Şaşkın Gece Bekçileri

  • Konbuyu başlatan Pitoxil
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Kitap Önerileri kategorisinde Pitoxil tarafından oluşturulan Şaşkın Gece Bekçileri başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 2,669 kez görüntülenmiş, 2 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Kitap Önerileri
Konu Başlığı Şaşkın Gece Bekçileri
Konbuyu başlatan Pitoxil
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan deepquant
P

Pitoxil

Kullanıcı
10 Şub 2008
En iyi cevaplar
0
0
İzmir
    Aziz Nesin, Altı Bekçi Atlıkarıncada adlı öyküsünde, içlerindeki çocuğun çağrısına kulak vererek, çalıştırdıkları atlıkarıncaya binen gece bekçilerinin komik ve bir o kadar da hüzünlü hikayesini anlatır. Gece bekçisi Arif, çalışma düğmesine basar basmaz koşarak biner atlıkarıncaya. O ve arkadaşları, neşe içinde dönerler önce... Sonra giderek hızlanan atlıkarıncadan ürkerler. İşte, akılları başlarına gelir o an; durdurmak için atlıkarıncanın düğmesine basacak kimsecikler yoktur! Altısı da atlıkarıncadadır. Gece bekçilerini teftişe çıkan emniyet müdürü, hiçbirini görev yerinde göremeyince küplere biner. Bekçileri azarlamak için bağlı oldukları karakola giderken, lunaparkın yakınlarından garip kuş sesleri gelir kulağına. Ötenlerin ne kuşu olduğunu merak eden emniyet müdürü, lunaparka vardığında bir de görür ki... Ne gördüğünü ustanın kaleminden okuyalım: "Lunaparkın atlıkarıncası dönüp duruyor, kendinden geçmiş altı bekçi de durmadan öğürüyor. Kiminin başı sarkmış, kiminin kolu, bacağı..." Aziz Nesin, öykünün bir kahramanının dilinden şöyle tanıtır atlıkarıncayı: "Atlıkarıncayı bildin mi? Ortada bir demir direk, direğe uzun zincirle bağlı demirden tekneler. Dönmeye başladı mı, zincirler havalanıyor ve tekneler yükseliyor. Biz teknelerde yükseldik, yükseldikçe hızlı dönüyor, hızlı döndükçe yükseliyor." Anlatılanın atlıkarınca olmadığı açıkça belli!.. Sözü edilen olsa olsa lunaparkın salıncaklarıdır. Uzun zincirlerle yukarıdaki büyük çembere bağlı, birbiri ardına dizili salıncaklar! Aziz Nesin, bir doktor arkadaşından duyduğu öyküyü aktarırken, dilini bozmamaya da özen gösterir. Elbetteki yazar, atlıkarıncanın ne olup olmadığının ayrımındadır. Anadolu'nun birçok yöresinde lunaparktaki dönen salıncaklara atlıkarınca denilir, daha doğrusu denilirdi. Doktor arkadaşı, dönmekten bayılan altı bekçi hikâyesinin Bursa'da yaşanıldığını söyler. Oysa ben, bu öyküyü daha altı yaşındayken Trabzon'da duymuştum. İki gece bekçisinin salıncaklara binip, sabaha kadar döndüklerini ve lunaparkın kentin dışında olduğu için yardım çığlıklarını kimsenin duymadığını ve de bu yüzden öldüklerini tüm kent konuşuyordu. Duyduklarım gerçek miydi, yoksa 'Laz'lara yapılan bir yakıştırma mıydı, bilemiyorum.

 
Üst