övgünün başarıda ki rolü

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Kişisel Gelişim Yazıları kategorisinde etki84 tarafından oluşturulan övgünün başarıda ki rolü başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 4,652 kez görüntülenmiş, 15 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Kişisel Gelişim Yazıları
Konu Başlığı övgünün başarıda ki rolü
Konbuyu başlatan etki84
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan çiçek
E

etki84

Kullanıcı
10 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
uşak
ÖĞRETMEN ”BAYAN THOMPSON”

Öğretmenin adı bayan Thompson’du ve 5.sıf öğrencilerinin önünde ayakta durduğu ilk gün onlara bir yalan söyledi. Çoğu öğretmen gibi, onlara baktı ve hepsini aynı derecede sevdiğini söyledi. Bu mümkün değildi, çünkü orada en önde, sırasına adeta çökmüş gibi oturan küçük bir öğrenci vardı.

Adı Teddy Stoddard. Bir önceki yıl, bayan Thompson, Teddy’i gözlemiş, onun diğer çocuklarla oynayamadığı; giysilerinin kirli ve kendinin de hep banyo yapması gereken bir halde olduğunu görmüştü ve Teddy mutsuz da olabilirdi.

Çalıştığı okulda bayan Thompson, her öğrencinin geçmişteki kayıtları incelemekle de görevlendirilmişti ve Teddy’nin bilgilerini en sona bırakmıştı. Onun dosyası incelediğinde

şaşırdı. Çünkü; birinci sıf öğretmeni: ”Teddy zeki bir çocuk ve her an gülmeye hazır. Ödevlerini düzenli olarak yapıyor ve çok iyi huylu... Ve arkadaşları onunla olmaktan mutlu...” diye yazmıştı.

İkinci sıf öğretmeni:

”Mükemmel bir öğrenci, arkadaşları tarafından sevilen, fakat evde annesinin amansız hastalığı onu üzüyor ve sanırım evdeki yaşamı çok zor..” diyordu.

Üçüncü sıf öğretmeni:

”Annesinin ölümü onun için çok zor oldu. Babası ona yeterince ilgi gösteremiyor ve eğer birşeyler yapılmazsa evdeki olumsuz yaşam onu etkileyecek.” diye yazmıştı.

Dördüncü sıf öğretmenine gelince:

”Teddy içine kapanık ve okula hiç ilgi göstermiyor, hiç arkadaşı yok ve bazen sıfta uyuyor.” demişti.

Şimdi bayan Thompson sorunu çözmüştü ve kendinden utanıyordu. Öğrenciler ona güzel kağıtlara sarılmış süslü kurdelelerle paketlenmiş yeni yıl hediyeleri getirdiğinde kendini daha da kötü hissetti. Çünkü Teddy’nin armağanı kaba kahverengi bir kese kağıdına beceriksizce sarılmıştı.

Bunu diğer öğrencilerin önünde açmak ona çok acı verdi.

Bazıları, paketten çıkan sahte taşlardan yapılmış, birkaç taşı düşmüş bileziği ve üçte biri dolu parfüm şişesini görünce gülmeye başladılar, fakat öğretmen, bileziğin ne kadar zarif olduğunu söyleyerek ve parfümden de birkaç damlayı bileğine damlatarak onların bu gülmelerini bastırdı.

O gün okuldan sonra Teddy öğretmenin yanına gelerek; ”Bayan Thompson, bugün hep annem gibi koktunuz” dedi. Çocuklar gittikten sonra öğretmen yaklaşık bir saat kadar ağladı. O günden sonra da çocuklara okuma, yazma, matematik öğretmekten vazgeçerek onları eğitmeye başladı. Teddy’ye özel bir ilgi gösterdi. Onunla çalışırken zekasın tekrar canlandığı hissetti. Ona cesaret verdikçe çocuk gelişiyordu. Yılın sonuna dek, Teddy sıfın en çalışkan öğrencilerinden biri olmuştu.

Öğretmenin, hepinizi aynı derecede seviyorum yalanına karşın Teddy, onun en sevdiği öğrenci olmuştu.

Bir yıl sonra, kapısın altında bir not buldu. Teddy’dendi. Tüm yaşantısındaki en iyi öğretmenin kendisi olduğunu yazıyordu. Ondan yeni bir not alana kadar 6 yıl geçti. Notunda liseyi bitirdiğini ve sıfındaki üçüncü en iyi öğrenci olduğunu ve bayan Thompson’un halâ hayatında gördüğü en iyi öğretmen olduğunu yazıyordu. Dört yıl sonra, bir mektup daha aldı Teddy’den. O arada zamanın onun için zor olduğunu çünkü üniversitede okuduğunu ve çok iyi dereceyle mezun olmak için çok çaba sarfetmesi gerektiğini yazıyordu. Ve bayan Thompson halâ onun hayatında tanıdığı en iyi öğretmendi. Daha sonra dört yıl daha geçti ve bir mektup daha geldi. Çok iyi bir dereceyle üniversiteden mezun olduğunu ama daha

ileriye gitmek istediğini yazıyordu. Ve halâ bayan Thompson onun tanıdığı ve en çok sevdiği öğretmendi. Bu kez mektubun altındaki imza biraz daha uzundu. Theodore F.Stoddard Tıp Doktoru.

Bu hikaye burda bitmedi. İlkbaharda bir mektup daha aldı bayan Thompson. Teddy hayatın kızıyla tanıştığı ve evleneceğini yazmıştı. Babasın birkaç yıl önce öldüğünü, bayan Thompson’un düğünde damadın anne ve babası için ayrılan yere oturup oturamayacağı soruyordu. Tabii ki oturabilirdi.

Tahmin edin ne oldu?

Bayan Thompson törene giderken özenle sakladığı birkaç taşı düşmüş olan o bileziği taktı,

Teddy’nin ona verdiği ve annesi gibi koktuğunu söylediği parfümden sürmeyi de ihmal etmedi.

Birbirlerini sevgiyle kucaklarlarken, Teddy, onun kulağına ”Bana inandığız için çok teşekkürler bayan Thompson, kendimi önemli hissetmemi sağladığız için ve beni böyle değiştirdiğiniz için de...” diye fısıldadı.

Bayan Thompson gözünde yaşlarla ona karşılık verdi:

”Yanılıyorsun Teddy... Ben değil, sen bana öğrettin.

Seninle karşılaşıncaya kadar ben öğretmenliği bilmiyormuşum..!”  [Yazarı bilinmiyor ]


 
E

etki84

Kullanıcı
10 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
uşak
biraz uzun ama gerçekten güzel bir hikaye...
 
M

mehmetd

Kullanıcı
23 Şub 2007
En iyi cevaplar
0
0
güzel bir yazı tebrikler :)
sevgi her kapıyı açan bir anahtardır.
yaratılanı hoş gör yaratandan ötürü
şiir de söylediği gibi anne benim çoraplarım arkadaşlarımın çorapları kadar beyaz değil bu babam çamaşır yıkaması da bilmiyor anne ’! :(
 
O

ozlem71

Kullanıcı
3 Mar 2007
En iyi cevaplar
0
0
adana
sıf öğretmeni olduğum için bu hikaye bana çok çok dokundu ve duygulandım.TEŞEKKÜRLER
 
I

ibrahim

Kullanıcı
20 May 2007
En iyi cevaplar
0
0
eskişehir
Öğretmenin adı bayan Thompson'du ve 5.sınıf öğrencilerinin önünde ayakta durduğu ilk gün onlara bir yalan söyledi. Çoğu öğretmen gibi, onlara baktı ve hepsini aynı derecede sevdiğini söyledi. Bu mümkün değildi, çünkü orada en önde, sırasına adeta çökmüş gibi oturan küçük bir öğrenci vardı.

Adı Teddy Stoddard. Bir önceki yıl, bayan Thompson, Teddy'i gözlemiş, onun diğer çocuklarla oynayamadığını; giysilerinin kirli ve kendinin de hep banyo yapması gereken bir halde olduğunu görmüştü ve Teddy mutsuz da olabilirdi.

Çalıştığı okulda bayan Thompson, her öğrencinin geçmişteki kayıtlarını incelemekle de görevlendirilmişti ve Teddy'nin bilgilerini en sona bırakmıştı. Onun dosyasını incelediğinde

şaşırdı. Çünkü; birinci sınıf öğretmeni: "Teddy zeki bir çocuk ve her an gülmeye hazır. Ödevlerini düzenli olarak yapıyor ve çok iyi huylu... Ve arkadaşları onunla olmaktan mutlu..." diye yazmıştı.

İkinci sınıf öğretmeni:

"Mükemmel bir öğrenci, arkadaşları tarafından sevilen, fakat evde annesinin amansız hastalığı onu üzüyor ve sanırım evdeki yaşamı çok zor.." diyordu.

Üçüncü sınıf öğretmeni:

"Annesinin ölümü onun için çok zor oldu. Babası ona yeterince ilgi gösteremiyor ve eğer birşeyler yapılmazsa evdeki olumsuz yaşam onu etkileyecek.“ diye yazmıştı.

Dördüncü sınıf öğretmenine gelince:

"Teddy içine kapanık ve okula hiç ilgi göstermiyor, hiç arkadaşı yok ve bazen sınıfta uyuyor." demişti.

Şimdi bayan Thompson sorunu çözmüştü ve kendinden utanıyordu. Öğrenciler ona güzel kağıtlara sarılmış süslü kurdelelerle paketlenmiş yeni yıl hediyeleri getirdiğinde kendini daha da kötü hissetti. Çünkü Teddy'nin armağanı kaba kahverengi bir kese kağıdına beceriksizce sarılmıştı.

Bunu diğer öğrencilerin önünde açmak ona çok acı verdi.

Bazıları, paketten çıkan sahte taşlardan yapılmış, birkaç taşı düşmüş bileziği ve üçte biri dolu parfüm şişesini görünce gülmeye başladılar, fakat öğretmen, bileziğin ne kadar zarif olduğunu söyleyerek ve parfümden de birkaç damlayı bileğine damlatarak onların bu gülmelerini bastırdı.

O gün okuldan sonra Teddy öğretmenin yanına gelerek; "Bayan Thompson, bugün hep annem gibi koktunuz" dedi. Çocuklar gittikten sonra öğretmen yaklaşık bir saat kadar ağladı. O günden sonra da çocuklara okuma, yazma, matematik öğretmekten vazgeçerek onları eğitmeye başladı. Teddy'ye özel bir ilgi gösterdi. Onunla çalışırken zekasının tekrar canlandığını hissetti. Ona cesaret verdikçe çocuk gelişiyordu. Yılın sonuna dek, Teddy sınıfın en çalışkan öğrencilerinden biri olmuştu.

Öğretmenin, hepinizi aynı derecede seviyorum yalanına karşın Teddy, onun en sevdiği öğrenci olmuştu.

Bir yıl sonra, kapısının altında bir not buldu. Teddy'dendi. Tüm yaşantısındaki en iyi öğretmenin kendisi olduğunu yazıyordu. Ondan yeni bir not alana kadar 6 yıl geçti. Notunda liseyi bitirdiğini ve sınıfındaki üçüncü en iyi öğrenci olduğunu ve bayan Thompson'un halâ hayatında gördüğü en iyi öğretmen olduğunu yazıyordu. Dört yıl sonra, bir mektup daha aldı Teddy'den. O arada zamanın onun için zor olduğunu çünkü üniversitede okuduğunu ve çok iyi dereceyle mezun olmak için çok çaba sarfetmesi gerektiğini yazıyordu. Ve bayan Thompson halâ onun hayatında tanıdığı en iyi öğretmendi. Daha sonra dört yıl daha geçti ve bir mektup daha geldi. Çok iyi bir dereceyle üniversiteden mezun olduğunu ama daha

ileriye gitmek istediğini yazıyordu. Ve halâ bayan Thompson onun tanıdığı ve en çok sevdiği öğretmendi. Bu kez mektubun altındaki imza biraz daha uzundu. Theodore F.Stoddard Tıp Doktoru.

Bu hikaye burda bitmedi. İlkbaharda bir mektup daha aldı bayan Thompson. Teddy hayatının kızıyla tanıştığını ve evleneceğini yazmıştı. Babasının birkaç yıl önce öldüğünü, bayan Thompson'un düğünde damadın anne ve babası için ayrılan yere oturup oturamayacağını soruyordu. Tabii ki oturabilirdi.

Tahmin edin ne oldu?

Bayan Thompson törene giderken özenle sakladığı birkaç taşı düşmüş olan o bileziği taktı,

Teddy'nin ona verdiği ve annesi gibi koktuğunu söylediği parfümden sürmeyi de ihmal etmedi.

Birbirlerini sevgiyle kucaklarlarken, Teddy, onun kulağına "Bana inandığınız için çok teşekkürler bayan Thompson, kendimi önemli hissetmemi sağladığınız için ve beni böyle değiştirdiğiniz için de..." diye fısıldadı.

Bayan Thompson gözünde yaşlarla ona karşılık verdi:

"Yanılıyorsun Teddy... Ben değil, sen bana öğrettin.

Seninle karşılaşıncaya kadar ben öğretmenliği bilmiyormuşum..!"

                                                                          ...........Saygılar.........
 
Safari

Safari

Kullanıcı
7 Haz 2007
En iyi cevaplar
0
36
İstanbul
diyecek birşey bulamıyorum çok teşekkür ederim ibrahim.
 
S

seca

Kullanıcı
1 Haz 2007
En iyi cevaplar
0
0
mersin
eline sağlık herkesin ( özellikle öğretmenlerin) okuması gereken bir yazı..
 
kardelen5_9

kardelen5_9

Kullanıcı
9 Tem 2007
En iyi cevaplar
0
0
Ankara
çok güzeldi ya.ben çok duygulandımm.. :
 
G

gzd85

Kullanıcı
4 Ağu 2008
En iyi cevaplar
0
0
ankara
yeni katıldım aranıza ve ilk okuduğum yazı buydu.çok etkilendim.gerçekten tüm eğitimcilerin okuması gereken bir yazı.teşekkürler.
 
longcoming

longcoming

Kullanıcı
10 May 2008
En iyi cevaplar
0
0
Adana
Güzel paylaşım teşekkürler.
Marifet iltifata tabidir sözünün çok güzel bir örneği
 
Üst