Codex
Özgür Şahin
Site Kurucusu
Bir zamanlar İran´da bilginler ve şairler, ”suskunlar meclisi” adıyla bir topluluk oluşturmuşlardı. Üye sayısı otuz kişiydi ve bunu arttırmıyorlardı. Üyeliğin ilk şartı çok düşünmek, az yazmak ve çok az konuşmaktı.
O zamanlar meşhur şair ve bilgin Molla Cami, bu meclisin aşkındaydı.
Günün birinde suskunlar meclisinin bir üyesinin öldüğünü duyunca, onun yerine aday olmak için bilginlerin bulunduğu köşke geldi. Kendisini karşılayan kapıcıya bir şey söylemeden, ismini bir kağıda yazarak o sırada toplantı halinde bulunan suskunlar meclisine gönderdi.
Meclis üyeleri bu teklifi görünce biraz üzüldüler. Molla Cami oraya layık bir bilgindi ama ölen üyenin yerine başka birini almışlardı. Yeni bir üye için yer yoktu.
Meclisin başkanı, bir bardağı tamamen suyla doldurduktan sonra Molla Cami´ye gönderdi. Zeki bilgin durumu kavramıştı. Bir damla daha olsa bardak taşacaktı. Bunun üzerine o da hemen oracıktaki bir gül dalından küçük bir yaprak koparıp, nazikçe suyun üstüne koyuverdi. Bardak taşmamıştı. Bunu içeri gönderdi. Meclistekiler bu kibar cevabın manası anlamışlardı: Zarif insanların yeri başkaydı.
Üyeler, bu değerli bilgini de aralarına almaya karar verdiler. Başkan listeye Molla Cami´nin adı ekledi. Otuz sayısın önüne bir sıfır koyarak, 300 yazdı. Bununla Molla Cami sayesinde, meclisin değerinin on misli arttığı belirtiyordu.
Listenin son şekli Molla Cami´ye gelince, meseleyi anladı. Ancak sayın büyük gösterilmesinden
hoşlanmadı. Sağdaki bir sıfırı silerek, otuz sayısın soluna koydu. Yani 030 yazdı. Alçak gönüllü Molla Cami, böylece kendisini solda sıfır sayıyor, bardağı taşırmadığı gibi, o meclisin yapısı da etkilemeyeceğini söylemek istiyordu. Diğer üyeler bunu görünce, saygı ve hayranlıkları bir kat daha artmış olarak suskunlar meclisinin yeni üyesini selamladılar.
O zamanlar meşhur şair ve bilgin Molla Cami, bu meclisin aşkındaydı.
Günün birinde suskunlar meclisinin bir üyesinin öldüğünü duyunca, onun yerine aday olmak için bilginlerin bulunduğu köşke geldi. Kendisini karşılayan kapıcıya bir şey söylemeden, ismini bir kağıda yazarak o sırada toplantı halinde bulunan suskunlar meclisine gönderdi.
Meclis üyeleri bu teklifi görünce biraz üzüldüler. Molla Cami oraya layık bir bilgindi ama ölen üyenin yerine başka birini almışlardı. Yeni bir üye için yer yoktu.
Meclisin başkanı, bir bardağı tamamen suyla doldurduktan sonra Molla Cami´ye gönderdi. Zeki bilgin durumu kavramıştı. Bir damla daha olsa bardak taşacaktı. Bunun üzerine o da hemen oracıktaki bir gül dalından küçük bir yaprak koparıp, nazikçe suyun üstüne koyuverdi. Bardak taşmamıştı. Bunu içeri gönderdi. Meclistekiler bu kibar cevabın manası anlamışlardı: Zarif insanların yeri başkaydı.
Üyeler, bu değerli bilgini de aralarına almaya karar verdiler. Başkan listeye Molla Cami´nin adı ekledi. Otuz sayısın önüne bir sıfır koyarak, 300 yazdı. Bununla Molla Cami sayesinde, meclisin değerinin on misli arttığı belirtiyordu.
Listenin son şekli Molla Cami´ye gelince, meseleyi anladı. Ancak sayın büyük gösterilmesinden
hoşlanmadı. Sağdaki bir sıfırı silerek, otuz sayısın soluna koydu. Yani 030 yazdı. Alçak gönüllü Molla Cami, böylece kendisini solda sıfır sayıyor, bardağı taşırmadığı gibi, o meclisin yapısı da etkilemeyeceğini söylemek istiyordu. Diğer üyeler bunu görünce, saygı ve hayranlıkları bir kat daha artmış olarak suskunlar meclisinin yeni üyesini selamladılar.