Kendisiyle sorunu olan suçu ilişkisinde arar

  • Konbuyu başlatan dideM
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Kişisel Gelişim Yazıları kategorisinde dideM tarafından oluşturulan Kendisiyle sorunu olan suçu ilişkisinde arar başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,559 kez görüntülenmiş, 8 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Kişisel Gelişim Yazıları
Konu Başlığı Kendisiyle sorunu olan suçu ilişkisinde arar
Konbuyu başlatan dideM
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan korsan
D

dideM

Kullanıcı
5 Eyl 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Bir insanın ruhundaki içsel çatışmaların neler olduğunu saptayarak, o kişinin muhtemelen ne tip ilişkiler içinde olabileceğini söylemenin pek de zor olmayacağını ifade edebilirim.

Deneyimlerim, bana insanların kendi iç çatışmalarını çözmek adına yaptıkları girişimler ve izledikleri yolların, ilişkilerinin biçimini de belirlediğini gösteriyor. İlişkilerimizi, başkalarını algılama şeklimize göre biçimlendiririz. Başkalarını algılamamız ise iç çatışmalarımız tarafından belirlenir. [İ]Örneğin, kendi içinde sürekli haklı olma ihtiyacı taşıyan bir kimse, karşısındakileri hatalı ve her an yanılgıya düşecek insanlar olarak algılamaya başlayabilir. [/İ] Benzer biçimde, kendi içinde sürekli bir zafer ihtiyacı ile yaşayan kişinin, çevresindekileri sürekli, yandaşları ve muhalifleri olarak keskin gruplara ayırarak algıladığına sıkça rastlarız.

Kendisiyle sorunu olan insan, aynı sorunu karşısındakinde görmeye eğilimlidir. Kendi içinde kendisini sevmeyen ve kendisine karşı kızgınlığı olan bir insanın, başkalarını suçlama eğilimi çok yüksektir. Kötüye giden bir şey olduğu an, kendilerini zaten sevmediklerinden, bu olumsuz gidişten o kadar rahatsız olurlar ki, tüm suçu diğerlerinin üzerine atarak kendilerini rahatlatmaya çalışırlar.

Aksi takdirde, yaşadıkları olumsuzluktaki kendi paylarını görmek demek, kendi içlerindeki problemle yüzleşmek anlamına gelir. Bunu hiç sevmezler. Diğerlerinden kusursuzluk beklerken, kendi kusurlarına bakmak hiç hoşlarına gitmez. Kendilerinin güvenme konusundaki eksiğini görmektense, başkalarını güvenilmez görmek daima onlara daha kolay gelir. İlişkisinde verdiği tepkilerde kendisini haklı görür. Farkına varamadığı gerçek, aslında karşısındakinde olmayan ama onun dışsallaştırarak karşısındakine yansıttığı şeye tepki veriyor oluşudur. Kendiyle sorunu olan insanın, ilişkisinde karşısındakinden sürekli ve değişmez biçimde tek bir talebi vardır. Bu talep aklanma ihtiyacıdır.

Zaferlerin peşinde koşma dürtüsü

Kendi kendini sevmemesi ve bilinç dışı suçluluk duygularından dolayı, ilişki içinde aklanmaya ihtiyacı vardır. Bunun yöntemi de karşısındakinin kendisine, sürekli sevgi ve beğenisini şartsız ve dolaysız olarak vermesidir. Başkalarına ne kadar becerikli, zeki ve başarılı olduğunu kanıtlamaya çalışır. Başkalarından bunun onayını görmek ister.
Bu onayı alamadığı sürece, kendi içindeki kendisine yönelik sevgisizliği ve güvensizliği artacağı için ilişkide arıza çıkaracaktır. Kendine kendi kafasında biçtiği imajın, başkaları tarafından onaylanması, onu kendi öz nefretine karşı korur.

Kendisiyle sorunu olan insanlar için ilişkilerinin içindeki cinsellik de anlam değiştirmiştir. Kendi içlerindeki gerilimlerden kurtulma aracı olarak cinselliği kullanma eğilimleri vardır.
Kendilerine yönelik nefretlerini ve komplekslerini, cinsel aşağılama veya başkalarına acı çektirme yoluyla dışa vurabilecekleri gibi, tam tersine kendilerine ait öz aşağılama ve kendilerini sevmeme duygusunun boşalma aracı olarak kendilerine sert ve kötü davranılmasını seçiyor olabilirler.

Kendisiyle sorunu olan, kendisini sevmeyen insanlar; başkalarıyla yakınlık kurmanın yolu olarak sadece cinselliği ön plana çıkarırlar. Karşılarındaki ile ortak yönleri bulunup, bulunmadığı anlamaya çalışmak, tanımak, anlamak ve hoşlanmak gibi değerlerin yerini, cinsel zaferlerin peşinde koşma dürtüsü almıştır. Bir cinsel elde edişten diğerine koşulurken insan ilişkileri ile ilgili çok önemli bir açık ortaya çıkar. İki insanın birbirine fiziksel ve ruhsal olarak en yakın olması gereken noktada, kişi insan yakınlığının yerine cinselliği koymuş ve kendi yalnızlaşma sürecini başlatmıştır.
Yalnızlığını bastırmak ve hissetmemek adına, yeni cinsel zaferlerin ve ilişkilerin peşinde koşmak sadece içinde bulunduğu kısır döngüyü kuvvetlendirecektir.


Dr. Ümit Yazman
 
G

GulsahToptas

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
gulsaht.blogcu.com
Dr.Ümit Yazman'ın yazılarını, bir dönem kçşe yazarlığı yaptığı gazetesinden hiç kaçırmadan okuyordum. Tabi şimdi bıraktı.  :-[
Teşekkürler paylaşım için. Tekrar okumak güzeldi.
 
E

efsane_18

Kullanıcı
12 Ara 2007
En iyi cevaplar
0
0
Giresun
Böyle insanlar gerçekten var..Hep karşısındakini suçlu buluyor.. :mad: :mad: :mad:

Yazı çok güzel saol paylaşım için.. :)
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
İlginç, bir o kadar da vahim bir durum.
Kişilik bozukluğunun değişik bir boyutu. Sanırım tecavüzcülerin kafa yapıları!
Teşekkürler Didem.
 
M

manas

Kullanıcı
6 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
Ben böyle birini tanıdım çok acı maalesef, ne yaparsan yap boş.
 
K

korsan

Kullanıcı
18 Kas 2007
En iyi cevaplar
0
36
Gaziantep
Sanırım ben sorunluyum :)
Suç atıcak ilişkimde yok nasıl edicez.Bana acilen bir suçlu lazım,tahammüden işlediğim cinayetleri,üzerine alıcak.
Yalancı şahitler huzurunda, engizisyon mahkemeleri gibi.
İlginç valla.

İyi konu teşekkürler.
 
Üst