NoRanynn'ın Kaleminden

  • Konbuyu başlatan NoRanynn
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Özgün Kalemler kategorisinde NoRanynn tarafından oluşturulan NoRanynn'ın Kaleminden başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 16,608 kez görüntülenmiş, 55 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Özgün Kalemler
Konu Başlığı NoRanynn'ın Kaleminden
Konbuyu başlatan NoRanynn
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan çiçek
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
S

Samira

Kullanıcı
14 Ara 2007
En iyi cevaplar
0
0
arkadaşım yüreğine sağlık çook güzel, tşk ederim paylaşım için... :'( :'( :'(
 
S

Samira

Kullanıcı
14 Ara 2007
En iyi cevaplar
0
0
harika yaaa...ellerine sağlık ;) :'(
 
T

turna233

Kullanıcı
17 Şub 2008
En iyi cevaplar
0
0
adana
"Herkes sevginin fedakarlık istedigini söylese de fedakarlık için sevgiyi yaşamak gerekiyormuş,yaşanılmayan için fedakarlık yapılmaz..."çok güzeldi teşekkürler...
 
E

efsane_18

Kullanıcı
12 Ara 2007
En iyi cevaplar
0
0
Giresun
Yalnızlığımın sorumluluğunu taşıyacak kadar da yürekli olduğumu düşünür ve söylerdim herkese gururla....

süper bi yazı olmus her cümlesinde kendimi buldum ve maziye daldım yine saoll
 
T

turna233

Kullanıcı
17 Şub 2008
En iyi cevaplar
0
0
adana
"Ortasından kopartıldığı için hiçbir zaman sonu gelmeyecek günlerimize dönüp, hala seni arıyorum... Çünkü hala seni ......... " çok güzeldi teşekkürler.
 
N

NoRanynn

Kullanıcı
29 Şub 2008
En iyi cevaplar
0
0
mersin
Öyle içimdesin ki. Yanağımda dolaşan rüzgardan daha gerçek dokunuşların.
Küçük, ürkek, kesik dokunuşlarınla, belki de her zamankinden daha
yanımdasın... Yani öylesine, o kadar bensin ki...Ah nasıl anlatsam...

Boşuna bu çabalarım, doğru kelimeleri aramalarım. Ne kitaplar yazıyor, ne de
sözlüklerde karşılığı var. Yalnızca hissediyor insan,yaşıyor.
Kelimeler eksik, kelimeler yaralı. Kelimeler cılız. Taşımıyor, anlatmıyor,
tanımlamıyor bu duyguyu. Ben de...
Çok başka bir şey. Sevginin ortasında, derin acılar hisseder mi insan?
Aydınlık gülümsemelerin içine, hüznü yerleştirir mi durup dururken?
Gözlerine buğu,diline sitem, yüreğine burukluk, çöreklenir kalır mı
asırlarca? Gelmeyeceğini bildiği mektup için, posta kutusunu hep aynı
heyecanla açar mı? Dedim ya, başka bir şey bu. Ne kadar yalnızsam, o kadar
seninleyim şu günlerde.
Belki de en başta, tutup seni en derinlere koydum diye oldu bunlar. Kimseler
ulaşmasın diye, kimselerin bilmediği, bulamayacağı yollara götürdüm seni. En
derinlerde tuttum. Bana sakladım. Derine, hep daha derine... Seni
yapayalnız, bir tek bana bıraktım. Paylaşamadım Yanlış yaptım.
Sana ulaşan yolları kaybettim diye bütün bu şaşkınlıklar. Kendimi oradan
oraya vurmam. Sağımda, solumda, ne zaman dikildiğini bilmediğim duvarlara
çarpmam, hiç görmediğim çukurlarla boğuşmam.
Denizlerin, gürültüyle gelip vurduğu dehlizlerin, acılı duvarları gibiyim.
Duvarlarım yosunlu, duvarlarım kaygan, duvarlarımdan hiç tükenmeyen sular
sızıyor.
Tutunamıyorum.. Renklerim, gün içinde değişiyor. Soluyorum, soğuyorum. Güneş
ulaşmıyor içerilerime. Küfleniyorum, yaşlanıyorum.
Yalnızlıklar peşimde. Dokunduğum her ıslak duvardan, pis kokulu bir
yalnızlık bulaşıyor üstüme. Yapış yapış, vıcık vıcık bir yalnızlık bu.
Biliyorum, bütün bunlar, hep benim suçum. Seni sakladığım yere ulaşamaz
oldum. Yollar, gitgide uzadı ve karıştı.

Ümidimi ısıtacak, parlatacak, kımıldatacak bir şeylere ihtiyacım var.
Ah onun ne olduğunu biliyorum. Sonu sana geliyor her cümlenin.
Her şeyin başında, içinde ve sonundasın. Bu değişmiyor.

Öyle içimsin ki. Birden aklıma geldi, tuttum sana bir mektup yazdım dün. çok
mutluydum... Gün içinde neler yaptığımı, nelere kızıp, nelerle mutlu
olduğumu,tek tek anlattım. Mevsimlerin ve insanların nasıl karışık ve
beklenmedik olduklarını yazdım. “Yine zamansız yağmurlar” dedim, “Daha önce,
hiç bu kadar zayıf değildi güneş ışınları” dedim, “Gerçekten buradaki
şarkıları hiç öğrenmeyecek, bilmeyecek, söylemeyecek misin? ” dedim. Çok uzun
bir mektup oldu Başından sonuna kadar okudum da. Neler yazmışım diye
merakımdan. Sonra çekmecemden bir zarf çıkarıp, adını yazdım. Büyük
harflerle, yalnızca adını.
Adresini bilsem gönderir miydim, bilmiyorum. Mektup cebimde. Cebim yüreğime
yakın. Yüreğim sende. Sen yüreğime yakın. Öyleyse mektup sende.

Bu kadar içimsin işte.


NoRanynn[Funda]
 
Y

yaratici_idea

Kullanıcı
17 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
Adresini bilsem gönderir miydim, bilmiyorum. Mektup cebimde. Cebim yüreğime
yakın. Yüreğim sende. Sen yüreğime yakın. Öyleyse mektup sende.


Harika..
Yüreğinize sağlık :)
 
Safari

Safari

Kullanıcı
7 Haz 2007
En iyi cevaplar
0
36
İstanbul
Adresini bilsem gönderir miydim, bilmiyorum. Mektup cebimde. Cebim yüreğime
yakın. Yüreğim sende. Sen yüreğime yakın. Öyleyse mektup sende.

Bu kadar içimsin işte.
Ne güzell...

Yüreğine sağlık..
 
N

NoRanynn

Kullanıcı
29 Şub 2008
En iyi cevaplar
0
0
mersin
Ölmedim işte. Ölemedim. Demek ki yaşamam gerekliydi. Bir gizli kuvvet olmalı bizi yaşatan. Yaşamakla ölmek arasındaki maceramızı düzenleyen çaresizliğimizi her yerde yüzümüze tokat gibi indiren bir büyük kuvvet olmalı.
Şimdi seni daha çok seviyorum. Meğer ölüm senin kadar güzel değilmiş.
Şimdi güzelliğin daha yakıcı, daha alımlı.
Bütün neden`ler senin için yaşamayı gerektiriyor şimdi.
Nasıldım , nasıldım o gece, o gün bilemezsin? eski, taş binalar üstüme yıkılıyordu, başımda parçalanıyordu vitrinlerin camları.
Her taşıt beni ezip geçiyordu yanımdan.
İnsanlar alnımda yürüyordu çamurlu pis ayaklarıyla. Rüzgar gırtlağıma yapışmış bir el gibiydi. Kitaplar, dergiler, gazeteler gördüm boyalı dükkanlarda.
Hepsi ölmek diyordu. Yalnız ölümdü gördüğüm kaldırımlarda.
Artık her şey boştu, yalandı.
Kirli bir çamaşırdı üzerimde yaşamak. Umutlarımı yitirmiştim. Arayıp bulacak
gücüm kalmamıştı. Öylesine yorgundum, bitkindim. Ellerimi sevmiyordum,
gözlerim utanç veriyordu gözlerime. Damarlarımdaki kan rahatsız ediyordu
beni. Ölmek, gitgide bir umut haline geliyordu içimde. Büyüyor, büyüyordu.
Boşlukta bir tel gerilmeye başladı ... Gerildi, gerildi. Sonra kan rengi bir
karanlığa düştüm. Duvarlar kırmızıydı, yerler, masalar, sokaklar, insanlar hep
kırmızıydı, Ama karanlıktı yine, korkunç bir karanlıktı. Kırmızı sisler içindeydim.
Dört yanım denizdi, kıpkızıl.
Sonra rengi değişti çevremin. Bulutlar dağılmaya başladı. İlk gün ışığı merhaba dedi pencereden, yeşil yapraklar el salladı . Bir adam uzun uzun öksürdü.
İlk ellerimi buldum vücudumda, derken ayaklarımı, gözlerimi, dudaklarımı,
saçlarımı buldum. ve seni düşündüm.
İşte o zaman yaşadığımı anladım, utandım..


NoRanynn[Funda]
 
N

NoRanynn

Kullanıcı
29 Şub 2008
En iyi cevaplar
0
0
mersin
Gecenin karanlığına bağdaş kurdum. Uykusuzum ve bir o kadar susuz. Acının başkahramanlığına soyun/durul/muş yüreğin kanarken nasıl susarım ki ben. Sus-mu-yorum.Yüreğinin “ ben “ kadar ki boşluğuna düşerken sen, nasıl bayramlık elbiselerimi giyerim ki. Dudaklarımı dudaklarımdan sökmeme izin ver. Bırak kanasın çığlıklarım. Seni iyi bilirim. Sonbaharı giyinir, tüm acıları kefenlersin yüreğine. Oysa oysa senin gözlerin değil miydi baharlarım ? Baharlarım solarken ben nasıl susabilirim ki ? Elimdeki tek yaşama gücüm olan cümlelerimi saklama yastığının gölgelerine. Bırak susmalar yürüsün üzerime. Giydirilsin kefen bedenime. İçindeki yangınların eteğine sirayet ederken su-sa-mam. Bıkmadın mı daha acıyı tek başına kucaklamayı ? Usanmadın mı karanlığın koynunda ağlamaktan ? Dön sevgili. Ayak uçlarının yörüngesini çevir sevdaya. Hazanlar yürüse de üzerine sen hayat denilen ipin ucunu hiç bırakma..Sakın bırakma.

Düşsüzlüğünle suçsuzluğun muhakemesindesin yine. Tarafsızlığını yitirdin artık. Kendini tüketmekte , kendini asmakta o kadar ustasın ki, boynundaki tek bir iz yok. Kendini öldürmeye yeltendiğin yetmedi mi daha? Us'undan vazgeçmek, hayata yenilgini söylemek bu kadar basit olmamalı. Kendine kefen biçmekten vazgeç. Sırtlan hayatı omuzlarına. Bu zamana kadar hayatla nasıl mücadele ettiysen devam et. Boğma kendini, boğdurma yüreğini. Ölümün sadece senin bedeninle kalsa tamam. Seninle ölecek o kadar şey var ki ? Bari kendi için savaşmayacaksın, bari benim için, bari “ bizim “ için savaş. Yok olursan ardından seni takip edecek o kadar büyük ölümler var ki. Bir göç kadar devasa. Sakın kaybolma. Bir tesbihin imame'si düşünce ne hükmü kalır geride kalanların.

Seninle kazandıklarım bu kadar aşikar iken gitme sonsuzluğa..
Düşerim..
Ezilirim..
Sonra ölüme gülümserim..

Biliyorum çıkmaz sokakların, adressiz sorguların içinde çıldırmaktasın. Biraz da yorgun. Düşüncelerin bir uçurum ötesi. Duvar çökecek sanki. Sakın başını kaldırma göğe. Yürüyen bulutları üstüne geliyor zannedeceksin..Bir adım bile atma. Sonrası uçurum sevgili. Beni ve sana ait olanları bırakıp gitme ölüme Gözlerindeki sıcaklığa doyamamışken musalla taşının soğukluğu nerden çıktı sevgili.Ayaz kesse de ellerini, yüzünü esirgeme beni.Kıyma beni. Eğdirme başımı. Ezdirme gülüşlerimi. Ben seninle varoldum. Ya yanında beni götür, ya da beni de öldür.

Senden mucizeler istemiyorum.
Sadece yaşamanı,
Yaşarken beni de yaşatmanı istiyorum.

Ellerini uzat bana.
Sonra da yüzünü hayata çevir.
Ben umudun kıyısında,
Ben hayatın koynunda,
Seni bekliyor olacağım..
Hadi hayatın denilen ipin ucuna sarıl.
Yoksa,
Acıya baş göz ettiğin kaç düş(üş)ün kaldı daha ?

NoRanynn[Funda]





 
S

SUNFLOWERS

Çok güzel,güzel olduğu kadar anlamlı bir yazı!
Teşekkürler Nornynn
 
B

bıldırcın

Funda her yazın beni ayrı etkiliyor :-[
Teşekkür ediyorum
Yüreğine kalemine sağlık :)
 
G

Gozde

Kullanıcı
9 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
Lüleburgaz
çok başarılısın funda...
bunun altına not düşmemişsin diğerlerinde vardı ama senin sanırım tebrikler  ;)
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Çok güzeldi.
Son paragraf bana Yılmaz Erdoğan şiirleri tadı verdi.
Ellerin dert, yüreğin keder görmesin Fundacığım.

Dip not: Yazıya değil, yazıma ufacık bir eleştiri affına ve hoşgörüne sığınarak; Üç noktadan fazlasını yanyana koymazsan hem yazım hatası olmaz, hem daha şık görünür Funda can. Teşekkürler.
 
N

NoRanynn

Kullanıcı
29 Şub 2008
En iyi cevaplar
0
0
mersin
Teşekkür ediyorum.Elbette eleştiri yapabilirsiniz saygı duyarım:) Bu arada belirtmek isterim ki bu sayfaya eklediğim her yazı bana(Funda) ya aittir. saygılar
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst