düşürülecek kişiye zorda kalmış, başka bir şubede çalışan bir meslektaş olarak yaklaşılır ve bu da aldatılacak olan kişinin tuzağa düşmesini çok çok daha kolay kılar.
Sahte siteler ve zararlı e-posta ekleri: Bir gün arkadaşımızdan bir e-posta alıyoruz; konusu, içeriği da öyle şüphe çekici bir şey değil. Ekteki resim dosyası gözümüze ilişiyor, onun da ismi gayet normal. Açıyoruz doğal olarak ve her şey kararıyor birden... Toplum mühendisliğinde bu olaylar sıkça yaşanılan şeylerdir, çünkü bir toplum mühendisi arkadaşlarınızın e-postasını çeşitli şekillerde ele geçirip, onların attığı bir-kaç maili de inceleyip size aynı şekilde bir posta gönderebilir. Kendisini e-posta listesindeki herkese yollayabilen solucanlar günümüzün en popüler örneklerindendir.
üzerinden kredi kartı şifresi gibi verilerinizi paylaşmamalısınız.
Acındırma, sindirme ve suçluluk duygusu uyandırma: Eğer ters giden bir şey olursa ve bunun tek sorumlusu siz olursanız ne yapardınız? Elinizden gelen her şeyi tabii ki. Peki ya her şey bir kurmacadan ibaretse? (ki bu bir toplum mühendisi için hiç problem değildir) Toplum mühendisliğinin vazgeçilmezlerinden biri de hedefi suçlu ve pişman bir duruma getirmektir. Böylece her şeyi berbat eden biri bir de üstüne direnip itiraz etmeyecek ve yormadan size istediğinizi verecektir. Bu yolu kullanmak için saldırgan genelde daha üst düzeyde bir yönetici kılığına bürünür.
Yardım istetmek: Bu bir toplum mühendisinin oyanayacağı en karışık oyunlardan bir tanesidir. Amacı, kurbanı size ihtiyacı olduğuna ve size ulaşması gerektiğine inandırmaktır. Bu sefer arayan ve yardım isteyen kendisi olacaktır. Bu nedenle de yardımlarınız karşılığında bildiklerini esirgemeyecektir.
Çöp dalıcılığı: Büyük şirketlerde önemli belgeler genelde kağıt öğütücüden geçirilip öyle çöpe atılır. Bu belgelerin üstünde kilit bilgiler, şifreler, veri yolları bulunur. Herhangi bir insan için ofis çöplerinin nereye gittiğini bulmak en fazla 2 gün alacağından bu “öğütülmüş” belgelere ulaşmak hiç de zor değildir. Tüm parçaları bulduktan sonra da birleştirmek 40 parçalık çocuk yap-bozlarını birleştirmekten daha zor olmayacaktır.

Ve aynı dergi Kevin Mitnick'in Aldatma Sanatı adlı kitabından şu olayı almış örnek olarak;

Olay:
- Rosemary Morgan’la mı görüşüyorum?
- Evet.
- Merhaba Rosemary. Ben Bill Jorday; Bilgi Güvenliği Grubu’ndan.
- Evet?
- Bizim birimden kimse sizinle güvenlik uygulamaları konusunda görüştü mü?
- Sanmıyorum.
- Peki. Bakalım... Öncelikle kimsenin şirket dışından getirdiği programları yüklemesine izin vermiyoruz. Bunun nedeni lisanslı olmayan yazılım kullanımından sorumlu olmak istemememiz ve solucan ya da virüs içeren yazılımların çıkarabileceği sorunlardan uzak durmak.
- Tamam.
- E-posta uygulamamızdan haberdar mısınız?
- Hayır.
- Şu anda kullandığınız e-posta adresi nedir?
- rosemary@ttrzine.net
- Kullanıcı adı olarak Rosemary’i mi kullanıyorsunuz?
- Hayır R altçizgi Morgan’ı kullanıyorum.
- Tamam. Tüm yeni çalışanlarımızı beklemedikleri e-posta eklerini açmalarının oluşturacağı tehlikelere karşı uyarmak istiyoruz. Pek çok solucan ve virüsler ortalıkta geziniyor ve tanıdığınız insanlardan geliyor gibi görünen e-posta eklerinde geliyorlar. Bu yüzden beklemediğiniz bir ekli e-posta alırsanız, gönderici olarak görünen kişinin mesajı size gerçekten gönderip göndermediğini her zaman kontrol edip emin olmalısınız. Anlıyor musunuz?
- Evet, bunu duymuştum.
- İyi. Uygulama her doksan günde bir parolanızı değiştirmeniz şeklinde. Parolanızı en son ne zaman değiştirdiniz?
- Yalnızca üç haftadır burada çalışıyorum ve daha ilk aldığım şifreyi kullanıyorum.
- Tamam, bu iyi. Doksan gün dolana kadar bekleyebilirsin. Ama insanların tahmin edilmesi kolay olmayan şifreler kullandığından emin olmak istiyoruz. Hem sayı hem de harf içeren şifreler mi kullanıyorsunuz?
- Hayır.
- Bunu düzeltmeliyiz. Şu anda kullandığınız şifre nedir?
- Kızımın adı, Anette.
- Bu çok güvenli bir şifre değil. Hiçbir zaman aile bilgilerinize dayanan şifreler seçmemelisiniz. Peki... benim yaptığımın aynısını yapabilirsiniz. Şifrenizin bir parçası olarak şu anda kullandığınızı kullanmanızın bir sakıncası yok ama her değiştirdiğinizde içinde bulunduğunuz ayın sayısını ekleyin.
- Bunu şimdi yapsam, yani Mart için, üç mü kullanmalıyım, sıfır-üç mü?
- Nasıl isterseniz. Hangisi sizin için daha rahat olur?
- Sanırım Anette-üç
- İyi. Değişikliğin nasıl yapılacağı konusunda size yardımcı olmamı ister misiniz?
- Hayır, nasıl yapılacağını biliyorum.
- Güzel. Söylemem gereken bir şey daha var. Bilgisayarınızda bir virüs koruma yazılımı var ve onu güncel tutmanız önemli. Arada bir bilgisayarınız yavaşladığında bile otomatik güncellemeyi devre dışı bırakmamalısınız. Tamam mı?
- Elbette.
- Çok iyi. Bilgisayarla ilgili bir sorununuz olduğunda aramanız için buranın telefon numarası sizde var mı?
- ...
- ...

(Kevin Mitnick, Aldatma Sanatı, s.57-58)


Ve son olarak yine Ekşi Sözlük'ten bir açıklama;

Sosyal psikoloji bilgisine, veri, gözlem, tarih ve sosyoloji bilgisini ekleyip bir amaca hizmet etmek için bu bilgileri kullanmak. -amaç toplumu dönüştürmek-

Sosyal bilimciler b.k muamelesi gördükleri için mühendis deyince daha şaşaalı oluyor. -sekreteler asistan, tezgahtarlar satış temsilcisi, sosyal psikologlar da toplum mühendisi, çok cool pek havalı-..

Yoksa bildiğin sosyal psikoloji ve sosyolojiyi akademiden çıkarıp pratik kullanıma geçirmek işte.

 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Mümin Sekman'ın Bakış Açısı'ndan...

Ulusal ataleti yenmek için üç model

Yazar : Mümin Sekman

Atalet kelime anlamı olarak “eylemsizlik hali” demektir. Gündelik dilde atalet halini ifade etmek için, tembellik, miskinlik, ağırkanlılık, durağanlık, hantallık, yeis gibi kelimeler kullanılır.

Atalet üç düzeyde yaşanabilir:

1. Kişisel atalet.

2. Kurumsal atalet.

3. Ulusal atalet


Bireylerin atalet halinde olmaları, o bireylerin yönettiği kurumların atalete düşmesine neden olmaktadır. Ataletli bireyler ve kurumlar da bir araya gelerek ataletli toplumları oluşturmaktadır.

Bir ülkede sorunların ve çözümlerin neler olduğu, bu çözümleri kimlerin uygulaması gerektiği biliniyor, çözümsüzlüğün bedelleri her gün ödeniyor ama yine de yapılması gerekenler yapılmıyor ise, o ülkede atalet hali oluşmuş demektir.

Toplumsal ataletin sonuçları nelerdir?Atalet halini yoğun ve yaygın olarak yaşayan toplumların “yapabilecekleri” ile “yaptıkları” arasındaki fark gittikçe açılır. Verilen kamusal sözler genellikle tutulmaz ve işler sürüncemede kalır. Toplumsal atalet halinin egemen olduğu toplumlarda; bu durumun sonucu olarak, kişisel ve kurumsal atalet hali de yaygındır. Toplumsal ataletin önemli sonuçlarından biri de yoksulluk ve yolsuzlukları artırmasıdır.

Toplumsal atalet ile ilgili tespitler

Atalet oluşumuna neden olan iki türlü davranış vardır: Yapmamız gerektiği halde yapmadıklarımız ve yapmamamız gerektiği halde yaptıklarımız.

Her ataletli toplum, ataletini yenebilecek gücü kendi içinde taşır. Bu enerjinin kullanılmasını engelleyen şey de ataletin kendisidir. Ataleti yenebilmek için de ataleti yenmek gerekir.

Hiçbir toplumsal atalet hali sonsuza kadar sürmez. Ataleti ya onu yaşayanlar kırar yada felaketler!

Bir toplumun başına gelen olaylar değil, o olaylara verdiği anlamlar onu atalete düşürür.

Toplumsal atalet hali kalıcılığını, atalet halinin uzun süre devam edeceğine dair inançtan alır.

Türk insanı ne kadar atalet içerisinde ise, Türkiye de o kadar atalet içerisindedir. Türk insanı neden atalet çerisinde ise, Türkiye de o nedenle atalet içerisindedir.

Ataletli insanlar, atalet halinde yaşamaktan dolayı çektikleri acı, ataletin kırılması anında çekeceklerini sandıkları acıdan daha fazla oluncaya kadar, atalet haline son verilmesine içten içe direnç gösterirler.

Kendi sert gerçekleriyle yüzleşme cesareti bulamayıp, kendini sosyal illüzyonlarla kandıran toplumlarda atalet oluşumu daha fazla görülmektedir.

Toplumsal atalet haline son verme modelleri

Ulusal ataleti kırmak için kullanılabilecek üç farklı model vardır:

İnsan mühendisliği modeli
Toplum mühendisliği modeli
Sistem mühendisliği modeli

İnsan mühendisleri, insanları teker teker ataletten “arındırmak” gerektiğini savunur. Toplum mühendisleri, toplumu bir bütün olarak ataletten arındırmak gerektiğini savunur. Sistem mühendisleri ise, insanların önünü tıkayan değil açan bir sistem (yapı) kurmak gerektiğini savunur.

İnsan mühendisliği insanda, toplum mühendisliği toplumda, sistem mühendisliği ise sistemde değişiklikler ve düzeltmeler yaparak atalet haline son vermeye çalışır.

Sürecin yönü açısından bakıldığında; toplum mühendisliği tepeden tabana; insan mühendisliği tabandan tepeye; sistem mühendisliği ise, yapının merkezinden değişimi başlatır. Ataletin ve başarısızlığın kaynağını; insan mühendisliği bireylerde, toplum mühendisliği yöneticilerde, sistem mühendisliği sistemlerde arar.

Sistem mühendisliğinde mekanizmalar, insan doğasına ve yüksek performansa göre tasarlanır. Toplum mühendisliğinde ise, “tepedekilerin” görüş ve menfaatlerine göre sistem kurulur. Asyatik toplumların temel karakteri, toplum mühendisliği modeli ile iş yapmalarıdır.

Toplumumuzun kollektif ruhunun ve Türkiye’ye egemen olan kültürel iklimin, tembellikten tempolu çalışmaya, durağanlıktan dinamizme, miskinlikten motivasyona, pasiflikten proaktifliğe, çaresizlikten coşkunluğa, ataletten ataklığa dönüştürülmesi hepimizin dileğidir.
 
Üst