Nereden Geldiğini unutmayacaksın...

ebruliyn

Kullanıcı
Katılım
29 Nis 2008
Puanları
0
Ünlü basketbolcu Hidayet Türkoğlu eşiyle birlikte, Eminönü'nde geziyordu. Önce akvaryumcuları dolaştılar, Kapalıçarşı, Nurosmaniye, Yerebatan Sarnıcı, Ayasofya, Sultanahmet, Topkapı Sarayı, Gülhane Parkı derken, Yeni Caminin önüne kadar geldiler. Orada bağıra bağıra simit satan bir çocuk vardı. Basketbolcu birden durakladı. Sonra simitçiye yaklaştı:

- Simit'in kaça koç?

- 300 bin abi. Çıtır çıtır....- Tezgâhta kaç simit var?

- 70-80 tane var herhalde...

- Hepsini alsam ne tutar

?- Seksen desek 24 milyon.

- Al sana 30 milyon... Farz et ki hepsini aldım...

-Sağ ol abi... Sağ ol...



Basketbolcu üç onluk çıkartıp simitçinin önüne bıraktı. Eşi şaşkındı. Üç beş adım yürümüşlerdi ki eşine yaklaşıp fısıldadı.

- Hidayet sen deli misin?

- Yooo!

- Peki, yemediğimiz simitlerin parasını niye verdin?

- Boş ver sorma.

- Diyelim ki soruyorum. Hem de ısrarla soruyorum.

- Öyleyse söyleyeyim.

- Lütfedersiniz beyefendi.

- Tablanın kenarı dikkatini çekti mi?

- Hayır.- Baksan görecektin. Tahtaya bir isim kazınmıştı.

- Nasıl bir isim?

- Hidayet!

- Yoksa?

- Evet, o tezgâh, eskiden benimdi.



(Bu hikâyeyi Hidayet, tv8 de katıldığı bir programda kendisi anlatmıştır.)
 
Teşekkürler..Zaten hep böyle olur işin ufağından başlanır sonrasında bi bakmışsın başka bi yerdesin..Güzeldi
 
Geri
Üst