Şerçe ile Avcıya nasihat!

  • Konbuyu başlatan su perisi
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Kim Ne Söylemiş? kategorisinde su perisi tarafından oluşturulan Şerçe ile Avcıya nasihat! başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,587 kez görüntülenmiş, 3 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Kim Ne Söylemiş?
Konu Başlığı Şerçe ile Avcıya nasihat!
Konbuyu başlatan su perisi
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan cokbılmıs
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
Avcının biri kuş avlamak için tuzak kurmuştu. Tuzağa küçük bir kuş yakalandı. Minik kuşu eline aldı. Hayret! Minik kuş konuşuyordu. Minik kuş:
        - "Ey büyük efendi! Sen birçok koyunlar, sığırlar, develer yedin. Onların etlerinden bile doymadın ki, benim etimle mi doyacaksın? Ben senin dişinin kovuğunu bile dolduramam.
        Şayet beni salıverecek olursan, sana üç öğüt vereceğim. Bu öğütlerden ilkini senin elindeyken, ikincisini şu damın üstünde, üçüncüsünü ise ağacın üstünde söyleyeceğim. Bu üç öğüdümü tutacak olursan, ömür boyu mutlu olursun." dedi.
        Avcı bu teklifi beğendi. Zaten eti olmayan bu küçük kuşla nasıl doyacaktı ki? Kuşun öğüdü belki işe yarardı. Avcı:
        - "Peki, söyle bakalım" dedi.
        Minik kuş:
        - "Elindeyken vereceğim öğüt şudur: (Olmayacak şeye, kim söylerse söylesin inanma)."
        Kuş, bu birinci öğüdünden sonra avcının elinden karşıdaki damın üstüne kondu.
        - "İkince öğüdüm: (Geçmiş gitmiş şeyler için üzülme. Bir şey senden gittikten sonra onun hasretini çekme)."       
Kuş, ikinci öğüdüne devam etti:"Benim karnımda on dirhem ağırlığında çok değerli bir inci vardı.O inci seni de, çocuklarını da zengin ederdi. O inci senindi ama, kısmetin değilmiş. Öyle bir inci kaçırdın ki, dünyada eşi benzeri yoktu." dedi.
        Avcı, bu sözleri işitince: "Eyvah! Ben kendi elimle kendime yazık ettim. Elimdeki talih kuşunu kaçırdım. Ah benim akılsız kafam" diye üzülmeye, ağlamaya ve dövünmeye başladı.
        Kuş, avcının bu halini görünce:
        - "Be aptal adam! Biraz önce ben sana ne öğüt verdim? Şu haline bir bak. İnci elinden gittiyse ne üzülüyorsun? Ben sana geçen bir şeye üzülme demedim mi? Sözümü anlamadın mı?
        Sonra sana 'Olmayacak bir söze sakın inanma' diye ilk öğüdümü verdim. On dirhemlik inciyi duyunca aklın başından gitti. Benim üç dirhem gelmeyeceğimi bildiğin halde, nasıl içimde on dirhemlik inci bulunabilir?" dedi.
        Avcı, kuşun uyarısını dinleyince, aklı başına geldi.
        - "Hayır, güzel ve akıllı kuş! Şu üçüncü öğüdünü de söyle, öyle git." dedi.
        Minik kuş, üçüncü öğüdünü vermek için damdan ağacın üstüne sıçradı ve avcıya alaylı bir tavırla:
        - "Allah Allah! İlk iki öğüdümü çok iyi tuttun da üçüncüsünü mü tutacaksın?" diyerek tamahkar avcının haline güldü ve göğün maviliklerine doğru uçtu gitti...




MESNEVİ: Uykuya dalmış bilgisiz kişiye öğüt vermek, çorak yere tohum  saçmaktır.
Abdallık ve bilgisizlik yırtığı yama kabul etmez.
Ey öğütcü, ona hikmet tohumunu saçmadan önce,
onu yamasız, yırtıksız hale getir.


Mevlana

 
K

korsan

Kullanıcı
18 Kas 2007
En iyi cevaplar
0
36
Gaziantep
Abdal,ve aptal karışmışmı banamı öyle geldi.
Neyse takıldığım yere bah.
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
  Ayrıntılara takılma abi...Bak kelimenin ne demek istedigini anlamışsın ya önemli olan bu değil mi? bir yazım hatası yüzünden takılmaya değer mi... :)
 
cokbılmıs

cokbılmıs

Kullanıcı
8 Eyl 2008
En iyi cevaplar
0
0
KUŞ ,AVCIDAN DAHA COK AKILLIYMIŞ.
 
Üst