Safari
Kullanıcı
Bazılarımızın en büyük yanılgısı, kontrol edemeyeceği ve değiştiremeyeceği şeylere odaklanma eğilimidir. Bu tip insanlar ki, çoğunluğumuz, komplekslerimizden arınabilmek için güç ve kontrolün çok değerli hedefler olduğuna inanırız. İnandığımız bu yolda da, bir ömrü, mutsuz ve gergin bir şekilde geçiririz.
Hayat adil değildir. Klasik bir laftır duyduğunuzda sizi öfkelendirebilir ama gerçek budur. Haksızlıklarla doludur, zordur. Sorunları, haksızlıkları kontrol etmemiz, başkalarının bize nasıl davranacağını denetlememiz olanaksızdır.
Biz yalnızca duygularımız ve duygularımız paralelinde sergilediğimiz davranışlarımızı kontrol edebiliriz. Örneğin; kendimizi sevmeyi tercih etmişsek, kendimize sevgiyle davranır, hatalarımız olabileceğini kabul eder ve affedici oluruz. Çevremizdekilerin bize kötü davranıyor olması bizim de kendimize kötü davranmamızı gerektirmez.
Değiştirebileceğimiz ve denetleyebileceğimiz şeylere odaklanmayı seçmek, mutlu olmayı seçmekle kimi zaman eş anlamlıdır. Bunu nasıl yapacağız? Diğer bir deyişle kontrol edebileceklerimize nasıl odaklanacağız? İşte size birkaç öneri:
Dikkatinizi yapabileceklerinize çevirin ve yapabileceklerinizi başkalarından beklemeyi bırakın. Kendi kendinize bakabilme yeteneğinize odaklanın. Böylece ne diğerini suçlarsınız ne de kendinizi.
Yaşamın acılarına yoğunlaşmaktansa, bu acılardan ders almaya çalışın. Acı ve keder muhakkak ki arzulanan değildir ancak hayatın bir parçasıdır ve değişime giden kapıyı açar.
Sorunlarınızı nasıl çözmek istediğinize karar verin ve yapabileceğinizin en iyisini yapın. Bazı sorunların çözümünü bulamayabilirsiniz ancak çözüm için gösterdiğiniz çabadan dolayı kendinizi kutlayın.Bu hiçbir şey yapmayıp ağlamaktan veya diğerini suçlamaktan daha iyidir. Öz saygınızı besler.
Denetleyebileceğimiz şeyler arasında diğerinin duygu ve düşünceleri hatta davranışları yoktur. Siz olmasını istediğinizi tanımlayın, kendinizi ifade edin. Birini ne kadar az kontrol ederseniz size o kadar çok bağlanacaktır.
Sonuçta diyebiliriz ki, çevreyi kontrol etme yanılgımızı sürdürdükçe ve kontrolümüz dışındaki şeylerden kendimizi sorumlu tutmaya devam ettikçe hem kendimize hem de çevremize sadece ve sadece öfke kırgınlık yüklü olacağız.
Oysa ki, sadece kendimizi yönetebiliriz!
Hayat adil değildir. Klasik bir laftır duyduğunuzda sizi öfkelendirebilir ama gerçek budur. Haksızlıklarla doludur, zordur. Sorunları, haksızlıkları kontrol etmemiz, başkalarının bize nasıl davranacağını denetlememiz olanaksızdır.
Biz yalnızca duygularımız ve duygularımız paralelinde sergilediğimiz davranışlarımızı kontrol edebiliriz. Örneğin; kendimizi sevmeyi tercih etmişsek, kendimize sevgiyle davranır, hatalarımız olabileceğini kabul eder ve affedici oluruz. Çevremizdekilerin bize kötü davranıyor olması bizim de kendimize kötü davranmamızı gerektirmez.
Değiştirebileceğimiz ve denetleyebileceğimiz şeylere odaklanmayı seçmek, mutlu olmayı seçmekle kimi zaman eş anlamlıdır. Bunu nasıl yapacağız? Diğer bir deyişle kontrol edebileceklerimize nasıl odaklanacağız? İşte size birkaç öneri:
Dikkatinizi yapabileceklerinize çevirin ve yapabileceklerinizi başkalarından beklemeyi bırakın. Kendi kendinize bakabilme yeteneğinize odaklanın. Böylece ne diğerini suçlarsınız ne de kendinizi.
Yaşamın acılarına yoğunlaşmaktansa, bu acılardan ders almaya çalışın. Acı ve keder muhakkak ki arzulanan değildir ancak hayatın bir parçasıdır ve değişime giden kapıyı açar.
Sorunlarınızı nasıl çözmek istediğinize karar verin ve yapabileceğinizin en iyisini yapın. Bazı sorunların çözümünü bulamayabilirsiniz ancak çözüm için gösterdiğiniz çabadan dolayı kendinizi kutlayın.Bu hiçbir şey yapmayıp ağlamaktan veya diğerini suçlamaktan daha iyidir. Öz saygınızı besler.
Denetleyebileceğimiz şeyler arasında diğerinin duygu ve düşünceleri hatta davranışları yoktur. Siz olmasını istediğinizi tanımlayın, kendinizi ifade edin. Birini ne kadar az kontrol ederseniz size o kadar çok bağlanacaktır.
Sonuçta diyebiliriz ki, çevreyi kontrol etme yanılgımızı sürdürdükçe ve kontrolümüz dışındaki şeylerden kendimizi sorumlu tutmaya devam ettikçe hem kendimize hem de çevremize sadece ve sadece öfke kırgınlık yüklü olacağız.
Oysa ki, sadece kendimizi yönetebiliriz!
Uzman Psikolog
Saynur Kaya
www.halkgazetesi.com.tr