KÜÇÜK KUŞ

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan derman86
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

derman86

Kullanıcı
Katılım
2 Eki 2007
Puanları
0
Konum
Ankara
Morrie Schwartz, hayat dolu bir üniversite profesörü... 1994'te vücudunda bir gariplik hissetmiş. 70'lık vücudu artık dans derslerini kaldıramayacak kadar bitkinleşmiş. Doktora gittiğinde yakında öleceği haberini almış: Hastalık Morrie'yi tekerlekli sandalyeye bağlamış.

Dersleri bırakmış, evdeki bakıcının kollarında bebekliğe yeniden dönmüş. Kucaklanıp kaldırılır, başkası tarafından yıkanır, poposu pudralanır olmuş. Düşünmüş o zaman:

"Kendimi bırakıp yok olmayı mı bekleyeyim, yoksa kalan zamanımı en iyi şekilde değerlendireyim mi?"

Sonunda ölümünden utanmamaya ve yaşamla ölüm arasındaki son köprünün bütün ayrıntılarını anlatmaya karar vermiş. Hayattaki son dersi, "kendi ölümü" olacakmış.

Önce sevdiklerini toplayıp, onlara bir "canlı cenaze töreni" düzenlemiş. Bizim ancak ölenlerin ardından yaptığımız sevgi konuşmalarını hayattayken dinleme ve gönlünce cevap verme şansını yaratmış. ABC televizyonunun ünlü haber sunucusu Ted Koppel'ın programına konuk olunca üne kavuşmuş. Dünyanın dört bir yanından mektup yazan, röportaja gelen insanlar ona "son yolculuk"u sormaya başlamışlar. Morrie'nin bu sorulara verdiği yanıtlar Türkçede de yayımlandı. (Mitch Albom, "Öğretmenim Morrie'yle Salı Buluşmaları", Boyner Y. 1997)

Birbirinden ilginç o yanıtlardan benim aklımda kalan ders şu oldu:

"Herkes öleceğini bilir, ama kimse buna inanmak istemez. Oysa öleceğimize inansak, bazı şeyleri farklı yapardık. İnsan ölmeyi öğrenince yaşamayı da öğrenmiş oluyor. Budistlerin yaptığını yap ve her sabah omuzundaki küçük kuşa sor:

- O gün, bugün mü?

Hazır mıyım? Olmak istediğim insan mıyım? Kariyer, iyi maaş, araba ve ev taksitleri... Hayattan istediğim şey bu mu?"

"Şuraya uzanmış yavaş yavaş ölürken rahatlıkla söyleyebilirim ki, istediğin kadar güce ya da paraya sahip ol, yaşamı satın alamazsın." diyor Morrie... "

- Son bir 24 saatin olsa ne yapmak isterdin?" sorusuna ise herkesi şaşırtacak kadar sade bir cevap veriyor:

"- Sabah kalkar, jimnastiğimi yapar, ardından çörek ve çayla kahvaltı eder, yüzmeye giderdim. Sonra arkadaşlarımı evde güzel bir öğle yemeğine davet eder, onlara ne kadar değer verdiğimi anlatırdım. Ardından ağaçlıklı bir bahçede yürüyüp renkleri, kuşları seyreder, doğayı içime çekerdim. Akşam sevdiklerimle bir restorana gidip yemek yer ve en güzel kızlarla tükeninceye dek dans ederdim. Ardından eve gelir mükemmel bir uyku çekerdim."

Sizin bunları yapacak vaktiniz var. Bütün yapmanız gereken arada bir omuzunuza bir bakış atıp sormak: "Bugün mü küçük kuş, bugün mü?"

CAN DUNDAR

 
teşekkür ederim derman cok guzel bir paylasım...inan cok etkilendim.acaba bız olumu gunde ne kadar hatırlıyoruz ki? belki de hiç...ama o bize sah damarımız kadar yakın dimi.herkez olecegını bilerek yasasa keske...
 
'' Hergünü hayatımızın ilk günü imiş ve göreceğimiz son olacakmış gibi yaşamak ''Paylaşım için teşekkürler.Bence bu tür manevi yazıların sürekli gündemde tutulması  sevgiler.
 
eftalya_er' Alıntı:
'' Hergünü hayatımızın ilk günü imiş ve göreceğimiz son olacakmış gibi yaşamak ''Paylaşım için teşekkürler.Bence bu tür manevi yazıların sürekli gündemde tutulması  sevgiler.
eftalya bilmiyorum daha önce yayınlandı mı bu yazı. arama motoruna yazdım çıkmadı. can dündarın yazıları ünlüdür. ben tşk ederim okuduğun için... sevgiler
 
Bu tür yazılar sürekli okunsun bence kayıp olmaz kazancımız  olur .Gündeme taşımak lazım sürekli
 
((( Bütün yapmanız gereken arada bir omuzunuza bir bakış atıp sormak: "Bugün mü küçük kuş, bugün mü?" )))
neden arada bir..? ya o arada bir soracağımız vakit gelmeden ölürsek...(bence hiç çıkmaması gerek ölüm'ün aklımızdan)teşekkürler derman86 :)
 
...................Kariyer, iyi maaş, araba ve ev taksitleri... Hayattan istediğim şey bu mu....................

hayat sadece bunlardan ibaret olmamalı.. :-\


.................istediğin kadar güce ya da paraya sahip ol, yaşamı satın alamazsın......................

ewet dünya malı dünyada kalır...

zamanımızı  her yönden iyi değerlendirip,,yarın ölecekmiş gibi güzell bi yaşam sürmeliyiz...hepimiz hayırlarla dolu,bereketli bi yaşam süreriz inş..................................paylaşım için teşekkürler :)
 
TEBRİKLER DERMAN
YİNE KENDİNE YAKIŞANI YAPTIN VE SANA YAKIŞIR BİR YAZI DAHA PAYLAŞTIN BİZİMLE
İYİ Kİ VARSIN  DEVAMININ GELMESİ DİLEĞİYLE :)
 
Morrie Schwartz'ın ''Kendi Ağzından Bilgece Yaşamanın Sırları'' kitabını mutlaka okumalısınız.Felsefesi,hayata bakışı, gerçekleri kabullenişi,özdeyişleri,tecrübeleri yol gösterici nitelikte.
 
2005 yılında konulan kanser teşhisinden sonra tek yaptığım bu...

Hayatı hep son gün tadında yaşamak... Can Dündar sanki bir parça beni anlatmış burada.. Ben yaşamı ve yaşamanın ne demek olduğunu öğrendim... umarım herkes öğrenir...
 
spiritualsigns' Alıntı:
2005 yılında konulan kanser teşhisinden sonra tek yaptığım bu...

Hayatı hep son gün tadında yaşamak... Can Dündar sanki bir parça beni anlatmış burada.. Ben yaşamı ve yaşamanın ne demek olduğunu öğrendim... umarım herkes öğrenir...

özürdilerim.... birde insanlara gözle değil gönül gözüyle bakmayı öğretiyor ölümü beklemek... iyi biline!!

(ardı ardına msj yazmanın kural dışı olduğunu biliyorum ancak bunuda belirtmek istedim..)
 
spiritualsigns' Alıntı:
2005 yılında konulan kanser teşhisinden sonra tek yaptığım bu...

Hayatı hep son gün tadında yaşamak... Can Dündar sanki bir parça beni anlatmış burada.. Ben yaşamı ve yaşamanın ne demek olduğunu öğrendim... umarım herkes öğrenir...

yorumunu okurken fena oldum
çok pahalı bir öğrenim olmuş ,tekrarlamaması ümidiyle
 
Ebruliyn' Alıntı:
spiritualsigns' Alıntı:
2005 yılında konulan kanser teşhisinden sonra tek yaptığım bu...

Hayatı hep son gün tadında yaşamak... Can Dündar sanki bir parça beni anlatmış burada.. Ben yaşamı ve yaşamanın ne demek olduğunu öğrendim... umarım herkes öğrenir...

yorumunu okurken fena oldum
çok pahalı bir öğrenim olmuş ,tekrarlamaması ümidiyle

önemi yok.. fena olma.. :) hayatı herkesten farklı yaşıyorum dolu dolu...

umarım.. bende ümit ediyorum...
 
Geri
Üst