Nasıl Seri Şekilde İngilizce Konuşabiliriz?

  • Konbuyu başlatan dideM
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde dideM tarafından oluşturulan Nasıl Seri Şekilde İngilizce Konuşabiliriz? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 12,659 kez görüntülenmiş, 12 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Nasıl Seri Şekilde İngilizce Konuşabiliriz?
Konbuyu başlatan dideM
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan crt
D

dideM

Kullanıcı
5 Eyl 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Amsterdam’dan bir arkadaşa ’‘Nasıl oluyor da tüm Hollandalılar su gibi İngilizce konuşuyor?’’ diye sordum. ‘‘Çok basit! Konuşmazsak dünyanın hiçbir yerinde ne yemek sipariş edebiliriz ne de yolumuzu bulabiliriz… Kimse Hollandaca bilmiyor ki!’’ diye cevap verdi. Bu bizim için de aşağı yukarı öyle diye düşündüm; ama Hollanda’da İngilizce konuşanların oranı ve konuşulan İngilizce’nin seviyesi şaşırtıcı derecede yüksekti.

‘‘Peki hangi yaşta ve nasıl öğrendin İngilizceyi’’ diye sorunca arkadaşım uzun bir soluk alıp ‘‘bilmem okulda öğrenmeye başladım, küçüktüm hatırlamıyorum’’ dedi. İçimden bu birinci neden diyerek saymaya başladım. ‘‘Sonra Hollanda’da tüm yabancı filmler İngilizce yayınlanıyor televizyonda, sadece Hollandaca alt yazı ekliyorlar, çeviri yapmıyorlar. Onun da çok faydası oluyor’’ diye ekledi. Neden iki…
‘‘Bir de tabii çocukken okul turlarıyla İngiltere’deki müzeleri gezmeye giderdik. İyi bir pratik imkânıydı bu turlar’’ dedi. Neden üç!


Farkettim ki üç nedenden ikisi pratiğe dayalıydı.
Sonra kendimi düşündüm. 10 yaşında kolejde İngilizce öğrenmeye başlamış, lisede devlet okuluna geçince bildiklerimi unutmamak için ayrıca İngilizce kursuna yazılmıştım. Hatta 18 yaşında 15 günlüğüne İngiltere’ye gitmiştim. Yine de 23 yaşında Londra’ya okumaya geldiğimde İngilizcem hiçbir Hollandalı kadar iyi değildi. Gramerim Upper-Intermediate ya da Advanced çıkıyor ve hocalarım ekstra ders almama gerek olmadığını söylüyordu; ancak aksan problemlerinden dolayı insanlar beni, ben de insanları anlamakta zorlanıyordum.
Şimdi ise Hollandalı arkadaşım bana ‘‘sen burda büyüdün ama değil mi?’’ diye soruyordu. Tüm turistler beni peynir beyazı olmayan tenime rağmen İngiliz sanıyor, Türkler İngilizce konuşunca Türk olduğumu anlamıyordu. Nereden ve ne çabuk kapmıştım bu aksanı? Burada 25 yıldır yaşayan, elinde İngiliz pasaportuyla gezinen ama tek kelime İngilizce bilmeyen Türkler de vardı. Nedendi bu fark?

Düşününce, cevabı yine o üçte ikilik kısımda buldum: Pratik!
‘Dil yerinde öğrenilir!’ sözü çok doğru ama tam değildi. Londra’da koleje ilk başladığımda Film ve Medya Bölümü’ndeki tek Türk bendim. Sınıfımızda da tek bir İngiliz vardı. Geri kalanlar ya Uzak Doğulu ya da Hintliydi ve de kendi aralarında gruplaşmayı tercih ediyorlardı. Ben de bu İngiliz arkadaş ve de Hintliler grubuna katılmak istemeyen bir Hintli çocukla zaman geçirmeye başladım. Tek ortak noktamız hepimizin Londra’ya yeni olmasıydı. Farkımız ise İngilizce seviyelerimizdi. Aralarında en kötü İngilizce de benimkiydi.
Dediklerinin çoğunu anlıyor ama istediğim hızda ve şekilde cevap veremiyordum. Sanki dilsizmişim gibi hissediyor, sohbetlere tam katılamamnın sinir bozucu eksikliğini yaşıyordum. Emindim ki eğer herkes yazarak konuşsaydı herşeyi anlayacaktım, ama aksan farkları beni çaresiz bırakıyordu. O zamanlar bu durumun bugünler için en iyi yatırım olduğunu bilmiyordum.

Okulda işletme, iktisat ve pazarlama bölümlerinde okuyan 8-10 Türk kız vardı. Her cumartesi kafeteryada buluşurlar saatlerce Türkçe sohbet ederlerdi. Türklerle zaman geçireceksem İngiltere’de olmanın manâsı ne diye düşünüp, Londra’da kalacağım süreden tam olarak faydalanmaya karar verdim ve onlara katılmadım. Yerine, İngilizcesini sırf benim değil İngiliz arkadaşın da zor anladığı fotoğrafçılık hocasının tekrar dersine giriyordum.
Zamanla tüm arkadaşlarım ya İngiliz ya da hayatının çoğunu İngiltere’de yaşamış yabancılardan olmaya başladı. Tanıdığım Türkler zaten Türkiye’ye geri dönüş yapıyordu.
İngilizcesi çok iyi olan insanlarla sürekli vakit geçirmenin dil öğrenmedeki avantajını bugün görüyorum ama dezavantjları da zamanında az değildi. Grupta İngilizcesi en kötü olan hep ben oluyordum. Yapılan esprileri çoğu kez kaçırıyordum ve İngilizcem hiç gelişmiyormuş gibi geliyordu.

Pes etmek yerine yanlış yaptığımda beni düzeltmelerini istedim. Elimde İngilizce telaffuz kitapları fonetik alfabeyi öğrendim.

Bugün benden daha çok yurtdışında kalmış birçok kişiden daha iyi İngilizce konuşabiliyorum. Sürekli bana soruyorlar: ‘‘Nasıl yaptın?’’. ‘‘Pratikle’’ deyince de inanmak istemiyorlar; çünkü onlara fazlasıyla basit bir cevapmış gibi geliyor. İşin doğrusu hiç de basit bir süreç değil ama denemedikleri için bilmiyorlar.

İngilizceyle haşır neşir olanlar bilir. İngilizceyi zor yapan gramatik yapısı değil, sonsuz kelime sayısı ve ‘hello’ bile deyince sizi ele veren aksan farklılığıdır. Yoda yürüyen ve doğru aksanla konuşan İngilizlerin çoğu, proficiency (uzman) seviyesinde gramer bilmemekte, kendileri hatalar yapmaktadır. Onların avantajı doğru aksan kullanmalarıdır. O yüzden en üst seviyede İngilizce bilip de doğru düzgün konuşamamaktansa, orta seviye de İngilizce bilip iyi bir aksanla konuşmanız daha önemli.

Aksan nasıl mı düzeltilir? Pratikle!
Gerek Türkiye’de gerekse yurtdışıdayken yabancı arkadaşlar edinin, yabancı radyo kanallarını dinleyin ve yabancı filmleri İngilizce olarak, Türkçe altyazıyla izleyin.



Kaynak : www.kigem.com
Yazan : Sinem ERSEVER

 
H

hatice şengül

Kullanıcı
12 Eyl 2008
En iyi cevaplar
0
0
Mersin
ben yabancı dil bölümü mezunuyum liseden
5 yaşımdan beri buişin içerisindeyim ama yeterli eğitimi aldığıma inanmıyorum ölçtürdüğümde advanced çıkıyor ve bu beni huzursuz ediyor grammer yapıyla ilgili bilgim geniş ancakkonuşma problemim var ne demek istediğimi biliyorum ama seri olamıyorum sanki o kız ben değilim de sopa dansı yapan bir afrikalı
ingilizce kursuna başlayacağım bu hafta profiency seviyesinde sertifika almak planımda

umarım burada öğrendiğim püf noktalarını paylaşabileceğim arkadaşlar bulurum sizd eevarsa birşeyle
bana anlatın ben dinlerim
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Bziim konuşamama problemimiz çekingenliğimizden, hata yapma korkusundan.
Oysa anlatanında üstüne basa basa dediği bol bol pratik yapmak ve çok haklı.
Ve asla "hata yaparsam" diye çekinmemek.
İngiltere'de İngilizce konuşmanın zorluklarını bilirim aslında, her yörenin kendine ait bir İngilizcesi var, aynen bizim değişik şivelerimiz olduğu gibi, hatta aralarında çekememezlik durumları bile var.:)İlk çalıştığım okul İngiltere destekliydi ve bizim "Baş Müfettiş" olarak adlandırdığımız kişi Galler Bölgesindendi ve benim mesai arkadaşım Manchester'de yetişmiş bir ingilizdi. Anlaşmamak için inat ederlerdi ve ben aralarında tercümanlık yapardım.:)
Bizlere öğretilen gramer aslında üst seviyede.
Ve biz konuşurken, kendi dilimizde problem etmediğimiz halde, farklı bir yabancı dilde gramer hatası yapmaktan çekindiğimiz için konuşmaktan kaçınıyoruz, ve "anlıyorum ama konuşamıyorum" durumu çıkıyor ortaya. Oysa ne yanlış!
Ülkemize gelen turist, iki kelime Türkçesi ile derdini anlatabilirken, yani bizler anlamak için gayret sarfettiğimiz için, zorlanmıyorlar, aynı cesareti bizimde göstermemiz şart.
 
H

Harun

Kullanıcı
29 Şub 2008
En iyi cevaplar
0
36
İstanbul
leftinthedark.wordpress.com
İnsan test e gelince güzel sonuçlar alıyo ama birisiyle konuşmaya başlayınca zorlanıyor. Geçen hindistan dan birisi aradı, adam zaten yutuyor kelimelerin yarısını . Bi de çok hızlı ingilizce konuşuyor. Hiçbişey anlamadım. Mail adresi vereyim oraya atın ne istiyosanız dedim. başladım mail adresini kodlamaya. @ işaretine kadar zar zor geldik. Ondan sonrasını salladım kapattım  ;D

wats dı prablım.
 
D

dideM

Kullanıcı
5 Eyl 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Hindistanlılar bir tuhaf konuşuyor ya, kelimeleri üstüne bastıra bastıra.. Ben de bişey anlamıyorum onların konuşmasından:) Üzülme, yalnız değilsin:))
Zaten onlarla pratik yapılmaz ya, senin konuşmanı da etkiliyorlar:)
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Öğrenciliğimde, THY acentasında part time yer hostesi olarak çalıştım, Japonlarda beni istifa etme noktasına getirmişlerdi diyebilirim Harun.:)
Sadece uçak bileti değil, kiralayacakları arabaya, kalacakları otele kadar rezervasyon, herşeyleri ayarlanıyor yani ve tüm bunlar telefonda talep ediliyor. O dönem internet denilen kolaylıkla henüz tanışmamışız!
Ama sonunda bir şey öğrendim, bizim İngilizcemiz mükemmel, onların ki anlaşılmaz. Ve adamlar bu anlaşılmaz bir şekilde kullandıkları dille, neredeyse dünya piyasasına hakimler.
Demek ki neymiş, "beni anlamazlar" korkusunu duyarak, konuşmamak hatalıymış!:)
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
En güzeli "pratik yapmakmış"!
Bunun yararına inanıyorum bende, sadece İngilizce için değil, tüm yabancı diller için elbette.
Kızım İspanyolca kursuna gidiyor, bizler bile öğrendik çat pat.:) Öğrendiklerini sürekli tekrarlıyor evde, ve yeni cümleler türetiyor falan filan, İspanyolca pratik yapabilmesi için İspanya'ya gitmesine pek gerek kalmadı gibi gibi. Ben ne derse "ole" diye yanıt veriyorum gerçi ama...  :D
 
H

hanedeyim

ben okadar öğrenmek istememe rağmen ingilizcem çok az ama geliştirmeye çalışıyorum benim sorunum aksağan diğil ingilizce derdimi bile anlatamıyorum çok kötüü :'( ::)
 
B

beje

Kullanıcı
19 Ara 2007
En iyi cevaplar
0
0
grammer ım iyi ama  speakıng zayıf bende de aynı problem var  yurt dişina çıkmayı planlıyorum
 
T

tugba 44

Kullanıcı
26 Ağu 2008
En iyi cevaplar
0
16
ingilterede yasayan biri olarak  ingilizce konusmak ve anlamak zor cunku her milletten insanlanlar var ve her biri farkli lehcelerde ingilizce konusuyor her nekadar okula da gitsen onemli olan pratik yapmak,ingilizce bilen insanlarla diyalog halinde olmak...
 
morkiz

morkiz

Kullanıcı
10 Şub 2008
En iyi cevaplar
0
0
maxMESA' Alıntı:
Yok ya En güzeli Türkle ingilizce konuşmak. Bir tek onları anlıyorum ben. Çunki her kelimeyi bütün harflerini okuyarak söylüyorlar.  ;D
aynen katılıyorum  :)
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
  Oğlum İngilizce yi çok iyi oldukça hızlı konuşuyor..
Bense konuştuğu her cümlesinde birtane sözcüğü zor anlıyorum:)
 
Üst