Montessori Eğitim Sistemi

  • Konbuyu başlatan GulsahToptas
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde GulsahToptas tarafından oluşturulan Montessori Eğitim Sistemi başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 4,305 kez görüntülenmiş, 9 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Montessori Eğitim Sistemi
Konbuyu başlatan GulsahToptas
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan GulsahToptas
G

GulsahToptas

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
gulsaht.blogcu.com
Her sınıfta farklı yaşta çocuklar, iki öğretmen ve bir sürü oyuncak. Hatta yemek pişiren öğretmen, çiçek sulayan öğrenci. Nasıl, ilk anda çok sağlıklı gelmiyor değil mi? Peki bu yöntemin, üstünde yıllarca çalışılmış bir eğitim sistemi olduğunu söylesek?

Gitgide daha aşina olduğumuz Montessori eğitimi İtalya’nın ilk kadın doktoru olan Dr. Maria Montessori tarafından geliştirilmiştir. 1870 yılında doğan Dr. Maria Montessori, çeşitli ülkelerin eğitim sistemini ve çocuklarını incelemiş ve yaptığı çalışmalarla 1900′lü yıllarda etkisini gösterecek olan yöntemi geliştirmiştir.

Avrupa ama özellikle Amerika’da yaygın olan Montessori eğitim yöntemi -klasik eğitimden farklı olarak- sözlü eğitimden ziyade özel tasarlanmış araçların ve oyuncakların eğitimde daha etkin olduğuna inanır. Klasik sistemle tek ortak yanı okul öncesi eğitimin önemli olduğunu savunmasıdır.

‘Bir insanın en iyi konuşabildiği dil çocukluğunda öğrendiği dildir üstelik kimse ona öğretmemişken!’ diyerek çocuklukta alınan doğru eğitimin hayatta nasıl etkin olduğunu anlatmaktadır.

Montessori Yöntemi



“Today is the tomorrow we worried about yesterday” (Bugün endişe duyduğumuz dünün yarınıdır)

Eğer bugün kendimizi iyi hissedersek, yarına iyi başlayacağız. Dolayısıyla çocukluğunda mutlu olan çocuk bu mutluluğu gençliğine, ergenliğine ve olgunluğuna taşıyacaktır. O yüzden çocuklarımıza bir yandan eğitim verirken bir yandan da mutluluklarını sağlamalıyız.

Bu anlamda yöntem sadece akademik eğitimi değil çocuğun tüm gelişiminde etkin her unsuru ele alıyor. Çocuğun ihtiyacı olan gerçek bir özgüven, sağlıklı bir hayal gücü, öğrenme isteği, bağımsızlık, muhakeme gücü ve karar alma yeteneklerinin gelişmesidir. Böylece gerçek hayatı daha donanımlı karşılayacaktır. Bu yüzden de bu eğitim sisteminde sınıf düzeni ve materyalleri ilk anda farklı gelebilir.

Kişilleştirilmiş eğitim: Sınıf düzeni ile her çocuğa aynı seviyede eğitimden ziyade her çocuğun kapasitesinin ve ilgisinin şekillendirdiği eğitimi öngörmektedir. Konsantrasyonu yüksek olan çocukla ilgisi dağınık çocuğa verilecek ortak eğitim ikisini de yoracağı gibi başarılı bir sonuç da getiremez. Kişilleştirilmiş eğitim çocukta özgüvenin artmasına olanak verir.

Çok dilli eğitim: Türkçenin yanında İngilizceyi, ana dili İngilizce olan başka bir öğretmenle pratik yapması çocuğun ‘gerçek’ dil eğitimi alıyor olmasını sağlar. Kaldı ki iki kültürü ayni anda yaşıyor olması özellikle günümüzün global dünyasında çok önemli. Çok dilli eğitim, çocuğa değişik bakış açılarını, saygıyı ve toleransı öğrenmesini amaçlıyor.

Değişik yaş aralıklarındaki sınıflar: 1-3 yaş arası çocukların aynı sınıfta olması ilk anda garip geliyor olsa da esasen bu sınıflar çocuğu pratik hayata hazırlıyor. Montessori eğitimi gören 4 yaşındaki Rosario’nun annesi çocuğunun okula başladıktan sonra küçüklerini daha fazla kollamaya başladığını söyledi. Önceden bebeklere vuran Rosario artık küçük bir çocuğa daha anlayışla yaklaşmaya başlamış… Montessori’nin en fazla sorgulandığı araç olan bu sınıf sistemi çocuğa dayanışmayı ve değişik ortamlarla baş etmeyi öğretiyor. Empati, sosyalleşme gibi diğer becerilerin de gelişmesine yardımcı oluyor.


Öğretmenlerin tutumu: Çocuğa seçme şansı veren, sadece kendisine değil diğer insanlara ve çevreye/doğaya önem vermesini isteyen eğitim sistemi öğretmenlerini de ona göre seçmeye özen gösteriyor. “Bir eğitimin başarı kriteri, çocuğun ne kadar mutlu olduğudur’ şeklinde özetliyor Montessori. Çocuk aileden çok öğretmenle vakit geçiriyor. Dolayısıyla da öğretmenin, yargılayıcı olmaması, çocuğa gereksiz şartlandırmalar vermemesi gerekiyor ki çocuk ileride sağlıklı muhakeme gücüne sahip olabilsin. Bu dogrultuda Montessori ogretmeni olabilmek icin bir dizi egitimden gecmeli ve sertifikaya sahip olmalisiniz.

Montessori Sisteminden Birkaç İpucu

Dayatmayın, seçenek sunun. ‘Bunu yemelisin’ cümlesinden de ‘yemeğini çatalla mi yemek istersin yoksa kaşıkla mı?’ sorusu daha etkili olabilir.
Çocuğunla fiziksel olarak eşit seviyede konuşun. Siz daha yüksekteyken gerçekleştirdiğiniz diyalog bir sahip-kedi ilişkisini andırabilir. Seviyeleriniz eşitken kelimelerinize daha önem verdiğini hissedeceksiniz.
Harfleri yeni öğrenen çocuğunuzla sahilde kum oyunu harika bir pratik olabilir. Sahilde gördüğünüz geminin g’sini büyük parmak hareketleriyle kuma yazarsanız hem öğrenmesine yardımcı olursunuz hem de elini yazıya hazırlamış olursunuz.
3 parçalı yap-bozlar iki yaşındaki çocuğunuzun muhakeme gücü için güzel bir başlangıc olabilir.
Konsantrasyonundan şikayet ediyorsanız beraber bulaşık yıkamayı deneyin. Süngeri köpürtmek, kirli tabağı dikkatlice temizlemek, kontrol etmek ve durulamak üç yaşındaki bir çocuk için konsantrasyon idmanıdır.
Samantha T. Gan. İlk ve orta ögretimini Montessori’de tamamlamış. Amerika’dan sonra Bruksel’de Montessori ögretmeni olarak calışıyor. 1.5-4 yaş arası sınıfta İngilizce konuşan öğretmen olarak görevini sürdürüyor.
İndigo Dergisi: Bu eğitim sisteminden sonra klasik eğitim sistemine gecen çocuk zorlanmıyor mu?

S.T.Gan: Biz çocuklara sadece özgürlük değil onlara hayatta karşılacakları değişimle baş etmeyi de öğretiyoruz. Bu yuzden çocuk kendini değişen ortama adapte edebilmekte yeterli yetiye sahip oluyor. Ben 16 yaşıma kadar bu sistemde eğitim gördükten sonra sıkı bir Katolik Kız Okuluna gittim ve hicbir problem yaşamadım. Sahip olduğum esneklik benim her ortamda rahat olmamı sağladı.

İndigo Dergisi: Montessori egitim sisteminin yaygınlaşacağına inanıyor musunuz?

S.T.Gan: Elbette. Özellikle Amerika ve Kanada’da yaygınlaşıyor hatta devlet okullarında bile uygulama başladılar. İngiltere’de bir süre sonra tamamen bu egitime gecilecegi konusunda söylentiler mevcut. Zaten bu sistemin çocuklar üstündeki pozitif etkisini görüp de dikkate almamak mümkün degil.

***

Patricia Niederberger, 2 yıldır Montessori öğretmeni olarak çalışıyor. Grafik eğitimi almış olmasına rağmen gönüllü olarak çocuklarla ilgilenmeye başlamış ve öğretmen olmaya karar vermiş. 1.5-4 yaş arası sınıfta Fransızca konuşan ögretmen olarak görevini sürdürüyor.

İndigo Dergisi: 4 yaşındaki bir çocukla 1.5 yaşındaki bir çocugun aynı sınıfta olması, öğretmenin yemek pişiriyor olması alışık olunan bir durum değil. Bunu velilere nasıl açıklıyorsunuz?
P. Niederberger: Önyargıyı yıkmak kolay olmuyor ama gercekten cocugunun egitimiyle ilgilenip araştırma yapanlara anlatmamıza gerek kalmıyor. Sonuçta bu bir tercih, ikna etmek icin fazla çabalamamızın anlamı yok. Fakat sınıfı soluyan, sınıftaki her eşyanın cocugun sadece akademik değil davranışsal gelişimine de hizmet ettiğini gören veli bu sisteme kayıtsız kalamıyor.
İndigo: Sınıfın ortasında beyaz bir daire gözumuze carptı. Nedir bu?

Patricia: İsteyen cocuga bu daire ustunde yuruyerek tur atmalarını önerdik. Böylece denge kavramı gelişiyor, vucudunu nasıl yönetmesi gerektigini ögreniyor. Özellikle sinirlenmiş çocukta cok işe yarıyor. Böylece hem sakinleşiyor hem de konsantrasyonunu sağlıyor. Bu amaca yönelik eğlenceli bir oyunumuz da var. Doğumgünü olan çocugu dairenin merkezine alıyoruz. Diger cocuklar, daire üzerinde çocuğun yaşı kadar dans ederek tur atıyor. Cok eğleniyorlar…


not: ındiago dergisi sitesinden alıntıdır.

 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Harika bir yöntemdir, teşekkürler tanıtım için Gülşahcım.
Ancak, gerçekten önyargıyı yoketmek çok zor.
Örneğin bizim ülkemizde, zeki çocuklar için açılan "özel sınıflar"a bile tepki o kadar büyük ki!
 
G

GulsahToptas

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
gulsaht.blogcu.com
Öncelikle rica ederim Zynep  :)
Haklısın, Ülkemiz bazı yeniliklere hemen alışamıyor özellikle aileler de bu şekilde.
Sanırım kısır döngü bu. :-X
Ama yöntem gayet hoş.
Ülkemizde özel bir kolejin ( isim vermek istemem ama bilenler bilir düye düşünüyorum) bu tarz bir eğitim sistemi var.
Çocukları özellikle de anasınıfı öncesi torakla, ekmek-biçmekle tanıştırıyorlar. Yazın Doğa ile iç içe olsunlar diye  bir çok etkinlik yapıyolar.
Tabi bu tarz okullar o kadar az ki...
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Biz  denedik ve başarılı olduk Gülşah, ama bazı zihniyetler olayı çözemedi ne yazık.:( ve hatıralarımda kaldı sadece.
Üniversite eğitimim sırasında çok sevmiştim bu yöntemi.
 
G

GulsahToptas

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
gulsaht.blogcu.com
Ben en çok Konsantrasyon sorunu karşısında ki çözüme şaştım ve hoşuma gitti. :)
Belki bunu yeni duyduğum içindir.
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Uygulanamadığı için bilinmemesi, duyulmaması doğal elbette Gülşah. :)
 
Y

yaratici_idea

Kullanıcı
17 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
Çok iyi bir yöntem olduğunu düşünüyorum.
Geleceğin eğitim sistemi bence böyle olacak.
Ama görebileceğimi sanmam  ;)
 
D

dideM

Kullanıcı
5 Eyl 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Kişilleştirilmiş eğitim
Bugün de doğru olduğunu savunduğumuz bu değil mi zaten!

Çocuğa seçme şansı veren, sadece kendisine değil diğer insanlara ve çevreye/doğaya önem vermesini isteyen eğitim sistemi öğretmenlerini de ona göre seçmeye özen gösteriyor.
Öğretmeni seçmek! bunu yapabiliyorsa helal olsun. Artık bizde öğretmenlerin isteğine göre çocuklar seçiliyor!! Maalesef!

Dolayısıyla da öğretmenin, yargılayıcı olmaması, çocuğa gereksiz şartlandırmalar vermemesi gerekiyor ki çocuk ileride sağlıklı muhakeme gücüne sahip olabilsin.
Hehe tabii. Belki hepiniz yaşamışsınızdır; ilkokulda öğretmenlerimiz sol eliyle yazan arkadaşların eline vurarak zorla sağ ile yazması gerektiğini söylerlerdi. Tabii bunun muhakemeyle alakası için çook derinlere inilmesi gerekebilir ancak yine de bir şartlandırmadır ve çocuğun güveniyle birebir bağdaştırılabilir.

Konsantrasyonundan şikayet ediyorsanız beraber bulaşık yıkamayı deneyin. Süngeri köpürtmek, kirli tabağı dikkatlice temizlemek, kontrol etmek ve durulamak üç yaşındaki bir çocuk için konsantrasyon idmanıdır.
Çok güzel bir yöntem olabilir.:)

Teşekküler Gülşah'cım harika bir paylaşım olmuş.
 
Üst