Sevdiğin kadar sevilirsin...

Sizi eleştirmek haddim değil ama..
Rasyonel Davranış (duygu yok) insanı pozitif davranıştan uzak tutar. duygularınız hep hayatınızın backraundunda kaldığı için kararsızsıznız ( :-\ ) ebru_61
 
ınsanoglu mutlaka duygusal yaklasır ama ben mantıgın on planda olması gerektıgının yanındayım
 
hikaye güzeldi gerçekten fakat sevdiğin kadar sevilirisin her durumda geçerlid değil bence.  Sevgiler eşit değildir.
 
Buna sevginin vefaya dönüşmesi denir galiba.Özellikle yaşlılık dönemlerinde dahada belirginleşiyo bbu ruh hali.Çünkü
sizi bilmem ama ben yaşıtlarım arasında etrafıma baktığımda bu kadar sefen çiftleri görmek pek
nasip olmuyor...
 
gittiğinde geri gelmeyen iki şey vardır zaman ve gençlik..
insan bazı şeylerin kıymetini kaybettikten sonra anlıyor ama iş işten çoktaan geçmiş oluyor. Keşke hayatımızda çok önemli varlıkları zamanında ve yerli yerinde seviyeli bir şekilde kullanmayı toplum olarak bilebilsek keşke..
 
Evet gerçekten hikaye güzeldi hiç sözüm yok. Böyle sevgi ve aşk içeren öyküler okumak hepimize iyi geliyor, moralimizi da yükseltiyor, bir şeyler hala mümkünmüş gibi hissediyoruz. Ama verilen yanıtları inceledim ve herkesin bu konuda yalnızca hayranlık belirtmekle yetineceğini anladım. Böyle şeylerin yalnız hikayelerde olabileceğini gerçek yaşamda yeri olmadığını düşünüyoruz. Aslında bu bizim hayatı algılama biçimimiz hakkında ip ucu veriyor. Bizler ne yazık ki, hep okuyoruz ama okuduğumuz şeylerle yaşamımızı hep ayırıyoruz. Okuduğumuz böylesi doğru şeylerin aslında yaşamımıza uygulanması gereken şeyler olduğunu hep unutuyoruz. Bu durum bana hala sözlü kültür toplumu olduğumuzu, henüz yazılı kültür toplumuna geçemediğimizi anlatıyor. Madem hikayeyi beğeniyoruz da neden böyle şeyler olur mu diye şaşırıyoruz ki?
 
sevılmek ıstıyorsanız sevılırsınız....acı ıstıyorsanız emın olun o gelır sızı bulur...ıyı seyler dusunun ıyı seylere odaklanın ve ıyı seylere sahıp olacagınızı asla unutmayın...mutlaka yasadıgınız hayat dusuncelerınızın bır goruntusudur...fıkırlerınızı paylasmak ıstersenız cevabınızı beklıyorun
 
yonca bu okuduklarımızı hayata gecırebılmemız dusunduklerımızden gecıyor...bızler kocaman bırer enerjiyiz evrenın parcalarıyız...tanrının sadece dusunerek yarattıgı evrenın parcasıyız..ve emın olun ki
suan yasadıgımız hayatıda bız ve sadece bız kendı dusuncelerımızle bılıçlı yada bılınçsız kendımız yarattık..
 
mtmtx' Alıntı:
mutlaka yasadıgınız hayat dusuncelerınızın bır goruntusudur...

Siteye yazdığım yazılarımdan birinde, bununla ilgili küçük bir hikaye(cik) aktarmıştım. Hem söylediklerini teyid etmek bahabında, hem de tam yeri olduğunun kanısıyla tekrarlamak istiyorum.

İki mahkum varmış.
Hapishane parmaklarına tutunup dışarıya bakıyorlarmış. O ara bir yağmur başlamış.
Biri diğerine demiş ki,
- Ne güzel yağmur yağıyor. Bak gökkuşağı harika!
Diğeri de demiş ki?
- Bırak yağmuru! Sen yerdeki çamura bak.


Görüldüğü gibi...
Hayat "neyi görmek istiyor ve neyi yaşamak istiyoruz?" ile alakalı. Ufkunuzu açık tutun. VE ümidinizi hiç kaybetmeyin arkadaşlar.

Bernard Shaw'in bir sözü ile bu postuma noktayı koymak istiyorum. Shaw diyor ki,
Siz yeter ki iyi olun! Siz iyi olduktan sonra evinizi derin bir ormanın içine bile kursanız, sizi gelir bulurlar!

Saygılar.
 
Geri
Üst