Özgüven eksikliği ve çözüm yolları!

  • Konbuyu başlatan Codex
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Kişisel Gelişim Yazıları kategorisinde Codex tarafından oluşturulan Özgüven eksikliği ve çözüm yolları! başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 7,198 kez görüntülenmiş, 15 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Kişisel Gelişim Yazıları
Konu Başlığı Özgüven eksikliği ve çözüm yolları!
Konbuyu başlatan Codex
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan _eslem_
Codex

Codex

Özgür Şahin
Site Kurucusu
14 May 2006
En iyi cevaplar
0
48
Çanakkale
www.kendinigelistir.com

http://www.kendinigelistir.com/ozguven-eksikligi-ve-cozum-yollari

Merhaba Tülay Abla, yaklaşık bir kaç haftadır yazdıklarınızı takip ediyorum. Sizin birkaç tane yazınızı okudum ve gerçekten çok anlamlı buldum. Yazdıklarınızda haklı olduğunuzu gördüm ve daha sonra yazılarınızın altındaki  birazcık da olsa özgeçmişinizi okuyunca, size bir mail göndermek istedim…

Ben 20 yaşındayım. 17 sene Türkiye’de yaşadıktan sonra Avrupa’ya babamın yanına geldim. O, yıllardır Avrupa’da yaşıyordu. Daha önceki yıllarda senede bir kere izne geldiği zaman kendisini görürdüm. Son 5 yıldır işlerinin yoğunluğundan hiç izne gelememişti.  Ben babamın isteği ile buralara geldim. Buraya geldiğim ilk günden beri babamın yanında çalışıyorum. Daha sonra hem okul hem işi birlikte yürüttüm.  Bambaşka bir ülkeden bambaşka bir ülkeye geldim tam 17 yaşında. Tam  ergenlik çağımda. Tam bir şeyleri görebilme çağında. Ne yazık ki bu çağımda bu güzel yaşımda ben dil öğrenmek zorundaydım. Anneme ve kız kardeşime sahip çıkmak zorundaydım ve hiç tanımadığım sadece iyi olduğunu tahmin ettiğim bir adamla, babamla yaşamak zorundaydım. Babamla çok sorunlarım oldu. Bize karşı çok haksızlıkları oldu. Bunları hep düşündüm, hep düşündüm, boş veremedim gecelerce uyuyamadım. Kendime çok kahrettim niye böyle diye. Çok emek verdim, çok çalıştım. Akranlarım gezip dolaşırken, kız arkadaşları varken ben çalışmak zorundaydım. Çalışmakla kalsa iyi, babam gibi bir adamla uğraşmak zorundaydım. Beni çok mahvetti. Onunla yaklaşık iki buçuk sene çalıştım. Hayatımda geçirmiş olduğum en kötü dönem buydu diyebilirim. Tamam önceden geçirmiş olduğum kötü dönemler de vardı ama bu babamla olan sorunlarım beni çok üzdü. Bunları başkaları  yapsa üzülmeyecektim ama babam yaptı. Bu olaylardan sonra psikolojimde çökme hissediyordum. Bundan üç ay önce bir psikologa gittim. Bu tedavi halen sürüyor. Bu tedavi bana çok şey kazandırdı ama dil yetersizliğinden dolayı kendimi iyi anlatamadım. Benim kendimle ilgili şikayetleri şunlar;

-  Özgüven eksikliği
-  Kendini eksik hissetme
-  Gelecek kaygısı
-  Çekingenlik
-  Çok sık olmasa da uykusuzluk

Arada bir bile olsa başarılarım oluyor ama bunları hemen unutuyorum,  belki de hatırlamak istemiyorum. Özgüvenim iyi olduğu zaman diğer korkularımı pek yaşamıyorum. Ama bu durum devamlı olmuyor. Bütün amacım özgüvenimi yerine oturtmak ya da daha doğrusu bir daha gitmeyecek mişcesine kazanmak istiyorum. Çok çaba sarf ediyorum ama bazen çok yoruluyorum. Tamam diyorum, bitti diyorum. Tabiri caizse nefes nefese kalıyorum. Sizce ben hep böyle mi gideceğim yani kendisine özgüveni arada bir  gelen, bazen kendisini küçük hisseden, bazen  iyi hisseden gelecekten çoğu zaman kaygısı olan, bir kız arkadaşı olmadığında üzülen olunca sevinen kısacası pozitif düşünmeyi tam öğrenememiş biri mi olacağım?

Size sorunlarım ile ilgili küçük bir özet çıkarttım. Umarım bana bir cevap yazarsınız. Yazarsanız çok mutlu olurum. Sorunlarımı  doğru yazmaya çalıştım çünkü önerileriniz benim için altın değerinde olacaktır. Cevap verseniz veya vermeseniz de size çok teşekkür ediyorum çünkü bu mailli yazmak bile bana bir şeyler kazandırdı. Tabii ki burada yazacağınız yazı benim bir anda bütün sorunlarımı çözmeyecek ama şimdilik bana yol gösterecektir. Şimdilik diyorum çünkü ben İstanbul’a gelip sizden  profesyonel yardım almak istiyorum. Bu konuda da beni aydınlatmanızı rica ediyorum.

Saygılar

Rumuz: Sıradan bir vatandaş
Sevgili arkadaşım,

Mutlu olmak için değişimi göze alman beni çok heyecanlandırdı. Bu kadar genç yaşta sorunları ile yüzleşmeyi göze alan çok az kişi var. Değişimin gerektiğini farkında olman bile bir başarı.


Babanla ilgili sorundan başlayalım; Bizler en büyük travmalarımızı çoğu kez çocukluğumuzda alıyoruz. Hani psikologlar tedaviye başlarken önce çocukluğuna inmek ister ya. Çocuklukta ve gençlikte yaşananlar hayatımızı belirliyor. Yani aile büyüklerinin yaptıklarından etkileniyoruz. Çünkü onları mükemmel olarak görüyoruz ya da görmek istiyoruz. Oysaki onların da çok yanlışlar yapabileceklerini kabullenmemiz gerekli. Babana biraz dışardan bakmaya çalış. Onun yaşadığı koşullar neydi acaba? Babanın annesinin ve babasının ona verdiği eğitim yeterli miydi? Baban, anne ve babasından ne kadar sevgi görebildi acaba? Babanın çocukluğu nasıl geçti acaba? Kazandığı kötü davranışları kimden öğrendi acaba? Ona yardımcı olan oldu mu acaba?

Eğer bunların cevapları babanı haklı çıkarıyorsa bence ona kızmak yerine ona yardımcı olmalısın. Hatta onu koruma altına almalısın. Eğer bu şartların hepsi iyi idi de baban kötüyse o zaman babanın içindeki kötü ruh onu yenilgiye uğratıyor demektir. Şimdi sana bir anektot yazmak istiyorum:

Amerika’da yapılan bir araştırma sırasında ilginç bir aileye rastlamışlar. Hemen incelemeye almışlar. Baba adam öldürmüş ve uyuşturucu kullanmaktan ve satmaktan hüküm giymiş ve cezaevinde. Adamın iki tane oğlu var. Büyük oğlu kendi gibi aynı suçlardan cezaevinde yatmakta. Küçük oğlu ise dürüstlüğü ile ün salmış ünlü bir avukat. Önce cezaevindeki oğulla gidiyorlar. Neden böyle bir hayatı seçtiğini soruyorlar. Şöyle cevap veriyor;
“Babam da cezaevinde. Onu örnek aldım kendime. Başka çarem var mıydı?” diyor. Ünlü avukata aynı soruyu soruyorlar; “Babanız ve kardeşiniz cezaevinde siz nasıl oldu da bu kadar ünlü bir avukat oldunuz?” Avukat şöyle bir cevap veriyor;

“-BAŞKA ÇAREM VAR MIYDI?”

Sevgili arkadaşım eğer babanın yanlışlarına takılır kalırsan ileride sen de babana benzeyen biri olarak yaşarsın. Ama amacın hikayedeki gibi ünlü avukat olmaksa çok çalışman gerekiyor. Sen de zaten değişmek istediğini açık yüreklilikle ortaya koydun. Babanı ailenin bir büyüğü olarak kabul edip gerekli saygıyı göstermeni tavsiye ederim. Ama senin yolun babanın yolu değil. Mücadele edip özgüvenini kazanman gerekiyor. Peki onu nasıl kazanacağım diye soruyorsan. İnsan mutsuzluğun nedenini bilmeden mutlu olamaz. Seni mutsuz eden her olay veya insanı tanıdığın zaman kendini de tanımış olacaksın. Özgüvenin temel taşı kendini tanımaktır. Özgüven  öğrenilebilen bir duygudur. Öğrenmeye kendini tanıma ve kendine yatırım yapmakla başlayabilirsin. Senin de dediğin gibi bütün sorunları burada iki satır yazıyla çözemeyiz. Ama en azından bana yazman bile değişim için adım attığını gösterir. Profesyonel yardım konusunda elimden geleni yaparım. Denizyıldızlarını bilir misin?

Adamın biri sahile vurmuş binlerce denizyıldızını güneş doğmadan denize atmak için kan ter içinde yere eğilip bir denizyıldızını alıp denize fırlatıyormuş. Uzaktan kendisini izleyen ama ne yaptığını bir türlü anlamayan bir yazar gelip ne yaptığını sormuş; “Birazdan güneş doğacak. Eğer bunları denize atmazsam hepsi ölecekler” demiş. Yazar çok şaşırmış; “İyi ama burada binlerce denizyıldızı var. Hepsini atamazsın ki, ne fark eder?”. Bir yandan da denizyıldızlarını denize atmakla uğraşan adam eğilip yerden bir denizyıldızı alıp onu denize fırlatırken kendisini dikkatle izleyen yazara; “Bak bu denizyıldızı için fark etti. O yaşama döndü” demiş. İşte ben de bu hayatta kaç tane denizyıldızı kurtarabilirsem o kadar  mutlu olacağım.

Sevgiler
Tülay Bilin / 04.02.2007

Tülay Bilin kimdir?
Tülay Bilin çok uzun yıllar Hürriyet Gazetesinde çalıştıktan sonra, Nisan 2006‘ya kadar Dünya Gazetesinde İnsan Kaynakları Müdürü olarak çalıştı. Uzun yıllardır kişisel gelişim konusunda aldığı eğitimleri 10 yıldır profesyonel olarak çevresiyle paylaşmaktadır. Şirketlere verdiği eğitimler devam etmektedir. Ayrıca kişisel olarak sorunlarını çözmekte zorlananlar için de yüz yüze görüşmeler yapmaktadır.
 
D

dideM

Kullanıcı
5 Eyl 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
O "sıradan bir vatandaş"ın yadıklarına, kendini kabullenmesine ve çözüm aramasına hayran kaldım. Sorunlarını bulmuş ve çözebilmek için yardım isteyebiliyor, kabullenmiş..

Teşekkürler Özgür.
 
Codex

Codex

Özgür Şahin
Site Kurucusu
14 May 2006
En iyi cevaplar
0
48
Çanakkale
www.kendinigelistir.com
2 yılı geçti kişisel gelişim üzerine bir çok konu yazdım, paylaştım ve devam ediyorum.
Ancak samimiyetimle söylüyorum ki paylaştığım en iyi başlıklardan biri bu konu.

Nedense (uzun diye okunmuyor mu bilmiyorum) yorum almamasına acaip şaşırıyorum.

Teşekkür ederim Didem.

dideM' Alıntı:
O "sıradan bir vatandaş"ın yadıklarına, kendini kabullenmesine ve çözüm aramasına hayran kaldım. Sorunlarını bulmuş ve çözebilmek için yardım isteyebiliyor, kabullenmiş..

Teşekkürler Özgür.
Aslında bunu yazarak ne kadar özgüveni olduğu ve kendini ifade yeteneğinin olduğu sırıtmış değil mi?
 
D

dideM

Kullanıcı
5 Eyl 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Aslında bunu yazarak ne kadar özgüveni olduğu ve kendini ifade yeteneğinin olduğu sırıtmış değil mi?
Evet ya. Dikkatimi ilk bu çekti zaten. Aslında kendiyle barışık demekki, kabullenmiş kendisini:) Hoşuma gitti eksikliklerini söylemesi ve yardım istemesi. Zor bişeydir bu çünkü..

Ancak samimiyetimle söylüyorum ki paylaştığım en iyi başlıklardan biri bu konu.

Nedense (uzun diye okunmuyor mu bilmiyorum) yorum almamasına acaip şaşırıyorum.
Valla bence de çok güzel bir konu, şu açıdan; hem yaşayanın ağzından konuyu okumak güzel ki kendisi de çok güzel anlatmış hem de cevabı da güzel bir şekilde altında. Sorun ne, çözüm ne? İkisini birden görebildiğimiz bir konu.

Uzun olsa da dikkat çekici.. Ben hem buna şaşırıyorum hem de sadece paylaşım için teşekkür edenlere.. Çünkü bu tarz konularda herkesin bir yorumu olmalı, mutlaka kendisinden ekleyeceği bir şeyler vardır diye düşünüyorum.
 
S

spiritualsigns

Özgür haklı bir sitemi dile getirmişsin... Bir çoğumuz işyerlerinden giriyoruz siteye ve dikkat eksiğimiz oluyor konulara yaklaşımımızda, sürekli bölünmeler ve kesintiler oluyor okurken. Bu yazıyı 3 etapta okudum ben dün eklediğinde ve kafamda yığınla paragraf belirdi konuya dair ancak yazmakla ilgili sıkıntı oluşuyor iş ortamında.. dikkatimi toplayamama hatalı birşeyler yazmak gibi tereddütlerle konuya dahil olabiliyorum.

Ben arkadaşın sorunlarını çok detaylı yazmadığını ve sorunların tam olarak neler olduğunu belirtmediğini düşünüyorum... Bunları hissetme nedeni nedir? Ortam değişikliği adaptasyonda sıkıntıların yanısıra bence yaşadığı farklı travmaları yazmamış. Hepimiz ailesiyle sorunlar yaşıyor ki ben bunlara en iyi örnek olduğumu düşünüyorum...

Benimde ailemden kaynaklı özgüven eksikliği yaşadığım çok olmuştur. En basit örnek araba kullanmaya başladığım zamanlarda babamın sen yapamazsın sen beceremezsin baskıları oldu...  Arabayı istediğim zamanlarda çok büyük sorunlar yaşıyorduk.

Yurtdışına gitmek istediğimi ilettiğimde tek başıma beceremeyeceğimi oralarda büyük sıkıntılar yaşayacağıma dair baskılamalar yaşadığımı hatırlıyorum.

Çok şükür ki kararlarım ve kendime olan güvenim dahil özgüvenimde hiç bir zedelenme yaşamadım... Kaldı ki özgüven oluşumu çocuk yaşlarda ailenin sizin düşünce ve kararlarınıza vereceği önem ve ilgiyle oluşur. Demek ki ailemden o dönemlerde bir parça bu güven aşılamasını almışım. Gençlik dönemlerimde bu sıkıntıları daha yoğun yaşadım. Ancak bunları kararlılık ve kendime olan inancımla aştım.. Benim için büyük risklerdi bunları uygulamak ve hayata geçirmek...


Bir yerde okumuştum, "kişinin özgüveni ne kadar düşükse, dışarıya gösterdiği maskeler o kadar fazladır." diye.. Özgüven kaliteli bir yaşam için insanda varolması gereken bir duygu bütünlüğüdür. Fazlası ukalalığı ve kendini beğenmişliği çağrıştırır, toplumda yalnız kalmamak için  özgüveninizi dengede ve makul ölçülerde yaşamalı ve paylaşmalısınız...

Konu güzin ablavari bir durum arzetsede içinde barındırdıkları ile okunmaya değer bir konu... Teşekkürler paylaşım için..
 
E

emosin

Kullanıcı
18 Şub 2009
En iyi cevaplar
0
0
Bursa
Çok güzel bir yazıydı.. Kendisini güzel bir şekilde ifade etmiş ve bence güzelde bir cevap verilmiş Tülay Hn dan.. Okumaya değer bir yazı.. Teşekkürler Özgür..
 
S

spiritualsigns

Beni ilgilendiren babasının ona yaptıkları ile ilgili detaylar.. Neler yaşadığı...  psikolojide detayların bilinmesi önemlidir.. Bu sebeple yazdıkları bana yeterli gelmedi... Buradan çok net bir çözüm veya sonuca ulaşılamaz bence..
 
F

Flamingo

Kullanıcı
31 Ağu 2008
En iyi cevaplar
0
0
İzmir
Yazının tümü, kızımızın da açıkyürekliliği çok etkileyiciliydi.

Ancak benim burdan çıkardığım ders biraz farklıydı; Tülay Bilin'in amacı.
Onun gibi olan insanlara ne mutlu...
Bu dünyaya boş yere gelmemiştir, hiçbir insan. Mutlaka bir iz bırakmalıdır. Bu konuda idolüm olan kişi de o. Deniz yıldızı örneği de ayrı bir güzel...

Konuya dönersek, söylendiği gibi sorun ve çözüm bir arada verildiği için, bu tür problemlere karşı nasıl bir tavır sergilememiz gerektiği konusunda bizi oldukça bilinçlendirmiş.
Oldukça yararlı bir paylaşımdı bu nedenle.
Teşekkürler.
 
F

Flamingo

Kullanıcı
31 Ağu 2008
En iyi cevaplar
0
0
İzmir
Evet.. :D ''Kız arkadaşları varken'' sözünden anladın heralde spiritualsigns.. Dikkat etmemişim. Ay, çok güldüm şimdi ya  :D ;D
 
S

spiritualsigns

Flamingo' Alıntı:
Evet.. :D ''Kız arkadaşları varken'' sözünden anladın heralde spiritualsigns.. Dikkat etmemişim. Ay, çok güldüm şimdi ya  :D ;D
Belki yazıyı tekrar okumak istersin diye düşünüp yazdım.. Olur böyle vak'alar.. :)
 
F

Flamingo

Kullanıcı
31 Ağu 2008
En iyi cevaplar
0
0
İzmir
Spiritualsigns da yakalar, diyorsun  ;D

N'yse, teşekkür ettim ben de o zaman  :)  ::)
 
S

spiritualsigns

Yok yakalamak değil aslında... Ben bir kaç kez okudum yazılan sorunu ve çözümleri.. zaten kafamdaki soru işaretlerini yazdım.. Tülay Hanım'ı bekliyoruz artık çözümler için  :D

Bu vesileyle ben yazan şahsın bir robot resmini bile çıkartabilirim o denli empati ve telepati durumunda idim okurken  8) olay bundan ibaret.. Yoksa sorunu yaşayanın bir kız veya erkek olması çok şeyi değiştirmez.
 
Z

zabit

Kullanıcı
12 Mar 2009
En iyi cevaplar
0
0
Gaziantep
arkadaşımızın paylaşımı ve verilen cevaplar  çok akıllıca.tşk ederim yazmakta  olan kalemlerinize .bilginize  ilginize.
 
E

_eslem_

Kullanıcı
28 Eki 2010
En iyi cevaplar
0
0
"kişinin özgüveni ne kadar düşükse, dışarıya gösterdiği maskeler o kadar fazladır."
bu  insanın  kendi  olmasından daha zor bi  durum..
paylaşım  için teşekkürler
 
Üst