MOR MENEKŞELER GÜZEL BİR YAZI...

  • Konbuyu başlatan aydan korkut
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde aydan korkut tarafından oluşturulan MOR MENEKŞELER GÜZEL BİR YAZI... başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,870 kez görüntülenmiş, 13 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı MOR MENEKŞELER GÜZEL BİR YAZI...
Konbuyu başlatan aydan korkut
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan bıldırcın
A

aydan korkut

Kullanıcı
17 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
manisa
--------------------------------------------------------------------------------

farkedilmeyi Bekleyen Güzellik...
Kendini bildi bileli mor menekşeyi çok severdi.
Çocukluğunun geçtiği iki katlı evin bahçesinde bahar geldiğinde mor mor
açar, mis gibi kokarlardı.Annesi mor menekşeleri hep duvar kenarına dikerdi. Gölgeyi sever menekşeler derdi. Oysa; öğretmeni bitkilerin güneş ışınları ile
fotosentez yapığını anlatmıştı onlara. Bitkiler güneş ışığına muhtaçtı.
Mor menekşeler ne tuhaf bitkilerdi...
- "Her bitki güneşi severken, onlar neden gölgeyi tercih ediyorlar?" diye
düşündü, durdu Hande...Küçük, ufacık aklı ile aslında menekşelerin diğer
çiçeklerden farklı olduğunu keşfetmişti, işte belki de menekşeler bu
yüzden bu kadar güzeldi.
Küçücük kafası o gün herkesden farklı olursan, bu hayatta değerli olursun
yargısına varmıştı. Daha o yıllarda farklı olmak için uğraş vermeye başladı.
İlk, kimsenin yanına oturmak istemediği, "Hacer'in yanına oturmak istiyorum öğretmenim." diyerek başladı farklılıklarla süren hayatı. Hacer bile şaşırmış, şaşkın şaşkın bakıyordu onun yüzüne.
Hacer, çok dağınık, biraz anlama zorlukları olan problemli bir ailenin
kızı idi. Hande ise; mühendis Kamil Beyin biricik kızı...
Öğretmen, pek oturtmak istemedi önce Hacer'in yanına Hande'yi...
Hande, ısrar ediyordu Hacer'in yanına oturmak istiyordu.Daha sonra bir tatsızlık çıkmasın diye öğretmem Hande'nin annesini çağırdı. Annesi eve geldiklerinde Hande'ye sordu:
- "Neden yavrum Hacer'in yanına oturmak istiyorsun?"
Hande cevap verdi: "Geçen baharda menekşeler ekiyorduk
hani anne, o gün sen bana menekşeler güneşi sevmez demiştin. Oysa, her
bitki güneşi sever.Menekşeler farklı... Belki de bu yüzden bu kadar güzeller... Hacer'in yanına kimse oturmak istemiyor. Ben farklı olmak istiyorum.Belki, Hacer de güzeldir, onu fark etmek istiyorum." dedi.Hande'nin annesinin ağzı açık kalmıştı. İlkokul 4 .sınıf öğrencisi kızının olgunluğuna hayran kalarak :
- "Peki kızım, kimin yanında istersen oturabilirsin." dedi.Pazartesi, Hande Hacer'in yanında oturmaya başladı. Hem Hande tedirgindi,hem Hacer... Birbirleri ile hiç konuşmuyorlardı. Diğer kızlar da soğumuştu Hande'den. Nasıl Hacer gibi dağınık, bir şeyi iki kere anlatma ile anlayan fakir bir kızın yanına oturmayı istemişti?Doktor Cemal bey'in kızı Esin idi en çok alınan...Anne
babaları her hafta sonu görüşüyorlar, Hande ve Esin birlikte oynuyorlardı her
Pazar... Nasıl olur da kendi yerine Hacer'i seçerdi? Çok gururu kırılmıştı Esin'in... Hande ile konuşmuyordu.Bir gün, Hande ve ailesi, Esinler'le dağ köylerinden birinde gerçekleştirilecek bir panayıra katılmak için sözleştiler..
Hande, gene Esin'in somurtacağını bildiği için gitmek istemiyordu. İçin için de Hacer'e kızmaya başlamıştı, arkadaşları ile arasının bozulmasına sebeb olmuştu. Neden sanki bu kadar dağınıktı, neden herşeyi iki kerede anlıyordu, yoksa aptal mıydı?Sonra menekşeleri hatırladı. Hemen düşüncelerinden utandı.
Hacer, farklı diye yargılamamaları gerekiyordu. Hacer'in kimsenin
bilmediği güzelliklerini keşfedecekti. Buna tüm gücü ile inandı.Tam umduğu gibi olmuştu. Esin, somurtarak karşısında oturuyordu. Hande ilekonuşmuyordu. Hande, canını sıkkınlığından biraz dolaşmak için annesinden izin aldı. Köy yolunda yürümeye başladı. Hava iyice soğumuş ve ayaz iyice artmıştı. Kar atıştırmaya başlamıştı. Hande kar'ı çok
seviyordu. Yürüdü, yürüdü... Köye gelmişti...Bir evin önünde durdu. Evin penceresindeki saksıya gözü ilişti. Gözlerine inanamıyordu, bunlar mor menekşelerdi...Ama kıştı ve menekşeler soğuğu hiç sevmezlerdi, eve doğru
bir adım attı, kapıda beliren gölgeyi çok sonra fark etti. Bu Hacer idi.
Hande'ye gülümsüyordu... "Hoşgeldin Hande" dedi Hacer, biraz ürkek
"Buyurmaz mısın?"Şaşkınlıkla kapıya doğru ilerledi Hande ve içeri girdi.Oda, sıcacıktı. Odun sobası her yeri ısıtmıştı. "menekşeler" diyebildi sadece Hande, "bu soğukta???"Hacer gülümsedi: "Onlar annem için, annem onları çok
sever." Sonra yataktayatan kadını fark etti Hande. - "Annen hasta mı?" dedi. Hacer: "Evet, 2 sene önce felç oldu, ona ben bakıyorum. Bizim kimsemiz yok. Birtek ineğimiz var, onunla geçiniyoruz ama tüm işler bana baktığı için derslere çalışacak pek vaktim olmuyor." dedi Hacer utanarak...Bir de dedi: "Bizim köyden şehre araç yok, bu yolu her gün yürüyorum o yüzden de çok yorgun okula geliyorum dersleri anlamakta güçlük çekiyorum."Hande'nin gözleri dolmuştu...Dışarıdan gelen ses ile kendine geldi. Annesi onu arıyordu. Çok merak etmiş olmalıydı... Dışarıya koştu ve annesine sarıldı, ağlıyordu... Bir müddet sonra "Anne, bu Hacer!" diye tanıştırdı sıra arkadaşını...Hacerler'e gidip Hacer'in yaptığı sıcak çorbadan içtiler birlikte. Hande, annesine anlattı Hacer'in hayatını, ağlıyarak. "Bir şeyler yapalım anne"dedi...O hafta, annesi ve Hande, Hacerler'e gidip annesi ve Hacer'i kendi evlerine taşıdılar... Hacer, artık Handeler'den okula gidip geliyordu. Ne dağınıktı, ne de aptal... Sınıfın en iyi öğrencisi olmuştu...Seneler geçti... Hacer ve Hande bir arkadaş değil, bir
kızkardeşlerdi artık... mor menekşeler Hande'ye Hacer'i armağan etmişti... Hacer'e ise; hem Hande'yi, hem hayatı...Seneler sonra ikisi de evlendi... Hacer şimdi bir doktor... Hande'den vicdanın ne kadar önemli olduğunu öğrendi.
Hastalarına vicdan ile birlikte şifa dağıtıyor...Hande ise; bir öğretmen...
Çocuklara farklı olan şeyleri sevmeyi de öğretiyor... Bir kızı var. Adı: HACER MENEKŞE...
Hayatta en çok sevdiği iki şeye birini daha ekledi Hande.hacer Menekşe, teyzesi Hacer'i çok seviyor ve annesine teyzesi için her gün teşekkür ediyor...
SEVGİNİZE KESİNLİKLE ÖNYARGI SOKMAYIN. DAİMA KARŞINIZDAKİNİ DİNLEYİN... GÖRECEKSİNİZ Kİ ÖNYARGISIZ BİR ŞEKİLDE YAKLAŞIRSANIZ, YORUMLARINIZ DAİMA İSABETLİ OLACAKTIR...
HERŞEY, SEVİNCEYE KADAR FARKLIDIR.... SEVDİKTEN SONRA İSE; SEVGİNİN DİLİ HEP AYNIDIR (ALINTI)
 
C

cnslmst

ders çıkarmamız gereken, kendimizi geliştirmemizde bize katkıda bulunacak çok güzel bir hikaye... paylaşımın için teşekkürler aydan...
 
E

eftelya

Kullanıcı
20 Nis 2007
En iyi cevaplar
0
0
istanbul
gözlerim doldu okurken...çok güzel bir öyküydü....teşekkürler Aydan....
 
A

ayben

Teşekkürler yorum yapamayacağım çok duygulandım nutkum tutuldu biraz beklemek istiyorum :'(
 
Y

yaya

Kullanıcı
22 Kas 2006
En iyi cevaplar
0
0
ıstanbul
İnsanın kendini geliştirmesini anlatan tam bu siteye göre yazılmış,çokda duygu yüklü teşekkürler.
 
S

semazen

Kullanıcı
19 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
teşekkürler aydan..ilk okuduğumda hepiniz gibi bende cok etkilenmiştim..her zaman dediğim gibi bazı şeyleri tekrar tekrar okumak iyi oluyor...anımsamak güzel oldu...tekrar teşekkürler..
 
M

metanoya

Kullanıcı
8 Şub 2008
En iyi cevaplar
0
0
ankara
Çok duygusal ve çok güzel bir hikaye.Teşekkürler.Hiçbir şey göründüğü gibi değildir.
 
E

esranur

Kullanıcı
19 Mar 2007
En iyi cevaplar
0
0
ne oluyorsa zaten önyargımızdan dolayı oluyor coğu zaman :-[ önyargısız olabilmek ümidi ile ;)
 
Codex

Codex

Özgür Şahin
Site Kurucusu
14 May 2006
En iyi cevaplar
0
48
Çanakkale
www.kendinigelistir.com
http://www.kendinigelistir.com/mor-menekseler/

Anasayfaya da eklenip, binlerce kişinin bu yazıdan faydalanması sağlanmıştır.
Bu anlamda, yazıyı ekleyen arkadaşıma ayrıca teşekkür ediyorum.
 
B

bıldırcın

Ders alınması gereken çok anlamlı güzel bir yazı teşekkür ediyorum...
 
Üst