Ruhun Damıttıkları

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan korsan
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

korsan

Kullanıcı
Katılım
18 Kas 2007
Puanları
36
Konum
Gaziantep
İnsan bedenine az çok saygı göstersek de, insan aklının ırzına geçilmesini pek de önemli bulmayız.

Propaganda insanları aldatmaz; sadece kendilerini aldatmalarını kolaylaştırır.

İnsanların çoğunluğunun kafasında olan şey arzu ettiklerinden ibarettir. Arzularının yönettiği akıl ve zekasının bundan soyutlanmış olduğu düşüncesi üzerinde durmaya değer bir ironidir.

İnsan kendisi için kötü bir arkadaştır.

Sefahat, toplumsal tefessühün nedeni olmaktan çok bir sonucudur.

Mutluluk peşinde koşuş, mutsuzluğun temel nedenlerinden biridir.

Gerçek ikna ediciler; isteklerimiz, korkularımız ve her şeyden çok da kibirimizdir. Usta propagandacılar, bu üç ikna edicileri tahrik eder ve eğitirler.

Üstesinden gelinmesi en zor şey bencillik, kibirlilik veya hilekarlık değil; saf aptallıktır. Aptalla uğraşmak için, insanın, bir hayvan terbiyecisinin yeteneklerine ihtiyacı vardır.

Kendi kanımızla fermanlaştırılmadıkça başkalarının hikmetli sözleri bize yavan gelir. Esas itibariyle kendisinden kopuk olduğumuz dünya, ancak dişlerini ve tırnaklarını ruhumuza geçirdiği zaman bilincimizde bir yer bulur.

Bir dert sahibi olmak, hayatta bir amaca sahip olmaktır. Bir dert, neredeyse bir umudun yerini tutar. Umuda aç insanların kendilerine dert sunan kişilere bağlılıklarını sunmaları hiç de az karşılaşılan bir durum değildir.

Kendinin farkında olmayış bizi şeffaf kılar. Kendini bilen bir ruh ise kendini ele vermez..

Başkalarının bizimle ilgili düşüncelerinin üzerimizdeki hakimiyeti fazla olmadığı zaman, büyük bir ihtimalle başkalarının düşüncelerine ve davranışlarına karşı hoşgörülü oluruz. Önemli biri imiş gibi görünmeye can atmadığımız zamanda başkalarının öneminden korkuya kapılmayız. Korku da hoşgörüsüzlük de bağımlılığın ürünüdür.

En kolay kandığımız şeyler, haklarında en az bilgiye sahip olduğumuz şeylerdir. Kendimiz hakkında çok az şey bildiğimizden dolayı da kendimizle ilgili olarak söylenenlere hemen inanırız. Gerek iltifatın gerekse iftiranın gizemli gücü buna dayanır.

Başkalarına yönelik tutumumuz ne kadar haksız ve akıldışı olursa olsun, bu tutumumuzu haklı çıkaran otomatik süreç devreye girer. Ne kadar haksız olursak olalım, kendilerine nefretimizi sergilediğimiz kişilerin gösterdikleri tepkiler kendilerinden nefret edilmesini haklı çıkaracak nitelikte olur. Önyargılarımızın, kuşkularımızın ve yalanlarımızın gücü; ruhları, önyargılarımıza, kuşkularımıza ve yalanlarımıza uygun bir kalıba girmeye zorlar. Dünya, bizim irasyonel tutumlarımıza adeta  ve bizzat gerekçeler oluşturur.
 
Hayır efendim o medeni cesarete sahip değilim malesef kendi yazılarımısadece kendim okuyorum
 
sarmut' Alıntı:
hadii ben yazıyorum ve yayınlıyorum ne haberrrr :)))

Ne kendini begenmişlik :) O dönem bende bir dingin hava varmış demekki nasıl bu kadar hafif bir cevapla yanıtlamışım hayret.
Keşke neler yazabildiğimi bilse idi ama neyse Yani mütevazı olmak alçak gönüllü olmak o kadarda zor değil ama başaramama gibi bir durumda söz konusudur vesselam.

Ben yinede arkadasım adına sevineyim bellimi olur belki bir gün bana bende mütevazıyım  ne haberrrr :))) diyerek yazarda bende memnun olurum.

Ve bu yazı birinindi yazı bana ait değil ama yazarını o dönem atmayı unutmuşum şimdi arada bul.
Neyse bakarım bi çaresine.
Konu güzel neden benim konum  :)
Ama açtıgım kötü konularda var onlarıda belirtirim bi zaman.
Teşekkür ederim kendime tabi bu defa
 
Kendi kanımızla fermanlaştırılmadıkça başkalarının hikmetli sözleri bize yavan gelir. Esas itibariyle kendisinden kopuk olduğumuz dünya, ancak dişlerini ve tırnaklarını ruhumuza geçirdiği zaman bilincimizde bir yer bulur.

cok dogru bir söz...
tesekkürler...
 
çok gerçekçi ve güzel bir yazıydı gerçekten keyif alarak okudum teşekkür ederim paylaştığın için.
Korsan' Alıntı:
Hayır efendim o medeni cesarete sahip değilim malesef kendi yazılarımısadece kendim okuyorum
bence bizimlede paylaşmalısın yorumlarına dayanarak söylüyorum eminim onlarda paylaşmaya değerler.
 
özlem1980' Alıntı:
çok gerçekçi ve güzel bir yazıydı gerçekten keyif alarak okudum teşekkür ederim paylaştığın için.
Korsan' Alıntı:
Hayır efendim o medeni cesarete sahip değilim malesef kendi yazılarımısadece kendim okuyorum
bence bizimlede paylaşmalısın yorumlarına dayanarak söylüyorum eminim onlarda paylaşmaya değerler.

Teşekkür ederim konu için yorumunuza mesajıma yorumunuza gelince yorumlarımda o kadar derin bir durum yok aslında yalın ve sığ yorumlar yaparım.Ötesinde bir durum değil.
Ve dediğim gibi medeni cesaretten yoksun bir durumum var ve sanırım bu durumum  sürekli baki kalıcak her zaman oldugu gibi şimdilik sadece kendime yazıyorum.
Megolomanım ya ne diolar narsistmi diolar işte bana ait olanları paylaşmaktan şu an için tereddüt ediyorum.
Yinede teşekkür ederim saolun.
 
Bu anlamlı,üzerinde düşünülmesi gereken konuyu okuduğumda aklıma son zamanlar da felsefesine,inanç dünyasına merak sardığım bir filozofun kitabından okuduğum yazıları geldi ve paylaşmak isterim.

Bu filozof Schopenhauer.İlk okudğumda acaba dediğim ama düşündükçe neden olmasın denen şeylerdi anlattıkları .

örneğin Schopenhauer ; insanların duygularından önce iradelerinin istediğini ve buna göre hareket ettiklerini, bu iradenin farkına varmadığımız için isteklerimizin de duygularımızdan kaynaklandığını ve bunun tek doğru yol olmadığını anlatmıştır. Hemen kitabından bir alıntı eklemek isterim:

"İnsan,bilincine vardığı şeyi istemez,çünkü sadece istediği şeyin bilincine varır.İrade (istek)bilinçten önce gelir.Düşünür , insan iradesinin özgürlüğü onun kendilik,benlik duygusundan (bilincinden)hareketle açıklanabilir mi?Sorusuna olumsuz cevap vermiş olur."


Belki konuyla fazla ilintili değil ama aklıma hemen bunu çağrıştırdı buradaki yazı.


Teşekkürler Korsan  :)
 
Bir dert sahibi olmak, hayatta bir amaca sahip olmaktır. Bir dert, neredeyse bir umudun yerini tutar.
Bu açıdan düşünmemiştim hiç.Derdi kabullenip benimsedikçe çözümlemesi daha kolay olabilir...

Güzel bir konuydu,teşekkürler Korsan. :)
 
Bu yazının sahibi ismini bilmediğim ama sadece blog adıyla tanıdığım bir kişi olarak biliyorum ben.
Yani bir kitaptan ya da bir makaleden alıntı olmadığını sanıyorum.
Çünkü bu tip çok fazla yazısı var arkadaşın. Ve hepsini kendi yazısı olarak yayınlar ama alıntı yapıyorsa bilemem.
Kendisine ulaşmak istedim hatta ama şimdi baktım, irtibat adresini silmiş.

Megolomanım ya ne diolar narsistmi diolar işte bana ait olanları paylaşmaktan şu an için tereddüt ediyorum.

Bence etme Hocam.
Aşk meşk vs den sözetmiyoruz burada ve arkadaşlar haklılar.
Gerçi yorumlardan dersler çıkarmayı ilke edinmişimdir ama yorumlara neden olacak ana yazılardır sonuçta.
Teşekkürler.


Özellikle yazının bağlanma kısmını çok sevdim.

Başkalarına yönelik tutumumuz ne kadar haksız ve akıldışı olursa olsun, bu tutumumuzu haklı çıkaran otomatik süreç devreye girer. Ne kadar haksız olursak olalım, kendilerine nefretimizi sergilediğimiz kişilerin gösterdikleri tepkiler kendilerinden nefret edilmesini haklı çıkaracak nitelikte olur. Önyargılarımızın, kuşkularımızın ve yalanlarımızın gücü; ruhları, önyargılarımıza, kuşkularımıza ve yalanlarımıza uygun bir kalıba girmeye zorlar.
 
Geri
Üst