Kaptan günün birinde açik denizlerde yol alirken, gözcü seslenmis diregin tepesinden, "heyyoooo, uzakta bir korsan gemisi göründüüüüüü...."Bunun üzerine tüm mürettebat dehşet içinde sağa sola koşuşturmaya başlamiş. Kaptan sakin bir sesle yardımcısına
seslenmiş;
"bana kırmızı gömleğimi getirin."Yardımcı derhal kaptanın kırmızı gömleğini getirmiş... Kaptan gömleği giyerken adamlarını savaş düzenine sokmuş ve korsanları yenmis...
İki gün sonra, gözcü bu kez bir değil iki korsan gemisini
tespit etmis uzaklarda... Kaptan bu kez de kırmızı gömleğini istemiş ve yine korsanları duman etmiş.
O aksam, bütün mürettebat güvertede oturmuş, o günkü zaferi kutluyor. Adamlardan biri kaptana sormuş;
"Kaptanım, niye savaştan önce kırmızı gömleğinizi giyiyorsunuz, çok merak ettik de, bağişlayın sormakla bir kusur ediyorsam..." Kaptan soruyu cevaplamış;
"Şöyle düşünüyorum evladım... Eğer saldırı sırasında yaralanırsam kırmızı gömlek akan kanımı belli etmez, böylelikle sizde korkusuzca düşmanlarımızla savaşmaya devam edersiniz..."Ortalığı bir sessizlik kaplamiş, sadece denizin şıpırtısı ve rüzgarin yelkenlere dokunuşu duyuluyormuş... Adamların
yürekleri kaptanlarının cesaretine duydukları hayranlıkla güm be de güm atıyormuş...
Şafak sökerken gözcü bu beş Osmanlı gemisinin yaklaşmakta olduğunu haber vermiş. Mürettebat kutsayıcı bir sessizlikle kaptanlarına bakarak, onun o artk alışılagelen
kırmızı gömlek talebinde bulunmasını beklemeye başlamış.
Kaptan çelik gibi gözleriyle gemisine yaklaşan Osmanlı filosuna bakmış, sonra korkusuzca adamlarına dönmüş ve sakin bir sesle bağırmış;
"Bana kırmızı gömleğimi ve kahverengi pantolonumu getirin" ;D ;D
