Mavi AY

  • Konbuyu başlatan ayben
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Araştırma Sonuçları kategorisinde ayben tarafından oluşturulan Mavi AY başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 11,441 kez görüntülenmiş, 24 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Araştırma Sonuçları
Konu Başlığı Mavi AY
Konbuyu başlatan ayben
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan ayben
A

ayben

Mavi Ay veya "Blue Moon"

1985 yıllarından önce bizim televizyon kanallarında oynayan çok güzel bir dizi vardı. Dizinin orjinal adı 'asıl işinden farklı bir iş yapan' anlamına gelen argo 'Moonlighting' iken Türkiye'de 'Mavi Ay' veya ingilizce 'Blue Moon' olarak oynamıştı. Son zamanlarda Digitürk'üm Retromax kanalında tekrar gösteriliyordu. David rolündeki Bruce Willis ile Maddie rolündeki Cybill Shepard'ı tüm türk izleyicilerinin hayranlığını kazanmıştı. Biri serseri çoğu zaman sarhoş diğeri sarışın ve ciddi iki detektifi canlandıran bu ikili sürekli kavga ederlerdi. Halk arasında ilginçtir ki türkçe adı ile değil ingilizce adı ile daha çok tutunan bu dizideki dedektif bürosunun adı 'Bule Moon'du. Bizim kültürümüzde Mavi Ay kavramı yok, pek bilmeyiz ama gökbilimde böyle bir kavram var mı? Evet var ama bu daha çok Amerikalıların kültüründe var.
Önce gökbilimde ne zaman Mav Ay kavramını kullanıyıruz ona bakalım. Amerikan folklöründe eskiden bu yana dolunay evresindeki Ay'a farklı isimler verilmiştir. Bunlardan biri de 'Mavi Ay'dır. 1883 yılında Endonazya'da Krakatoa yanardağı patladığında, insanlar Ay hangi evrede olursa olsun Ay'ı hep mavi renkte görmüşlerdir. Bazı geceler ise Ay yeşil renkte gözüküyordu. Bu patlamayı bilim adamları 100 Megatonluk nükleer bombaya benzetmişlerdir. 600 km uzaklıktaki insanlar dahi top patlamasına benzer sesi duymuşlar ve yanardağdan çıkan çok miktarda toz Dünya atmosferine karışmış ve bu nedenle Ay mavi renge dönüşmüştür. 1 mikron boyutundaki tozlar kırmızı ışığı saçar ve diğer renkleri geçirir. İşte bu nedenle Ay'ın beyaz ışığı bu toz bulutlarından geçtiğinde genellikle mavi bazan da yeşil renge dönüşmüştür. Eflatun rengindeki Güneş ve gece parlayan bulutlar da yine bu sırada görülen ilginç görüntülerdir. Bu tozların etkinliği 4-5 yıl sürmüştür. Başka volkanik patlamalar da Ay'ın mavi renkte gözükmesine neden olmuştur. Örneğin 1983'de Meksika'da El Chichon, 1980'de St. Helen ve 1991'de Pinatuba yanardağ patlamaları sırasında da Ay'ın mavi renkte görüldüğü konusunda gözlemler var. Bu durum çoğu zaman büyük orman yangınlarında da ortaya çıkar.
Mavi Ay kavramı ABD'de yayınlanan çiftçi almanağında ilk kez 1829 yılında yer almış ve 1937 yılına kadar bu tanım uygulanmış. Bilindiği gibi 29 günde bir dolunay meydana gelir. Eğer üç ay süren bir mevsimde dördüncü bir dolunay meydana gelirse o mevsimdeki üçüncü dolunaya mavi ay denilmekteydi. Fakat son zamanlarda ABD takvimlerinde yer alan mavi ay kavramı değişmiştir. Bugün eğer bir takvim ayında iki kez dolunay meydana geliyorsa ikincisi mavi ay olarak isimlendirilmektedir.
Mavi ay çok nadiren meydana gelir. Her yılda 12 dolunay vardır ve 11 gün artar. Bu durumu müslüman ülkeler ramazanın her sene yaklaşık 10 gün erken olmasından bilirler. Bu artan günler biriktiğinde bir yılda 13 dolunay gözlenir. Bu süre 32 aydır veya 2.72 yıldır. Amerikalıların kültüründe her dolunayın bir adı vardır ve bu isimlendirme dolunayın meydana geldiği zaman göre verilir. İşte bu fazladan meydana gelen 13'cü dolunaya da mavi ay denmektedir. Ay bir evresini 29.5306 günde bir tamalar, kullandığımız takvimde de bir ay yaklaşık bu süreye eşittir, bir veya iki gün artar. Doğal olarak Şubat ayı hariç çünkü Şubat, dolunay döneminden 1-2 gün fazla değil tersine 1-2 gün daha kısadır. O nedenle Şubat ayında mavi ay meydana gelmez. Bırakın mavi ayı bazan dolunay dahi meydana gelmez. Bazı yıllarda iki kez mavi ay meydana gelebilir, bu ise Şubat'da dolunay olmamasına bağlıdır. bu durum yüzyılda ancak 4-5 kez olabilir.
Ay'ın dolunay evresine girdiği an önemlidir. Doğal olarak yeryüzünde bölgeden bölgee değişir. İşte bugünlerde ABD'de mavi ay kavramı çok tartışılmaktadır çünkü Mayıs ayının sonunda meydana gelecek dolunay onlar için mavi aydır. Avrupa ise Mavi Ay'ını Haziran ayının sonunda meydana gelecek dolunayda yaşayacak. Çünkü 31 mayıs günü meydana gelecek dolunay onların yerel saatleri için Mayıs ayında olurken Avrupa'da yerel saat ile Haziran'ın ilk gününde meydana gelecek.
Bizim kültürümüzde dolunaydan ziyade yeniay kavramı vardır bu ise uzun yıllar Ay takvimi kullanmamızdan kaynaklanır. Dolunayı sadece romantik bir havada seyretmeye bayılırız. Mavi Ay dizisini bu kadar çok seven halkımız acaba 30 Haziran'da oluşacak Mavi Ay'a da ayrı bir sevgi besler mi bilinmez.

Ethem Derman
29/05/2007 tarihli Tübitak Uluslararası Gözlemevi haberleri

[eklenti yönetici tarafından silindi]
 
L

Lier22

paylaşım için teşekkür... bunuda öğrenmiş olduk...  :)
 
A

ayben

rica ederim  :)
artık ben bu başlık altında size astronomiyle ilgili bilgiler vermek isterim. bildiklerimi öğrendiklerimi burda paylaşıp, gelişimimize katkı sağlamak beni çok heyecenlandırmakta.... ;)
 
A

ayben

Mars yüzeyinde meydana gelen kum fırtınaları sonucunda meydana gelen bazı insan yüzüne benzeyen şekiller Marsda canlı mı var sorusunu bazı bilim dışı insanların aklına getirmişti. Aşağıdaki fotoğrafı görünce yine o tür insanlar ayağa kalkar düşüncesi ile fotoğraf ile ilgili haberi aktarmaya karar verdim. Haberin ayrıntılarını ESA ve UniverseToday sayfasında bulabilirsiniz. Uzun yıllar gökbilimciler Marsda su olup olmadığını araştırdılar. Son zamanlarda bir çok gözlemler bu konuda pozitif sonuçlar verdi. Son olarak ESAnın (Avrupa Uzay Ajansı) 2 Haziran 2003 yılında fırlattığı "Mars Express" uzay aracı Mars gezegenini tekrar düşünmemizi sağladı. Bu uzay aracının üzerinde bulunan radar ile Mars yüzeyinin alt bölgeleri 1000 metre derinliğe kadar incelendi. Bir çok katmanda su buzuna rastlandı. Mars Expressde bulunan OMEGA aleti yüzeydeki minerallerin haritasını çıkarmak için hazırlanmıştı. Elde edilen bulgulara göre yüzeyde uzun süre su ile etkileştiği belirlenen mineraller var. Bu mineraller sadece Marsın yaşlı yüzeyinde bulunmaktadır. Bu ise bize Marsın oluşumunun ilk 4-5 milyon yılında suyun yüzeyde bulunduğunu göstermektedir. Daha sonra yüzeye çıkan su buharlaşıp atmosfere karıştı. Bu buharlaşma sürecinde Sülfatlar oluştu ki OMEGAnın bulduğu ikinci mineral sülfatlardı. Yandaki resim Mars Expressde bulunan HRSC kamerası ile alınmıştır ve Mars yüzeyinin yaşlı bir bölgesini göstermektedir. Burada suyun akarak nasıl bir dere yatağı oluşturduğunu görüyoruz.

Ethem Derman

[eklenti yönetici tarafından silindi]
 
T

tera_1032

aybenciğim bu ne güzel biliiigiiiiler paylastıgın için tesekkürler sekerim bebegim :p
 
T

tera_1032

senin bu mavi ay düşüncelerini  merak ettim cnm benle  özel olarak bulustugumuzda anlatt :-*
bilirsin ben maviyi cok severim :)))))
 
C

CaspeR

Kullanıcı
27 Ara 2006
En iyi cevaplar
0
0
Teşekkürler..ayben
 
A

ayben

bende teşekkür ederim anlaturım canım bilirsin astronımiyi severim incelerken okudum o haberi ve sizinle paylaşmak istedim ;)
 
A

ayben

Başınızı kaldırıp, ara sıra da olsa gökyüzüne baktığımızda, parlayan yıldızların güzelliğinden etkilenmeyenimiz yoktur. Ancak, günlük yaşamın koşturmacasında, bu güzelliğin farkına pek azımız varıyor; hele bir de büyük kentlerde yaşıyorsak, etrafımızdaki beton yığını ve ışık kirliliği, istesek de bu güzelliği görmemizi engelliyor. Ancak, yine de arada bir gökyüzüne bakıp, bundan zevk alıyorsanız, siz de amatör gökbilimci sayılırsınız.

Gökbilimcileri iki gruba ayırabiliriz: Amatör gökbilimciler ve profesyonel gökbilimciler. Amatörler, zorunlu olmadıkları halde gökyüzünün keyfini çıkarırken, profesyoneller birtakım karmaşık denklemlerle uğraşmayı tercih ederler. Şaka bir yana, bugün pek çok profesyonel gökbilimci de amatörce gözlemler yapmaktan zevk almakta ve çalışmalarında amatörlere destek olmaktadır. Bunun en güzel örneğini, gökbilimcilerimizin hiçbir karşılık beklemeden gökyüzü gözlem şenliklerine yaptıkları katkılar oluşturuyor.

Gökbilim, sınırı olmayan bir laboratuvarda yapılır ve bu laboratuvarda çalışmak için uzman olmak gerekmez. Bu laboratuvara girenler, yani geceleri bir defa da olsa kafasını kaldırıp gökyüzüne bakan herkes bir amatör gökbilimci sayılır. Başka hiçbir bilim dalı bu denli halka açık değildir. Amatör gökbilimci, istediği konuda, canı istediği zaman çalışmakta özgürdür.

Gökbilim denince, genelde akla ilk gelen teleskop olur. Aslında bir teleskop -özellikle de ülkemizdeki amatörler için- lüks sayılır. Ülkemizde teleskop üreten firmalar bulunmadığı gibi, yurtdışından getirilenler de genellikle değerinin çok üzerinde fiyatlara satılmaktadır. Ancak son yıllarda ülkemizdeki amatörlerin sayısının büyük oranda artması ve tüm sınırlı olanaklarına karşın yaptıkları başarılı çalışmalarla adlarını duyurmaları sonucunda, dünyanın en çok satan teleskop firmalarının ürünleri artık ülkemizde de satılıyor. Bu, ülkemizdeki amatörlerin gözlem araç-gereci sıkıntısını bir ölçüde de olsa giderebiliyor.

Aslında amatör gökbilimci, gözlem araçlarını hazır satın almak zorunda değildir. Amatör gökbilimcilerin temel uğraşlarından birisi de bu araçları kendi olanaklarıyla üretmeleridir. Yurtdışında, teleskop ve diğer araç-gerecin yapımıyla uğraşan pek çok amatör vardır.

"Amatör gökbilimci olmak için teleskop şart değil" diyoruz. Peki bir teleskop sahibi olmadan hangi gökcisimleri görülebilir? Çıplak gözle ya da basit bir dürbünle neler yapabileceğinizi bir bilseniz, belki bir daha teleskopa ihtiyaç duymayacaksınız. Çıplak gözle neler yapabileceğimizi bir bakalım. Takımyıldızları, gezegenlerin hareketlerini, Ay'ın ve hatta gözünüz çok keskinse Venüs 'ün evrelerini, örtülmeleri (zaman zaman, Ay gezegenleri ve yıldızları, daha seyrek olarak bir gezegen bir yıldızı örter), Ay ve Güneş tutulmalarını, göktaşı yağmurlarını, kuyrukluyıldızları, ikili yıldızları, değişken yıldızları, bulutsuları, yıldız kümelerini, hatta milyonlarca ışık yılı uzaklıktaki birkaç gökadayı gözleyebiliriz. Üstelik, gökyüzünde geniş bir alanın gözlenmesini gerektirdiği için, gezegenlerin ve Ay'ın hareketleri, takımyıldızlar, göktaşı yağmurları gibi gök olaylarını gözlemenin en iyi yolu onlara herhangi bir araç olmaksızın bakmaktır.

Bir dürbünle yapabilecekleriniz ise çıplak gözle yapabileceklerinizin biraz daha ötesinde. Basit bir arazi dürbünüyle, kuyrukluyıldızları, gökadaları ve yıldız kümelerini çok daha ayrıntılı, yıldızları çok daha parlak görürüz. Çıplak gözle birbirinden ayıramadığımız ikili yıldızları ayırt ederiz.

Bilim ve Teknik dergisinin düzenlediği gökyüzü gözlem şenlikleri amatör gökbilimciliğe başlamak için iyi bir fırsat. Katılımcılar, bu şenliklerde temel gökbilim konularında bilgilendirildikleri gibi, deneyimli gözlemciler eşliğinde gökyüzü gözlemleri yapıyorlar.

Alp Akoğlu

 
A

ayben




ÜLKER AÇIKYILDIZ KÜMESİ
Eğer hava karanlık ve çok temizse çıplak gözle 11 kadar yıldızı görülebilir. Yaklaşık 2° kadar bir alanda 500 kadar sönük yıldızı gözlenmiştir. Bu da Ay'ın açısal çapının 4 katı kadardır. Diğer açık kümelere göre daha az yıldız içerir.






ANDROMEDA GÖKADASI 
Güneşin sahip olduğu kütlenin 300-400 milyar katı bir kütleye sahip olduğu hesaplanmıştır. Bize yaklaşma hızı ise saniyede 300 km olarak ölçüldü. Karanlık bir ortamdan çıplak gözle dahi görülebilmektedir. Teleskopla spiral yapısı görülebilir.
 
O

okyanusya

Kullanıcı
3 Ağu 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
aman allahım bu ne büyüklük ...
sen çok büyüksün , aklım almıyo almak istemio  :'(
 
A

ayben

bunlar ne ki be okyanusya daha neler var evrende aklımızın alamayacağı büyüklükte ;)
 
A

ayben

CENTAURUS RADYO GÖKADASI
Radyo dalga boyunda daha rahat gözlenmektedir. En yakın radyo gökadadır. Gökyüzünde Centaurus takımyıldızı bölgesinde bulunur. İyi bir teleskopla gözlenebilir.



 
A

ayben

İçinde yüksek enerjili fotonlar bulunan bir kuşaktan söz ediliyor.(ne kadar bilimsel bilmiyorum).İlk olarak Edmund Halley tarafından bultsu bir kuşak olarak keşfedilmiş. İddialara göre Dünya 2012'de bu kuşağa girecekmiş, çok garip şeyler olacakmış.Mesela; 2 sarmallı DNA 12 sarmala dönüşecek, insanlar birbirlerinin düşüncelerini okuyacak, 5. boyuta geçilecek...Bence bu iddialar çok saçma.Ama sizlerin düşünceleri neler?

arkadaşlar bu haberi duyunca çok şaşırdım ve sizinle de paylaşmak istedim ne dersiniz böyle bir şey mümkün müdür?
5. boyut ???

bide dünyamız da zaten boyut atlamış 4. boyuta geçmiş...
 
S

Samira

Kullanıcı
14 Ara 2007
En iyi cevaplar
0
0
aybenciğim çok güzel bir yazı hazırlamışın.eline sağlık ;)..paylaştığın için tşk ederim.... :)
 
A

ayben

eğer faydam oluyorsa bilgi haznenezi biraz daha geliştiriyorsam ne mutlu sizle beraber bende öğreniyorum şüphesiz takip etmeye çalışıyorum ve ilgimi çekenleri sizle paylaşıyorum :) 

rica ederim ;)
 
S

Samira

Kullanıcı
14 Ara 2007
En iyi cevaplar
0
0
olmaz mı cancağazım ;)sağolasın :)
 
Üst