Sigara molası vakit kaybımıdır sosyalleşme imkanımıdır?

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde İş Dünyası Yazıları kategorisinde Codex tarafından oluşturulan Sigara molası vakit kaybımıdır sosyalleşme imkanımıdır? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 9,195 kez görüntülenmiş, 10 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı İş Dünyası Yazıları
Konu Başlığı Sigara molası vakit kaybımıdır sosyalleşme imkanımıdır?
Konbuyu başlatan Codex
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan crt
Codex

Codex

Özgür Şahin
Site Kurucusu
14 May 2006
En iyi cevaplar
0
48
Çanakkale
www.kendinigelistir.com
İşyerinde sigaranın tartışmaya açılması için birçok neden var. "Sigara molası vakit kaybıdır - aksine sosyalleşme imkanıdır" iddiaları bunların başta geleni. Hastalıklar, pasif içicilik, temizlik ve kurumsal imaj da cabası. Geçen hafta gündeme gelen "Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun’da değişiklik yapılması hakkındaki kanun teklifi" Batı’da tanık olduğumuz, sigaranın ofis dışına çıkması sürecini hızlandıracağa benziyor.

İşte farklı yönleriyle, işyerinde sigara konusu.

Sigara, işyerleri için (de) bir sorun. Temel neden hem sigara içenleri, hem de içmeyenleri memnun edecek bir çözüm bulmanın neredeyse imkansız olması. Örneğin sigara içen çalışanlar, sigara içemediklerinde konsantre olamadıklarını söylüyorlar. Sigara içmeyen taraftakiler duman ve kokunun çalışırken rahatsız ettiğini, genelde işverenler ise sigara molalarının konsantrasyonu bozduğunu. Tartışmanın pek çok boyutu var. Ancak geçen hafta Meclis gündemine gelen "Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun’da değişiklik yapılması hakkındaki kanun teklifi" işyerlerine önemli bir değişiklik getiriyor: Resmi-özel her türlü kurumun kapalı alanlarında sigara içilmesini yasaklıyor. Yani kanun kabul edilirse, işyerlerinde toplu alanlarda sigara içilemeyecek. Birden çok sayıda kişinin istihdam edildiği çalışma alanlarında sigara tüketimi için özel alanlar oluşturulacak.

Aslında yasa olsa da olmasa da trend, ofislerin sigaradan arındırılması yönünde. Bu, aşama aşama gerçekleşiyor. Önce çalışılan alanlarda sigara içilmesi yasaklanıyor. Sigara içen personel için sigara odaları oluşturuluyor. Ardından binalar tamamen sigarasız hale dönüşüyor. Bugün Levent ve Maslak’taki pek çok plazanın önünde, bölgenin rüzgarlı iklimine rağmen ayaküstü sigarasını içmeye çalışan takım elbiseli insanları görmemizin nedeni bu.


EVDE SİGARAYI YASAKLAYAN BİLE VAR

Yurtdışında yasağın farklı seviyelerini görmek mümkün. Almanya’da 2002’den, Hollanda’da 2004’ten bu yana işyerlerinde sigaraya yasak uygulanıyor. Belçika, İsrail, İspanya, Kanada, Uruguay ve Avustralya, temiz havalı ofis uygulamasını benimseyen diğer ülkeler. ABD’de işyerinde sigara yasakları ilk kez 1998’de, bu konuda en katı eyalet olan California’da başladı. Artık ABD, sigara içenlerin plazaların önünde dikilmeleriyle mücadele aşamasında. Şimdi bizim binalara yerleştirdiğimiz kabinler, orada sokaklara, binaların biraz uzağına yerleştiriliyor. Binalara da, "Bu binanın kapısının 3 metre çerçevesinde sigara içmek yasaktır" uyarıları asılabiliyor. ABD’de şirketler bazında da yasaklamalar görülüyor. Bugüne kadar bilinen en radikal uygulama, Weyco adlı sigorta şirketinin, çalışanlara evlerinde sigara yasağı koymasıydı. Bu şirketin yöneticileri, her sabah uyguladıkları bir testle çalışanlarının sigara içip içmediğini tespit ediyor. Testi yaptırmayı reddedenler işten çıkarılıyor. Bugüne kadar 4 kişinin bu sebeple kovulduğu söylenen şirketin kurucusu Howard Wayers, bu kuralı sağlık sigortasının maliyetini düşürmek amacıyla uyguladığını söylüyor.

Geçen yıldan bu yana kamuya açık alanlarda sigara içmenin yasak olduğu İngiltere’de, işyerinde sigara kuralları yaptırıma bağlandı. Hükümetin geçen nisan ayında aldığı karara göre, çalışanların işyerinde sigara içme kurallarını ihlal ettiğini gören patronlar önce uyarıda bulunuyor, daha sonra uyarının da dikkate alınmadığı görülürse, patron polis çağırabiliyor. Sigara içme kurallarına uymadığı ve göz yumduğu belirlenen patrona ise, sigara kullanmayan çalışanların şikáyeti üzerine polis para cezası verebiliyor. Sigara yasaklarını ihlal edenlere 50 sterlin, olay mahkemeye intikal ederse 200 sterlin ceza veriliyor.


VAKİT KAYBI MI YOKSA SOSYALLEŞME İMKANI MI

İşyerinde sigara tartışmasının birçok cephesi var. "Sigara molası vakit kaybıdır - aksine sosyalleşme imkanıdır" tartışması bunların başta geleni. Diğerleri ise hastalıklar, pasif içicilik, temizlik ve kurumsal imaj. Sigara kabini üreticileri, ürünlerini "sigara içme süreleri ve sigara molası sayısı azalır, verimlilik artar" iddiasıyla pazarlıyorlar (ki tartışılır) ama, mesela Fransa’da, sadece 6 şirketten biri çalışanları için böyle bir yatırımı göze almış. Mesai saatleri içinde birkaç kere bahçeye-sokağa çıkmak zorunda kalan tiryakiler ise "işi kaytarmak ve verimliliği düşürmek" şüphesi ve baskısı altında kalıyorlar. (Şirketin önünde yığılan izmaritler, sekreterler sigara içmeye gittiği için cayır cayır öten telefonlar, yasak yerlerde gizli gizli sigara içip yangın tehlikesine sebep olanlar da var...)

Sigara içen bir çalışanın, içmeyene göre yılda ortalama 1.500 Euro ek maliyet getirdiği söyleniyor. Kaba bir hesapla, bir tiryaki günde 10 sigara içse, 5 dakikadan günde 50 dakika yapıyor. Bu, bir yılda 21 iş gününe denk geliyor. Buna rağmen, İtalya’da bir grup İK yöneticisinin ortaya attığı "sigara içenlerin bordrosundan her gün bir saat keselim" önerisi insani bulunmadı. Genellikle patronlar ve yöneticiler sigara içen çalışanlarına güvenmek eğilimindeler. Fransa Sigarayı Önleme Derneği’nden Bertrand Dautzenberg "zaman kaybı aynı" diyor "dışarı çıkmak zorunda olan tiryakiler bir iki sigaradan fedakarlık etmeyi kabul ediyorlar..." Bir başka patron "asıl vakit kaybettiren işyerinde gevezelik" diyor.

Şirketler çalışanlarına sigara bıraktırıyor

Türkiye’de şirketlerin sigarayla savaşma yöntemlerinden biri, çalışanlarının sigarayı bırakmalarını teşvik etmek. Sigarayla Savaşanlar Vakfı, luxopunktur adlı ışın cihazıyla tedavi uyguluyor. Vakfın Başkan Yardımcısı Kıyas Güngör, 3 gün üst üste, yarımşar saatlik seanslarla bugüne kadar yaklaşık 500 şirket çalışanının sigarayı bıraktığını söylüyor. Vakıf yetkilileri önce şirketlere giderek sistemi anlatıyor. İstekli çalışanlar olursa, işyerinde veya vakfın merkezinde tedaviye başlanıyor. Tedavinin ücreti 440 YTL. Güngör, ücretin hiç olmazsa bir kısmının çalışan tarafından karşılanmasının, başarıyı artırdığını söylüyor. Vakfın hizmet verdiği kurumlar arasında Hürriyet, Beko, Gempa, Mercedes, Kadife Tekstil, Petrol Ofisi, Enka, Kütahya Porselen, Bellona var. IQS adlı sigara bıraktırma şirketinin programı ise, RISE cihazıyla uygulanıyor. Hizmetin ücreti 660 YTL. Faaliyet gösterdiği 2,5 yılda, Türkiye’de 10 bin kişiye sigarayı bıraktıran IQS’in Türkiye Direktörü Hicret Akarsu; Yapı Kredi, Indendis İlaç, TRT, Kimberley Clarck, Cognis gibi şirketlerden yaklaşık 50 kişiye sigarayı bıraktırdıklarını anlatıyor. Sigara hizmeti veren diğer bazı şirketler Anne Penman, Alan Carr ve Antismoking Center.

HSBC yeni binasında sigara içirmiyor

HSBC’nin binalarında, sigara içen personel için farklı uygulamalar var. Maslak’taki binanın kafeteryasının bir kısmında sigara içilebiliyor. Esentepe’deki 3 binanın ikisinde, çay kahve makinelerinin olduğu yerlerde içebiliyorlar. Bankanın Esentepe’deki yeni binasının içinde ise sigara tamamen yasak, sadece bahçedeki açık kafeteryada izin var. HSBC İK’dan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Öktem Kalaycıoğlu, "Çalışanlarımıza sigarayla ilgili büyük alanlar ve konforlar vermek istemiyoruz açıkçası çünkü içen için sağlıklı bir şey değil. Çalışanlarımızın binalardan çok uzaklaşmalarını istemediğimiz için, mümkün olduğunca alan sağlıyoruz" diyor. Kalaycıoğlu, yönetimin neden çalışanların sigara içmesini istemeyebileceğini şöyle açıklıyor: "Herhalde refleks olarak düşünüyoruz bunu. Sigara içmenin kişinin kendisi için iyi olmadığını düşünüyoruz. Bir ikincisi, içmeyenler için kötü bir şey, onların pasif içici durumunda olmalarını istemiyoruz. Tahmin ediyorum bizim personelimizin yüzde 25-40’ı sigara içiyordur. Geçen yıl ’Sigarayı siz bırakın biz destekleyelim’ kampanyası yaptık. 50’ye yakın arkadaşımız bıraktı. Sigarayı bırakanlara genel müdürümüzün elinden küçük hediyeler verdik." Kalaycıoğlu, sigara molası mı, vakit kaybı mı sorusuna ise, "Vakit kaybı önemli değil çünkü sonuçta çalışanlarımıza güveniyoruz. Çalışanlarımız zaten çok ağır ve tempolu çalışıyorlar" yanıtını veriyor.

Siemens’in kampusunde özel alanlar var

Siemens’in Kartal’daki kampusunda çalışanlar sigara odaları dışında kapalı mekanlarda sigara içemiyorlar. Sigara odaları dışında, kampus içinde yer alan kafeteryada sigara içilebilir alanlar var. Açık alanlarda sigara içmek serbest. Siemens Kurumsal İK Direktörü Nurer Yüksel, "Özellikle işi gereği masasından ayrılmaması gereken kişilerin sigara içmemesi tercih sebebi olabilir. Bu eğilimin genel sebebi sigaranın ofislerde kullanımının yasak olmasının, sigara içmek amacıyla kişilerin sık sık masalarını bırakmak zorunda kalmaları ve konsantrasyonlarının bozulmaya daha meyilli görülmesi olduğunu diyebiliriz. Dolayısıyla yöneticiden yöneticiye değişmekle birlikte sigara kullanımının verimi düşürdüğü görüşü daha yaygın" diyor. Yüksel, zaman zaman sigara odalarında, daha önce sigara içen ve sonradan bırakmış olan çalışanların ya da sigara bırakmayı profesyonel olarak sağlayan bazı firmaların bilgilendirme çalışmaları yaptıklarını anlatıyor.

Maya Tekstil’de bina içinde yasak

Kaz tüyünün yanı sıra elyaf dolgu malzemeleri kullanarak yastık, yorgan ve yatak üreten Maya Tekstil’in Genel Müdürü Başak Destan, "Hammadde olarak kullandığımız materyallerin niteliği gereği, üretim süreçlerimizin herhangi bir aşamasında sigara içilmesi bizi olumsuz etkileyebiliyor. Dolayısıyla İstanbul Yenidoğan’daki fabrikamız ile pazarlama-satış ofisimizin yer aldığı bina içinde sigara içilmemesi konusunda son derece hassas davranıyoruz" diyor. Şirket, sigara içen çalışanlarımız için bina dışında ayrı bir alan oluşturmuş. Destan, çalışanlar sigara kullanmasının, verimliliklerini etkilediğini düşünüyor: "Çalışanların sigara içmek için bina dışına çıkmak zorunda kalmaları, işlerinin başından ayrılarak verdikleri her sigara molasının normalden daha uzun olmasına neden olabiliyor. Çalışmaya sık sık verilen ve uzayan bu aralar da, çalışanların verimliliğine olumsuz bir etki yapabiliyor. Uzun dönem için düşünülürse, sigaranın insan bedeninde yaptığı tahribat, çalışanların hastalanmalarına ya da daha kısa bir sürede aramızdan ayrılmalarına neden olabiliyor. Bu da hiç arzu etmediğimiz bir durum". Şirket sigara, ateş vb. gibi maddeleri üretim alanlarının dışında tutma konusunda çok dikkatli davranıyor. Hatta bir dönem duvarlarına, sigarayla ilgili uyarı fotoğrafları asmışlar.

Metis’te sigara içmek isteyen dışarıya çıkıyor

Başta bilişim olmak üzere otomotiv, ilaç, eğitim, telekomünikasyon gibi sektörlere çağrı merkezi ve danışmanlık hizmetleri sunan Metis’in binasında sigara içilmesine izin verilmiyor. Sigara içmek isteyen çalışanlar bina dışına çıkıyor. Metis İK ve Kalite’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nadire Tunçay, "Bina içinde sigara içildiği zaman daha uzun molalar söz konusu oluyordu. Bu da verimliliği düşürüyordu. Başlattığımız uygulamanın, sigara içme açısından caydırıcı etkileri oldu. Hava şartları, zaman darlığı ve dışarısının iç mekanlar kadar rahat olmayışı nedeniyle sigaraya ayrılan zamanın azaltıldığını gözlemledik. Bununla birlikte uygulamanın, sigara içmeyen çalışanlarımızın motivasyonu üzerinde de çok olumlu etkisi oldu" diyor.

HP’de belirli alanlarda içilebiliyor

HP’de sigara, bina içinde belirlenen alanlarda içilebiliyor. HP Türkiye İnsan Kaynakları Müdürü Adnan Erdoğmuş, "Sigara içmek insan sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Bu durum yalnızca yaşam kalitesine değil, iş verimliliğine de yansıyor" diyor. Sigara molalarının iş zamanından kayba neden olduğunu düşünmediklerini, aksine işyerinde performansı ve verimliliği olumlu yönde etkilediğine inandıklarını belirterek ekliyor: "Ancak bu molaların sigara içerek değil, kafeterya veya kütüphane değerlendirilmesi veya bahçede temiz hava alarak geçirilmesi daha sağlıklı bir yaklaşım olacaktır."

Kaynak: YeniBirİş
 
S

selda

SİGARA İÇİLMEYEN, HAVASI TEMİZ BİR HASTANE İÇİN İLK ADIMLARI ATTIK


“Sigarayı Bırakıyoruz, Tüm Kurum ve Kuruluşlara Örnek Oluyoruz. Lütfen Kapalı Ortamlarda Sigara İçmeyin ve İçirtmeyin”

Trakya Üniversitesi Hastanesi’nin artık sigara içilmeyen bir hastane olması için 31 Mayıs “Sigarasız Bir Dünya Günü”nde ilk adımlar atıldı.

          Tıp Fakültesi Dekanlık A Salonu’nda yapılan toplantıya başta Edirne Valisi Nusret MİROĞLU, Kurucu Rektör Prof.Dr. Ahmet KARADENİZ,  Rektör Prof.Dr. Enver DURAN, Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Oğuz TAŞKINALP, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Kurucusu Prof.Dr. Kemal AGUN, Tıp Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Kemal KUTLU,  Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Tuncay ÇAĞLAR, Başhekim Doç.Dr. Armağan ALTUN, Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç.Dr. Levent ÖZTÜRK, Tabipler Odası İl Başkanı Doç.Dr. Galip EKUKLU, Toraks Derneği İl Temsilcisi Doç.Dr. Erhan TABAKOĞLU, Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Sigara İçilmeyen Üniversite Projesi Başkanı ve Sigara Bırakma Merkezi Başkanı Doç.Dr. Celal KARLIKAYA olmak üzere öğretim üyeleri, öğretim elemanları, öğrenciler ve çalışanlar katıldı.

   

          İlk olarak Rektör Prof.Dr. Enver DURAN konuşma yaptı:

          “Aramızda belki sigarayı bırakmak için karar verenler vardır. Batı’ya ayak uyduralım diyoruz, Batı’yı örnek alalım diyoruz ama Batı’nın hep kötü alışkanlıklarını örnek alıyoruz. Bu da yetmiyormuş gibi reklamlarda elinde sigara olan önder kişileri görünce zannediyoruz ki sigara medeniyetin bir göstergesi. Hayır aslında sigara medeniyetin bir çöpü. Hele bir de arkadaşlarımız sigara içince bu alışkanlıktan kurtulmamız zor oluyor. Ağır sigara, hafif sigara olmaz. Sigara içen toplumlar 2. sınıf toplum, sigara içen anneler de doğacak çocuğuna zarar veren annelerdir. Sigara içen toplumlar ekonomik imkanlarını ateşe veren toplumlardır. Hadi içtin çocuğunun suçu ne? Hadi içtin hastanede tedavi ettiğin hastanın suçu ne? İraden yoksa, IQ’un düşükse sigara alışkanlığından kurtulman zor. 1960’tan sonra batılı toplumlarda sigara alışkanlığı azalırken, Türkiye’de erişkin nüfusta sigara içme alışkanlığı artmıştır. Çocuklarımıza örnek olmak, onlara daha temiz bir dünya bırakmak için sigara içmemeliyiz. Bu kampanyada sonuna kadar varız. Sağlıklı bir toplum için sigara içmenin yanlış olduğuna inanıyoruz. 2. sınıf bir toplum olmak istemiyoruz” dedi.






          Doç.Dr. Celal KARLIKAYA; “Hastanemizin artık sigara içilmeyen bir hastane olmasını istiyoruz. Bu bir irade işi. Bu bir yönetim kararı. Politik bir karar meselesi sonuçta. Sigara halk sağlığının en büyük sorunlarından birisi. Gelişmiş ülkelerde barlarda bile yasaklanıyor artık. Malta bar ve lokantalarda sigarayı yasaklayan 4. Avrupa ülkesi. Bu yüzyılda bir milyon insan sigaradan ölüyor. Bu sayının 10 milyona çıkacağı tahmin ediliyor. Ülkemizde 70 bin ila 100 bin kişi sigara yüzünden erken ölmektedir. Hastanelerde sigara yüzünden yangınlar, patlamalar meydana gelmektedir. Çalışanlar pozitif yönde teşvik ediliyor. Sigarasız hastane sigaraya karşı bir hastane demek değil. Sigara içenlere yardım eden bir hastane olmak istiyoruz. Sigara içilmiyorsa hastanenizin pek çok koşulu sağlıklı yönde gelişiyor demektir. Sigara içilmeyen hastane daha temiz bir hastanedir. Sigara içilen bir hastane sorumsuz bir hastane ve daha kendi sorunlarını çözememiş bir hastane olarak nitelendirilmektedir. Çalışanlarımıza daha temiz ve güvenli bir ortam yaratmak durumundayız. Onun adı bugün. En büyük suçumuz ihmal. Çocuklarımıza ihmal yüzünden zarar vermeyelim, onları kaybetmeyelim. İntörn Doktor Hakan CİNGİ de bir ihmalin kurbanı oldu. Merkezimize onun adını vererek onu yaşatmak istedik” dedi.




         


        Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Okan ÇALIYURT; “21 yıl önce bu üniversite hastanesine geldim. O zamanlar pek çok imkandan yoksundu. Bu aşamaya gelene kadar pek çok aşama kaydettik. Bugün bir basamak daha atlayarak sigara içilmeyen ilk kamu hastanesi oluyoruz. Ben sigara alışkanlığına psikiyatrik açıdan yaklaşmak istiyorum.Sigara uyuşturucu bir maddedir. Bağımlılık yapan bir hastalıktır. Tedavi gerektirir.Bunların bir bağımlı olduğunu, psikiyatrik bir rahatsızlıkları olduğunu bilerek onlara yardım etmemiz gerekir. Öncelikle kendi personelimiz olmak üzere, Edirne halkını da bu kampanyaya dahil etmek istiyoruz. Sayın Valimiz de burada. Valiliğin de desteği ile temennimiz Edirne’de tüm kapalı mekanlarda sigara içilmemesini sağlamak” dedi.




         

            Kurucu Rektör Prof.Dr. Ahmet KARADENİZ; “Bugün hastanemizi örnek bir atılım içerisinde görüyorum. 1982’de buraya geldiğimizde çalışabileceğimiz mekan yoktu. Bugün bir adım daha atarak sağlığımız yönünden önemli bir gelişmenin önünü açtık. Amerika’ya yirmi sene önce gittiğimde siyah beyaz ayrımı vardı. 20 sene sonra gittiğimde gördüm ki sigara içen içmeyen ayırmı var. 20 sene önce siyahlar 2. sınıf vatandaş olarak nitelendirilirken, 20 sene sonra sigara içenlerin 2. sınıf vatandaş diye nitelendirildiğini gördüm. Bizim ülkemizde de kısmen otobüslerde, umumi vasıtalarda sigara içimi yasaklandı. Ancak bu konuda daha çok eksiğimiz var. Ben özellikle burada iletişim araçlarına büyük görevler düştüğüne inanıyorum. Sizin başlattığınız bu hareket başarılı, örnek , önder bir adım olacak. Hem hastanemiz için, hem de ilimiz için hayırlı olmasını diliyorum” dedi.





          Stajer Dr. Ayçin ÇELİKER; “Sağlıklı, temiz, saf nefes alabilmenin, tüm insanlığın hakkı olduğunu savunabilmek için, biz gençler Temiz Nefes Topluluğunu kurduk. Amacımız, başta geleceğin sağlık profesyonelleri olacak biz doktorlara ve sağlık çalışanlarına, tüm üniversite öğrencilerine, üniversite dışı yaşıtlarımıza, rol model olduğumuz ilköğretim ve lise gençliğine temiz nefes alabilmenin bilincini aşılamak, sigaranın uzun ve kısa dönemde sağlığa olan zararlarını gösterebilmek, tütün ve tütün ürünlerinin ülke ekonomimize getirdikleri ve bu ürünlerle bozulan sağlığın tekrar kazanılma çabasında götürdüğü maddi-manevi kayıpları gösterebilmek, her türlü uyuşturucu maddenin başta sokak çocukları olmak üzere gençliğin geleceğini nasıl kararttığını üzülerek de olsa anlatabilmek. Biz gençleri kanser gibi uzun sürede ortaya çıkabilen hastalıklar açıkçası pek korkutmuyor. O yüzden Temiz Nefesin her türlü sosyal ilişkilerde, çalışmalarda ne kadar önemli olduğunu vurgulayarak yola çıkıyoruz. Bunun için günümüzün en büyük sağlık sorunlarından biri olan SİGARA’ya öncelik tanıdık. Bu konuda sigara karşıtı her projede gençliğin de söyleyecek sözleri olduğunu düşünerek; televizyon programları, slayt gösterileri, eğitim seminerleri, eğitim programları düzenledik. Sigara içilmeyen bir hastane yaratabilmek için çalışmalarımız halen devam ediyor. Hedefimiz, sigara içilmeyen bir üniversite olabilmek” dedi.


          Konuşmaların ardından Milli Eğitim Müdürlüğü ile Üniversitenin işbirliğinde orta öğretim öğrencileri arasında gerçekleştirilen kompozisyon yarışmasında dereceye giren öğrencilere hediyeleri Vali Nusret MİROĞLU ve Rektör Prof.Dr. Enver DURAN tarafından verildi.



          Kompozisyon Yarışmasında birinci olan Anadolu Lisesi 9. sınıf öğrencisi Egemen İLHAN’ın “En Büyük Aşkım” adlı kompozisyonu konuklar tarafından da çok beğenildi. Erken yaşlarda sigaranın esiri olan bir gencin öyküsüne yer verilmişti satırlarda…

          “Bugün yeni bir aşka adım attım. Eminim ki benzemeyecek hiçbir eski aşkıma. Beni etkileyen, kendine çeken, sürekli onu arzulamamı sağlayan bir havası, endamı var; duruşu var, parlak kıyafeti içinde…” diye tanımlarken Egemen, bir başka paragrafta sigara bağımlılığını işlemişti:

          “İlişkimizin başlarında kuytu köşelerde buluşurduk onunla, sonraları tuvaletlerde. O bana her zaman cesaret verirdi ve ben de ondan aldığım cesaretle biraz daha bağlandım ona. Bir gün annem odamda yakaladı bizi. O ve ben, annemin bakışları ‘Hayat senin!’ dercesine yoldu derimi. Babamla beni konuşmak için çağırdıklarında, onun yaşının benden büyük olduğunu, onun benim için henüz erken olduğunu, bu aşkın olamayacağını söylediler. Buruktu düşlerim, kafamın bir yerinde ona bağlılığım vardı. Bir yerinde sanki hep o vardı. İnancım…”

          Sigarayı terk edişini de son cümlede ele almıştı:

          “Hoşçakal dünya, en büyük aşkım, en güzel beyaz ‘SİGARA’”.

          Dekanlık Salonu’ndaki programın ardından Sigara Bırakma Merkezi’nin açılışı yapıldı. Vali Nusret MİROĞLU, Göğüs Hastalıkları Anabilm Dalı Kurucusu Prof.Dr. Kemal AGUN, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Tuncay ÇAĞLAR, Doç.Dr. Celal KARLIKAYA kurdeleyi birlikte kestiler. Konuklar daha sonra kokteylde uzun uzun konuşma imkanı buldular.


arkadaşlar ben bu haberi duyunca onları çok takdir etmiştim.
ve bu haberi sizinle paylaşmak istedim :)
 
B

Bülent

Teşekkürler Cσ∂єx, teşekkürler Selda.

Sigara molası vakit kaybı mıdır sosyalleşme imkanı mıdır?
Sosyalleşmek için olmadığı kesin...

İçenler kusura bakmasın ama, bence sigara akıl-mantık işi değil.
Ne bir teselli, ne sevinç göstergesi...
Ne sığıntı, ne de vazgeçilemeyecek bir bağımlılık...
Sigara, sadece saçmalık!
 
S

selda

Bülent' Alıntı:
Teşekkürler Cσ∂єx, teşekkürler Selda.

Sigara molası vakit kaybı mıdır sosyalleşme imkanı mıdır?
Sosyalleşmek için olmadığı kesin...

İçenler kusura bakmasın ama, bence sigara akıl-mantık işi değil.
Ne bir teselli, ne sevinç göstergesi...
Ne sığıntı, ne de vazgeçilemeyecek bir bağımlılık...
Sigara, sadece saçmalık!
:) :) :) :) teşekkürler Bülent
 
D

dideM

Kullanıcı
5 Eyl 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
"Kaba bir hesapla, bir tiryaki günde 10 sigara içse, 5 dakikadan günde 50 dakika yapıyor."

Yoğun bir şekilde çalışırken, çok dikkat isteyen bir işle uğraşırken sigara içenlerdenim. İçerken olaya uzaktan bakabiliyorum.

Tabii bu yazdıklarım içme taraftarı olduğum anlamına gelmiyor. Kimseye kötü örnek olmayayım.
Bizim şirkette de yasakladılar 3 haftadır, içemiyorum diye seviniyorum. :)
 
D

dideM

Kullanıcı
5 Eyl 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Öyle deme, bir taraftan da sinir geliyor.
O kadar çalışıyoruz, bırakın da biz de rahatlayalım diye.. Ama geçiyor sonradan, yoğun isteğim geçtikten sonra diyebiliyorum ancak; "iyi oldu iyi, Belki bırakırım."
 
U

uğur_böceği

Kullanıcı
16 Mar 2008
En iyi cevaplar
0
0
istanbul
sigara molası vermek bence yaşam kaybıdırr
 
C

catzilla

sigara bağımlılıktır.
sosyalleşmeyle falan alakası olduğunu düşünmüyorum.
sağlığım açısından içmesem elbette daha iyi fakat, bu çok zor geliyor.
bunun nasıl bir şey olduğunu, herkes anlayabilir.
 
Ö

özlem1980

Kullanıcı
25 Nis 2008
En iyi cevaplar
0
0
Ankara
Sigarayı bıraktığımdan beri iş ortamımda asosyalleştim biraz
çünkü yakın arkadaşlarım içiyor ve ben içmediğim için o ortamda
bulunmak istemeyince tek başıma kalıyorum
iyi yanıda öğlen saatinde yanlız kaldığım için daha çok kitap okumaya
fırsatım oluyor :)
Sosyalleşmeye neden olurmu bilmem ama bizim iş yerinde sigara yasak
olduğundan, kışda geldiğinde bahçeden başka bi yerde sigara içemiyen
arkadaşların donmasına, hasta olmasına neden olacağı kesin.
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
Tabiki yasaklar çözüm değildir ama..Bazen gerekebiliyor..
Kanusal alanda  sigara yasağı , (ülke çapında) son zamanlarda yapılan en önemli işlerden birtanesidir..(bence)
 
Üst