Meğer ''rüşvet'' adet üzere yayılmış!

  • Konbuyu başlatan gokhankonuk
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Garip Olaylar \/ İlginç Bilgiler kategorisinde gokhankonuk tarafından oluşturulan Meğer ''rüşvet'' adet üzere yayılmış! başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,526 kez görüntülenmiş, 6 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Garip Olaylar \/ İlginç Bilgiler
Konu Başlığı Meğer ''rüşvet'' adet üzere yayılmış!
Konbuyu başlatan gokhankonuk
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan syn
G

gokhankonuk

Kullanıcı
7 May 2007
En iyi cevaplar
0
0
ankara
Fuzuli'nin Şikayetname'sinde geçen 'Selam verdim rüşvet değil deyü almadılar' sözü doğruymuş! Meğer rüşvet masum bir hediyeleşme, hal hatır sorma faslının sonucunda ortaya çıkmış! Fuzuli’nin ‘Şikayetname’sinde geçen “Selam verdim rüşvet değil deyü almadılar” sözü meğer doğruymuş! Meğer, rüşvet masum bir hediyeleşme, hal hatır sorma faslının sonucunda ortaya çıkmış! Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali ve Dr. Aylin Koç’un hazırladığı, “Kültür Tarihimizde Çeyiz” (Picus Yayınları) adlı kitapta yer alıyor bu ilginç bilgi. İki akademisyen, hediyeleşme kültürünün toplumsal hayatımızdaki görünümlerini incelemeye karar vermişler ve ortaya bu sıra dışı eser çıkmış. Farklı uzmanların makalelerinden oluşan kitap, farklı kültürlerdeki hediyeleşme geleneklerine ışık tutuyor.

Osmanlı toplumunda hediyeleşmek için sebep çok: Bebek doğduğunda, düğün olduğunda, bayramlarda, özel günlerde, sevinçli bir haber alındığında, üzülen birisini görüldüğünde… Hal böyle olunca, komşusuna, akrabasına, yolda geçerken selam verene bile hediye veren Osmanlı tebası devlet dairesine giderken, devlet büyüklerini ziyaret ederken de eli boş gitmezmiş. Bu öyle yaygınlaşmış ki, bir süre sonra âdetten olmuş. Çalışanlar da bir süre sonra işini yapacakları vatandaştan bir şeyler bekler hale gelmiş. Ve tabii ki, hediyeleşme ile ‘rüşvet’ arasındaki o ince çizgi yavaş yavaş ortadan kalkmış. Fuzuli’nin o ünlü dizesi de tam bu durumu özetliyor. Yine Şahin’in yazısından öğrendiğimize göre, Osmanlı son dönemlerinde, Tanzimat’tan sonra bu işi bir kurala bağlamış: Devlet görevlilerine gelen hediyeler yasak olan/olmayan diye ikiye ayrılmış. Yasak olan hediyeler arasında; altın, gümüş ve bunlarla yapılan kıymetli eşya, şal, kumaş, kürk, köle, cariye, binek hayvanı, çadır, kuru yemişler, odun ve kömür bulunuyor. Yasak olmayan hediyeler ise üzüm, kavun karpuz, çiçek, şekerleme ve tatlılar, yoğurt, tereyağı, süt, kuzu... Hediyeleşmeyi sosyal hayatın bir parçası haline getiren Doğu toplumlarında özellikle Türklerde bu gelenek zamanla suistimal edilse de insanları birbirine yaklaştırıyor, ilişkileri sağlamlaştırıyor. Kültür Tarihimizde Çeyiz adlı eseri, hediye, rüşvet, çeyiz gibi kavramların aslında nasıl da ince sınırlarla birbirinden ayrıldığını görmek için okuyun. Kim bilir, belki de bu ilginç kitabı birine hediye edersiniz!

 
R

roze

Hiç aklıma gelmezdi, hediyeleşmeden rüşvete gelmişiz. Teşekkürler ;)
 
G

Gozde

Kullanıcı
9 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
Lüleburgaz
şaşırdım ama gelenek olarak hediyeleşmek güzel birşey
önemsendiğini hissediyor insan aradaki bağları güçlendirdiğini düşünüyorum ::)
 
S

syn

Kullanıcı
12 Ara 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Alıntı sahibi: roze üzerinde Bugün  10:53:55
Hiç aklıma gelmezdi, hediyeleşmeden rüşvete gelmişiz. Teşekkürler Wink

Zamanla bunun da suyunu çıkarmışlar işte.
öyle görünüyor da  başka milletlerde de mi bu şekilde çıkmış acaba ?
 
Üst