A
ayben
Bir insanın hayatı hiç beklenmeyen bir anda, umulmayacak kadar acı bir telefonla nasıl değişir? Miladı ''o an'' olur mu hiç? Oluyormuş, kesinlikle oluyormuş...
Herkes için bir dönüm noktası varmış aslında. Beklemediğin bir anda çalarmış kapını. Gelir bulur seni hiç anlamadan.
Yaşarsın sen, hayat akar gider... Bilmezsin bir saat sonra ne olacağını; gaybı, geleceği göremeden.
Dünyanın işleri biter mi hiç? Durur mu hayat bir anda anlamadan? Susarmı kalbin farkına varmadan? Peki sen ne hissedersin ''o an''?
Çalar telefonun, arayan bir büyüğündür. Belki baban belki annen ya da bir küçük kardeş,yeğen... Acı haberi alır ve hayat durur bir an, sadece bir an...O kadar basit değilmiş ki. Hayat akıyor, gidiyor, durmuyor...Önüne bir set çekilemiyor? Bir saat önce gülerken hem de kahkahalarla, '' o an '' hıçkırıklara boğulabiliyorsun.
Her insanın bir dönüm noktası vardır elbet. Ders çıkarmadıkça, farkına varmadıkça hiçbir anlamı kalmıyor ''o an''ların.
Bir anda hayatın 180 derece yön değiştirebilir. Bütün dünyan kararmış ya da aydınlıkların en üst noktasına varmış olabilirsin.
İnsan kendini zamana bırakmayı öğrenmeli. Herşey olacağına varır ya , yaşamalı her anını, gerektiği gibi... '' O an''lardan ibret almalı ki her anı anlamlı olsun. Ders çıkarsın insan yaşadıklarından, okuduklarından...
Bakarken görmeyi öğrenmeli insan. Herşeyin altında yatan gerçeği bilmeli. Hissetmeliymiş ''o an''ı ancak o zaman bulur manayı. Pişman olmamalı insan yaptığına yapacaklarına çünkü yapan o olmalı. Yaşamalı insan ibretleri bilerek, görerek hissederek... Ancak o zaman varır manaya...
Hayat saklanmış aslında gizli köşere, küçük tebessümelere ya da bir varlığa. Çıkarıp bulabilmek marifet, bakabilmek ardınca gidenin.
Ayben
Herkes için bir dönüm noktası varmış aslında. Beklemediğin bir anda çalarmış kapını. Gelir bulur seni hiç anlamadan.
Yaşarsın sen, hayat akar gider... Bilmezsin bir saat sonra ne olacağını; gaybı, geleceği göremeden.
Dünyanın işleri biter mi hiç? Durur mu hayat bir anda anlamadan? Susarmı kalbin farkına varmadan? Peki sen ne hissedersin ''o an''?
Çalar telefonun, arayan bir büyüğündür. Belki baban belki annen ya da bir küçük kardeş,yeğen... Acı haberi alır ve hayat durur bir an, sadece bir an...O kadar basit değilmiş ki. Hayat akıyor, gidiyor, durmuyor...Önüne bir set çekilemiyor? Bir saat önce gülerken hem de kahkahalarla, '' o an '' hıçkırıklara boğulabiliyorsun.
Her insanın bir dönüm noktası vardır elbet. Ders çıkarmadıkça, farkına varmadıkça hiçbir anlamı kalmıyor ''o an''ların.
Bir anda hayatın 180 derece yön değiştirebilir. Bütün dünyan kararmış ya da aydınlıkların en üst noktasına varmış olabilirsin.
İnsan kendini zamana bırakmayı öğrenmeli. Herşey olacağına varır ya , yaşamalı her anını, gerektiği gibi... '' O an''lardan ibret almalı ki her anı anlamlı olsun. Ders çıkarsın insan yaşadıklarından, okuduklarından...
Bakarken görmeyi öğrenmeli insan. Herşeyin altında yatan gerçeği bilmeli. Hissetmeliymiş ''o an''ı ancak o zaman bulur manayı. Pişman olmamalı insan yaptığına yapacaklarına çünkü yapan o olmalı. Yaşamalı insan ibretleri bilerek, görerek hissederek... Ancak o zaman varır manaya...
Hayat saklanmış aslında gizli köşere, küçük tebessümelere ya da bir varlığa. Çıkarıp bulabilmek marifet, bakabilmek ardınca gidenin.
Ayben